Championship Günlükleri: Sheffield Wednesday; mavi hüzün…

Uzaklardan…

Ada futbolunun en üst liginin ezeli puan cetvelinde 14. sıradalar. Köklü tarihlerinde 4 lig şampiyonluğu yaşadılar. 1992-93 sezonunda perdelerini açan Premier Lig’in kurucu kulüplerinden, elitler liginde 8 sezon boy gösterdiler. 2000’de düştüler, sonrası sevdalıları adına ummak ve beklemekle geçen zamanlar. Luton Town deplasmanı vesilesiyle dünya futbolunun nicedir gözden düşmüş en eski kulüplerinden birinin hal ve gidişine naçizane bir bakış.

İngiltere’nin kuzeyinde, Yorkshire bölgesinin 564 bin nüfuslu, günümüzde 2 büyük üniversiteye ev sahipliği yapan, ülkenin en yeşil şehirlerinden Sheffield. Kişi başına düşen ağaç miktarında Avrupa’da ilk sırada. O tarihi şehrin iki takımından biri Sheffield Wednesday, nam-ı diğer ‘Owls’ (Baykuşlar). 1820’de ‘The Wednesday Cricket Club’ adıyla kurulmuşlar, maçlarını çarşamba günleri oynadıkları için kulübün adına kendilerince o kutsal günü de eklemişler. 1980 ve 90’lı yıllar ülke futbolunda büyüklere kök söktürdükleri zamanlar. 1992-93 sezonunda UEFA Kupasında, sezon sonunda Federasyon Kupası finalinde yer aldılar. Sonrasında düşüşe geçtiler, 1999-2000 sezonunun sonunda Wimbledon ve Watford ile birlikte küme düştüler. Bir kez düşmeye gör, zor olur toparlanmak. Parasal sıkıntılarla boğuştukları 2002-03 sezonunun sonunda bu kez League One’ı (3. Lig) gördüler. 2 sene sonra, play-off finalini kazanıp Championship’e geri döndüler. Ama parasal sıkıntıları bir türlü atlatamadılar, maziye ağıt yakarak geçen zamanlarda, 2010’da yeniden 3. Lige düştüler. Küme düştükleri sezonda evlerinde oynadıkları 23 maçta 577.770 taraftara ev sahipliği yaptıklarını, 34.854 kapasiteli Hillsborough Stadı’nda 25.120 taraftar ortalaması yakaladıklarını hatırlatalım.

Sezon başında harcama limitlerine uymadıkları gerekçesiyle 12 puanı silinen Sheffield Wednesday kararı tahkime götürdü ve cezası 6 puana düşürüldü. 2000’den günümüze 15 teknik direktörle çalıştılar. 9 Kasım 2020’de Monk, sezona kötü bir başlangıç yaptıktan sonra yerini Tony Pulis’e bıraktı. Ancak Pulis, 28 Aralık 2020’de sadece 45 gün görev yaptıktan sonra görevden alındı. Bu yazının yazıldığı saatlerde ligde 28 puanla küme düşme potasında 23. sıradalar.

Şubat ayının son cumartesi günü, aydınlık ve güneşli Kenilworth Stadı’nda küme düşme potasının 9 puan üzerindeki Luton Town’un konuğu Sheffield Wednesday. 35 kişilik kadrosunun değeri 30 milyon Sterlin, yaş ortalaması 25.6, iki futbolcusu milli takımlarda forma giyiyor. 30 yaşındaki stoperleri Tom Lees 2 milyon sterlin değeriyle takımın önemli oyuncularından. 3-5-2 dizilişinde başlıyorlar maça, ileri uçta Windass, Paterson ikilisi. 26 yaşındaki 5 numara İskoçya’da Hearts’ta forma giydiği zamanlarda savunmanın sağında görev almış, 137 maçta 33 gol bir savunma oyuncusu için yabana atılmamalı, haliyle forvette yer bulmuş kendine. Rakip Luton Town sezona iyi başlamıştı ama onlar da istikrar sorunu yaşayanlardan. 3-5-2 dizilişinde, gol umutları İnce, Adebayo ikilisi. Maça istekli, baskılı başlıyor siyah formalı misafir takım, 5. dakikada golü buluyorlar, Paterson’un sağdan ortasını yakın direkte tamamlayan Windass. Ev sahibi Luton Town, rakibin baskısı karşısında pas trafiği kurmakta zorlanıyor ilk bölümde, sağ kanatta Naismith göze batan oyuncuları. İlk 20 dakikada 5 kez rakip kaleyi yoklayan Wednesday, arka arkaya kullandıkları kornerlerle 17’de Windass ile gole yaklaşıyor. 21’de Penney’nin enfes pasında Windass, Luton kalecisi Sluga ile karşı karşıya kaldığı pozisyonu gole çeviremiyor. Orta sahada çok top kaybı yapıyor Luton ama çabuk çıktıkları anlarda final paslarında etkisiz Wednesday. 11 gol denemesinden sonra 41’de ikinci golü buluyorlar, Luton savunmasının uzaklaştıramadığı topu ceza sahasının solundan sert voleyle sağ köşeye zımbalıyor Windass, devrenin en iyisi. Topa yüzde 49 oranında sahip olduğu, 13 gol denemesiyle çok üstün oynadığı devreyi iki farkla önde kapatıyor Wednesday.

2. devreye üç değişikle başlıyor Luton, hocaları Nathan Jones gidişattan hoşnutsuz. İleri uçta ilk devrede etkisiz İnce’in yerine Cornick sahada. Değişiklik yarıyor takıma, 50’de farkı bire indiriyorlar, kullandıkları kornerin devamında Dewsbury-Hall’un asistinde golü bulan Naismith. 58’de beraberliği yakalıyor Luton. Bitime 4 dakika kala öne geçiyor Luton Town, Wednesday yıkılıyor. Lige tutunma mücadelesinde önemli kayıp.

“Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık, isteğin bulanık kıyısında, bundan değil midir bizim aşkımızda, sürekli bir akşam hüznü vardır” der dizelerinde şair. Sheffield Wednesday’in hikâyesi o hüznü çağrıştırıyor, bıraktıkları yere ne zaman dönerler kim bilir!

Ziya Adnan

2 Mart 2021

Premier Lig Seyir Defteri: Manchester City kuzeyden esen fırtına

Uzaklardan…

2003-04 sezonunda kuruluşunun 12. yılını kutluyordu Premier Lig, sezon sonunda Arsenal 38 maçın sonunda yenilgi almadan ikinci sıradaki Chelsea’nin 11 puan önünde şampiyon olarak bitirdi. O sezon, küme düşme korkusu yaşayan Manchester City ligi 16. sırada tamamlarken sevinmişti sevdalıları, malum düşmenin yabancısı değillerdi. 1998’de 3. Lige kadar düşmüştü Sir Alex’in tanımıyla o futbol şehrinin gürültücü komşuları. Üstelik ilk düşüşleri de değildi, 1983-2001 arasında ülke futbolunun en üst liginden dört kez düştüler, o yıllarda Ada futbolunun hakiki asansör takımlarındandı. Kaderleri 2008’de değişti, o sene Abu Dhabi United Group 210 milyon Sterlin ödeyerek kulübü satın alıyor, o değişimden sonra 2011’de kazandıkları Federasyon Kupası 35 senelik kupa hasretine son veriyordu. Sonrasında yaşadıkları dört şampiyonluk değişen zamanların fotoğrafı. 2017-18 sezonunda 100 puan barajını aştıklarını, lig tarihinde hiçbir takımın bunu başaramadığını hatırlatalım. Sahada oldukları kadar saha dışında da iyi yönetiliyorlar, 2018-19 sezonunda 568,4 milyon Euro gelirle dünyanın en fazla gelir elde eden beşinci futbol kulübü oldular. 2019’da Forbes, kulübün 2,69 milyar dolarla dünyanın en değerli beşinci kulübü olduğunu yazıyordu. Hani zamanı geri döndürmek mümkün olsa, Arsenal’i Amerikalı Kroenke ailesi değil de Manchester City’nin sahipleri satın almış olsa hikâye farklı yazılırdı muhtemel, kim bilir! Belki Arsenal tarihinin en başarılı hocası yaşattığı güzel zamanlardan sonra ayrılmak zorunda kalmaz, son sezonlarında sıklıkla duymaya alıştığımız “Wenger gitsin artık!” tezahüratı hiç yaşanmazdı. Bir daha hiç çekilmeyecek bir filmin en afili jönüydü profesör, keşke hikâyesi Kroenke sıkıntısının gölgesinde bitmeseydi…

Sezonun fırtına takımı Manchester City Arsenal deplasmanında. Lig tarihinde yeni senenin ilk 10 maçını kazanan ilk takım oldular. Kasım ayında Tottenham deplasmanında bıraktıkları üç puandan sonra 24 maçtır kaybetmiyorlar. Bu sezon 22 maçta kalelerini gole kapattılar, Avrupa’nın beş büyük liginin en iyi savunma karnesi. Takımın lokomotifi İlkay Gündoğan, son 12 maçta 11 golü var 8 numaranın. Arsenal ise nicedir alıştığımız gibi, mehter marşı tadında! Bu sezon evlerinde dört maç kaybettiler, şampiyonluk hayaliyle başladıkları sezonda sevilmeyen komşu Tottenham ile orta sıralara müdavim oldular. Lig liderlerine karşı oynadıkları son 18 üst düzey maçın sadece üçünü kazandıklarını, o maçlardan 11’ini kaybettiklerini hatırlatalım.

Manchester City 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Mahrez, Kevin De Bruyne, Sterling üçlüsü. Ev sahibi Arsenal 4-2-3-1 dizilişinde, gol umutları Aubameyang’ın arkasında Saka, Odegaard, Pepe. Henüz 2. dakikada golü buluyor misafir takım, Mahrez’in sağdan ceza sahasına ortaladığı topa demarke vaziyette kafayı vuruyor Sterling, Arsenal savunmasının iki stoperi Holding ve Mari rakibe uzak. Rakibin 3. bölgedeki baskısını kolay kırıyor Guardiola’nın takımı, ilk 30 dakikanın sonunda çok üstün oynayan ve pozisyonlara giren Manchester City. 31’de Tierny’nin vuruşunda ilk kez rakip kaleyi buluyor Arsenal, top kaleci Ederson’da kalıyor. Devrenin bitimine yakın rakip sahada çoğalmaya başlıyorlar, sağda Pepe geniş alanlarda etkili. Topa yüzde 59 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi altı kez yokladığı devreyi tek golle önde kapatıyor Manchester City.

2. devreye De Bruyne’nun enfes aşırtma vuruşuyla gol aradığı pozisyonla başlıyorlar, Arsenal rakibin baskısı karşısında pas yapmakta zorlanıyor. 70’te Arsenal’in rakip kaleyi bulan tek vuruşu oyundaki dengelerin göstergesi. 74’te iki değişiklik yapıyor Arteta, Pepe ve Odegaard’ın yerlerinde Lacazette ve Smith Rowe sahada. Oyunu geriden kurmaya çalışıyorlar ama City’nin takım halindeki presi alt yapılarda ders diye okutulmalı. 79’da City atağında Cancelo net pozisyondan yararlanamıyor, skorun tek farkta kalması şaşırtıcı. 89’da Arsenal savunmasının az adamla yakalandığı anda rakip kaleye iniyor Jesus ama vuruşu isabetsiz. Dört dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca Manchester City pozisyon vermediği maçı rahat kazanıyor. Bu maçtan sonra en yakın rakipleri Leicester City’e 10 puan fark attılar. Baharla birlikte şampiyonluklarını ilan edeceklerdir, kuzeyin fırtınasını bu sezon durdurmak zor…

Ziya Adnan

27 Şubat 2021

Premier Lig Seyir Defteri: Sheffield United mucize de yetmez

Uzaklardan…

Paul Jewell adını duymamış olabilirsiniz, anlatalım hikâyesini kalemimiz yettiğince. 1964’ün Eylül’ünde dünyaya gelmiş futbol sevdalısı, Liverpool’un alt yapısında hünerlerini geliştirdikten sonra 1984’te Wigan Athletic’de forvet olarak başlayan futbol kariyeri 1995’e kadar sürmüş. Sonrası teknik direktörlük zamanları, 1998’de Bradford City’i, sonrasında Sheffield Wednesday’i çalıştırmış. 2007-08 sezonu kariyerinde unutmak isteyeceği zamanlar. Takımı Derby County bir önceki sezonda Championship play-off maçlarını kazanarak Premier Lig’e yükselmiş, sonrasında lig tarihinin en düşük puanıyla küme düşmüştü. Sezon boyunca sadece bir maç kazanabilen takım kalesinde 89 gol görürken sadece 20 gol bulmuştu. Yakın geçmişte BBC’ye verdiği söyleşide, o kötü deneyimden sonra toparlanamadığını, her daim lig tarihinin en kötü hocası olarak hatırlandığını dile getiriyor. Ne diyelim, futbol aleminde Ancelotti, Bielsa gibilerinin yanında Jewel gibi bahtsızlar da var, hikâyesi unutulmasın.

Bu sezon Derby County’nin istenmeyen rekorunu kıracak gibi Sheffield United; üç puanla tanışabilmek için 19 maç beklediler, yeni senenin ilk beş maçında aldıkları üç galibiyete rağmen 11 puanda ligin son sırasındalar, kalelerinde 40 gol gördüler, geçen sezon 38 maçın sonunda gördüklerinden bir fazla. 2019-20 sezonunu 9. sırada bitirmişlerdi, bu sezon feri söndü kırmızı beyazlıların. 12 deplasmandan sadece bir maçta üç puan çıkardılar, o da “Düşler Tiyatrosu”nda. Ne diyelim, futbolun içinde kötü gittiğin sezonda deplasmanda Manchester United’ı devirmek de var!

Şubat ayının ortalarında arka arkaya çıktıkları iki Londra deplasmanının ilkinde West Ham United’a iki golle yenildikten sonra umutlarını bir sonraki Fulham maçına bırakmıştı. Rakip karşısında şansları tutmuyor kırmızı beyazlıların, son sekiz maçın sadece birini kazandılar, 2007 senesinde iki takımın da ülke futbolunun en üst liginde oldukları zamanlarda. Şimdilerde ikisi de lige tutunmaya çalışıyor…

3-1-4-2 dizilişinde Sheffield United, ofansif dizilişle sahadalar, gol umutları Mc Burnie ve Sharp. Fulham son beş maçtan sadece bir kez puansız ayrıldı, onların da sorunu beraberliklere ayarlı olmaları. 4-4-2 dizilişinde başlıyorlar, ileri uçta Cavaleiro, Maja ikilisi. 36’da Cavaleiro ile sağ çaprazdan golü deniyor Fulham, vuruşu az farkla dışarda. Kalabalık savunma karşısında golü uzak vuruşlarla arıyorlar, Sheffield kalesinde Ramsdale hata yapmıyor. Tek puana razı görüntüde, topa yüzde 26 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi bulamadığı devreyi golsüz kapatıyor Sheffield United.

10 gol denemesinin sonunda 61’de golü buluyor Fulham, savunmada Adersen’ın uzak topunu kontrol eden Lookman rakibi geçerek sert vuruyor. Geriye düştükten sonra hücumu hatırlıyor Sheffield United, 66’da Sharp, Fulham kalecisi Areola ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda gol vuruşunu yapamıyor. 78’de Cavaleiro’yu oyundan alıp tek forvete dönüyor Fulham’ın hocası Parker. 7 dakika uzatılan maçta en azından bir puan için yükleniyor misafir takım ama aradıkları golü bulamıyorlar…

‘”Bazen arkana bile bakmadan gitmek istersin. Öyle her şeyi bırakmana falan da gerek yok. Anıları bırakabilsen yeter,” der Edip Cansever. Kuruluşundan günümüze Ada futbolunun dört profesyonel liginde şampiyonluk yaşamış dört takımdan biri kırmızı beyazlılar ama bu sezon onlar adına kötü bir hatıra. Sezon sonunda sadece hatırlamak istemeyecekleri anıları bırakacaklar. Fulham’a gelince yükselişleri sürüyor, beraberlikleri üç puana çevirirlerse lige tutunmaları muhtemel…

Dipnot: Okuduğunuz gazete yakın geçmişte “Birgün’e üye ol” adında bir kampanya başlattı, amaç insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Ülkenin vicdana, merhamete, düşünce özgürlüğüne fazlasıyla ihtiyaç duyduğu zamanlarda “BugünBirGüneAboneOl” kampanyası ilaç niyetine, o yüzden destek olunmalı.

Ziya Adnan

25 Şubat 2021

Championship günlükleri: Derby County; Rooney zamanları

Uzaklardan…

Ülke medyasının genel durumu malumunuz, televizyon kanalları, gazeteler, köşe yazıları röportajlar, hep aynı teranenin içinde dönüp dolaşanlar. Oysa farklı şeyler söylemek, farklı sorular sormak lazım, bütün bu teranenin içinde kaybolmak yerine çoğalmak lazım, kimselere biat etmeden, eğilmeden. Okuduğunuz gazete ülkenin ayakta kalmayı başarabilmiş ender gazetelerinden, okurlarıyla buluştuğu 2004’ten beri ilkesi okurların nitelikli ve güvenilir bir zemin üzerinden bilgiyle buluşmasını sağlamak. Yakın geçmişte “Birgün’e üye ol” adında bir kampanya başlattılar, amaçları insanlara hakikati ulaştırarak ülkede gerçek bir demokrasi ve özgürlük ortamının yeşermesine katkı sunmak. Ülkenin vicdana, merhamete, düşünce özgürlüğüne fazlasıyla ihtiyaç duyduğu zamanlarda “BugünBirGüneAboneOl” kampanyası ilaç niyetine, o yüzden destek olunmalı. Bir Afrika atasözü şöyle der: “Eğer bir fark yaratmak için çok küçük olduğunu düşünüyorsanız, bir sivrisinek ile gece geçirmeyi deneyin!”

Dönelim futbola, İngiltere’de 16 milyon kişinin aşılandığı, tüm ülkenin ağustos sonuna kadar aşılanacağının yazıldığı zamanlarda futbol mabetleri nicedir sessiz. Taraftarın, tezahüratın, tribünlerde çocukların olmadığı futbol keyifsiz ama yazmadan olmaz. Championship’te Derby County’nin zirveye oynayan Watford’u ziyareti vesilesiyle siyah beyazlıların hal ve gidişine naçizane bir bakış…

5 Şubat 1884’te kurulmuş Derby County, geçen günlerde 137. yaşlarını kutladı, nice senelere. East Midlands bölgesinde, Derwent nehrinin kıyısına kurulmuş, 2011 sayımında 248.700 nüfusa sahip o küçük şehrin takımı, namı-diğer ‘The Rams’ (Koçlar). 1888’de kurulan İngiltere futbol liginin 12 kurucu takımı arasında. Lakapları da şehirde yer alan askeri birliğin maskotu ‘koç’tan geliyor. Hatta karargâhta askerlerin söylediği, halk arasında iyi bilinen şarkıları bile varmış o dönemde ‘The Derby Ram’ (‘Derby’nin koçu)! Premier Lig’in hatırı sayılır asansör takımlarından, 1992-93 sezonundan günümüze 7 kez yükselip 8 kez düştüler. 2015-17 arasında altı teknik direktörle çalışırken üç sezonda iki kez play-off maçlarına kaldılar ama yarı finali geçemediler. Şimdilerde takımın başında Manchester United efsanesi Wayne Rooney, 35 yaşında, futbolu bıraktıktan sonra ilk hocalık deneyimi sene başında devraldığı beyazlı takımda…

Watford karşısında sahaya 3-5-2 dizilişinde çıkıyorlar, gol umutları bize aşina, 13 numaralı formasıyla Colin Kazım-Richards. 2004’te Bury’de başlayan kariyerinde 18 takımda forma giydi. 34 yaşında, ekim ayında saflarına katıldığı Derby County’de 21 maçta 6 golü var. Takımı son 5 maçtan 4 galibiyet çıkardı, düşme potasının 6 puan üzerinde 17. sıradalar. Rakip Watford’un hedefi geçen sezon düştüğü elitler ligine dönmek, 2. Brentford’un üç puan arkasında 4. sıradalar. Kaptanları, efsaneleri Deeney’nin sakatlığı nedeniyle kadroda yer almadığı maçta ileri uçta Sarr, Joao Pedro, Sema üçlüsü. Yüksek tempoda oynanan, iki takımın da çok top kaybı yaptığı ilk bölümde sağ kanatta Sarr ile pozisyon üretmeye çalışıyor ev sahibi, pembe formalı Derby takım halinde kapanıyor. İlk 15 dakikanın sonunda sahanın en rahatı kaleciler. Watford, Deeney’nin yokluğunda 3. bölgede top tutamazken Derby geniş alanlarda etkisiz. 19’da öne geçiyor ev sahibi, sağdan Sarr sıfıra inip ceza sahasına kesiyor, yakın mesafeden kaçırmıyor Pedro. Şoku atlatamadan 21’de kalesinde ikinci golü görüyor Rooney’nin takımı, Watford’un sağdan kullandığı kornerde savunmanın uzaklaştıramadığı topu uzak köşeye bırakıyor orta sahanın dinamosu Hughes. Derby’nin akademisinden yetişmiş 19 numara, 187 maçta takımın formasını giydikten sonra 2017’de Watford’un saflarına katıldı. Pozisyonda Derby savunması toptan ve rakipten uzak. İki farklı geriye düştükten sonra hücumda çoğalmaya başlıyor misafir takım, 41’de kullandıkları kornerde Colin Kazım-Richards topu kafayla ağlara gönderiyor ama öncesinde kaleci Bachmann’a faul olduğuna hükmediyor hakem. Topa yüzde 47 oranında sahip oldukları, rakip kaleyi bulamadıkları devreyi iki farkla geride kapatıyorlar.

2. devreye istekli başlıyor Derby ama Kazım-Richards ileri uçta çok yalnız, kalabalık savunma arasında kayıplarda. 3. bölgede presi takım halinde yapamadıklarından savunmadan kolay çıkıyor Watford, pres ve ikinci toplarda ilk yarıda olduğu gibi etkililer. Rooney’nin takımında kalite eksikliği bariz. 60. dakikada iki değişiklik yapıyor deneyimsiz hoca ama bu sezon oyuna sonradan girenlerin golünün olmaması kalite eksikliğinin göstergesi. 63’te rakip kaleyi yokluyor Kazım-Richards ama vuruşu isabetsiz. Watford’da orta sahada Hughes oyunu yönlendiren, tempoyu ayarlayan oyuncu, Derby’nin gol umudu duran toplarda. 77’de Derby atağında Bryne’nın ortasında Watford savunmasında Troost-Ekong’un kendi kalesine attığı golle fark bire inerken umutlanıyorlar. Gol hareketlendiriyor takımı ama 5 dakika uzatılan maçta zaman yetmeyince 3 puanı kapan Watford oluyor. Onlar ikinciliğe yükselirken Derby adına tehlike çanları çalmaya devam ediyor.

Ziya Adnan

23 Şubat 2021

Championship Günlükleri: Batı Londra’nın naif derbisi

Uzaklardan…

Batı Londra’nın dört takımı arasında oynanan maçlar “West London Derby” olarak nam salmış futbol aleminde, şimdilerde o takımlardan ikisi Premier Ligde, diğer ikisi Championship’te. Derbi dedikse, dünyanın en büyük derbileri sıralamasında ilk sırayı alan Glasgow’un ‘Old Firm’ (eski firma, eski müessese) kadar sert ve kanlı değil elbet, malum, o derbinin temelinde Katolik-Protestan ve Britanyacı-bağımsızlıkçı ayrılığı yatar. Batı Londra derbileri daha naif, zaten dört takım uzun zaman dilimlerinde ayrı liglerde mücadele etmişler, haliyle husumetin yerini özlem almış. Onların hikâyesi Aziz Nesin’in dizelerindeki gibi: “O denli o denli çok beklettin, alıştırdın bekletmeye kendini, çok zamanlar geçti de geldin, senden çok seviyorum senin özlemini.” 1986-2001 arasında Chelsea-Fulham derbisi oynanmamış mesela, malum farklı liglerin takımları. İki takım tarihte 76 kez karşılaşmışlar (Kuzey Londra derbisinin 200’e yaklaştığını hatırlatalım). Chelsea 1950’den beri Brentford karşısına sadece iki maçta çıkmış ama Brentford’un yükselişi devam ederse Premier Ligde boy göstermeleri yakındır. Şimdilerde Championship’te eskiye ağıt yakan QPR, 1966-2001 yılları arasında Brentford ile karşılaşmamış ve 1996-2008 arasında Chelsea karşısına çıkmamış.

Ada futbolunun diğer ‘kanlı’ derbileri kadar husumet barındırmasa da derbi neticede, taraftarı üzmek olmaz! 2012 senesinde Batı Londra takımlarının taraftarları arasında yapılan geniş katılımlı “Football Rivalries Survey’e” göre Fulham, Chelsea’yi esas rakipleri olarak görüyor. QPR ikinci, Brentford üçüncü sırada. QPR taraftarlarına göre esas rakip Chelsea, Fulham ikinci Brentford üçüncü ve Cardiff City/Stoke City 4. sırada. Brentford taraftarlarına göre Fulham esas rakip…

★★★

Şubat ayının ortalarında, İngiltere’de 16 milyona yakın insanının Covid aşısı olduğu zamanlarda QPR evinde Brentford karşısında. Ligdeki durumları zaman içindeki değişimin fotoğrafı, QPR’ın elitler sahnesinde boy gösterdiği 2011-12 sezonunda Brentford 3. Ligde orta sıralara demir atmış takım görüntüsündeydi. Geçen zaman diliminde QPR düşerken onlar yükselişe geçtiler, geçen sezon Premier Lige yükselmek fırsatını play-off finalinde kaçırdılar. Derbiden önce Norwich City’nin arkasından 2. sıradalar. 21 maçlık aradan sonra son maçta evlerinde Barnsley’e kaybettiler. QPR ise küme düşme potasının beş puan üzerinde, 18. sırada. Sezona kötü başladılar, ara transferde takımın yıldızı Bright Osayi-Samuel’i Fenerbahçe’ye sattılar. Yeni senede yükselişteler, son beş maçın dördünü kazandılar…

Misafir takım 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Fosu-Henry, Toney, Canos üçlüsü. 24 yaşındaki golcüleri Ivan Toney 23 gol, 9 asistle gol krallığı sıralamasında ilk sırada. 2020’nin yazında 5 milyon sterlin karşılığında takımın saflarına katıldı, yaz transferinde taliplileri çok olacaktır muhtemel. İki takımın pozisyon üretmekte zorlandığı ilk bölümden sonra öne geçen Brentford oluyor. 30. dakikada duran top organizasyonunda yakın mesafeden kaçırmıyor Toney, asist orta sahanın yaratıcı oyuncusu Jensen’dan. Devrenin bitimine yakın baskı kuruyor QPR, ileri uçta Dykes ve Austin’e pozisyon üretmekte zorlanıyorlar. Topa yüzde 46 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi beş kez yokladığı devreyi önde kapatıyor.

2. devreye ofansif başlıyor QPR, istekli oyunlarının karşılığını 72’de buluyorlar, çabuk çıktıkları pozisyonda rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topu yerden sert vuruşla gole çeviren oyuna sonradan giren Field. Şoku atlatamadan 2. golü kalesinde görüyor Brentford, 76’da hücuma kalabalık çıktığı pozisyonda Austin’in vuruşuyla öne geçiyor QPR, asist Chair’den. Brentford yoğun maç trafiğinde alışıldık temposundan uzak, son bölümde beraberlik için yükleniyorlar, 83’te ofansif gücü artırma adına iki değişiklik yapıyor hocaları Thomas Frank ama pozisyon üretemedikleri derbide üç puanı bırakıyorlar. Son iki maçı kaybeden takım 2. sırada ama bir puan gerideki Swansea City’nin iki eksik maçı olduğunu hatırlatalım.

Ziya Adnan

21 Şubat 2021

Premier Lig Seyir Defteri: Burnley FC, gol fakiri!

Uzaklardan…

Premier Lig’in zirvesinde, Liverpool’un evinde Manchester City karşısında hüsrana uğradığı maçtan sonra… Sky Sports yorumcusu, eskinin Manchester United kaptanı Roy Keane, Klopp’un takımını “bad champions” (kötü şampiyon) olarak tanımlıyor ve devam ediyor, “bu futbolla şampiyon olabilmek için bir 30 sene daha beklerler.” Liverpool’a dair anlatacak çok şey var, malum bu sezon hüsranlarda. Geçen sezon 23 maçta topladıklarının 27 puan altında kalmaları hüsranın fotoğrafı. Mart 1956’da Chelsea’den sonra, şampiyonluk kupasını kaldırdığı sezonunun ertesinde arka arkaya üç iç saha maçını kaybeden ilk takım oldular. Onlar için bu sezon şampiyonluk uzak bir hayal ama futbolunun içinde mucizeler de var. Diğer yanda ligin fırtınası Manchester City, Federasyon Kupası’nda Swansea City’i 3-1’lik skorla geçtiği maçla birlikte 15 maçlık galibiyet serisini yakalayıp, Arsenal’in 1987-88 sezonundaki rekoruna ortak oldu. Federasyon Kupası demişken, Everton’nun Tottenham’ı 5-4’lük skorla elediği nefes kesen maç kupanın 1961’den beri en gollü maçı. Geçenlerde okumuştum, hocaları Ancelloti’nin 25 senelik kariyerinde tam sezon çalıştırdığı hiçbir takım ligi ilk altının dışında bitirmemiş. Onların da hedefi gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde boy göstermek…

Velhasıl zirve hesapları karışık ama ligin dibi de bir o kadar bulanık. Burnley’nin Crystal Palace deplasmanı vesilesiyle altlara naçizane bir bakış.…

73 bin nüfuslu kuzey kasabasının bordo mavili takımı Burnley küme düşme potasının sekiz puan üzerinde ama rahat değil. Kasabanın küçüklüğü aldatmasın, yerleşkenin nüfusuna orantılı taraftar sayısında Ada futbolunda ilk sıradalar. 2019-20 sezonunu 10. sırada bitirdiler ama sezona kötü başladılar. İlk 7 maçtan çıkardıkları sadece iki puan, sonrasında Crystal Palace ile evlerinde oynadıkları maçta aldıkları galibiyetle üç puanla tanıştılar. Ligde son beş maçtan 7 puan çıkaran takımın 22 maçta maç başı ortama puanı 1,04. 14 golle ligin en az gol bulan takımı, son 9 deplasmanda sadece iki kez gol sevinci yaşadı. Son dört maçın üçünü kaybetmeleri kötü gidişin özeti. Ev sahibi ise rakibin altı puan üzerinde, onların da sorunu savunmada. 39 golle West Bromwich Albion’dan sonra kalesinde en fazla gol gören takım. Üstelik golcüleri Zaha sakatlığı nedeniyle sahalardan uzak, onun olmadığı 19 maçın 17’sinde sahadan puansız ayrıldılar. Bazılarının değeri ancak olmadıklarında anlaşılıyor sanırım, dönüşü tez olsun…

Burnley 4-4-2 dizilişinde başlıyor maça, gol umutları Barnes ve Rodriguez ikilisi. İki takımın pas trafiği yaratmakta zorlandığı, bolca top kayıplarıyla geçen ilk dakikalarda golü buluyor sarı formalı Burnley, 5. dakikada soldan Pieters’in ortaladığı topa dönerek vuruyor orta sahanın sağında görev yapan Gudmundsson. Golün şokunu atlatamadan kalesinde 2. golü görüyor Palace, 10. dakikada Burnley’nin kullandığı kornerde Mcneil’in asistinde Rodriguez yakın mesafeden kafayla ağları buluyor. Palace, devrenin son bölümünde rakip kalede baskıyı kuruyor ama final paslarında etkisizler.

2. devreye sezonun en güzel gollerinden biriyle başlıyorlar, Rodriguez’in pasında ceza sahasının sağından uzak köşeye mükemmel vuruyor Lowton, Palace savunmasının pozisyonda rakibe uzak kalması Hodgson adına düşündürücü. 78’de Burnley savunmasın ortasında Mee’nin sakatlığı sonrası oyun uzun süre duruyor, yerine Long sahada. 7 dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca döktürdüğü Londra deplasmanında üç golle üç puanı kapıp küme düşme potasından uzaklaşıyor kuzeyin takımı. Maç sonu basın toplantısında hocaları Sean Dyche, takımının ilk dakikadan başlayan temposundan, enerjisinden memnun olduğunu, doğru yolda olduklarını dile getiriyor.

Ziya Adnan

15 Şubat 2021

Fulham FC, birikip yeniden sıçramak için

Uzaklardan…

Bir transfer sezonu daha geçti ömürden, zaten zaman dediğin nedir ki, geçer. 20 Premier Lig takımının ara transferde harcadığı paranın toplamı 61,2 milyon sterlin. Geçen yıl bu zamanlar harcanan 218,3 milyon sterlinin üçte birinden daha az, son on yılın en düşük transfer harcaması, malum kesat zamanlar. Bundan önceki kesatlık rekoru 86,7 milyon sterlin ile 2012’nin ara transferinde. Kulüplerin ara transfer harcamalarında temkinli olmaları şaşırtmasın, geçmek bilmeyen beter bir virüsün gölgesinde futbol da nasibini aldı kötü zamanlardan, salgın nedeniyle Mart 2020’den bu yana maçlara seyirci alınmadı, haliyle kulüpleri maç günü gelirinden mahrum bıraktı. Yaradan kimseyi yoklukla sınamasın, en hovarda kulüpler bile eldekiyle yetinmek durumunda! Geçenlerde okumuştum, bilindik bir menajer, “25 milyonun üzerindeki transferler yakın gelecekte istisna olacak, futbol ekonomisi küçülmek zorunda!” diyordu.

2019-20 hesaplarını yayınlayan 5 Premier League kulübünün ortalama gelirlerinde yüzde 12’lik düşüş bildirdiğini hatırlatalım. Brighton (yüzde 10), Everton (yüzde 1), Manchester United (yüzde 19), Southampton (yüzde 15) ve Tottenham Hotspur (yüzde 15). Sadece 6 Premier League kulübü bu pencerede transferler için kesenin ağzını açtı. Velhasıl Ada takımları bizim borç batağındaki üç İstanbullu kadar hovarda değil, ülke futbolunun alışıldık ‘renklerine bağladı’, ‘transfer tahtası açıldı’ klişelerinin yerine onlar gelirle gideri ayarlama peşinde, malum borç en büyük yoksulluktur. Bize gelince, 60 bin kişilik statlarda bir avuç gazeteciyle maç izlemek içinde yalnızlık ve hüzün barındıran yazık bir hikâye, muhtemel bu sezon da böyle geçer.

***

“Kış yalnızca yoksullara gelir” der şair enfes dizelerinde, bizim Fulham da o yoksullardan, para olarak olmasa da onlar da puan yoksulu. 21 maçın sadece ikisinde 3 puan sevinci yaşadılar, kasım ayından beri kazanamadılar. Ligdeki durumları, filmin esas oğlanından sürekli dayak yiyen figüran misali! Yeni senenin ilk 4 maçını kaybettiler, kulüp tarihinde bir ilk! Londra derbilerinde karneleri 19 maçta sadece 2 beraberlik. Ara transferin sessizlerinden, 7 oyuncusunu farklı takımlara kiralarken takıma tek katılan Bordeaux’nun forveti Josh Maja. Kalan maçlarda göz doldurursa 9 milyon sterlin karşılığında takıma katılacak. 22 yaşındaki Nijeryalı, Sunderland formasıyla League One’da 16 gol bulduktan sonra Ocak 2019’da Ligue 1’e gelmişti.

Rakip West Ham sezonun dişli takımlarından, son 6 maçın 5’ini kazandılar, puan cetvelinde Liverpool’un arkasından 5. sırada ilk 4’ü zorluyorlar. Fulham 3-4-2-1 dizilişinde, gol umutları Cavaleiro’nun arkasında Lookman, Loftus-Cheek ikilisi. İlk bölümde Lookman ve Loftus-Cheek’in vuruşlarıyla rakip kaleyi yokluyor ev sahibi, istekli, iştahlı başladıkları maçta Lookman topu rakip kaleye taşıyan oyuncuları. 12’de gole yaklaşan West Ham oluyor, soldan Creswell’in ortasına yakın mesafeden dokunamıyor Bowen, devamında sezonun en iyi transferlerinde Soucek dar açıdan kaleyi bulamıyor. Bastıran yağmurla birlikte tempoyu artırıyor Fulham, orta sahada Reed ataklara yön veren oyuncuları. West Ham’da golcüleri Antonio’nun arkasında Bown, Lingard, Benrahma üçlüsü, iyi kapanan rakip savunma karşısında pozisyon üretmekte zorlanıyorlar. 35’te o ana kadar sahanın en iyisi Lookman’ın vuruşu az farkla dışarı çıkıyor. Tüm baskısına, enerjisine rağmen gol yollarında bitirici oyuncularının olmayışı önemli eksikleri. Topa yüzde 61 oranında sahip oldukları, rakip kaleyi 8 kez yokladıkları devre golsüz kapanıyor.

2. devreye baskıyla başlıyor misafir takım, ama 47’de gelişen Fulham atağında Loftus-Cheek ceza sahasına girerken düşürülüyor, serbest vuruşta Lookman barajı geçemiyor. 53’te maçın en net pozisyonunda, kaleci Fabianski ile karşı karşıya kaldığı anda kaleyi bulamıyor Loftus-Cheek, Fulham golden oluyor. Gidişattan hoşnutsuz David Moyes 57’de Bowen ve Benrahma’nın yerine Noble ve Yarmolenko’yu sahaya sürüyor. Değişiklikler hareket getiriyor West Ham’a, 64’te Rice’ın ortasına kafayı vuran Coufal direkleri geçemiyor. 70’te Fulham’ın kullandığı kornerde savunmanın ortasından gelen Tosin yakın mesafeden kafayla kaleyi bulamıyor. Fulham’da 78’de Lamina ve Robinson yerlerini Mitrovic ve Maja’ya bırakıyor. Uzatmanın son dakikasında Fulham atağında kale önünde Mitrovic’den önce topa müdahale eden Rice mutlak golü önlüyor. Bitime yakın Soucek’in Mitrovic’e hareketini VAR incelemesi sonunda kırmızı kart olarak yorumluyor hakem Mike Dean, Mitrovic’in rakibin hareketinin kasti olmadığını söylemesine rağmen Soucek oyun dışı kalıyor. David Moyes, maç sonu basın toplantısında, kararın skandal olduğunu, hakem adına utandığını dile getiriyor. Velhasıl, yakaladığı pozisyonlara rağmen golü bulamayan Fulham 9. beraberliği. Maçın adamı Edemola Lookman, ama üç puana yetmiyor. Atilla İlhan enfes dizelerinde, “Hayat zamanda iz bırakmaz, bir boşluğa düşersin bir boşluktan, birikip yeniden sıçramak için, elde var hüzün” der. Muhtemel bu sezon Fulham’ın hikâyesini en güzel anlatan.

Ziya Adnan

9 Şubat 2021

Liverpool FC, Mane yoksa, Salah var

Uzaklardan…

Geçenlerde okumuştum, Fenerbahçe yönetimi Mesut Özil’in transferinden sonra “Mesut-Ol” adında bir kampanya başlatmış, amaç bu transfer için taraftarın parasal desteğini sağlamak. Kulübün borcu 4,7 milyar lira, üç buçuk senelik sözleşmeyle, senede beş milyon avro ödeyecekleri, kariyeri boyunca transferlerden yüz milyon avronun üzerinde kazanmış 32 yaşındaki futbolcunun Londra’daki evinin değeri 10 milyon sterlin ve İstanbul’da asgari ücretle çalışıp, kirada oturan Fenerbahçe taraftarı transfer için kulübe yardım edecek! Hikâyenin geçtiği yer Kadıköy, hani geçenlerde sokaklarında donarak ölen garibanın ilçesi, şairin dizelerindeki gibi, kış sadece yoksullara gelir, içinizde yer etsin. Velhasıl neresinden baksan hazin, neresinden baksan trajikomik ülke futbolu ne izlemeye ne yazmaya değmez…

Uzaklarda, Premier Lig’de geçen sezonun açık ara şampiyonu Liverpool, West Ham deplasmanında. Jurgen Klopp’un takımı geçen sezonki formundan uzak, geçen sezon bu dönemde 21 puan fazla toplamışlardı, bu sezon umulmadık maçlarda puanlar bıraktılar. Puan kayıplarının temel nedeni sakatlıklar. Savunmanın ortasında takımın lideri Van Dijk’in sezonu kapatmış olması, savunma ortağı Joe Gomez’in uzun süreli sakatlığı, ileri uçta Diogo Jota’nın yokluğu, iki hücum beki Robertson ve Alexander-Arnold’un formsuzluğu, orta sahada Henderson ve Alcantara’nın zaman zaman eksikliği düşüşün nedenleri. Evlerinde 68 maçtan sonra ilk kez kaybettikleri Burnley maçının sonunda 440 dakika gol sevinci yaşamadıklarını hatırlatalım. Yine de hafta içinde Tottenham’ı deplasmanda devirdikleri maçta geçen sezonki formlarını hatırlattılar, seri yakaladıkları takdirde zirveyi zorlayacaklardır…

Rakip West Ham yeni senenin yükselenlerinden, son 6 maçtan 14 puan çıkardılar, Şampiyonlar Ligi potasındalar. Köklü tarihlerinde ilk kez sene başında arka arkaya oynadıkları altı maçı kazandılar. Premier Lig tarihindeki en iyi dereceleri ligi 5. sırada bitirdikleri 1998-99 sezonunda. Liverpool karşısında oynadıkları son 9 maçı kazanamadılar. Misafir takım Olimpiyat Stadında son dört maçın üçünü kazanırken bir maçta puanlar paylaşıldı. Liverpool 4-3-1-2 dizilişinde, ileri uçta Origi ve Salah, arkalarında Shaqiri. West Ham’da ara transferde Manchester United’dan kiralanan Lingard transfer işlemleri yetişmediği için kadroda yer almıyor. Bir dakika uzatılan devrenin bitimine yakın Salah yokluyor rakip kaleyi, top kaleci Fabianski’de kalıyor. Topa yüzde 70 oranında sahip oldukları ama Mane’nin yokluğunda 3. bölgede etkisiz göründükleri devre golsüz kapanıyor.

2. devreye baskıyla başlıyor Liverpool, 48’de Rice, bir dakika sonra Soucek West Ham’da sarı kart gören oyuncular. Salah’ın yakın mesafeden gole çeviremediği pozisyonun akabinde Origi’nin vuruşu yan ağlarda kalıyor. 56’da Milner’in yerine Jones’u sahaya sürüyor Klopp, akabinde golü buluyorlar. Jones’un pasında dar alanda sol ayağıyla uzak köşeye mükemmel vuruyor Salah, yeni senede ilk golü. West Ham 65’te sezonun muhtemel en güzel golüyle iki farklı geriye düşüyor. Ani gelişen Liverpool atağında Alexander-Arnold kanatta Shaqiri’yi görüyor, onun ceza sahasına uzun pasını yumuşatıp Fabianski’nin yanından ağlara bırakıyor Salah. Hani futbol okullarında “üç pasta gol nasıl atılır” diye ders konusu olarak gösterilecek türden! Son bölümde Liverpool’da Origi’nin yerine Chamberlain sahada. 84’te farkı üçe çıkartıyorlar, ceza sahasındaki pas trafiğinde Wijnaldum yakın mesafeden kaçırmıyor. 87’de farkı ikiye indiriyor West Ham, Creswell’in kullandığı korneri yakın mesafeden tamamlıyor Dawson. Velhasıl Olimpiyat Stadı’nda gelenek bozulmazken Liverpool üç golle kazanıp 3. sıraya yükseliyor. Üç gün arayla iki Londra deplasmanından altı golle altı puan çıkardılar. Maç sonu basın toplantısında hocaları Klopp, Salah’ın dünya çapında bir golcü olduğunu, sürekli kendini geliştirmek için çalıştığını, bu maçta kaydettiği iki golün sezonun en güzel golleri arasında olduğunu dile getiriyor ve futbolcusunun takıma katıldığı 2017 senesinden beri her sezon 20 golün altına düşmediğini hatırlatıyor. Pazar günü lider Manchester City ile karşılaşacaklar, o maç kaçmaz derim naçizane!

Ziya Adnan

3 Şubat 2021

Wolverhampton Wanderers; Jimenez’in yokluğunda…

Uzaklardan…

Son iki sezonu 7. sırada bitirdi Wolverhampton Wanderers, İngiltere’nin West Midlands bölgesinin 250 bin nüfuslu şehrinin sarı siyahı. Ancak bu sezon düşüşteler, kasım ayında üç puan kaptıkları Arsenal deplasmanında golcüleri Raul Jimenez’in geçirdiği korkutan sakatlığı sonrası sahalardan uzak kalışı, takımın parlayan yıldızı Diogo Jota’nın Liverpool’a transferi, genç forvetleri Fabio Silva’nın istikrar arayışı düşüşün temel nedenleri. Ocak ayının son cumartesi gününde çıktıkları, kendileri gibi düşüşteki Crystal Palace deplasmanı vesilesiyle Nuno Espirito Santo’nun takımının hal ve gidişine naçizane bir bakış…

Madem Portekizli hocadan açtık konuyu, yüce gönüllülüğünü hatırlamadan geçmeyelim. Geçenlerde okumuştum, 2017’den beri yaşadığı Wolverhampton’da yoksulluğu azaltmak için yürütülen ‘Wolves Foundation’ kampanyasına 250 bin sterlin bağışta bulunmuş, sözleri kayda değer: “Şehre bir şeyleri geri vermek ve Coronavirus salgını sırasında yoksullukla mücadele eden insanlara yardım etmek istedim.” Ne diyelim, keşke her futbol adamı onun kadar yüce gönüllü olsa…

Takımına gelince, son beş maçtan sadece iki puan çıkartan Wolverhampton Wanderers 13. sırada, rakip Crystal Palace ile aynı puanda. Ev sahibi Palace bu sezon evinde bonkör, mabetlerinde oynadıkları 10 maçtan sadece üçünü kazandılar. Wolves’a karşı şansları tutmuyor, rakibe karşı son üç maçtan puansız ayrıldılar. Ligdeki durumları iç acıcı değil, son dokuz maçın dördünden puansız ayrılırken ancak yedi puan çıkartabildiler. Takımın lokomotifi Wifred Zaha, bu sezon 17 maçta forma giydi 9 golü var, onun olmadığı maçlarda gollerini, yaratıcılığını arıyorlar. Ayrıca savunma zaafları aşikâr, son dört lig maçında kalelerinde en az üç gol gördüler…

Misafir takım 3-4-1-2 dizilişinde başlıyor maça, ileri uçta Neto, Da Silva ikilisinin arkasında oyun kurucuları Podence. Ağır tempoda başlayan, iki takımın da golden çok savunmayı düşündüğü ilk bölümde topa daha çok sahip olan Crystal Palace, 10. dakikada sağdan Clyne’nın vuruşuyla gole yaklaşıyorlar. Misafir takım topun rakipte olduğu anlarda beşli iki set halinde savunmada. İlk 20 dakikanın sonunda iki takımın rakip kaleyi bulan vuruşu bulunmuyor. Ev sahibinde 3. bölgede oyuna yön veren Zaha, 21’de onun vuruşu rakip savunmadan dönüyor. Kontra fırsatı yakaladığı anlarda 3. bölgede çoğalamıyor Wolves, sağ kanatta Hoever istekli ama çok top kaybı yapıyor. Buza kesen yağmurlu Londra gününde iki takımın topa eşit derecede sahip olduğu, gol pozisyonu olmayan devre golsüz kapanıyor.

2. devreye sakatlanan McCarthy’nin yerine Riedewald’i alarak başlıyor Palace. Wolves ilk yarıda olduğu gibi dikine oynamakta zorlanıyor, ligin en hızlı kanat oyuncusu Traore yedek kulübesinde. 56’da ilk kez gole yaklaşıyorlar, Podence’in sağdan ortasına sert vuruyor Jose, Palace kalesinde Guaita köşeden çıkartıyor. Akabinde maçın en etkili hücumunda golü buluyor Palace, Ayew’in pasını ceza sahası içinde sert vuruşla gole çeviriyor Eze. 2020’nin yazında 17 milyon Sterlin karşılığında QPR’dan takıma katılan 22 yaşındaki kanat oyuncusu ligde yıldızı parlayanlardan. Geriye düştükten sonra Hoever’in yerine Traore’yi oyuna alıyor Nuno Espirito ama Jimenez’in yokluğunda gol yollarında çok etkisiz Wolves. 70’te ikinci gole yaklaşıyor Palace, Zaha rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda ceza sahasında sert vuruyor ama direkler gole izin vermiyor. Son bölümde Wolves’da orta sahada etkisiz Moutinho’nun yerine Fabio Silva sahada. Beraberlik için yükleniyorlar ama savunmada açık verdikleri anlarda Palace, Zaha ve oyuna sonradan giren Townsend ile pozisyonlar buluyor. Üç dakika uzatılan maçın kaderini Eze’nin golü belirlerken Wolves’un düşüşü sürüyor. Ligin dibindeki takımlara bakarak küme düşme korkusu yaşayacaklarını sanmıyorum ama paraşütsüz düşüşleri sürüyor. Maç sonu basın toplantısında hocaları Nuno Espirito, puan için geldiklerini ama puanı hak edecek oyun çıkaramadıklarını, dikine oynamak yerine çok fazla geri ve yan pas yaptıklarını, ofansif oyunda etkisiz olduklarını, özgüven ve kimlik eksikliği yaşadıklarını dile getiriyor. Hafta içinde Arsenal’i konuk edecekler, sekiz maçtır kazanamıyorlar, 29 yaşındaki Meksikalı golcülerinin yokluğunda formda rakipleri karşısında işleri zor…

Ziya Adnan

2 Şubat 2021

Kaybedenler kulübü, Arsenal’den Chorley’e!

Uzaklardan…

Bu yazıyı yazarken İngiltere’de son 24 saatte Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 1610, salgının başlamasından beri bir günde gerçekleşen en yüksek ölüm oranı. Ülkede Covid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 90.000’in üzerinde. Hastalık nedeniyle 30 saniyede bir kişi hastaneye kaldırılırken, ölenlerin büyük bölümü 65 yaş üstü. Diğer yanda, bir dakikada 140 kişinin aşılandığı ülkede tek umut aşı, 4 milyon kişi aşılanmış, hedef şubat ortasına kadar 15 milyon kişiyi aşılamak. Bu koşullarda futbol yazmak zor, malum o güzel oyun hayatın küçük bir parçası ama yazmadan da olmaz. Corona gölgesinde Federasyon Kupası 4. tur maçlarına naçizane bir bakış…

Dünya futbolunun en eski kupasında 4. turda kalan takım sayısı 32. O takımlardan en güzeli Chorley FC, ülke futbolunun 6. Liginde mücadele ediyorlar. Takıma adını veren kasaba ülkenin kuzeybatısında 35 bin nüfuslu, 1970’lere kadar semalarında fabrika bacaları görünürmüş, ama zaman içinde çoğu yıkılmış, sanayi geçmişinden geriye kalan Morrisons bacaları, değirmen binaları, değirmen işçilerinin yaşadığı teraslı evler, parke taşlı dar sokaklar. 1875’te rugby kulübü olarak kurulmuş, 1883’de doğru yolu bulup futbola dönmüşler. Renkleri bizim Fulham’ı hatırlatıyor, mabetleri Victoria Park 3.700 kapasiteli, 2019-20 sezonunda 1.271 taraftar ortalaması yakaladılar. Cuma akşamı oynanan maçta Premier Lig temsilcisi Wolverhampton karşısında Vitinha’nın ilk devrede uzaklardan füzesiyle sahadan mağlup ayrılarak kupaya veda ediyorlardı. Lig sıralamasında iki takım arasında 139 takım vardı ama amatör Chorley’nin mücadelesi takdire şayan…

O maçın ertesinde, soğuk bir cumartesi gününde bu sezon ligin dişli takımı West Ham evinde Doncaster Rovers karşısında. Adını 158 bin nüfuslu kasabadan alan kuzeyin kırmızı beyazı League One’da (3. Lig) 4. sırada, play-off potasında. 1879’da kurulmuşlar, köklü tarihlerinde 3. ve 4. Lig arasında mekik dokumuşlar. 2012 ve 2014’te yer aldıkları Championship’te tutunamamışlar. 2000’li senelerin başında takımın başkanlığını yapmış John Ryan’a dair enfes hikâyeyi yazmadan geçmeyelim. 2003’te 53 yaşına basmasına az kala Hereford deplasmanında son 10 dakikada oyuna girmiş, haliyle Ada futbolunun en yaşlı futbolcusu olarak Guiness Rekorlar kitabına da! Ev sahibi takım 4-2-3-1 dizilişinde Fornals, Lanzini, Benrahma üçlüsünün önünde Yarmolenko. Henüz 2. dakikada Yarmolenko’nun asistinde Fornals ile öne geçiyorlar, lig sıralamasında 40 sıra aşağıdaki rakip karşısında baskıyı kuruyorlardı. 32’de Benrahma’nın asistinde Yarmolenko, Rovers topu kalecisi Balcombe’nin üzerinden ağlara gönderiyor, West Ham topa yüzde 64 oranında sahip olduğu devreyi iki farkla önde kapatıyordu.

2. devreye farkı artırmak adına baskıya başladılar, ilk 10 dakikada Benrahma, Lanzini ve Soucek ile rakip kaleyi yokluyor, 60’ta kullandığı kornerde Butler’ın kendi kalesine attığı golle fark üçe çıkıyordu. Misafir takım 65’te Smith’in vuruşunda gole yaklaşıyor ama direkler gole izin vermiyordu. Bitime 10 kala oyuna sonradan giren Afolayan’ın golüyle fark dörde çıkıyor, genç kaleci Trott, Fabianski’nin yerine oyuna giriyordu. Misafir takımda maçın adamı Balcombe, rakibin 19 gol denemesinde çıkardığı toplar olmasa fark iki hanelere giderdi. West Ham’a gelince, 5. turda Liverpool’u eleyen Manchester United’a konuk olacaklar, muhtemel turun en keyif verecek maçlarından…

Karlı, buza kesen Londra Pazar’ında lige tutunmaya çalışan iki takım, Fulham ve Burnley kupada Craven Cottage Stadı’nda karşı karşıya. 5-3-2 dizilişinde ev sahibi, ileri uçta Kamara, Mitrovic ikilisi. İlk bölümde kaygan zeminde iki takım da etkili pas trafiği kurmakta zorlanıyor, savunmadan uzun toplarla çıkıyor Fulham, 8’de gole yaklaşan ise Burney, Gudmundsson’un sol çaprazdan vuruşunu köşeden çıkartıyor Fulham kalesinde Rodak. Sahayı daha iyi parselleyen misafir takım gole yakın ilk 15 dakikada, beş gol denemesine karşı Fulham’ın rakip kaleyi bulan tek vuruşu var. Burnley’de sol kanatta McNeil önünde boş alan bulduğunda etkili. 29’da gelişen Burnley atağında Vydra karşı karşıya kaldığı pozisyonda Rodak’ı geçemiyor ama sonrasında golü atıyorlar, Cork’un sağdan ortasında Rodriguez kafayla ağları buluyor. Gol, hızını kesmiyor bordo beyazlıların, 33’te Pieters’in vuruşu Fulham savunmasından dönüyor. Üstün oynadığı, topa yüzde 46 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 12 kez yokladığı devreyi önde kapatıyor Burnley.

2. devreye istekli başlıyor Fulham, ceza sahasında Mitrovic’e kestikleri toplarda gol arıyorlar ancak uzun süren sakatlığının etkisiyle eski formundan çok uzak 9 numara. 50’de yakın mesafeden vuruşu kaleci Farrell’de kalıyor. Lookman, Loftus-Cheek gibi skoru değiştirecek oyuncuların yokluğunda tüm enerjisine rağmen 3. bölgede etkisiz siyah beyazlılar. 68’de iki değişiklik yapıyor hocaları Parker, Loftus-Cheek ve Kebano oyuna girerken Anguissa ve Cordova-Reid çıkıyor. 70’te Vydra’nın düşürmesiyle penaltı kazanıyor Burnley, Rodriguez gole çevirirken fark ikiye çıkıyor. 78’de Kamara net gol pozisyonundan yararlanamazken iki dakika sonra fark üçe çıkıyor. Fulham ceza sahasında savunma topu uzaklaştıramıyor, yakın mesafeden kaçırmıyor Long, gol duran top pozisyonun devamında geldiği için duran top olarak yazılıyor. Velhasıl Chorley’nin elendiği turda iki Londra takımı Arsenal ve Fulham da havlu atıyor. Fulham’ın hedefi lige tutunmak ama bu kadro kalitesiyle zor. Maç sonu basın toplantısında Parker, takımdan ayrılacaklarının yanında yenilerin de takıma katılmasının mümkün olduğunu dile getiriyor. Eski görüntüsünden uzak Mitrovic belki de Süper Lig yolundadır, malum miadını dolduran soluğu bizim ligde alıyor, kim bilir!

Ziya Adnan

26 Ocak 2021