Uzaklardan…

Mart ayının ilk pazar günü Norwich City ile birlikte ligin dibine demir atmış Watford, evinde son maçların formda takımı Arsenal karşısında. Ev sahibi tüm kupalarda oynadığı son 15 maçın sadece birini kazanabildi, bu sezon evlerinde oynadıkları 13 maçın 10’undan puansız ayrıldılar, olası 11. yenilgiyle kulüp tarihinin istenmeyen “kötü ev karnesi” rekorunu kırmış olacaklar. Misafir takım aralık ayı başında Manchester United ve Everton’dan arka arkaya aldığı mağlubiyetlerden sonra dokuz lig maçından 22 puan çıkardı. Sezona kötü başlayan, ilk sekiz deplasman maçından sadece ikisini kazanan Arsenal yeni seneyle birlikte yükselişe geçti, son üç deplasmandan dokuz puan çıkardı. Takımın yükseleni Emile Smith Rowe, bu sezon Premier Lig’de dokuz golle takımın en üretken oyuncusu, bir gol daha bulduğu takdirde 1998-99 sezonunda Nicolas Anelka’dan sonra sezonunda çift hanelere ulaşan 21 yaş altı ikinci oyuncu olacak. Watford’un Arsenal karşısında şansı tutmuyor, Premier Lig tarihinde Arsenal ile oynadıkları 15 maçtan sadece 7 puan çıkarabildiler, 12 maçta sahadan puansız ayrılırken iki maçta üç puan sevinci yaşadılar.

Ev sahibi Watford 4-3-3 dizilisinde, ileri uçta Hernández, Dennis, Pedro üçlüsünün arkasında Sissoko, Louza, Cleverley. Misafir Arsenal ofansif 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Saka, Lacazette, Martinelli, orta sahada Odegaard, Partey, Xhaka üçlüsü. Arsenal, 5. dakikada Saka’nın pasında Odegaard’ın ceza sahası içinde sol köşeye yerden vuruşuyla golü buluyor. Watford’un bu sezon kalesinde gördüğü 48. gol. Ancak uzun sürmüyor kale arkasındaki Arsenal sevdalılarının gol sevinci, 12’de Sissoko’nun sağdan inadı sonucu gelen, Femenia’nın enfes ortasında Hernendaz’in penaltı noktası üzerinden müthiş röveşatasıyla beraberliği yakalıyor Watford. 27’de Partey’nin ceza sahasın dışından vuruşuyla rakip kaleyi yokluyor Arsenal, akabinde 30’da Lacazette’in topuk pasında Saka’nın vuruşuyla yeniden öne geçiyor, pozisyonda Saka’nın sağda Cleverley’i kolay geçişi golü hazırlayan etkenlerden. 7 numara Premier Lig’de 21 yaş altı oyuncularının en üretkeni, (8 gol, 5 asist). Avrupa’nın beş büyük liginde bu sezon sadece Florian Wirtz’in (17) daha çok gol ve asist yaptığını hatırlatalım. Arsenal topa yüzde 56 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 7 kez yokladığı iki dakika uzatılan devreyi tek farkla önde kapatıyor.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 47’de Watford atağında kaleci Ramsdale’in uzaklaştıramadığı topa vurmakta geç kalıyor Sissoko, akabinde Arsenal farkı ikiye çıkartıyor. 52’de Odegaard, Lacazette paslaşmasında 9 numaranın pasını sol üst köşeden ağlara gönderen Martinelli, skor 3-1’e geliyor. 64’te Watford’da Louza’nın yerine Kayembe sahada. Arsenal önde etkili ama savunmada açıklar veriyor. 70’te arka arkaya kullandıkları kornerlerden sonra savunmalarının az adamla yakalandığı pozisyonda Femenia’nın sağdan ortasını yakın mesafeden direğe nişanlıyor Dennis, Watford yıldızı Sarr’ın yokluğunda gol yollarında etkisiz. 73’te Arsenal’de Martinelli’nin yerine Pepe sahada. 75’te Lacazette’in rakip ceza sahasında yerde kaldığı pozisyonda hakemin devam kararına uzun süre itiraz ediyor hocaları Arteta, pozisyon penaltıya yakın. 79’da üç asistle yıldızlaşan Lacazette yerini Nketiah’a bırakıyo
Maç bu skorla bitecek derken umutlanıyor Watford, 87’de Sissoko sağdan getirdiği topta Ramsdale’in yanından topu ağlara gönderiyor, pozisyonda Arsenal savunmasının solunda Tierny kayıplarda. 89’da Watford’da Cleverley, Kalu değişikliği geliyor. Arsenal’de Odegaard’ın yerine savunmaya takviye için Holding sahada. Beş dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca Arsenal çok pozisyona girip kalesinde iki gol gördüğü maçı 3-2 kazanıp üç puanı kapıyor. Watford’a gelince, lige tutunmaya çalışan rakiplerinin puan alamadığı haftada sahadan puansız ayrıldılar, onların hikâyesi şairin dizelerindeki gibi: “Çok yollardan, çok evlerden geçtim, her ayak izimde, gözyaşımı bırakarak, çok uzun geceler vardı mutsuz evlerde.”
Velhasıl evinde mutsuz takımın ligde kalması mucize olur sanırım.

Ziya Adnan

10 Mart 2022

“Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın; gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır” der dizelerinde Cemal Süreya. Fulham deplasmanı vesilesiyle 90’ların ortasında Premier Lig’in üçüncü sezonunda şampiyonluk yaşamış, sonrasında anılarda kalmış takımın hal ve gidişine naçizane bir bakış…

Takvim yaprakları 14 Mayıs 1995’i gösterirken, Liverpool’a Anfield Stadı’nda yenilmesine rağmen şampiyonluk yarışındaki rakibi Manchester United’ın West Ham deplasmanında kaybettiği puanlar sonrası şampiyonluğunu ilan etti Blackburn Rovers, İngiltere’nin kuzeybatısında Lancashire bölgesinde, Manchester’a 15 kilometre uzaklıkta 105 bin nüfusa sahip kasabanın mavi beyazı. O sezon Shearer, Sutton, Le Saux, Hendry, Sherwood’lu kadrosuyla oynadığı 42 maç ve 89 puanla şampiyonluk kupasını kaldıran takımın 80’li senelerde parasızlıktan kapanma noktasına gelmiş olması kaderin cilvesi. Beş bin taraftar ortalamasına oynadıkları, alt liglerde çile çektikleri zamanlarda imdatlarına domuz ticaretiyle uğraşan Niall Malone adındaki İrlandalı takım sevdalısı yetişmiş. Başkanlık yaptığı dönemde futbolcuların maaşlarını öder, deplasman masraflarını karşılarmış. Ne diyelim, futbol tanrıları her takıma böyle sevdalı taraftar ihsan eylesin. 1990’ların başında değişmiş makus talihleri. Takımın koyu taraftarlarından Jack Walker adındaki iş adamı Ocak 1991’de kulübü satın alırken, ilk üç sezonunda 25 milyon sterlin harcayarak sıkı bir takım kurmuş. Takıma kazandırdıkları arasında o yılların rekor transfer ücreti 3,3 milyon sterlin karşılığında Southampton’dan transfer edilen Alan Shearer, 1994’te Norwich City’den 5 milyon sterlin bedelle gelen Chris Sutton da var. Efsanelerini de unutmadan geçmeyelim. 2001-09 arasında formasını giydiği takımda 233 maç oynadı Tugay Kerimoğlu, taraftar sitelerinde tarihte takımın formasını giymiş en iyi beş futbolcu arasındaki yerini koruyor. Bizim Gençlerbirliği ile karşılaşmışlıkları var. 2003-04 sezonunda UEFA Kupasında karşılaştığı Ankara’nın Alkaralarına deplasmanda 3-1 yenilmiş, sonrasında evinde 1-1’lik skorla elenmişti. Hikâyenin sonrası hazin, 1998-99 sezonunda düştüler, efsane başkanları Walker 2000’nin yazında 71 yaşında aramızdan ayrıldı. 2000-01 sezonunda döndüler bıraktıkları yere, 11 sezondan sonra 2012 Mayıs’ında yeniden düştüler. 7 Mayıs 2017’de, Premier Lig’e vedalarının beşinci yıldönümünde 3. Lig’i gördüler. Bu yazının yazıldığı zamanlarda Championship’te 34 maçta 57 puanla play-off potasında, 4. sıradalar, ancak son beş maçın üçünü kaybettiler. 26 kişilik kadronun toplam değeri 43 milyon sterlin, yaş ortalaması 24.2, 10 futbolcusu İngiltere dışında dünyaya gelmiş. Takımın değerlisi 22 yaşındaki forvetleri Ben Brereton Diaz, bu sezon 30 maçta 20 golle gol krallığı sıralamasında 3. sırada.

Mart ayının ilk cumartesi günü, Londra’da serin bir havada Blackburn Rovers zorlu Fulham deplasmanında. Ev sahibi 4-2-3-1 dizilişinde, ileri uçta 34 golle gol krallığı sıralamasının zirvesindeki Mitrovic’in arkasında Wilson, Carvalho, Kebano, savunmanın önünde Reid, Seri ikilisi. Misafir Blackburn 3-4-3 dizilişinde, sakatlığı nedeniyle kadroda yer alamayan Diaz’ın yokluğunda ileri uçta Giles, Dolan, Khadra üçlüsü. İlk bölümde rakibe 3. bölgede baskıyla başlıyorlar, 6. dakikada orta sahadan kaptığı topla uzaklardan yokluyor rakip kaleyi Giles, Blackburn gole yaklaşıyor. Akabinde Fulham atağında Wison’un soldan ortasında Mitrovic’in kafa vuruşu az farkla dışarda. Maçın ilk kornerini 11’de kullanıyor Fulham, Mitrovic rakip savunmanın yakın markajında. 13’te Mitrovic’in rakip ceza sahasında yerde kaldığı, penaltı kokan pozisyonda devam kararına uzun süre itiraz ediyor ev sahibi takım, sonrasında Blackburn savunmasının solunda Zeefuik sakatlık nedeniyle yerini Rankin-Costello’ya bırakıyor. İlk 20 dakikanın sonunda Fulham’ın topla oynama oranı yüzde 76. Aradıkları golü 23’te buluyorlar, rakip ceza sahasında Williams’ın kaleci Kaminski’den vuruşunu yakın mesafeden ağlara gönderen Kebano, Craven Cottage yıkılıyor. Rakibin üstün oyunu, orta saha üstünlüğü karşısında pas trafiği yaratmakta zorlanıyor misafir takım, Fulham’ın ileri uçta göze çabukluğu, paslarıyla göze batan oyuncusu Carvalho. 34’te Mitrovic’in yerden sağ köşeye giden vuruşunda gole izin vermiyor Blackburn kalesinde Kaminski, ancak 35’te fark ikiye çıkıyor. Geriden Adarabioyo’nun rakip savunma arkasına enfes pasında Wilson kalecinin üzerinden topu ağlara gönderiyor, Blackburn’ün savunma zaafları aşikâr. Fulham topa yüzde 68 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi sekiz kez yokladığı devreyi önde kapatıyor.

2. devreye Carvalho’nun gole yaklaştığı vuruşuyla başlıyorlar, 51’de kullandığı kornerden sonuç alamıyor Blackburn, Diaz’ın yokluğunda 3. bölgede etkisizler. 54’te arka arkaya kullandıkları iki kornerde pozisyon bulamıyorlar, ilk bölümde tempoyu düşürüyor ev sahibi. 60’ta Seri’nin soldan kullandığı kornerde Mitrovic demarke pozisyonda kafayla kaleyi bulamıyor, net fırsattan yararlanamıyor 9 numara. 64’te Fulham’da sarı kartı gören sağ bekleri Williams. 65’te duran topta oyuna sonradan giren Gallagher’ın kafa vuruşuyla golü buluyor Blackburn ancak pozisyon ofsayt, gol geçersiz, karar doğru. 66’da Blackburn’de ileri uçta Rothwell, Dolan’ın yerine sahada. 70’ten sonra farkı azaltma adına baskıyı artıyorlar, 73’te Gallagher’ın sol çaprazdan vuruşunda gole izin vermiyor Fulham kalesinde Rodak. 78’de Fulham savunmasında sarı kartı gören Ream. 79’da Fulham’da Seri yerini Chalobah’a bırakıyor. 80’de Fulham atağında rakip savunmanın dengesiz yakalandığı pozisyonda Wilson’un vuruşu az farkla dışarda. 81’de sezonun en güzel gollerinden birine yaklaşıyor Fulham, savunmadan kaptığı topa orta sahayı geçen Williams’ın aşırtma vuruşu direklere takılıyor. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca 19.343 taraftarın şahitliğinde son 11 maçta 9. galibiyetini iki golle alan Fulham şampiyonluğa bir adım daha yaklaşıyor. Blackburn’e gelince, hedefleri play-off potasındaki yerlerini korumak, sabırsızlıkla golcüleri Diaz’ın dönüşünü bekliyorlar. Blackburn’ü hatırladığımız yazıya Cemal Süreya ile başladık, Özdemir Asaf ile bitirelim: “Gidiyorum; sana bir yığın hatıra bırakarak. Anmak mı? Anma, başkaları duymasın. Hatırlamak mı? Hatırlamayabilirsin. Unutmak mı? Unutamazsın.”

Ziya Adnan

7 Mart 2022

Uzaklardan…

Ada futbolunun başarıya hasret takımlarından, en son şampiyonluklarını 1926-27 sezonunda yaşadılar ama sevdalıları hep yanlarındaydı. 2021-22 sezonunda evlerinde oynadıkları 13 maçta 665.276 futbolseveri ağırladılar, mabetleri 52.305 kapasiteli St. James’ Park Stadı’nda maç başı taraftar ortalamaları 51.175. 2015’te 169,3 milyon sterlinle dünya futbolunun en fazla geliri olan 20 kulübünden biri olarak geçtiler tarihe. Premier Lig’in kurulduğu 1992’den beri 3 kez düşüp geri döndüler, en son dönüşleri 2016-17 sezonunda yakın geçmişte yolları ayırdıkları Rafa Benitez’in teknik direktörlüğünde. Lige tutunmaya çalıştıkları sezonda hayati Brentford deplasmanı vesilesiyle ülkenin kuzeyinde, İskoçya sınırına yakın, Tyne nehrinin kıyısına kurulmuş 1,6 milyon nüfusuyla ülkenin en kalabalık 8. şehrinin siyah beyazlı takımının hal ve gidişine naçizane bir bakış…

***

2021 Ekim ayında, 14 senelik fırtınalı Mike Ashley döneminden sonra Newcastle United, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Mohammed bin Selman’ın başkanlığını yaptığı Suudi Arabistan destekli konsorsiyuma 300 milyon sterlin karşılığında satıldı. Yeni senenin başında sezonda aldığı tek galibiyet, topladığı 11 puanla ligde 19. sırada lige tutunma mücadelesindeydi siyah beyazlılar. Ocak transferinde 102 milyon Euro harcayarak 4 futbolcuyu kadrolarına kattılar, transfer döneminin en bonkör takımı. Yenilerin katılımından sonra oynadıkları 5 maçta 4 galibiyet bir beraberlikle 13 puan çıkardılar.

Baharı çağıran güneşli Londra gününde Newcastle United kendisi gibi lige tutunmaya çalışan Brentford deplasmanında. 2 takımın ülke futbolunun en üst liginde ilk kez karşı karşıya geldiğini hatırlatalım. Ev sahibinde işler iyi gitmiyor, son 7 Premier Lig maçının altısını kaybederken bir maçta berabere kaldılar, küme düşmeye namzet takımlardan. Ligde buldukları 12 golün yüzde 44’ü duran toplardan, golcüleri Ivan Toney’nin tüm kupalarda oynadığı son 3 maçta golü bulunuyor. Newcastle’in parlayanı 5 gol, 3 asistle Allan Saint-Maximin, takımın en üretken oyuncusu. Fransız oyuncu sezonda 47 şut ve yarattığı 37 gol pozisyonuyla ligin göze batan forvetlerinden, yaz transferinde taliplileri kulübün kapısını çalacaktır muhtemel. Ev sahibi Brentford 3-5-2 dizilişinde, ileri uçta Mbeumo, Wissa ikilisinin arkasında Dasilva, Janelt, Norgaard, Jensen, Henry. Geçirdiği kalp krizinden sonra dönüşü merakla beklenen Christian Eriksen yedek kulübesinde. Misafir Newcastle 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Fraser, Wood, Murphy. Takımın etkili oyuncusu Trippier sakatlığı nedeniyle kadroda yer almıyor. Maçın ilk bölümünde iki takım da düşük tempoda, açık mavi formalı Newcastle United savunmadan uzun toplarla çıkıyor. Maçın ilk kornerini 5. dakikada kullanıyor Brentford, golcüleri Toney’nin yokluğunda gol umutları Mbeuma. 2 takımın da pas trafiği kurmakta zorlandığı ilk 10 dakikadan sonra rakibe sert müdahalesi sonrası kırmızı kart görüyor Brentford orta sahasında Dasilva, orta hakemin öncesinde sarı kart kararı VAR incelemesi sonrasında kırmızıya dönüşüyor. 16’da Targett’in soldan ortasına Woods’un kafa vuruşu isabetsiz. İlk 25 dakikada topa yüzde 58 oranında sahip Newcastle ama final paslarında aceleci ve telaşlılar. 26’da rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda Fraser’in soldan ortasına Woods’un kafa vuruşunu köşeden çıkartıyor Raya, sonrasında Krafth’ın uzaklardan vuruşuyla deniyorlar rakip kaleyi. Eksik rakip karşısında aradıkları golü 33’te buluyorlar, takımın sol kanatta göze batan oyuncusu Fraser’in ortasında rakip savunmanın üzerinden kafayı vuran Joelinton, gol sevincini kale arkasındaki taraftarıyla paylaşıyor. Golden sonra direnci düşen Brentford karşısında oyunu rakip kaleye yıkıyor Newcastle. Devrenin bitimine yakın fark ikiye çıkıyor, Brentford’un savunmada eksik yakalandığı pozisyonda Schar’ın enfes asistini gole çeviren Willock. Newcastle topa yüzde 66 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 12 kez yokladığı, devreyi 2 golle önde kapatıyor.

***

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 47’de Newcastle’ın sağdan kullandığı kornerde müsait pozisyonda kafayla kaleyi bulamıyor Schar, sonrasında Brentford Norgaard’ın kafa vuruşuyla yokluyor rakip kaleyi. 52. dakikada taraftarların alkışları arasında Euro 2020’de geçirdiği krizinden sonra forma giymeyen orta saha oyuncusu Christian Eriksen, Jensen’in yerine sahada. Ligde Tottenham formasıyla Norwich City karşısına çıktığı maçtan 766 gün sonra yeniden Premier Lig’de Danimarkalı. Değişiklik hareketlendiriyor takımı, 59’da Wissa’nın pasında Norgaard uzaklardan yokluyor rakip kaleyi, Brentford rakip sahada bu bölümde daha kalabalık. 62’de Brentford’da Wissa yerini sakatlıktan dönen Toney’e bırakıyor, 64’te Newcastle’ın ileri ucunda Murphy’nin yerine Guimaraes sahada. 68’de Newcastle kalecisi Dubravka’nın gördüğü sarı karttan 2 dakika sonra, Targett’in vuruşuyla gole yaklaşıyor misafir takım, Brentford kalecisi Raya gole izin vermiyor. 72’de Brentford savunmasının sağında Ajer’in yerini Canos alıyor, mücadelesine rağmen üretkenlikte kısıtlı kırmızı beyazlılar. 4 dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca topa yüzde 65 oranında sahip olan, rakip kaleyi 25 kez yoklayan Newcastle 2 golle 3 puanı kapıp 14. sıraya yükseliyor. Brentford’a gelince, düşüş sürüyor, gelecek maçta Norwich City’e konuk olacaklar, gidişata bakarsak lige tutunmaları zor…

Ziya Adnan

3 Mart 2022

Uzaklardan…

Kupanın sponsoru enerji içeceği üreten Taylandlı şirket, içeceğe adını veren Aed Carabao, şirketin kurucusu aynı zamanda ülkenin önemli sanatçılarından, 67 yaşında futbol sevdalısı. Her ne kadar 2017-18 sezonundan günümüze ‘Carabo Kupası’ olarak bilinse de endüstriyel futbola inat ‘Lig Kupası’ olarak yâd edelim Ada futbolunun üçüncü önemli kupasını. Şubat ayının son pazar günü görkemli Wembley Stadı’nda oynanan final maçı vesilesiyle kupaya naçizane bir bakış…

62’NCİ YILI

İlk kez benim dünyaya geldiğim, hayatın siyah beyaz olduğu yıllarda, sponsorların futbola el atmadığı, o güzel oyunun işçi sınıfının oyunu olduğu zamanlarda oynanmış. Bu sezon 62 yaşını kutluyor, 92 profesyonel kulübün katıldığı kupa tek maç üzerinden eleme usulü oynanan yedi turdan sonra sahibini buluyor. İlk iki turu güney ve kuzey kulüpleri olarak ayrılan, üst düzey takımların sonraki turlarda katıldığı kupanın parasal getirisi Federasyon Kupası’nın yanında devede kulak misali. Lig Kupasını kazananın kasasına 100 bin Sterlin girerken finalde kaybeden 50 bin Sterlin alıyor. Her ne kadar parasal anlamda küçük olsa da kupayı kazananın ertesi sezon UEFA Avrupa Ligi’nde oynamaya hak kazandığını hatırlatalım. Kupanın 3. tur kura çekiminin kupayı global pazarda tanıtmak için Çin’de, çeyrek final kura çekiminin ise Bangkok’ta yapılması meselenin endüstriyel boyutu. Meselenin diğer yanı, Federasyon Kupası’ndan elenen takımların kupa kazanma şansları olsun, parasal kayıplarını bir nebze olsa telafi etsinler diye futbolseverin hayatına giren kupayı kazananların nicedir Ada futbolunun devleri oluşu. Fikir babası 1961-74 arasında FIFA başkanlığı yapmış, 1986’da aramızdan ayrılmış Sir Stanley Ford Rous aramızda olsaydı ne düşünürdü kim bilir! Bu vesileyle naçizane görüşüm, tüm kupa maçlarının alt lig takımın sahasında oynanması, maç gelirinin büyük bölümünün alt lig takımına verilmesi yönünde ama gerçekleşir mi bilinmez…

Şubat ayının son pazar günü, Wembley Stadı’nda kupayı Manchester City ile birlikte en çok kazanmış Liverpool (8 kez), Chelsea karşısında. Londra’nın mavili takımı 3-4-2-1 dizilişinde, ileri uçta Havertz’in arkasında Mount, Pulisic ikilisi, orta saha dörtlüsü Azpilicueta, Kante, Kovacic, Alonso. Son maçların formsuz golcüsü Lukaku yedek kulübesinde. Liverpool 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Salah, Mane, Díaz, arkalarında Henderson, Fabinho, Thiago. İki takımın hocası Thomas Tuchel veya Jurgen Klopp, turnuvayı kazanan ilk Alman teknik direktör olarak futbol tarihine yazılacak. Liverpool’un en son ülke kupası kazandığı zamanlarda takımın ası Alexander-Arnold’un 13 yaşında olduğunu, Kırmızıların kupayı en son 2011-12 sezonunda kazandığını hatırlatalım. Maçın başlama vuruşundan önce Wembley Stadı’nda 90 bine yakın taraftarın Ukranya halkı için ‘You Will Never Walk Alone’u söylemesi tarihe düşen notlar. İlk bölümde iki takım da baskı karşısında pas trafiği kurmakta zorlanıyor. Maçın ilk tehlikeli atağında, 6. dakikada Azpilicueta’nın ceza sahasında yerden pasında topu Liverpool kalecisi Kelleher’e nişanlıyor demarke pozisyonda Pulisic, Chelsea öne geçme fırsatını kaçırıyor. İlk 10 dakikada rakibin sahanın her bölgesindeki amansız baskısı karşısında pas yapmakta bocalıyor Liverpool, 11’de solda Diaz, Mane paslaşmasında ilk tehlikeyi yaratıyorlar. 18’de Alexander-Arnold’un enfes ortasında kafayı isabetsiz vuruyor Mane, Liverpool 15’ten sonra rakip sahada daha kalabalık. Maça yedek başlayan Jota’nın yokluğunda takımın göze batanı sol kanatta Diaz. 22’de duran top organizasyonunda Salah’ın vuruşu isabetsiz. 20’den sonra topa daha çok sahip olan Liverpool ama Chelsea savunmasının önünde Kante ve Kovacic, Mane, Salah ve Diaz üçlüsüne alan bırakmıyor. 30’da net fırsattan yararlanamıyorlar, Keita’nın Chelsea kalesinde Mendy’den dönen yerden vuruşunda Mane yakın mesafeden isabetsiz vuruyor. 39’da gelişen Chelsea atağında Havertz, Pulisic paslaşmasında 10 numaranın vuruşunda gole izin vermiyor Liverpool kalesinde Kelleher. Devrenin bitimine yakın Havertz’in lokum pasında müsait pozisyonda kaleyi bulamıyor Mount. Liverpool’un topa yüzde 60 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi dokuz kez yokladığı devre golsüz kapanıyor.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 48’de gelişen Chelsea atağında Havertz’in soldan ortasında yakın mesafeden topa dokunamıyor Pulisic. İki dakika sonra Pulisic’in savunma arkasına pasında Mount kaleci Kelleher ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda topu direğe nişanlıyor, Chelsea net fırsatları gole çeviremiyor. 54’te Liverpool atağında Diaz’ın gollük vuruşu rakip savunmadan kornere çıkıyor. Akabinde Chelsea’de savunmanın sağında sakatlanan Azpilicueta’nın yerine Reece James sahada. 60’ta orta sahada Keita-Chalobah mücadelesinde sakatlık nedeniyle bir süre duruyor maç, sonrasında Salah karşı karşıya kaldığı pozisyonda isabetli vuramıyor. 67’de Alexander-Arnold’un duran topta gelen ortasında öne geçiyor Liverpool ama anlaşılması güç kararla Matip’in kafa vuruşuyla gelen golü VAR’dan dönüyor, gol geçersiz. 75’te Chelsea’de iki değişiklik geliyor, Mount ve Pulisic yerlerini Lukaku ve Werner’e bırakıyor. 75’te gelişen Liverpool atağında Diaz çaprazdan kaleci Mendy’i geçemiyor, 60’tan sonra baskıyı artıyor Liverpool. 79’da Liverpool’da Henderson, Keita, Mane’nin yerlerini Eliott, Milner ve Jota alıyor. 85’te Chelsea ceza sahasında gelişen karambolde önce Diaz’ın, sonrasında Robertson’un vuruşlarında gole izin vermiyor Mendy, Chelsea kalecisi hatasız o dakikaya kadar. 89’da Chelsea’de sarı kartı gören Kovacic. Altı dakika uzatılan maç, gol sesi çıkmayınca uzatmalara gidiyor…

NEFES KESEN ANLAR

Uzatmanın ilk bölümünde Liverpool’da savunmanın ortasında Matip’in yerine Konate sahada. 97’de Liverpool’da maçın etkili ismi Diaz yerini Origi’ye bırakıyor. 98’de Lukaku ile golü buluyor Chelsea ama VAR pozisyonun ofsayt olduğuna hükmediyor. Uzatmanın ilk devresinde topa daha çok sahip maviler ama aradıkları golü bulamıyorlar. Devrede sarı kartı görenler Alexandar-Arnold ve Kovacic. Uzatmanın 2. devresine soldan kullandığı kornerle başlıyor Chelsea, mavili takım uzatmalarda daha diri. 99’da Havertz ile buldukları gol ofsayt nedeniyle geçersiz. Henderson’un oyundan alınmasından sonra orta sahada kontrolü rakibe bırakıyor Liverpool, Chelsea topa daha çok sahip olan takım. 120 dakikanın sonunda gol sevinci yaşanamayınca maçın kaderini penaltılar belirliyor. 85.512 taraftarın şahitliğinde 11-10 kazanan Liverpool kupayı kaldırıyor, son penaltıyı kaçıran Chelsea’nin oyuna sonradan giren kalecisi Arrizabalaga. Velhasıl 70 ve 80’li yıllara yetişmiş olanlar için vefa Liverpool’a gönül borcudur…

Ziya Adnan

1 Mart 2022

Uzaklardan…

“DağIar, insanlar ve hatta ölüm bile yorulduysa, şimdi en güzel şiir, barıştır” der Türk edebiyatının büyük ustası Haydar Ergülen. Savaşın gündemde olduğu bugünlerde hatırlamakta fayda var.

Dönelim futbola, İngiltere’nin, son 30 yılın en büyük kasırgası sonrası ülke genelinde uğradığı hasarla uğraştığı zamanlarda, şubat ayının sonlarında Premier Lig’de ilk dört için mücadele eden iki takım Emirates Stadı’nda karşı karşıya. Her ne kadar rakibi şubat başında deplasmanda mağlup etmiş olsa da Arsenal’in Wolverhampton Wanderers’a karşı evinde şansı tutmuyor, 11 yıl önce 2-0’lık galibiyetten bu yana, Wolves’a karşı üç beraberlik dahil olmak üzere dört Premier Lig maçında galibiyetsiz kaldılar. Wolves 2018’de Premier Lig’e döndüğünden beri, ligde rakibine karşı oynadığı yedi maçın üçünü kazanırken iki beraberlik aldı. Sarı siyahlılar sezonun deplasman krallarından, Arsenal karşısında kazandıkları takdirde arka arkaya beş deplasmandan kayıpsız dönmüş olacaklar. 2019-20 sezonunda ligde yedi deplasman galibiyeti onlar adına kulüp rekoruydu, bu sezon o rekoru kırmaya yakınlar. Arsenal’in yükselişi sürüyor, eylülden bu maça kadar ligde kazandıkları 13 maçla en fazla maç kazanan Manchester City ve Liverpool’un arkasında 3. sıradalar. Takımın yükseleni Bukayo Saka, son altı lig maçında beş golü bulunuyor…

***

Ev sahibi Arsenal 4-2-3-1 dizilişinde, ileri uçta Lacazette’in arkasında Saka, Odegaard, Martinelli üçlüsü. Savunmanın önünde Partey ve Xhaka. Misafir Wolves 3-4-3 dizilişinde, ileri uçta Hee-Chan, Jiménez, Podence üçlüsü arkalarında Semedo, Neves, Moutinho, Ait-Nouri. 5’te ilk kornerinde Neves’in asistinde Saiss ile golü buluyor misafir takım ama VAR incelemesi neticesinde geçersiz, pozisyon ofsayt. Beş dakika sonra golü buluyorlar, Arsenal savunmasında Gabriel’in kısa düşen pasında Hee-Chan kaleci Ramsdale’i geçerek sol çaprazdan topu ağlara gönderiyor. Pozisyonda kalecisine ‘kör pas’ veren Gabriel hatalı. İlk 20 dakikada Arsenal topa yüzde 54 oranında sahip, ancak Wolves’un savunma organizasyonunun kalitesi ve önde baskısı sonucu pozisyon üretemiyor kırmızılı takım. Maçın ilk sarı kartı 38’de Arsenal’de Saka’ya. Devrenin bitimine yakın Martinelli’nin yakın mesafeden aşırtma vuruşunda gole izin vermiyor Wolves kalesinde Jose, Arsenal topa yüzde 55 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 10 kez yokladığı devreyi tek golle geride kapatıyor.

***

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 47’de 2. gole yaklaşıyor Wolves, Podence’ın savunma arkasına enfes pasında Hee-Chan’ın Ramsdale ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda sağ çaprazdan vuruşu az farkla dışarda. Sağ kanatta 10 numaralı Podence takımın göze batan oyuncusu. 50’de önce Saka, sonrasında Partey’nin vuruşlarıyla rakip kaleyi deniyor Arsenal ancak savunmada iyi kapanıyor Wolves. Ligde ilk golü buldukları son 45 maçta yenilmediklerini, bu maçların 39’unu kazandıklarını hatırlatalım. 55’ten sonra taraftarının desteğiyle baskıyı artırıyor Arteta’nın takımı, 58’de Lacazette’in ceza sahasında dönerek vuruşu isabetsiz, o dakikaya kadar gol vuruşlarında yetersiz 9 numara.

***

61’de Wolves’da sakatlanan Semedo’nun yerine Jonny sahada. 65’te Lacazette ile kullandığı serbest vuruştan yararlanamıyor Arsenal, maçta tempo düşüyor. 68’de Arsenal’de Martinelli yerini Pepe’ye bırakıyor. Sonrasında baskıyı artıyorlar, 72’de Wolves’da Hee-Chan’ın yerine Neto oyunda. 76’da savunmadan Cedric’i çıkartıp ileri uca Nketiah’ı sürüyor Arteta, Arsenal 3-4-3’e dönüyor ve 82’de aradığı golü buluyor, Nketiah’ın sağdan getirdiği topta dönerek gol vuruşunu yapıyor Pepe, Emirates tribünleri yıkılıyor. 86’da maçın muhtemel en net pozisyonunda Ait-Nouri’nin soldan getirip “al da at” pasında isabetsiz vuruyor Neto, hocaları Bruno Lage kaçan fırsata hayıflanıyor. Uzatma dakikalarında Arsenal’de sakatlanan Tierny’nin yerini Tavares alıyor. 6 dakika uzatılan maçın kırılma anı 93’te geliyor, Lacazette’nin sağdan ceza sahasına inip çaprazdan vurduğu top kaleci Jose’nin eline çarpıp ağlara gidiyor. O golle 59.888 taraftarın şahitliğinde 2-1’lik skorla üç puanı kapıp 5. sıraya yükseliyor Arsenal, Wolves uzun zamandan sonra ilk kez öne geçtiği maçtan eli boş ayrılıyor. Maçın adamı Alexandre Lacazette…

Ziya Adnan

26 Şubat 2022

Uzaklardan…

“Fırtınanın şiddeti ne olursa olsun martı sevdiği denizden asla vazgeçmez” demiş Albert Camus, İngiltere’nin Eunice fırtınasına teslim olduğu, fırtınanın ülkenin bazı yerlerinde saatte 195 kilometre hıza eriştiği, uçuşların iptal edildiği, devrilen ağaçların tren hatlarını, yolları kapattığı, okulların kapandığı zamanlarda Premier Lig’de hayat devam ediyor. Arsenal’in evinde ağırladığı Brentford maçı vesilesiyle Arteta’nın takımının hal ve gidişine naçizane bir bakış…

Ağustos sonundan bu yana, yalnızca Manchester City, Chelsea ve Liverpool, Arsenal’in 12 galibiyetinden daha fazla Premier Lig maçı kazandı, son oynadıkları zorlu Wolverhampton Wanderers deplasmanından çıkardıkları 3 puanla, 3 maç eksikle dördüncü sıradaki Manchester United’In ensesindeler, üstelik önlerindeki 2 maçı da evlerinde oynayacaklar. Takımın savunmasındaki gelişim takdire şayan, ligde evlerinde son 6 maçın 5’inde kalelerinde gol görmediler. Cumartesi maçları yarıyor takıma, cumartesi saat 15.00’te başlayan son 28 Premier Lig maçında yenilmediklerini hatırlatalım. Bilir misiniz, Premier Lig’in bilinmediği zamanlarda haftanın tüm maçları cumartesi öğleden sonra üçte başlar, saat beşi bulmadan futbol şöleni sona ererdi, ne VAR vardı, ne de bitmek bilmeyen uzatma dakikaları. Futbol sevdalıları için cumartesi haftanın yegâne ayin günüydü. İngiliz edebiyatçı Anthony Burgess yeni futbol nesillerinin bilmedikleri, şimdilerde çok eskide kalmış futbol zamanlarını şöyle anlatır: “Five days shalt thou labour, as the Bible says. The seventh day is the Lord thy God’s. The sixth day is for football.” (Beş gün çalışacaksın İncil’in buyurduğu gibi, yedinci gün Tanrı’nın günüdür, altıncı gün futbolun.)

***
Maça dönersek, sezona 3 galibiyetle başlayan sonrasında düşüşe geçen, 18 maçta sadece 3 kez galibiyet sevinci yaşayan Brentford’da işler iyiye gitmiyor, 2018’in aralık ayından sonra ilk kez 6 maçtır kazanamıyorlar. Kırmızı beyazlı takımı yad ederken golcüleri Ivan Toney’e selam çakmadan geçmeyelim, takımıyla sahaya çıktığı son 3 maçın her birinde gol buldu, yaz transferinde taliplileri kapıyı çalacaklardır muhtemel. Ev sahibi Arsenal 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Saka, Lacazette, Smith Rowe arkalarında Odegaard, Partey, Xhaka. Misafir Brentford 3-5-2 dizilişinde, ileri uçta Mbeumo, Wissa ikilisinin arkasında Canos, Jensen, Norgaard, Dasilva, Henry. Golcüleri Toney sakatlığı nedeniyle kadroda yer almıyor. İlk bölümde rakibi sahasına hapsediyor Arsenal, Brentford takım halinde savunmada. 3. dakikada sağdan Saka ile kullandıkları ilk kornerden sonuç alamıyorlar, akabinde 5’te gelişen ilk atağında Wissa’nın vuruşuyla rakip kaleyi yokluyor Brentford, Toney’nin yokluğunda 3. bölgede topu tutacak oyuncularının olmayışı önemli zaafları. 8’de Lacazette’in pasında Saka’nın vuruşuyla gole yaklaşıyor Arsenal, 12’de Lacazette ile buldukları gol ofsayt nedeniyle geçersiz. İlk 15 dakikada Arsenal’in topa sahip olma oranı yüzde 82. Kalabalık Brentford savunması karşısında oyunu geniş alanlara taşıyor ev sahibi, sağda Saka etkili oyuncuları. 25’te gelişen Arsenal atağında Saka’ya pas vermek yerine kaleyi deniyor Lacazette, net fırsatı kaçırıyorlar. 39’da Smith-Rowe, 42’de Saka ile yokluyorlar rakip kaleyi ama sonuç alamıyorlar. 44’te Brentford orta sahasında Jensen sakatlığı nedeniyle yerini Janelt’e bırakıyor. Tüm baskısına, topa yüzde 77 oranında sahip olmasına rağmen rakibin kalabalık savunması karşısında aradığı golü bulamıyor Arsenal. Chelsea’nin Eylül 2019’da Brighton’a karşı 17 kez rakip kaleyi deneyip gol bulamayışından bu yana Premier Lig’de ilk 45’te 16 gol denemesine rağmen gol atamayan ilk takım oluyorlar.

***

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 48’de ilk devrede yapamadığını yapıyor Arsenal, Lacazette’in pasında soldan ceza sahasına girip uzak köşeye yerden vuruyor Smith-Rowe, Arteta’nın takımı öne geçiyor. Geriye düştükten sonra 3. bölgeye kalabalık çıkıyor Brentford, 50’de Wissa’nın vuruşu Arsenal kalesinde Ramsdale’da kalıyor. Önde olmanın getirdiği özgüvenle pas trafiğini artıyor Arsenal, 59’da Xhaka’nın pasında Saka’nın yerden vuruşu Brentford kalesinde Raya’da kalıyor. İyi mücadelesine rağmen gol yollarında etkisiz misafir takım, 68’de Brentford’da Arsenal alt yapısından yetişen Dasilva yerini Baptiste’ye bırakıyor. Akabinde rakip savunmanın dengesiz yakalandığı pozisyonda Mbeumo müsait pozisyonda topu kontrol edemiyor, net fırsat kaçıyor. 75’te Arsenal’de sahanın en iyisi Smith-Rowe yerini Pepe’ye bırakıyor. Oyuna girdikten bir dakika sonra net fırsatı gole çeviremiyor 19 numara, Odegaard’ın pasında altı pasta topa dokunmakta geç kalınca Brentford savunması uzaklaştırıyor. 79’da fark ikiye çıkıyor, rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda Partey’nin pasını uzak köşede gole çeviren Saka, Arsenal rahatlıyor. Sonrasında Lacazette yerini Nketiah’a bırakıyor. 3 dakika uzatılan maçta Norgaard’ın golüyle farkı bire indiriyor Brentford ama o gol puan almaya yetmiyor. Arsenal’in rakip kaleyi 24 kez yokladığı maç ev sahibinin 2-1’lik üstünlüğüyle kapanırken 3 maç eksikle 5. sıradaki West Ham’ı yakalayıp dördüncülük iddialarını artıyorlar. Brentford’a gelince, ligin dibindeki Burnley ve Watford’un deplasmanda kazandığı günde Emirates’te 3 puanı bırakıp düşme hattına yaklaştılar, paraşütsüz düşüşleri sürüyor. Maçın adamı Emile Smith-Rowe.

Ziya Adnan

21 Şubat 2022

Uzaklardan…

Yağmurlu, kasvetli Şubat akşamında Championship’te Londra derbisi, evinde dişli takımlardan Millwall’un konuğu ligde ikinciliği kovalayan mavi beyaz QPR. 2011’den günümüze iki sezonda boy gösterdiler elitlerin liginde, 2014-15 sezonunda düştüler, sonrası sevdalıları adına beklemekle geçen zamanlar. Misafir takım Şubat öncesinde tüm kupalarda yedi maçta altı galibiyet elde ettiğinde, önlerindeki Peterborough United ve Barnsley maçlarının kolay geçeceğini düşünüyordu çokları, formda QPR ligin alt sıralarındaki takımlara karşı kolay kazanacaktı. Ancak işler beklendiği gibi gitmedi, Federasyon Kupası dördüncü turda Peterborough United karşısında 2-0’lık yenilgiyle kupaya havlu attılar, evinde sonrasında ligde iki kez öne geçtiği maçta Middlesbrough’a karşısında iki puan bırakıyor, son maçında ligin dibine demir atmış Barnsley deplasmanından eli boş dönüyordu. Salı akşamı Millwall karşısına çıktıkları maçtan önce 2. sıradaki Bournemouth’un altı puan gerisinde, 4. sıradalar. Hocaları Mark Warburton, olumlu bir fikstür listesinin devam etmesi, eksik maçları nedeniyle bu aşamada panik yapmayacak olsa da, geriden gelenlere karşı avantaj elde etmek istiyorlarsa, mümkün olan en kısa sürede kazanma yollarına geri dönmeleri gerektiğinin farkında. Artı tarafta, deplasmanda aldıkları dört maçlık galibiyet serisi hala hafızalarında taze ve bir derbiyle gelen ekstra istek onları salı akşamı çok daha iyi bir performans sergilemeleri için motive edebilir. Rakip Millwall orta sıraların demirbaşı, 2022’ye tüm kupalarda arka arkaya dört yenilgiyle başladıktan sonra, Gary Rowett’in takımı son dört maçından iki galibiyet ve bir beraberlik çıkardı. Ligde oynadıkları 30 maçta 10 galibiyet, 10 mağlubiyet, 10 beraberlik aldılar, istikrarın böylesi. Sağlam savunmaya sahip olmalarına rağmen 24 takımlı ligin en az gol sevinci yaşayan dördüncü takımı, son altı maçta sadece iki gol bulabildiler. Geçen sezon Trabzonspor’da kiralık oynayan Benik Afobe gol umutları ancak sakatlığı nedeniyle QPR maçında kadroda yer almıyor…

3-4-1-2 dizilişinde başlıyorlar maça, ileri uçta Burke, Bennett’in arkasında oyun kurucuları Wallace. Misafir QPR 3-4-1-2 dizilişinde, ileri uçta Willock, Dykes ikilisinin arkasında 10 numaralı Chair. Henüz ilk dakikada net fırsatı gole çeviremiyor Millwall, orta sahanın sağında görev yapan McNamara altı pasta isabetsiz vuruyor. Maçın ilk kornerini 6. dakikada kullanıyor QPR ama sonuç alamıyorlar. İlk bölümde iki takım da pas hataları öne çıkıyor, ilk 15 dakikada iki takımın da rakip kaleyi bulan vuruşu bulunmuyor. 21’de QPR’da sakatlanan Wallace orta sahanın solunda yerini Odubajoiya bırakıyor. Akabinde gole yaklaşan Millwall oluyor, Wallace’in ceza sahasından yerden sert vuruşunu köşeden çıkartıyor QPR kalesinde Marshall, iki takım da 3. bölgede çoğalmakta yetersiz.

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. 48’de öne geçen Millwall oluyor, Malone’un soldan ortasında rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda yakın mesafeden kaçırmıyor Bennett. Gol iştahını artıyor ev sahibi takımın, rakibin düşük vites oyunu karşısında 3. bölgeye daha kalabalık çıkmaya başlıyorlar, solda 11 numaralı Malone göze batan oyuncuları. 57’de Chair’ın sağdan kullandığı duram topta gole yaklaşıyor QPR, Dunne’un kafa vuruşu kaleci Bialkowski’d kalıyor. 76’da iki değişiklik yapıyorlar, orta sahada Johansen yerini golcüleri Austin’e bırakıyor, sağda Adomah’ın yerini Amos alıyor. Akabinde uzaklardan rakip kaleyi deniyor Austin ama vuruşu isabetsiz. Değişikliklerden sonra farkı azaltma adına yükleniyorlar rakip kaleye, 83’de Chair’in pasında Willock deniyor kaleyi ancak bitirici vuruşu yapamıyor. Velhasıl arka arkaya ikinci maçından puansız ayrılıp zirve mücadelesinde yara alıyor QPR, Millwall ise az da olsa play-off umudunu sürdürüyor. Maçın adamı Milwall’un etkili forveti Jed Wallace…

Ziya Adnan

19 Şubat 2022

Uzaklardan…

Geçenlerde “Talk Sport” radyo programında futbol bilgesi yorumcu, Premier Lig’in Bundesliga olma yolunda hızla ilerlediğini dile getiriyordu, malum şampiyonluk yarışında tek takımlı ligler. Zirvedeki Manchester City ile dördüncü West Ham United arasındaki puan farkı 23, City 25 maçın 20’sini kazanırken sadece iki kez kaybetti, yakalamak zor, alttakilerin zirveye bakarken başı dönüyordur muhtemel…

Premier Lig’de zirvedeki üçlünün diğerlerine fark attığı, dördüncülük mücadelesindeki Manchester United’ın puan kayıplarının sürdüğü zamanlarda, soğuk bir Londra günü Tottenham Hotspur evinde Wolverhampton Wanderers karşısında. Manchester United demişken, öne geçtikleri son üç lig maçında sahadan bir puanla ayrıldılar, evlerinde oynadıkları ve puan kaptırdıkları Southampton maçından sonra rakibin hocası Ralph Hasenhuttl, United’in sorununu güzel özetlemiş; “Topu kaybettiklerinde geri viteste takım halinde iyi olmadıkları büyük bir sır değil.” Velhasıl Manchester United’da düşüş sürerken dördüncülük yarışındaki Tottenham da istikrarı arayanlardan. Antonio Conte yönetiminde ilk 11 maçında sadece bir kez yenildikten sonra tüm kupalarda oynadıkları son yedi maçının dördünü kaybettiler. Conte, hafta ortasında Southampton’a karşı, Inter Milan zamanlarında olduğu gibi (Ekim 2020) 23 maçta ilk lig yenilgisini aldı. 23 rakamı uğurlu gelmiyor anlayacağınız İtalyan hocaya, bu maçtan da puansız ayrıldığı takdirde 2009’da Atalanta macerasından sonra ilk kez çalıştırdığı takımın başında arka arkaya üç maçtan puansız ayrılmış olacak. Tottenham demişken, takımın alışıldık kurtarıcısından dem vurmadan olmaz, Güney Koreli Son Heung-Min son yedi Premier Lig maçında beş gol attı ve iki asist yaptı. Bu gollerin 65. dakikadan sonra gelmiş olması kayda değer…

***

Rakip Wolverhampton Wanderers ligin dişli takımlarından, kazandıkları takdirde 1980’den beri ilk kez arka arkaya dört deplasman maçından kayıpsız dönecekler. Sezonda kaybettikleri sekiz maçın altısı 1-0’lık sonuçla kapandı, deplasmanda Chelsea ve Manchester City ile birlikte kalesinde en az gol gören takım. Ev sahibi Tottenham 3-4-3 dizilişinde, ileri uçta Moura, Kane, Son üçlüsü. Yeni transfer Bentancur, Doherty, Winks ve Sessegnon ile orta saha dörtlüsünde. Misafir Wolves 3-5-2 dizilişinde, ileri uçta Jiménez, Podence ikilisi, arkalarında takımın oyun kurucusu Neves. İlk bolümde rakip savunma arkasına atılan uzun toplarla gol arıyor Tottenham ancak orta sahada top kayıpları yapıyorlar. 6’da önce geçiyor Wolves, duran top organizasyonunda Neves’in ceza sahasına kestiği topu ikinci müdahalesinde rakibin önüne yumrukluyor Tottenham kalesinde Lloris, Jimenez net vuruşla üst sağ köşeden ağlara gönderiyor, pozisyonda kaleci Lloris hatalı. Geriye düştükten sonra gol için yükleniyor Tottenham ama final paslarında aceleci ve telaşlılar. 16’da Bentancur’un rakip savunma arkasına enfes pasında vurmakta geç kalıyor Son, Tottenham net gol fırsatından yaralanamıyor.

Tottenham’ın gol için yüklendiği anlarda ikinci golü buluyor Wolves, Lloris’in hatalı yan pasıyla başlayan, Tottenham savunmasının topu tehlikeli bölgeden uzaklaştıramadığı pozisyonda Semedo’nun sağdan asistinde topa son dokunan Dendoncker, pozisyon ilk golde olduğu gibi kaleci hatası ve golle sonuçlanıyor. 28’de Tottenham’da sakatlanan Sessegnon yerini Kulusevski’ye bırakıyor. Tüm enerjisine, mücadelesine rağmen pozisyon üretemiyor ev sahibi, ilk 35 dakikada rakip kaleyi sadece bir kez buluyorlar. Rakibi az adamla yakaladığı hemen her pozisyonda gole yaklaşıyor Wolves, 36’da Podence’in vuruşunu köşeden çıkartıyor Lloris. Wolves topa yüzde 51 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi altı kez yokladığı devreyi tek golle önde kapatıyor.

***

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. 48’de soldan kullandığı kornerden sonuç alamıyor Wolves, akabinde duran top organizasyonunda Kane’nin vuruşu Wolves kalesinde Malheiro’da kalıyor. 52’de Sanchez’in savunmadan çıkarken kaptırdığı topta Jimenez kaleci Lloris’i geçemiyor, net gol fırsatından yararlanmıyor takımı. 57’de gole yaklaşan Tottenham oluyor, Son’un pasında sol çaprazdan kaleciyi geçemiyor Kane, bu sezon son vuruşlarda alıştığımız üretkenliğinden uzak 10 numara. 64’te Son ile kullandığı duran topun devamında Winks’in vuruşuyla gole yaklaşıyorlar. Tottenham 60’tan sonra baskıyı artırırken Wolves takım halinde kapanıyor. 66’da Wolves’da sarı kartı gören oyuncu Ait-Nouri. İki dakika sonra topa elle müdahale sonucu Tottenham’da sarı kartı gören Moura. 70’te gelişen Wolves atağında Ait-Nouri’nin müsait pozisyonda isabetsiz vuruşundan sonra Tottenham’da Moura yerini Bergwijn’e bırakıyor. 71’de Tottenham’da sarı kartı gören Kulusevski. 81’de Wolves’da Podence’in yerine Hee-Chan sahada. 2. devrede topa daha çok sahip olmasına, oyunu rakip alana yıkmasına rağmen organize Wolves savunmasını geçemiyor Tottenham, 83’te Kane demarke pozisyonda isabetsiz vuruyor. Üç dakika sonra Wolves’in etkili oyuncusu Jimenez’in yerine Silva oyuna giriyor. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca topa yüzde 41 oranında sahip olup, rakip kaleyi 11 kez yoklayan Wolves 56.452 taraftarın şahitliğinde üç puanı kapıyor. Taş gibi savunmalarına rağmen ligde Norwich City ve Burnley’den sonra en az gol sevinci yaşayan takım. Tottenham’a gelince, Conte takımının başında arka arkaya üç yenilgi yaşadığı tarihten bu yana farklı takımlarda dört lig şampiyonluğu yaşadı, Tottenham’da aradığını bulamamıştır muhtemel. Maçın adamı çalışkanlığı, oyun zekasıyla Ruben Neves.

Ziya Adnan

17 Şubat 2022

Uzaklardan…

Şubat ayının ortasına yaklaştığımız zamanlarda bir sezonda daha küme düşme potasında Watford FC; Londra’nın 30 kilometre kuzeybatısında, Hertfordshire bölgesinin 90 bin nüfuslu küçük kasabasının sarı siyahı, namı-diğer ‘Hornets’ (Eşek arıları). 22 maçta aldıkları 15 mağlubiyet, 4 galibiyet ve 15 puanla 19. sıradalar, Norwich City ve Newcastle United’dan sonra kalesinde en fazla gol gören takım. Bu sezon evlerinde arka arkaya aldıkları 5 maçlık mağlubiyet serisiyle, Şubat-Nisan 1988 arasında kırdıkları istenmeyen rekoru egale ettiler. Şubat 2020’de Liverpool’a karşı alınan 3-0’lık galibiyetten bu yana iç sahada kalelerini gole kapatamadılar. Kasım ayında ligde Vicarage Road’da Manchester United’ı 4-1 mağlup ettiklerinden beri 11 maçta 3 puan sevinci yaşamadıklarını hatırlatalım. Sevdalıları bıkmıştır muhtemel düşmelerden ve çıkmalardan, malum Premier Lig’in kurulduğu 1992-93 sezonundan beri 5 kez düşüp 5 kez yükseldiler. Yeri gelmişken, son oynadıkları West Ham maçında kedisine eziyet görüntüleriyle gündeme gelen Kurt Zouma’nın sert müdahale sonrasında acı içinde yerde kalmasından sonra Watford taraftarlarının tezahüratını hatırlatmadan geçmeyelim “Kedin de böyle hissediyor!”. Bir de David Moyes’un Zouma’ya ilk 11’de forma vermesi meselesi var ki, eyvah eyvah!

***

Maça dönersek, rakip Brighton ligin dişli takımlarından, bu sezon 11 deplasman maçında sadece bir kez (kasım ayında Aston Villa’ya) kaybettiler. Ligin en fazla beraberlik alan takımı, son 17 lig maçının 12’sinde puanları paylaştılar. Ligin ilk yarısında rakibi 2 golle geçmişlerdi, ligde aldıkları galibiyetlerinin altısı da puan cetvelinde alt sıralarda yer alan takımlara karşı. Ancak hocaları Graham Potter’in Watford’un hocası Roy Hodgson’a karşı şansı tutmuyor, 5 maçta Hodgson’un başında olduğu takımlara karşı tüm müsabakalarda galibiyet alamadı.
Ev sahibi Watford 4-4-2 dizilişinde, ileri uçta King ve Dennis’in arkasında Kucka, Sissoko, Kayembe, Cleverley dörtlüsü. Afrika Kupası’nı kazanan takımın aslarından Sarr yedek kulübesinde. Misafir Brighton 3-4-1-2 dizilişinde, ileri uçta Maupay, Welbeck ikilisinin arkasında oyun kurucuları Moder. Maça ofansif başlıyor Brighton, henüz ilk dakikada soldan kullandıkları kornerden sonuç alamıyorlar. İlk bölümde sahanın hâkimi Brighton, solda Cucurella, sağda Lamptey ile geniş alanları etkili kullanıyorlar. 10’da sağdan Femenia ile kullandığı ilk kornerde pozisyon üretemiyor Watford, 2 dakika sonra bu kez soldan yokluyorlar rakip kaleyi, pozisyonun devamında King’in ceza sahasında vuruşu isabetsiz. 15 dakikanın sonunda Brighton’un topa sahip olma oranı yüzde 71. 18’de gelişen Brighton atağında Maupay uzaklardan yokluyor rakip kaleyi, Watford kalesinde Foster gole izin vermiyor. Düşük tempoda oynanan, 2 takımın da pas trafiği yaratmakta zorlandığı devrede savunmadan uzun toplarla çıkıyor Watford, haliyle çok top kaybı yapıyorlar. 27’de Dennis ile kullandığı duran topta gole yaklaşıyorlar, 24 yaşındaki Nijeryalı takımın gole en yakın oyuncusu. İki takımın da 3. bölgede etkisiz göründüğü dakikalardan sonra 41’de Brighton’un soldan kullandığı kornerde demarke pozisyonda kafayla rakip kaleyi bulamıyor savunmadan gelen Dunk ama aradıkları gol 44’de geliyor. Sağdan Lamptey’nin ortasında zor pozisyonda dönerek voleyi vuruyor Maupay, top sol üst köşeden ağlara gidiyor. Mavi beyazlı takım topa yüzde 73 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 5 kez yokladığı devreyi tek golle önde kapatıyor.

***

2. devreye Kucka’nın yerine Sarr’ı alarak başlıyor Watford’un hocası Hodgson, o değişiklik hareket getiriyor takıma. İlk devrenin aksine 3. bölgede takım halinde baskı yapıyor ev sahibi, Brighton takım halinde savunmada. 56’da Watford’da sarı karı gören Dennis. 60. dakikaya gelindiğinde takımın rakip kaleyi bulan vuruşu bulunmuyor. 63’te ilk net pozisyonlarında Dennis savunmada 2 kişiyi geçip yakın mesafeden sert vuruyor, direkler gole izin vermiyor, Brighton adına şans anı. Sonrasında 2 değişiklik yapıyor Brighton’un hocası Potter, Mac Allister ve Bissouma, Gros ve Welbeck’in yerlerine sahada. 70’te Watford’da Pedro, Cleverley’nin yerine sahada. 73’te ikinci gole yaklaşıyor Brighton, Cucurella’nın ceza sahasında yerden vuruşunda Foster gole izin vermiyor. 75’te Brighton’da sarı kartı gören Lamptey. 83’te farkı ikiye çıkartıyor Brighton, sağdan kullanılan kornerde Watford savunmasının uzaklaştıramadığı topu yakın mesafeden ağlara gönderen savunmadan gelen Webster. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca çok daha iyi oynayan Brighton 2 farkla kazanıyor. Bu skorla evinde bir maç daha kaybediyor Watford, lige tutunma umutları her maç sonrasında azalıyor. Maçın adamı Brighton’un sol hücum beki Cucurella, 24 yaşındaki İspanyol futbolcuyu yaz döneminde Getafe’den transfer ettiler, bitmek bilmeyen enerjisi takdire şayan.

Ziya Adnan

15 Şubat 2022

Uzaklardan…

Ocak ayının bitiminde kapandı transfer penceresi, Premier Lig kulüpleri toplamda transferlere harcadıkları 295 milyon Sterlinle devre arası transferinin en yüksek ikinci harcamasını gerçekleştirdiler. Transfer döneminde Premier Lig kulüpleri tarafından harcanan paranın yarısından fazlasının (150 milyon sterlin) son beş kulüp olan Everton, Norwich, Newcastle, Watford ve Burnley’den gelmesi, geçen sezon ara transferde alttaki 5 kulübün toplamda sadece 5 milyon Sterlin harcamış olması tarihe düşen notlar. Newcastle United, Aston Villa, Liverpool kadrolarına kattıklarıyla transfer dönemimin kazananlarından, diğer yanda Leeds United, Norwich City, Arsenal, West Ham, Manchester United transferde sessiz kalanlardan. 2020-21 sezonunda ligi 15. sırada, küme düşme potasının 15 puan üzerinde kapatmıştı Southampton FC; ülkenin güneyinde, Londra’ya 120 kilometre uzaklıkta, Hampshire bölgesinin 239.700 nüfuslu küçük, sakin sahil şehrinin kırmızı beyazı, nam-ı diğer ‘Saints’ (Azizler). Ocak ayında Çinli iş adamı Gao Jisheng sahip olduğu yüzde 80 hissesini Sırp Dragan Šolak liderliğindeki bir konsorsiyuma 100 milyon sterlin karşılığında satıyor, bu satış sonrasında 2017’de kulübe yaptığı yatırımda 110 milyon sterlinlik kayıp yaşıyordu. Transfer döneminde 40 yaşındaki Arjantinli kaleci Willy Caballero’yu kadrolarına kattılar, bu yazının yazıldığı zamanlarda 22 maçta topladıkları 25 puanla 12. sıradalar. Ligin Brighton’dan sonra Burnley ile en fazla beraberlik alan takımı (10), son 5 maçtan 8 puan çıkardılar.

***

Hafta içinde oynanan maçta, soğuk şubat akşamında Southampton, zorlu Tottenham Hotspur deplasmanında. Premier Lig’e döndükleri 2012’den beri rakibe karşı oynadıkları 19 lig maçından 13’ünü kaybettiler. Ligde Tottenham karşısında şansları tutmuyor, rakibe karşı tüm kupalarda son 11 deplasman maçının 10’unundan yenik ayrıldılar. Takımın bariz sıkıntısı savunmada, son 11 maçta kalelerini gole kapatamadılar. Takımın göze batanı duran top ustası James Ward-Prowse, bu maçta gol bulduğu takdirde Marians Pahars ve Rickie Lambert’ten sonra üst üste 4 Premier Lig deplasman maçında gol atan üçüncü Southampton oyuncusu olarak kulüp tarihine geçecek.

Ev sahibi Tottenham 3-4-2-1 dizilişinde, ileri uçta golcüleri Kane’nin arkasında Moura, Son ikilisi, orta sahada Royal, Winks, Hojbjerg, Reguilon. Misafir Southampton 4-4-2 dizilişinde, ileri uçta Broja, Adams ikilisi. İlk bölümde daha istekli Southampton, 4. dakikada Elyounoussi’nin soldan ortasında yakın mesafeden kaleci Lloris’i geçemiyor Adams, misafir takım net fırsattan yararlanamıyor. Rakibin baskısı karşısında pas trafiği yaratmakta zorlanıyor Tottenham, 10’da Kane’nin uzaklardan vuruşu Southampton kalesinde Forster’da kalıyor. Üç dakika sonra Son’un sağdan kullandığı duran topta Romero’nun kafasıyla golü buluyor Tottenham ama ofsayt nedeniyle gol geçersiz. Ama 18’de öne geçiyorlar, Moura’nın sağ kanatta Hojberg’e pasını yerden ceza sahasında kesiyor 6 numara, Southampton savunmasında Bednarek topu kendi ağlarına gönderiyor. Akabinde Broja ile net fırsattan yararlanamıyor misafir takım ama 23’te yakın mesafeden golü buluyor Chelsea’den kiralık 1.91’lik 20 yaşındaki Arnavut forvet, asist Perraud, skora eşitlik geliyor. Savunmada kaptığı toplarda sağ kanadı etkili kullanıyor Southampton, 30’da Adams’ın kafa vuruşunu sağ köşeden çıkartıyor Lloris, Tottenham’ın savunma zaafları aşikâr. Devrenin son bölümünde gole daha yakın takım Southampton, 36’da Broja yokluyor rakip kaleyi, 40’ta Armstrong’un ceza sahası dışından vuruşuyla gole yaklaşıyorlar. 42’de Perraud’un köşeye giden füzesini mükemmel çıkartıyor Lloris, Tottenham kalecisi ilk devrede takımını oyunda tutuyor. Southampton’un topa yüzde 60 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 8 kez yokladığı devre karşılıklı gollerle kapanıyor.

***

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. Devreye daha ofansif başlıyor Tottenham, 48’de Reguilon’un ortasında Sanchez müsait pozisyonda isabetsiz vuruyor. 54’te Reguilon’un soldan ceza sahasına kestiği topu yakın mesafeden gole çeviremiyor Kane, devrenin başında 2 takım da orta sahayı çabuk geçerek pozisyonlar buluyor. 59’da Tottenham’da sarı karı gören savunmada Sanchez. Akabinde Hojbjerg yerini yeni transfer Bentancur’a bırakıyor. 60’tan sonra baskıyı artırıyorlar, Southampton savunmasının ortasında Salisu göze batan oyuncuları. 70’te tartışmalı pozisyonda öne geçiyor Tottenham, rakip savunmanın dengesiz yakalandığı pozisyonda Moura’nın ortasını gole çeviren Son, pozisyonun öncesinde Broja’ya yapılan hareket çok sert ama VAR es geçiyor. Southampton daha iyi oynadığı, net pozisyonları gole çeviremediği maçta ikinci kez geriye düşüyor. 76’da Tottenham’da Kulusevski, Moura’nın yerine sahada. 78’de Broja’nın ayağından net fırsatı kaçırıyor Southampton ama 2 dakika sonra hak ettikleri golü buluyorlar, Ward-Prowse’ın sağdan ortasında kafayla golü bulan Elyounoussi. Golün şokunu atlatamadan kalesinde 3. golü görüyor Tottenham, Ward-Prowse sağdan yine enfes ortalıyor, uzak direkte kafayla bitiriyor Adams. 88’de yerini Long’a bırakıyor 10 numara, kalan dakikalarda başka gol olmayınca 54.012 taraftarın şahitliğinde rakip kaleyi 23 kez yokladığı maçı 3-2 kazanıp zorlu deplasmandan 3 puanla dönüyor Southampton. Maçın adamı enfes pasları, yaratıcılığıyla 8 numaralı kaptanları James Ward-Prowse. Bu sonuçla 28 puanla 10. sıraya yükseliyor Southampton, Tottenham dördüncülük mücadelesinde ağır yara alıyor.

Ziya Adnan

12 Şubat 2022