Uzaklardan…
Premier Lig’in zirvesinde, Liverpool’un evinde Manchester City karşısında hüsrana uğradığı maçtan sonra… Sky Sports yorumcusu, eskinin Manchester United kaptanı Roy Keane, Klopp’un takımını “bad champions” (kötü şampiyon) olarak tanımlıyor ve devam ediyor, “bu futbolla şampiyon olabilmek için bir 30 sene daha beklerler.” Liverpool’a dair anlatacak çok şey var, malum bu sezon hüsranlarda. Geçen sezon 23 maçta topladıklarının 27 puan altında kalmaları hüsranın fotoğrafı. Mart 1956’da Chelsea’den sonra, şampiyonluk kupasını kaldırdığı sezonunun ertesinde arka arkaya üç iç saha maçını kaybeden ilk takım oldular. Onlar için bu sezon şampiyonluk uzak bir hayal ama futbolunun içinde mucizeler de var. Diğer yanda ligin fırtınası Manchester City, Federasyon Kupası’nda Swansea City’i 3-1’lik skorla geçtiği maçla birlikte 15 maçlık galibiyet serisini yakalayıp, Arsenal’in 1987-88 sezonundaki rekoruna ortak oldu. Federasyon Kupası demişken, Everton’nun Tottenham’ı 5-4’lük skorla elediği nefes kesen maç kupanın 1961’den beri en gollü maçı. Geçenlerde okumuştum, hocaları Ancelloti’nin 25 senelik kariyerinde tam sezon çalıştırdığı hiçbir takım ligi ilk altının dışında bitirmemiş. Onların da hedefi gelecek sezon Şampiyonlar Ligi’nde boy göstermek…
Velhasıl zirve hesapları karışık ama ligin dibi de bir o kadar bulanık. Burnley’nin Crystal Palace deplasmanı vesilesiyle altlara naçizane bir bakış.…
73 bin nüfuslu kuzey kasabasının bordo mavili takımı Burnley küme düşme potasının sekiz puan üzerinde ama rahat değil. Kasabanın küçüklüğü aldatmasın, yerleşkenin nüfusuna orantılı taraftar sayısında Ada futbolunda ilk sıradalar. 2019-20 sezonunu 10. sırada bitirdiler ama sezona kötü başladılar. İlk 7 maçtan çıkardıkları sadece iki puan, sonrasında Crystal Palace ile evlerinde oynadıkları maçta aldıkları galibiyetle üç puanla tanıştılar. Ligde son beş maçtan 7 puan çıkaran takımın 22 maçta maç başı ortama puanı 1,04. 14 golle ligin en az gol bulan takımı, son 9 deplasmanda sadece iki kez gol sevinci yaşadı. Son dört maçın üçünü kaybetmeleri kötü gidişin özeti. Ev sahibi ise rakibin altı puan üzerinde, onların da sorunu savunmada. 39 golle West Bromwich Albion’dan sonra kalesinde en fazla gol gören takım. Üstelik golcüleri Zaha sakatlığı nedeniyle sahalardan uzak, onun olmadığı 19 maçın 17’sinde sahadan puansız ayrıldılar. Bazılarının değeri ancak olmadıklarında anlaşılıyor sanırım, dönüşü tez olsun…
Burnley 4-4-2 dizilişinde başlıyor maça, gol umutları Barnes ve Rodriguez ikilisi. İki takımın pas trafiği yaratmakta zorlandığı, bolca top kayıplarıyla geçen ilk dakikalarda golü buluyor sarı formalı Burnley, 5. dakikada soldan Pieters’in ortaladığı topa dönerek vuruyor orta sahanın sağında görev yapan Gudmundsson. Golün şokunu atlatamadan kalesinde 2. golü görüyor Palace, 10. dakikada Burnley’nin kullandığı kornerde Mcneil’in asistinde Rodriguez yakın mesafeden kafayla ağları buluyor. Palace, devrenin son bölümünde rakip kalede baskıyı kuruyor ama final paslarında etkisizler.
2. devreye sezonun en güzel gollerinden biriyle başlıyorlar, Rodriguez’in pasında ceza sahasının sağından uzak köşeye mükemmel vuruyor Lowton, Palace savunmasının pozisyonda rakibe uzak kalması Hodgson adına düşündürücü. 78’de Burnley savunmasın ortasında Mee’nin sakatlığı sonrası oyun uzun süre duruyor, yerine Long sahada. 7 dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca döktürdüğü Londra deplasmanında üç golle üç puanı kapıp küme düşme potasından uzaklaşıyor kuzeyin takımı. Maç sonu basın toplantısında hocaları Sean Dyche, takımının ilk dakikadan başlayan temposundan, enerjisinden memnun olduğunu, doğru yolda olduklarını dile getiriyor.
Ziya Adnan
15 Şubat 2021