Kategori: 2012

Sezaryenle gelen cezalar…

Sezaryenle gelen cezalar… Uzaklardan… Her tekinsiz futbol hikâyesinden geriye bir önceki hikâyenin izleri kalır… Çok zaman önce (13 Şubat 2011-Birgün) yazmıştım yine bu köşede, “Futbolun Geleceği: Financial Play Meselesi” başlıklı yazımı… Borcun en büyük yoksulluk olduğunu, her transfer sezonunda har vurup harman savuran takımlarımızı bekleyen tehlikenin büyüklüğünü, gelecekte takımlarımızın canının fena yanacağını, meselenin ürküten boyutunu …

Devamını oku

Şehrin esas çocukları…

Şehrin esas çocukları… Uzaklardan… Geçen hafta Manchester şehrinin gürültücü komşularının son sezonlardaki yükselişini ve geçen sezonunun finalinde uzatma dakikalarında gelen şampiyonluk hikâyesini yazmıştım. Bıraktığım yerden devamla, o hikayenin kahramanlarına, 44 seneden sonra gelen şampiyonluğun baş aktörlerine…   Roberto Mancini: 27 Kasım 1964 doğumlu teknik direktör. Sampdoria’da top koşturduğu yıllarda (1982-1997) 550’nin üzerinde maça çıkmış; “Serie …

Devamını oku

Gürültücü komşuların dönüşü…

Gürültücü komşuların dönüşü… Uzaklardan… 2011 senesinin Ocak ayında yine bu köşede yazmıştım, yeni futbol düzenin yeni zengin takımının hikâyesini. Emirates Stadı’nda oynadıkları bir lig maçıyıdı. Golsüz biten maç sonrasında, Arsenal taraftarlarının “Boring Boring City” (Sıkıcı Sıkıcı City) tezahüratı yankılanıyordu Kuzey Londra semalarında. Ve yazımı “Savurdukları onca paraya rağmen, izleyenlere heyecan vermeyen sıradan bir takımı izlerken…” …

Devamını oku

Çizgideki ‘Gladyatör’ – 2; Metin Kurt Söyleşisi – Bölüm II…

Geçen hafta “Çizgideki Gladyatör” Metin Kurt’la eski zamanları, Galatasaray yıllarını konuşmuştuk. Bu hafta bıraktığımız yerden devamla… Peki, Galatasaray’dan sonra geldiğiniz Kayserispor’da vukuatınız oldu mu (Gülüşüyoruz)? Ben değişmeyeceğime, düzen değişmeyeceğine göre nasıl olmasın! Yerel gazeteye verdiğim bir demeç yüzünden beni kadro dışı bıraktılar ve 24 saat içinde şehri terk etmemi istediler. Ben de cevap olarak Kayserı’yi …

Devamını oku

Çizgideki ‘Gladyatör’, Metin Kurt Söyleşisi – Bölüm 1…

Çizgideki ‘Gladyatör’, Metin Kurt Söyleşisi – Bölüm 1…   O bir futbol efsanesiydi; ülke futbolunun 70’li yıllarda yetiştirdiği en önemli isimlerinin başında gelirdi. Ona ilerleyen yıllarda “Çizgi Metin” lakabını kazandıracak en bilinen özelliği, sürati ve topu metrelerce çizgi üzerinde sürmesiydi. Ancak düşünceleri ve futbolcuların sendikal örgütlenmesinde başrol oynaması yüzünden sistem tarafından dışlandı, futboldan uzaklaştırıldı… Futbol …

Devamını oku

Ucube futbol’dan ‘Ucuz Roman’a…

Ucube futbol’dan ‘Ucuz Roman’a Uzaklardan… Ülke futboluna bakarken uzaklardan, 1994 senesinde yapılmış, aynı sene Cannes Film Festivali’nde Altın Palmiye ödülü kazanmış, yönetmenliğini Quentin Tarantino’nun yaptığı, Türkçe’ye “Ucuz Roman” olarak çevrilmiş, “Pulp Fiction” filminin o unutulmaz sahnesi geliyor aklıma… Arabada beklenmedik bir cinayet işlenir. Kazara patlayan silahın ardından araba kan gölüne döner. Olaya karışan kahramanlarımız Jules …

Devamını oku

Suarez’den Emre’ye; ırkçılık üzerine…

  Uzaklardan…  Takvimler 15 Ekim 2011’i gösterirken, Liverpool’un Anfield Stadı’nda oynanan Premier Lig maçında yaşananlar uzun süre manşetlere taşındı bu diyarlarda. Hatırlayalım… Liverpool’un 25 yaşındaki Uruguaylı golcüsü Luis Suárez, maçın 57. dakikasında karşı karşıya geldiği Manchester United’ın Fransız savunma oyuncusu Patrice Evra’ya ırkçı hakarette bulunmuş ve devam eden dakikalarda o nahoş kelimeyi en az 10 …

Devamını oku

Medeniyetten uzakta futbol…

Medeniyetten uzakta futbol Uzaklardan… Geçen hafta bizim Başbakan’ın, “Margaret Thatcher holiganlar yüzünden beş yıl süreyle Avrupa’ya gitmedi de ne oldu? İngilizler kendi aralarında gayet güzel devam ettiler…” cümlesine dair görüşlerimi yazmıştım. Bıraktığım yerden devamla… Başbakan’ın sözünü ettiği İngiliz futbolu ile bizimkini mukayese etmek temelden yanlış. Hem de ne yanlış! Ağır sıklet boksörünü tüy sıklet ile …

Devamını oku

Thatcher’dan Erdoğan’a, Futbol Penceresi – 1…

Thatcher’dan Erdoğan’a, Futbol Penceresi – 1… Uzaklardan… Uzaklardan bakıyorum ülkeme… Tüm olup bitene, o toz bulutuna, o itiş kakışa, o gürültünün arasında bazen bir televizyon kanalındaki habere, bazen de bir gazete manşetine takılıyorum. Ülkenin daha iyi şeylere ihtiyacı olduğunu düşünüyorum…Yine öyle oldu işte: Geçenlerde Enis Berberoğlu’nun bir yazısı yayımlandı Hürriyet gazetesinde. Yazıda Başbakan Erdoğan’ın şike …

Devamını oku

En genç nüfusuna sahipsin ama…

En genç nüfusuna sahipsin ama… Uzaklardan… Geçtiğimiz günlerde Özkan Sümer, Hürriyet Gazetesi2nde yazdı ülke futbolunda ıskalanan gençliği ve alt yapıları (“Özal’dan Erdoğan’a okullarda spor açmazı” – 27 Mart 2012). Onun bıraktığı yerden devamla… 2008 sayımındaki nüfusu 51.446.000… Futbolun beşiği olarak bilinen, 1860’lardan beri futbolla haşır neşir ülkedeki tescilli futbol kulübü sayısı 40 binin üzerinde… Bu …

Devamını oku