Kategori: 2014

1950’nin unutulanları…

1950’nin unutulanları… Uzaklardan… Geçenlerde yazmıştım 1950 Dünya Kupası finalinde kalesinde gördüğü hatalı bir gol sonrası ülkesinde vatan haini ilan edilen kaleci Moacyr Barbosa Nascimento’nı hikâyesini. 2004 senesinde aramızdan ayrılmadan önce, “Brezilya yasalarına göre en ağır ceza otuz yıldır, benim cezam ise elli yıl sürdü” demiş bahtsız kaleci. O gün o sahada kaderleri kesişen iki futbolcudan …

Devamını oku

Sarı formanın aşkına!

Sarı formanın aşkına! Uzaklardan… “O forma bana endüstriyel futbola ve Brezilya’ya dair kötü olan her şeyi hatırlatıyor…” Aldyr Garcia Schlee Bir Dünya Kupası daha geride kalırken, hüsranı yaşadı ev sahibi; hezimete uğradıkları maçta sarılara bürünmüş taraftarların gözyaşları düştü ekranlara. Malum, adına futbol denilen o güzel oyunun yaşandığı hemen yerde sarı formalı taraftarlar yaşatır Brezilya aşkını, …

Devamını oku

Saeta Rubia (Sarı Ok)…

Saeta Rubia (Sarı Ok)… Uzaklardan… “Madrid’in tarihi onunla başlar; onun gelişi Madrid efsanesinin başladığı andır.” Emilio Butragueno Türk olmak gerçekten zor, hemen anlatayım. Malum önümüzde Cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Ben de vatandaşlık görevimi yerine getirip yurt dışında oy kullanayım dedim. Ama demekle olmuyor ki! Londra Başkonsolosluğunda kaydım olmasına rağmen yurtdışı seçmen kaydı sitesinde kaydımın olmadığı yazıyordu. …

Devamını oku

Bahtsız kaleci…

Bahtsız kaleci… Uzaklardan… “Brezilya yasalarına göre en ağır ceza otuz yıldır, benim cezam ise elli yıl sürdü!” Moacyr Barbosa Nascimento “Her yerde yaşanan ulusal felaketler var. Örneğin Hiroşima… Bizim ulusal felaketimiz de 1950 yılında Uruguay karşısında aldığımız yenilgi,” demiş 1980 senesinde, 68 yaşında aramızdan ayrılan Brezilyalı edebiyatçı Nelson Rodriques. 1950 senesinde Brezilya kendi evinde oynadığı …

Devamını oku

El Pistolero: Silahşor…

El Pistolero: Silahşor… Uzaklardan… Yakın geçmişte “The Guardian” gazetesinde verdiği söyleşide okumuştum; “There are two of me, two different people,” (İçimde iki tane ben var, iki değişik insan) diyordu. Söyleşiyi okurken, 1991-1998 seneleri arasında Glasgow Rangers’ın kalesini korumuş, o yıllarda ‘şizofreni’ teşhisi konulmuş kaleci Andy Goram’a, Celtic taraftarlarının yaptığı gülümseten tezahürat geldi aklıma: “Two Andy …

Devamını oku

Socrates, “Bilge Brezilyalı”yı hatırlarken…

Socrates, “Bilge Brezilyalı”yı hatırlarken… Uzaklardan… 1962 Dünya Kupasında suya “Bru!” diyecek kadar küçüktüm; geçenlerde 1. yaşını kutladığımız minik, afacan oğlum gibi, adı gibi engin olsun. Ondan dört yıl sonra düzenlenen 1966 Dünya Kupasından aklımda kalan ise Dünya Kupalarının tarihini anlatan futbol programlarında tekrar tekrar izlediğimiz, siyah beyaz zamanlarda İngiltere’nin Batı Almanya’yı 4-2 yendiği maç… O …

Devamını oku

Rudolph Valentino yüzlü Çingene…

Rudolph Valentino yüzlü Çingene… Uzaklardan… “Bir gece tüm parasını bir kumarhanede yitirdi. Başka bir gece kim bilir nerede yitirdi yaşama sevincini? Son gecesinde ise bir yoksullar yurdunda sayıklayarak öldü…” Eduardo Galeano Futbolun bilindik klişesidir, kafa gollerini benimsemiş topçular için “hava toplarında çok iyi” derler. Genelde uzun olur bunlar, fiziklerini iyi kullanırlar, iyi sıçrarlar. İlk etapta …

Devamını oku

Onlarsız Bir Dünya Kupası…

Onlarsız Bir Dünya Kupası… Uzaklardan… İngiliz yazar Alex Bellos, ”Futebol – The Brazilian Way of Life” (Brezilya Tarzı Yaşam) kitabında coğrafyayı, kulüp armalı tabutların satıldığı, bir futbol kulübünün üyesi olmanın parlamentoya seçilebilmede etkin rol oynadığı ve futbol sahasız deniz üstü petrol platformlarının bile düşünülemediği bir ülke olarak anlatır. İşte o futbol delisi ülkede başladı 2014 …

Devamını oku

Altınordu, Kırmızı Şeytanlar’ın dönüşü…

Kırmızı Şeytanlar’ın dönüşü… Uzaklardan… Ankara’nın Al-Karalar’ı gibi onlar da 1923 senesinde kurulmuşlar. Ülke futbolunun Cumhuriyet ile yaşıt güzide takımı… Sadece ülke futbolunun değil, güzel ve yalnız coğrafyanın gülen yüzü İzmir’in en köklü kulüplerinden, nam-ı diğer “Kırmızı Şeytanlar”… Renkleri kırmızı-lacivert… Kırmızısı “kan’dan, laciverti “çelik’ten miras… Kuruluşuna dair iki tez var. İlk teze göre, 1923 yılında bir …

Devamını oku

2014 Dünya Kupasına az kala..

2014 Dünya Kupasına az kala… Uzaklardan… İngiltere’nin en çok satan bulvar gazetesi “The Sun”, 2010 Dünya Kupasında Almanya karşısında yaşanan hezimet sonrası, “Eğer İkinci Dünya Savaşında İngiltere Milli Takımı gibi savunma yapmış olsaydık şimdi hepimiz Almanca konuşuyor olurduk!” manşetini atmıştı. Neredeyse dört sene geçmiş aradan, zaten zaman dediğin nedir ki! Bir Dünya Kupasına daha az …

Devamını oku