Championship Günlükleri: Watford FC, Vicarage Road sıkıntısı

Uzaklardan…

Katar Dünya Kupası’nın sahne aldığı zamanlarda Uluslararası Af Örgütü’nün CEO’su Sacha Deshmukh’un sözlerini hatırlayalım: “Suudi Arabistan’da gördüğümüz gibi, cepleri derin, paraları bol ama insan hakları sicili zayıf olan ülkeler, sporun uluslararası itibarlarını nasıl yeniden şekillendirme potansiyeline sahip olduğunun şüphesiz farkındalar. Bu onlar için modern başucu kitabı.”

Geldiğimiz çağın paraya bulanmış görüntüsünde, insan haklarından sicili kabarık ülkelerin spora yaptığı yatırımın bazı geçici eleştiriler getirebileceği, ancak uzun vadede önemli yeniden markalaşma faydaları nedeniyle bunun ağır basacağı şeklinde görünüyor ve futbol da bu kirlenmeden nasibini alıyor haliyle. Geçenlerde okumuştum, “Bir Dünya Kupası’na ev sahipliği yapmış bir ülkeyi işgal etmek çok daha zordur,” diyordu yazar. Katar’ın Suudi Arabistan tehdidi karşısında en büyük kazanımı budur sanırım, ama The Guardian’a göre stat inşaatlarında 6 bin 500’den fazla göçmenin hayatını kaybettiği bir ülkeye dünya kupası vermek futbolun kaybıdır.

Bu konuda safımızı gösterme adına Pep Guardiola’nın eski yardımcısı Juanma Lilloi’ya kulak verelim: “Futbol bitti, şimdi adını koyamadığım şey ortaya çıktı. Oyunun amacı alt üst oldu. Artık taraftardan çok tüketici arıyorlar. Futbol sektörünün, TV gelirlerine ihtiyacı var.”

İngiltere’nin çeyrek finalde yine penaltı kazasına kurban giderek eve döndüğü zamanlarda Championship’te play-off potasındaki Watford evinde lige tutunmaya çalışan Hull City karşısında. Misafir takım son beş maçından dört puan çıkarabildi, kalesinde gördüğü 39 golle ligin en cömert savunması. Ev sahibi Watford 4-3-3 dizilişinde, orta sahada Dele-Bashiru, Choudhury, Asprilla, ileri uçta Sema, Davis, Joao Pedro. Misafir Hull City 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Woods, Seri, ileri uçta Longman, Slater, Pelkas, önlerinde gol umutları Smith. Ozan Tufan yedek kulübesinde başlıyor maça. İlk bölümde oyunu geriden kuruyor Watford, 4. dakikada Hull City atağında sol kanatta Pelkas, Choudhury ile mücadelesi sonucu sakatlanıyor, sonrasında yerini Docherty’e bırakıyor. İki takımın da pozisyon üretmekte zorlandığı, orta sahada pas yaptığı ilk 15’ten sonra Watford oyuna ağırlığını koymaya başlıyor. 15’te Watford’da sakatlanan Choudhury yerine Hungbo sahada. 19’da Hull City’de orta sahada Pedro’ya sert müdahalesi sonucu sarı kartı gören Woods. 24’te sağdan arka arkaya kullandığı iki kornerden sonuç alamıyor Hull City, gol yollarında etkisizler. İlk 30 dakikada iki takımın da rakip kaleyi bulan vuruşu bulunmuyor. Misafir takım yeni hocası Liam Rosenior’un planıyla oyunu geriden kurarken top kayıpları yapıyor. 32’de Watford atağında rakip ceza sahasında Davis’in pasında Pedro’nun yerden vuruşunda Hull City kalesinde Ingram gole izin vermiyor. 37’de Hull City savunmasında sarı kartı gören Greaves. 39’da ilk kez rakip kaleyi buluyor Hull City, Slater’in vuruşu Watford kalesinde Bachmann’da kalıyor. Devrenin bitimine yakın savunmanın sağında Christie ile 3. sarı kartını görüyor Hull City, Watford’un topa yüzde 46 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi bir kez yokladığı futbol keyfini aratan beş dakika uzatılan devre golsüz kapanıyor.

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. 47’de Watford savunmasının hatasında gole yaklaşıyor Hull City, Smith’in sağ çaprazdan vuruşunu ayaklarıyla çeliyor Bachmann. 50’de Hull City savunmasında sarı kartı gören Jones. 51’de soldan kullandığı kornerde gole yaklaşıyor Watford. Pedro’nun rakip ceza sahasında dönerek vuruşunu sol köşeden çıkartıyor Ingram. Akabinde Hull City’de Docherty’nin yerine Ozan sahada. 57’de Watford atağında Sema – Aspirilla paslaşmasında 18 numaranın gollük vuruşunu köşeden çıkartıyor Ingram, ev sahibi baskıyı artıyor. 63’te net gol pozisyonundan yararlanamıyor misafir takım, Christie’nin pasında demarke pozisyonda Ozan isabetsiz vuruyor. Sonrasında 3. bölgede çoğalmaya başlıyor Hull City, 68’de Slater’in ceza sahasında vuruşu rakip savunmadan dönüyor. 70’te Watford’da varlık gösteremeyen Hungbo yerini Manaj’a bırakıyor. 81’de Hull City atağında takımın iyilerinden Christie’nin sağ çaprazdan vuruşunda gole izin vermiyor Bachmann, son bölümde iki takım da gol için yükleniyor. Kalan dakikalarda gol sesi çıkmayınca futbol kalitesi olarak zayıf maç golsüz biterken iki takım puanları paylaşıyor. Watford bu sonuçla üçüncülüğe yükselme fırsatını kaçırırken Hull City 20. sıraya yükseliyor. İyi mücadele ettiler ama lige tutunabilme adına kadro kalitesini yükseltmeleri şart.

Ziya Adnan

14 Aralık 2022

Ada futbolundan esintiler: Cambridge United, üniversite şehrinin sarı siyahı

Uzaklardan…

Katar Dünya Kupası zamanları… İddiaya göre kupayı organize edenler Katar statları boş kalmasın diye Pakistan’dan günlük 10 dolar yevmiyeyle taraftar ithal etmişler, hazin hikâye, hele de konu kupaların en görkemlisi olunca. Geçenlerde kupa boyunca stat ve çevresinde alkolün yasaklandığı ilan ediliyordu, oysa kupanın sponsoru bira markası, yaman çelişki. Velhasıl bizim nice dünya kupaları görmüşler için bu kupa anlamsız, Ada futbolunun alt ligleri daha keyifli. Kupa süresince bu köşede alt liglerden esintiler, meraklısına…

Yakın geçmişte bu köşede yazmıştım üniversite şehrinin sarı lacivertli takımının hikâyesini. Üniversite dedik ama sıradan eğitim yuvası değil, geçenlerde “The Times” tarafından yayınlanan veride dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında ilk sırada yer alıyordu Oxford. O şehrin takımını yazıp diğer üniversite şehrinin takımını yazmadan olmaz, League One’da lige tutunmaya çalışan Cambridge United’ın hal ve gidişine naçizane bir bakış…

Cambridge… Başkent Londra’nın 80 kilometre kuzeyinde, Cambridgeshire bölgesinde Cam nehrinin kıyısına kurulmuş 123 bin nüfuslu ülkenin en yaşanılası şehirlerinden. Nüfusunun beşte birini öğrencilerin oluşturduğu şehrin üniversitesinin kökleri 1209 senesine uzanıyor, dünyanın en iyi üniversiteleri sıralamasında 3. sırada. Ülke tarihinde başbakanlık yapmış 14 siyasetçi o görkemli üniversiteden mezun olmuş. İşte o ilim, irfan yuvası şehrin sarı siyahlı takımı Cambridge United F.C, nam-ı diğer “United”. 1912’de “Abbey United” adıyla kurulup, 1951’de günümüzdeki adlarını almışlar. 1970-2005 seneleri arasında profesyonel liglerde mücadele ettikten sonra, 2005’te Ada futbolunda “Conference” olarak bilinen amatör kümeye düşmüşler. Dokuz sene almış geri dönmeleri, 2014’te geri döndüklerinde şehir bayram havasına bürünmüş. 1978-84 arasında ve 90’ların başında 2. Lig’de mücadele etmişler. Kulüp tarihinin en başarılı derecesi 1991-92 sezonunda. 2. Lig’i 5. sırada bitirip Premier Lig’e yükselmek için play-off oynamışlar ama başaramamışlar. 2022-23 sezonunda 25 kişilik kadronun değeri 6,15 milyon Sterlin, yaş ortalaması 24.7, üç futbolcusu İngiltere dışında dünyaya gelmiş. Bu yazının yazıldığı saatlerde 24 takımlı League One’da 18. sırada. Mabetleri 8.127 kapasiteli Abbey Stadı 1932’den beri takıma ev sahipliği yapıyor. 2021-22 sezonunda evlerinde oynadıkları 23 lig maçını 130.362 taraftar izlemiş, maç başına ortalamaları 5.668… Yeri gelmişken efsanelerini es gecmeyelim, teknik direktörleri John Beck (1990-92) maçlarda saha içi taktikleri kadar, maçtan önce maça hazırlama adına futbolcuları buzlu suyla ıslatma, sahanın çimenlerini mümkün olduğu kadar uzun tutarak iyi pas yapan takımları durdurma, rakip takım kulübesini sahadan biraz daha uzak tutma ve hatta rakip takımın çayına, kahvesine fazladan şeker atma gibi kendine özgü taktiklerle bilinirmiş. Böylesine sportmen futbol adamı! Cambridge dedik madem, 90’ların önemli golcüsü Dion Dublin’in dört sezon takımın formasını giydiğini, 156 maçta kaydettiği 52 golden sonra 1992’de 1 milyon sterlin bedelle Manchester United’a transfer olduğunu hatırlatalım…

Yağmurlu, soğuk Kasım gününde sarı formalı Cambridge United evinde, küme düşme potasının hemen üzerindeki Accrington Stanley karşısında. Ev sahibi 4-2-3-1 dizilişinde, ileri uçta Knibbs, Lankester, Brophy önlerinde 9 numaralı gol umutları Ironside. Kadronun en değerlisi 700 bin Sterlin ile savunmanın ortasında 22 yaşındaki Jubril Okedina, Tottenham Hotspur alt yapısından yetişmiş. Beyaz formalı Accrington 3-4-1-2 dizilişinde, ileri uçta oyun kurucuları Hamilton’un önünde Whalley, Leigh ikilisi. Misafir Accrington istekli başlıyor maça, topu 3. bölgeye taşıdıkları anlarda sağ kanatta 2 numaralı Clark çabukluğu ve rakip savunma arkasına paslarıyla göze batanlardan. İlk 20 dakikada topa yüzde 61 oranında sahip Accrington, rakip kaleyi dört kez yokluyor. Cambridge savunmadan uzun toplarla çıkarken bolca top kaybı yapıyor, geniş alanları kullanmak yerine gelişigüzel hava toplarını tercih ediyor. 34’te gole yaklaşıyor Accrington, sağ kanatta Leigh rakip ceza sahasına enfes kesiyor, Whalley’nin kafa vuruşu Cambridge kalesinde Mannion’da kalıyor. 24 yaşındaki kaleci İngiltere Milli Takımı’nın U19 altı seviyelerinde kaleyi korumuş. Devrenin son dakikasında aradığı golü buluyor Stanley, sağdan rakip ceza sahasına kesilen topta Rodgers’ın kafa vuruşu sağ köşeden ağlarla buluşuyor. Asist Tharme. İlk 45 dakikanın sonunda Cambridge rakip kaleyi bulamazken oyun planını daha iyi uygulayan Accrington devreyi önde kapatıyor.

2. devreye baskılı başlıyor Cambridge, topu kanatlara taşırken 3. bölgede çoğalıyorlar. 48’de ilk tehlikeli atağında Dunk’un yakın mesafeden vuruşu rakip savunmadan dönüyor. Tempoyu yükselttiği, orta sahada agresif oynadığı anlarda etkili sarılı takım, 56’da Knibbs’in vuruşu rakip savunmadan dönerken kaçan fırsata hayıflanıyor ev sahibi tribünler. 66’da yerini Smith’e bırakıyor 26 numara, beraberlik golü için yükleniyor Cambridge. 2. devrede orta sahada üstünler ama etkili oyun kurucu eksikliğinde pozisyon üretmekte zorlanıyorlar. Oyuna 66’da sağ kanatta Brophy’nin yerine giren Saikou topla buluştuğu anlarda göze batıyor ancak santraforları Ironside kalabalık savunma arasında kayboluyor. 83’te Cambridge atağında Janneh’in uzaklardan vurulunda gole izin vermiyor Accrington kalesinde Savin, son bölümde baskılı ev sahibi. Tüm baskısına rağmen aradığı golü bulamıyor Cambridge, 6.022 taraftarın şahitliğinde üç puanı kapıp 19. sıraya yükselirken rakibiyle aynı puana geliyor Accrington Stanley. Cambridge United’a gelince, ilk yarıda çok silik oynayan takım 2. yarıda toparlandı ama kadro kalitesi eksikliği bariz. Maçın adamı Accrington Stanley’nin 8 numarası Tommy Leigh…

Ziya Adnan

23 Kasım 2022

Premier Lig Seyir Defteri: Fulham, bazen daha iyi kaybeder

Uzaklardan…

Kasım ortası, Londra. Kış henüz gelmedi buralara ama eli kulağında. Kış demişken şairin yoksulluğu ve kışı anlatan dizelerini hatırlamadan olmaz: “En çok kışın tanırım ben yoksulluğu, kasket altına giyilen yazlık ceketlerden ve zengin görünsün diye boyna dolanan atkılardan anlarım, derme çatma bacalardan ve is kokularının bulaştığı semtlerden, ateş yakılan pazarlarda donmuş mandalina kabuklarından, hâlâ soba borusu satan kasabalardan, çıra kokularından bilirim, kış yalnızca yoksullara gelir.

Dönelim futbola, garabet Dünya Kupası’nın insan haklarında sicili kabarık Katar’da başlamasına günler kala Premier Lig’de zorunlu moladan önce son maç. Ligin istikrardan uzak, geçmişe ağıt yakan takımı Manchester United, Fulham deplasmanında. Ev sahibinin rakibi karşısında şansı tutmuyor, Fulham, Aralık 2009’da Premier Lig’de Craven Cottage’da aldığı 3-0’lık galibiyetten bu yana Manchester United’a karşı 14 maçta galibiyet alamadı. Siyah beyazlılar adına diğer olumsuz veri, bu sezon ligde aldıkları beş yenilginin dördü şu anda ilk dörtte yer alan takımlara karşı geldi, Manchester United bu maça çıkarken beşinci sırada. Ancak Manchester United da eskinin korkulan görüntüsünün uzağında, 2022’de Premier Lig’de 33 maçın 11’ini kaybederek, 12 kez yenildikleri 1990’dan bu yana bir takvim yılındaki en yüksek sayıya ulaştılar. United demişken, 8 numaralarını hatırlatmadan geçmeyelim, Bruno Fernandes, Premier Lig’de çıktığı 99 maçta 38 gol attı ve 26 asist yaptı. Golcüsü Mitrovic’in sakatlığı nedeniyle kadroda yer alamadığı maçta Fulham 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Cairney, Palhinha ikilisi, orta sahada Wilson, Pereira, Willian, ileri uçta gol umutları Morais. 13’te soldan kullandığı kornerden sonuç alamıyor misafir takım ama akabinde golü buluyorlar. Fulham’ın orta sahada Casemiro’ya kaptırdığı topta Rashford solda Fernandes’i görüyor, onun arka direğe kestiği topu kayarak tamamlayan Eriksen, kenarda kalesinde gördüğü basit gole hayıflanıyor Fulham’ın hocası Marco Silva. Golden sonra skoru eşitlemek için yükleniyor Fulham, 18’de soldan kullandıkları kornerden sonuç alamıyorlar. Fulham topa yüzde 55 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi beş kez yokladığı devreyi tek golle geride kapatıyor.

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. 52’de net golü önlüyor United kalesinde De Gea. 59’da Fulham’da Wilson’un yerini James alıyor. 61’de aradıkları golü buluyorlar, Willian’nın başlattığı atakta Cairney soldan kesiyor, James yakın mesafeden topu ağlara gönderirken Craven Cottage yıkılıyor. United savunmasının ortasında yerinde müdahaleleriyle Martinez göze batan oyuncuları. Son dakikalarda 3’üncü bölgede kalabalık United, 83’te Shaw’un soldan ortasında McTominay’ın kafa vuruşu isabetsiz. Beş dakika uzatılan maçta üç puanı son atağında kapıyor United, Fulham’ın savunmada dengesiz yakalandığı pozisyonda Eriksen’in enfes pasını yakın mesafeden ağlara gönderen Garnacho, Fulham üstün oynadığı ama De Gea’yı sadece bir kez geçebildiği maçta üç puanı bırakıyor. Maçın adamı: Manchester United kalecisi David De Gea.

Ziya Adnan

18 Kasım 2022

Premier Lig Seyir Defteri: Leeds United, üç kez öne geçtiği maçta puansız

Uzaklardan…

Geçenlerde BBC’de okumuştum; Eski FIFA başkanı Sepp Blatter, 2022 Dünya Kupası’nın Katar’a verilmesi kararının “hata” olduğunu dile getiriyordu. İsviçre gazetesi Tages Anzeiger’e verdiği röportajda, Katar’ın turnuvaya ev sahipliği yapmak için “çok küçük bir ülke” olduğunu ve “futbol ve Dünya Kupası için çok büyük” olduğunu ekliyordu. Blatter’a göre Platini ve UEFA ekibinin dört oyu sayesinde, Dünya Kupası ABD yerine Katar’a gitti. Futbol meraklıları hatırlar, 86 yaşındaki Blatter, 2010 yılında Dünya Kupası organizasyonu Katar’a verildiğinde dünya futbolunu yöneten kurum olan FIFA’nın başkanıydı. 2015’in güzünde Blatter hakkında İsviçre Başsavcılığı tarafından görevi kötüye kullanmaktan dava açılıyor, sonrasında Blatter ve üst düzey FIFA yetkilileri soruşturma nedeniyle açığa alınıyordu. Aradan geçen onca zamana, şaibeye rağmen karar değişmedi ve yakında Katar’da sahne alacak şaibeli dünya kupası. Ne diyelim, paranın kirletemediği bir dünya kupası kalmıştı, ona da el attılar. Kendi adıma, Ada futbolunun alt liglerini izlemek, yazmak daha keyifli, Cambridge United, Leyton Orient, Stevenage gibi alt liglerde kendi hikâyelerini yazan nicesi var, onları hatırlarız bu vesileyle, meraklıları için yine bu köşede…

***

Katar Kupası’nın başlamasına az kala, Premier Lig’de son maçlar… Yazdan kalma güneşli bir Londra gününde son haftaların mutsuz takımı Tottenham Hotspur evinde Leeds United karşısında. Misafir takımın Tottenham karşısında bahtı kapalı, ligde rakibe karşı son 9 maçın 7’sini kaybederken sadece bir maçta 3 puan sevinci yaşadılar. Ancak Tottenham düşüşte, 10 maçlık iç saha galibiyet serisinin sonrasında son 3 maçta evlerinde galibiyet sevinci yaşayamadılar. Sakatlığı nedeniyle kadroda yer alamayan Son’un yokluğunda Tottenham 3-4-3 dizilişinde, orta sahada Royal, Hojbjerg, Bentancur, Perisic dörtlüsünün önünde Kulusevski, Kane, Richarlison. Son 5 maçtan sadece 3 puan çıkartabilen Leeds United 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Adams, Roca ikilisi, ileri uçta Gnonto, Aaronson, Summerville, önlerinde gol umutları Rodrigo. Maça iştahlı başlıyor beyaz formalı Tottenham, 3. dakikada soldan kullandıkları kornerden sonuç alamıyorlar. Sonrasında oyunda dengeyi sağlıyor siyah formalı Leeds United ve 10’da öne geçiyor; Aaronson’un asistinde 10 numaralı Summerville savunmada Dier’ı geçip yerden sert vuruşla ağları buluyor. Bu maçtan önce Rodrigo ve Summerville’in Leeds’in son 3 lig maçında gol bulduğunu, üst üste 4 maçta gol atan son Leeds oyuncusunun 2004’te Mark Viduka olduğunu hatırlatalım. Sonrasında beraberlik için yükleniyor Tottenham, 13’te Royal müsait pozisyonda Leeds United kalesinde Messlier’i geçemiyor. Akabinde daha net pozisyonda penaltı noktasından isabetsiz vuruyor 12 numara, ev sahibi tribünler kaçan gollere hayıflanıyor. 20’de takımın göze batan oyuncusu Summerville ile ikinci gole yaklaşıyor Leeds United, Tottenham kalesinde Lloris gol vuruşuna izin vermiyor. 26’da tartışmaya açık pozisyonda beraberliği yakalıyor Tottenham, sağdan kullanılan, Leeds kalecisi Meslier’in müdahale sonucu yerde kaldığı pozisyonda Kane topu ağlara gönderiyor, skora denge geliyor. Bir dakika sonra ikinci gole yaklaşıyor Tottenham, Kane’in pasında Kulusevski’nin vuruşu Meslier’de kalıyor. Leeds savunmasının solunda Struijk rakibin çabuk hücumcuları karşısında ağır kalıyor. 40’ta Leeds atağında duran topta Roca’nın vuruşu kaleci Lloris’te kalıyor. 41’de yeniden öne geçiyor misafir takım, sağdan kullandıkları kornerde rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topu Rodrigo sert vuruşla ağlara gönderen oyuncu. Leeds United topa yüzde 45 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 5 kez yokladığı devreyi 2-1 önde kapatıyor.

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. İlk bölümde ofansif Tottenham, 50’de sağdan kullanılan kornerden sonuç alamıyor. Akabinde beraberlik golü Davies’in uzaklardan vuruşundan geliyor, 33 numaranın soluyla sert vuruşunda pozisyon hatası yapan kaleci Meslier, skora yeniden denge geliyor. 57’de Tottenham’da sarı kartı gören Bentancur, akabinde 2 değişiklik yapıyor Tottenham’ın hocası Conte, savunmada Lenglet ve Royal’in yerinde Doherty ve Sanchez sahada. 60’ta Leeds atağında Greenwood duran topta isabetsiz vuruyor, deplasmanda olmasına rağmen 3. bölgede cesur ve kalabalık Leeds United. 68’de Tottenham’da Richarlison’un yerine Bissouma sahada. 71’de Leeds United orta sahasında sarı kartı gören Adams. 77’de 3. kez öne geçiyor Leeds, Rodrigo’nun sağ çaprazdan uzak köşeye vuruşunda Lloris topa müdahale edemiyor, 35 yaşındaki kaleci geçmiş sezonlardaki formundan uzak. 79’da Leeds United’da orta sahada Roca yerini Ayling’e bırakıyor. 81’de üçüncü kez beraberliği yakalıyor Tottenham, rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topu Bentancur sert vuruşla ağlara gönderiyor. İki dakika sonra maçta ilk kez öne geçiyorlar, Kulusevski’nin sağdan çizgiye inip geriye çıkardığı topu ağlara gönderen Bentancur, 2 dakikada 2 golle takımını öne geçiriyor Uruguaylı orta saha. 87’de Leeds United’da ikinci sarı kartı gören Adams ve misafir takım son dakikalarda 10 kişi. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca 62 bin taraftarın şahitliğinde 4-3 kazanıyor Tottenham. Leeds United’a gelince, geçen maçta 4-3 kazanmışlardı, bu maçı aynı skorla kaybettiler, izlemesi keyifli ama lige tutunabilme adına savunma zaaflarına çözüm bulmaları önemli. Maçın adamı Rodrigo Bentancur…

Ziya Adnan

14 Kasım 2022

Premier Lig Seyir Defteri: Liverpool FC, Tottenham’da can suyu

Uzaklardan…

“Bazen sadece yorgun oluyor insan. Ne küs ne yalnız ne de âşık” der Cemal Süreya, hani futbola uyarlasak muhtemel bu sezon Liverpool’u en iyi anlatan. Sezonun ilk yedi maçından 10 puan çıkaran takım 12 maçta aldığı dört mağlubiyetle 9. sırada. Kırmızılar’ın 2014-15 sezonundan sonra en kötü karnesi, o sezonunun sonunda 62 puanda ligi 6. sırada tamamlayan takımın hocası Brendon Rodgers kovulmuş, Jurgen Klopp ile yeni sayfa açmışlardı. Kimilerine göre Liverpool’un düşüşünün nedeni geçen sezonun yorgunluğu, malum tüm kupalarda 63 maç yapan takım üç final oynamış, iki kupa kaldırmıştı. Kimilerine göre Klopp’un kronik yedi sezon sancısı, malum daha önce çalıştırdığı iki kulüp Mainz ve Borussia Dortmund’dan yedi sezon sonra ayrıldı, Dortmound’daki 7. sezonunda kulüp Noel’de küme düşme bölgesindeydi, sonra toparlandı ve ligi 7. sırada tamamladı. Yeni sezonda 27,1 yaş ortalamasıyla ligin en yaşlı 3. kadrosu, yaz transferinde Mane gibi yalnızca golcülüğüyle değil bağlantı oyunundaki hünerleriyle parlamış takımın demirbaşını kaybederken yerini Nunez‘le doldurmaya çalıştılar ama bazılarının yeri kolay dolmaz. Kadrodaki Jota, Diaz, Konate gibi önemli oyuncuların sakatlığı, orta sahanın İsviçre peyniri kıvamındaki yumuşaklığı, savunmada Trent Alexander-Arnold, Virgil Van Dijk gibi geçmiş sezonlara damga vurmuş oyuncuların formsuzluğu düşüşün temel nedenleri sanırım, takım revizyona ihtiyacı var ama gerçekleşir mi zaman gösterir.

Paranın satın aldığı, insan haklarından sabıkalı Katar’da tuhaf dünya kupasının başlamasına az kala son beş maçında iki yenilgi alan Liverpool, Tottenham deplasmanında… Tottenham’ın Ekim 2017’de Wembley’de Liverpool’a karşı 4-1 zaferi rakibe karşı tüm kupalarda son 21 karşılaşmadaki tek galibiyeti… Liverpool son dokuz Tottenham maçından beş galibiyet çıkartırken sadece bir maçta sahadan puansız ayrıldı. Ev sahibi Tottenham savunma ağırlıklı 3-5-1-1 dizilişinde, orta sahada Royal, Bentancur, Bissouma, Hojbjerg, Sessegnon, önlerinde Perisic, ileri uçta golcüleri Kane. Misafir Liverpool 4-1-2-1-2 dizilişinde, savunmanın önünde Fabinho, orta sahada Elliott, Alcantara, Firmino, ileri uçta Salah, Nunez ikilisi. 3. dakikada gole yaklaşıyor Liverpool, Nunez’in rakip ceza sahasının solundan uzak köşeye vuruşunda gole izin vermiyor Tottenham kalesinde Lloris. 7’de rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda Alexander-Arnold’un enfes pasında bir kez daha yokluyor rakip kaleyi 27 numara, top az farkla dışarda. 11’de öne geçiyor Liverpool, rakip ceza sahasında Nunez’in asistinde Salah dönerek yerden vuruyor, Lloris çaresiz. 40’ta fark ikiye çıkıyor, Liverpool’un Alisson ile geriden uzun topla çıktığı pozisyonda Dier’ın hatalı geri pasında Salah topu Lloris’in üzerinden ağlara gönderiyor, Liverpool rahatlıyor. Topa yüzde 65 oranında sahip oldukları, rakip kaleyi 6 kez yokladıkları devreyi iki farkla önde kapatıyorlar.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. İlk bölümde farkı azaltma adına yükleniyor Tottenham, 51’de Sessegnon’nun uzaklardan vuruşu az farkla dışarda. 54’te Liverpool atağında Nunez-Salah paslaşmasında 11 numaranın plasesi kaleci Lloris’te kalıyor, hat-trick fırsatını kaçırıyor 11 numara. Tüm baskısına rağmen final paslarında etkisiz Tottenham, sağda Royal, sonrasında Bentancur etkili orta yapamıyorlar. 60’tan sonra 4-4-2’ye dönüyor Liverpool, ileri uçta Salah ve Firmino. 67’de Tottenham’ın kullandığı duran topta Perisic’in sağdan ortasına kafayı isabetsiz vuruyor Kane, sonrasında Sessegnon ve Royal yerlerini Kulusevski ve Doherty’e bırakıyor. 70’te farkı bire indiriyorlar, rakip ceza sahasında Kulusevski’nin savunma arkasına pasında uzak köşeye enfes vuruyor Kane, skor 2-1’e geliyor. 74’te iki değişiklik Liverpool’dan, Firmino ve Elliott’un yerlerine Henderson ve Jones sahada. Son bölümde baskıyı artıyor Tottenham, orta sahada ikinci topları domine ederken Liverpool’un yumuşak orta sahası zayıf görüntüde, haliyle savunması çok baskı altında kalıyor. 85’ten sonra oyunu rakip sahaya yıkıyor Tottenham, Liverpool Nunez’i oyundan alırken Gomez ile savunmaya takviye yapıyor. Kalan dakikalarda tüm baskısına rağmen aradığı golü bulamıyor Tottenham, 62.008 taraftarın şahitliğinde 2. devrede çok baskı yediği maçı Salah’ın iki golüyle kazanıp üç puanı hanesine yazdırıyor Liverpool. Zor deplasmanda gelen üç puan ilk dört mücadelesinde önemli ama takımın orta sahasına direnç getirecek takviye şart. Maçın adamı Mohamed Salah…

Ziya Adnan

10 Kasım 2022

Championship Günlükleri: Hull City FC, zor deplasmanda tek puan

Uzaklardan…

Tarihteki adı “Kingston upon Hull”, nicedir Hull olarak biliniyor, İngiltere’nin kuzeyinde “Yorkshire and the Humber” bölgesinde, adını yanı başındaki nehirden alan, kuzey denizine 80, Başkent Londra’ya 250 kilometre uzaklıkta, 260 bin nüfuslu liman şehri. Şehrin hikâyesini anlatan yazılarda 12’nci yüzyılın sonlarında Meaux Manastırı rahipleri tarafından yünlerini ihraç edecekleri bir liman olarak kurulduğu, zaman içinde balıkçılık ve liman ticaretinde ülkenin önemli şehirlerinden biri haline geldiği, İkinci Dünya Savaşı’nda şehrin yüzde 95’inin büyük hasar gördüğü, savaş sonrasında ekonominin buhran ve işsizlik girdabına kapıldığı anlatılır. İşte o bahtı kara şehrin 1904’te kurulmuş sarı siyahlı futbol takımı Hull City AFC, namı-diğer “Tigers” (Kaplanlar). Takımın mabedi 25.586 kapasiteli MKM Stadı 2002’de 44 milyon sterlin maliyetle tamamlanmış, aynı zamanda şehrin rugby takımı Hull Rugby League FC’ye de ev sahipliği yapıyor. Şehrin futbol takımı uzun seneler şehirde yer alan iki büyük rugby takımının gölgesinde kalmış, alt liglerde geçen zamanlarda, 1930’da Federasyon Kupası’nda yarı final oynamışlıkları var. 1959 ve 1966’da 3. Lig şampiyonlukları bulunsa da parasal sorunlarla boğuştukları 80’li senelerde 4. Lig’e kadar düşmüşler. Bu vesileyle dara düştükleri zamanlarda, 1975’te takım sevdalılarının kötü gidişi protesto etmek için şehir merkezinde kulübün bayrağına sarılı tabutu taşıdıklarını, o dönemde tribünlerinde maç izleyen taraftar sayısının iki binlere kadar düştüğünü hatırlatalım.

Hikâyenin sonrası alt liglerin ıssızlığı, gözden ırak zamanlar, ta ki 2008’e kadar… O senenin mayıs ayında, Wembley’de oynanan play-off finalinde şehrin çocuğu Dean Windass’ın golüyle Bristol City’yi yenip Premier Lig’e terfi ettiler. Yabana atılmamalı, 5 sezonda ülke futbolunun en alt liginden en üst ligine yükselmeyi başarmıştı “Kaplanlar”. Ancak bir sezon dayanabildiler elitlerin liginde, sonrasında 2020’de 3. Lig’i gördüler. Bu yazının yazıldığı saatlerde 24 takımlı Championship’te 20’nci sıradalar, son 5 maçtan 6 puan çıkarırken 18 maçta kalesinde gördüğü 35 golle ligin en cömert savunması. 34 kişilik kadronun toplam değeri 50 milyon sterlin, yaş ortalaması 24,2, 18 futbolcusu İngiltere dışında dünyaya gelmiş. 2000’den günümüze 21 teknik direktörle çalıştılar, eylül ayından beri 44 yaşındaki Andy Dawnson çalıştırıyor. 2003-2013 arasında takımın formasını giymişti sert savunmacı…

İngiltere’de insanların kış renklerine büründüğü, kış saati uygulaması nedeniyle havanın erken karardığı zamanlarda, ekim ayının ilk cumartesi günü Hull City zorlu Millwall deplasmanında. Ev sahibi Millwall 4-2-3-1 dizilişinde, orta sahada Mitchell, Saville ikilisi, ileri uçta Honeyman, Flemming, Burey üçlüsünün önünde golcüleri Bradshaw. Misafir Hull City aynı dizilişte, orta sahada Woods, Slater ikilisi, ileri uçta Longman, Seri, Pelkas’ın önünde gol umutları Estupinan. Henüz 42’nci saniyede ilk kornerinde gole yaklaşıyor Millwall, soldan kullanılan kornerin devamında Flemming’in vuruşu rakip savunmadan dönüyor. 2’de Bradshaw’un kafa vuruşuyla rakip kaleyi yokluyor Millwall, duran toplar önemli silahları. İki takımın da 1’inci bölgeden uzun toplarla çıktığı, çok pas hatası yaptığı ilk bölümde Estupinan’ın vuruşunda gole yaklaşıyor Hull City, Millwall kalesinde Long’u geçemiyor. İlk 15 dakikanın sonunda topa yüzde 72 oranında sahip misafir takım ama orta sahada yaratıcı oyun kurucu eksikliği aşikâr. Millwall’un sağ kanadında Honeyman topla buluştuğu anlarda etkili, onların da eksikliği son vuruşlarda. 22’de kullandığı ilk kornerde gole yaklaşıyor misafir takım, rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topta Longman’ın vuruşu kaleci Long’da kalıyor. Maçın ilk sarı kartı 29’da Hull City’den Pelkas’a. Akabinde oyun kurucuları Flemming’in vuruşuyla gole yaklaşıyor Millwall, 24 yaşındaki Hollandalı takımın göze batan oyuncusu. 36’da maçın en net pozisyonunda enfes pas trafiğinin sonunda Flemming yakın mesafeden Hull City kalecisi Baxter’ı geçemiyor. Sonrasında maçın muhtemel kırılma anı, 37’de Hull City’de Estupinan orta sahada sert müdahalesi sonucu kırmızı kartla oyun dışı kalıyor, pozisyonda kafa topuna ayakla müdahalesi sert ve gereksiz. Misafir takımın topa yüzde 53 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi beş kez yokladığı devre golsüz kapanıyor.

2’nci devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. 48’de sağdan kullandığı kornerden sonuç alamıyor Millwall, eksik rakibi karşısında oyunu rakip sahaya yıkıyor. 53’te etkisiz Pelkas’ın yerine Docherty’i oyunu alıyor Hull City’nin hocası Dawnson, değişiklik yerinde. Millwall baskısına rağmen savunmada Jones ve Figueiredo’nun yerinde müdahaleleriyle rakibe pozisyon vermiyor Hull City, Millwall eksik rakibi karşısında net pozisyon üretemiyor. 63’te Millwall atağında Burey’in soldan ortasında Bradshaw’un kafa vuruşuyla golü buluyorlar, ancak yan hakem pozisyonun ofsayt olduğuna hükmediyor, gol geçersiz. Championship’te VAR kullanılmadığı için pozisyonu değerlendirmek zor. 65’te üç değişiklik Millwall’da, sağ kanatta Styles, Honeyman’in yerine sahada. 73’te Hull City’de savunmanın önünde Woods yerini Coyle’a bırakıyor. Son bölümde baskıyı artıyor Millwall, Hull City takım halinde savunmada. Son dakikalardaki amansız baskısına rağmen iyi direnen rakibi karşısında, rakip kaleyi 24 kez yokladığı maçta aradığı golü bulamıyor Millwall, 14.488 taraftarın şahitliğinde zor deplasmandan puanı kapıyor Hull City. Maçın adamı Hull City savunmasının ortasında Alfie Jones…

Ziya Adnan

9 Kasım 2022

Premier Lig Seyir Defteri: Emirates’te Nottingham Forest’in yıkılışı

Uzaklardan…

2021-22 sezonunun sonunda, 23 sene aradan sonra play-off finalini kazanarak Premier Lig’e döndü Nottingham Forest, ülkenin kuzeyinde, East Midlands bölgesinin 300 bin nüfuslu, Robin Hood efsanesi, üniversitesi ve katedrali ile kendi halinde yaşamını sürdüren yaşanılası şehrinin kırmızı beyazı. Yaz transferinde ülke futbolunun transfer rekorunu kırarak 164 milyon sterlin karşılığında 21 futbolcuyu kadrolarına kattılar. Bu yazının yazıldığı saatlerde 12 maçta topladıkları 9 puanla ligin dibindeler ancak son maçta ligin deve dişi takımı Liverpool karşısında aldıkları galibiyet umutlandırdı sevdalılarını…

***

Ekim ayının son pazar gününde Nottingham Forest lig lideri Arsenal deplasmanında. Ligde 1999’dan sonra ilk kez karşılaşıyor iki takım, Arsenal o maçı deplasmanda tek golle kazanmış. Tarihte 27 Arsenal deplasmanından sadece ikisini kazandı Forest, o iki galibiyet 1987 ve 1989’da Brian Clough’un takımın başında olduğu zamanlarda geldi. Bu sezon deplasmanlar yaramıyor takıma, evinden ırak üç puan sevinci yaşayamadılar. Arsenal cephesinde yükseliş sürüyor, Mikel Arteta’nın takımı 11 maç sonunda 28 puan topladı, sadece Newcastle United benzer durumda Premier Lig şampiyonluğunu kazanamadı, 1995-96’da aynı puanı, 1994-95’te 29 puan toplamışlardı.

***

Ev sahibi Arsenal 4-3-3 dizilişinde, orta sahada Odegaard, Partey, Xhaka, ileri uçta Saka, Jesus, Martinelli. Misafir Nottingham Forest aynı dizilişte, orta sahada Yates, Freuler, Kouyate, ileri uçta Gibbs-White, Awoniyi, Lingard. Kale arkasını dolduran Forest sevdalılarının gülümseten tezahüratıyla başlıyor maç: “Avrupa Şampiyonuyuz, siz bu tezahüratı hiç söyleyemeyeceksiniz!” Yeni futbol nesillerinin hiç bilmediği, en fazla büyüklerinden dinleyecekleri çok eskide kalmış bir takımı anlatan güzel futbol hikâyesi. Maça dönersek, henüz 5’te öne geçiyor ev sahibi, Saka sağdan ceza sahasına kesiyor, rakip savunmanın müdahalesine fırsat vermeden kafayı vuruyor Martinelli, Forest kalesinde Henderson çaresiz. Golden sonra rakip kaleyi ablukaya alıyor Arsenal, 8’de Jesus rakip ceza sahasında isabetsiz vuruyor. Akabinde Forest atağında Freuler’ın uzaklardan vuruşu Arsenal kalesinde Leno’da kalıyor. İlk 15 dakikanın sonunda Arsenal’ın topla oynama oranı yüzde 76, sağ kanatta Saka topla buluştuğunda rakip kalede pozisyon yaratıyor. 16’da kısa süre sakatlık yaşıyor 7 numara sonra kanatta yerini alıyor. 20’de Arsenal atağında Martinelli’nin yerden vuruşunu çizgide çıkartıyor Forest savunması, dönen topa isabetsiz vuruyor Saka. Sahayı iyi parselleyen, tempoyu kontrol eden ev sahibi ancak temponun düştüğü anlarda rakip savunma kalabalık. 27’de Saka alkışlar arasında yerini Nelson’a bırakıyor. 30’da duran toptan sonuç alamıyor Odegaard, Arsenal tüm baskısına rağmen net pozisyon üretemiyor. 32’de ender Forest ataklarının birinde, Lingard rakip savunma arkasına pas yerine vurmayı deneyince gol fırsatı kaçıyor, Forest üçüncü bölgede etkisiz. 36’da Odegaard’ın pasında ceza sahasında isabetsiz vuruyor Jesus, kenarda Arteta kaçan gole hayıflanıyor. Devrenin son dakikasında Forest’te sarı kartı gören Gibbs-White. Arsenal’in topa yüzde 72 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 9 kez yokladığı devre tek gollü üstünlüğüyle tamamlanıyor.

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. 49’da farkı ikiye çıkartıyor Arsenal, Xhaka’nın rakip ceza sahasına taşıdığı topta Jesus’un pasında Nelson’un vuruşunu çeliyor Forest kalesinde Henderson, dönen topu sağ vuruşla sol üst köşeye bırakıyor Nelson, gol sevinci görülmeye değer. Üç dakika sonra ikinci golünü kaydediyor 24 numara, rakip ceza sahasında Jesus’un yerden pasını dokunuşla uzak köşeden ağlara gönderiyor, Arsenal farkı üçe çıkartıyor. 60’ta maçın en güzel golünü izliyor Emirates Stadı’nı dolduran taraftarlar, Nelson’un asistinde Partey ceza sahası dışından sağ üst köşeye enfes vuruyor, haftanın golüne aday. 4-0’dan sonra 63’te iki değişiklik yapıyor Arsenal, Martinelli ve Tomiyasu yerlerini Vieira ve Cedric’e bırakıyor. Üç dakika sonra 5. gole yaklaşıyorlar, Partey’nin savunma arkasına pasında Jesus’un çaprazdan vuruşunu ayaklarıyla kornere çeliyor Henderson, Arsenal tempoyu yükselttiği anlarda pozisyonlar buluyor. Son bölümde Arsenal’de Xhaka’nın yerini Nketiah’a alırken, solda Saliba’nın yerine Tierny giriyor. Sonrasında farkı beşe çıkartıyor Arsenal, Partey’nin başlattığı pozisyonda Jesus’un pasında kalabalık savunma arasında üst sağ köşeye sert vuruyor Odegaard, Forest dağılıyor. 85’te Arsenal atağında Odegaard’ın ortasına White’ın kafa vuruşu az farkla dışarda. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca 60.263 taraftarın şahitliğinde rakip kaleyi 22 kez yokladığı maçı 5-0 kazanarak liderliğini sürdürüyor Arsenal, 2. devredeki tempo ve oyun iştahları takdire şayan. Nottingham Forest’e gelince, 13 maçta kalelerinde 28 gol gördüler, deplasmanlarda henüz golleri yok, gidişata bakarak lige tutunmaları zor. Maçın adamı: 27. dakikada, sakatlanan Saka’nın yerine oyuna giren ve iki gol ve bir asistle farklı galibiyeti getiren Reiss Nelson…

Ziya Adnan

1 Kasım 2022

Newcastle United, zirveye yakın zamanlar

Uzaklardan…

Ülke futbolunun en üst liginde en son şampiyonluğunu 1926-27 sezonunda yaşadı Newcastle United, ülkenin kuzeyinde, İskoçya sınırına komşu, Tyne nehrinin kıyısına kurulmuş 1,6 milyon nüfusuyla ülkenin en kalabalık 8. şehrinin siyah beyazlı takımı, namı-diğer Magpies (Saksağanlar). Profesyonel liglere katıldıkları 1893’ten bu yana hiçbir zaman futbolunun ikinci kademesinin altına düşmediler. Ada futbolunun en çok taraftarı olan kulüplerden, 2021-22 sezonunda evlerinde oynadıkları 19 maçta 978.251 futbolseveri ağırladılar, mabetleri 52.305 kapasiteli St. James’ Park Stadı’nda maç başı taraftar ortalamaları 51.487… 2021 Ekim’inde 14 senelik fırtınalı Mike Ashley döneminin, muhtemel çok geç kalmış nihayetinde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Mohammed bin Selman’ın başkanlığını yaptığı Suudi Arabistan destekli konsorsiyum tarafından 300 milyon sterlin karşılığında satın alındığında sevdalılarının yüzü gülüyordu. Ancak kesenin ağzını açmak, büyük transferler peşinde koşmak yerine akılcı yol izlediler, Ada futbolunun yıldızı yükselen hocası Eddie Howe’u takımın başına getirdiler. 2022-23 sezonunda 28 kişilik kadronun değeri 380 milyon sterlin, yaş ortalaması 27.5, ligin en yaşlı 4. kadrosu. Bu yazının yazıldığı saatlerde 6. sırada siyah beyazlılar, son altı maçtan 12 puan çıkardılar…

Güne yağmurla uyandığımız, havanın sonradan açtığı bir Londra gününde ligin yükseleni Newcastle zorlu Tottenham deplasmanında. İki takım arasındaki son 10 maçın 7’sini Tottenham kazandı ancak Newcastle bu sezon tüm kupalarda oynadığı son 14 maçta kaybetmedi. Takımın yükseleni Miguel Almiron, son 11 maçta beş golü var. Tottenham’da Kane’in kulüp tarihinin gol rekorunu kırmasına sekiz gol kaldı, futbolun efendi mütevazı kaptanı, gönlümüzde yer ayrıdır. Ev sahibi Tottenham 3-5-2 dizilişinde, orta sahada Royal, Bentancur, Bissouma, Skipp, Sessegnon, ileri uçta Kane, Son ikilisi. Misafir Newcastle 4-3-3 dizilişinde, orta sahada Longstaff, Guimaraes, Willock, ileri uçta Almiron, Wilson, Joelinton. Henüz ilk dakikada Son’un vuruşuyla rakip kaleyi yokluyor Tottenham, Newcastle kalesinde Pope gole izin vermiyor. İki dakika sonra, Kane’nin pasında bir kez daha deniyor rakip kaleyi 7 numara, direkler gole izin vermiyor. 5’te Tottenham ceza sahasında Royal’ın arkadan müdahalesiyle yerde kalıyor Joelinton, penaltı kararı çıkmıyor, pozisyon tartışmaya açık. 6’da maçın ilk kornerinden sonuç alamıyor Newcastle, ilk bölümde orta saha üstünlüğünü sağlıyorlar, göze batan oyuncuları Guimaraes. 11’de net fırsattan yararlanamıyor Tottenham, Kane’in savunma arkasına enfes pasında Son Pope’u geçemiyor. Son, ilk 15 dakikada dört kez yokluyor rakip kaleyi ancak golü bulamıyor. 23’te ilk kornerini kullanıyor Tottenham, kalabalık Newcastle savunmasını açamıyorlar. 29’da rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda Kane rakip savunmada Schar’ın müdahalesine fırsat bırakmadan yerden sert vuruyor, ayaklarıyla çizgide çeliyor Pope. 31’de Tottenham kalesinde Lloris’in hatasında golü buluyor Newcastle, uzun topta Lloris, Wilson’u geçmeye çalışırken kaptırıyor, aşırtma vuruşla top ağlara gönderiyor 9 numara. Pozisyonda kaleciye faul olduğu gerekçesiyle uzun süre itiraz ediyor Tottenhamlı oyuncular, ancak karar değişmiyor, pozisyonda Lloris hatalı. Gol iştahlandırıyor misafir takımı, 38’de Joelinton’un vuruşuyla ikinci gole yaklaşıyorlar, top az farkla dışarda. 40’da fark ikiye çıkıyor, Lloris’in savunmanın solunda Sessegnon’a hatalı pasında top kapan Joelinton sağdan rakip ceza sahasına girip uzak köşede bitiriyor. Newcastle topa yüzde 50 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi beş kez yokladığı devreyi iki farkla önde kapatıyor.

2. devre sağanak yağmurla başlıyor, takımlar aynı kadrolarla sahada. 50’de devrenin ilk kornerinden sonuç alamıyor Newcastle, maçta altıncı kornerleri. 54’te farkı bire indiriyor Tottenham, soldan Son’un kullandığı kornerde Kane arka direkte kafayla bitiriyor, uzun süren VAR incelemesinden sonra gol geçerli, pozisyon tartışmaya açık. 59’da Tottenham’da sarı kartı gören Sessegnon. Akabinde değişiklik geliyor Conte’den, solda Sessegnon’un yerine Perisic sahada. 60’dan sonra baskıyı artırıyor Tottenham, 66’da orta sahada Skipp yerini Moura’ya bırakıyor. 69’da Kane’nin savunma arkasına enfes pasında Perisic’in çaprazdan vuruşu kaleci Pope’da kalıyor, 75’te Newcastle’da Willock yerini Murph’ye bırakıyor. 80’de sağdan Almiron ile kullandığı duran toptan sonuç alamıyor Newcastle, akabinde Conte Tottenham savunmasında iki değişiklik yapıyor. Davies ve Doherty, Lenglet ve Sanchez’in yerlerini alıyor. 86’da sağdan arka arkaya kullandığı iki kornerde golü bulamıyor Tottenham, akabinde Son’un ortasında Kane’nin kafa vuruşu isabetsiz. 88’de Newcastle’da Wilson’un yerine Wood, Guimaraes’in yerine Shelvey sahada. 90’da Tottenham’da sarı karı gören Royal. Beş dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca Newcastle zorlu deplasmanda üç puan kapıp rakibinin arkasından 4. sıraya yükseliyor. Son ve Kane gibi iki müthiş bitiriciye sahip olmasına rağmen Tottenham’da yaratıcı oyuncu eksikliği aşikâr, Conte’nin Kulusevski’nin sakatlıktan dönmesi için dua etmesi gerekiyor sanırım zira onun olmadığı forvet hattında yaratıcı kıvılcım eksik. Maç sonu basın toplantısında hocaları Eddie Howe zor deplasmanda ofansif oynadıklarını, oyuncularının harika maç çıkardığını, dünya çapında yıldızlara sahip rakipleri karşısında buldukları gollerle üç puanı hak ettiklerini dile getiriyor. Maçın adamı Newcastle orta sahasında Bruno Guimaraes…

Ziya Adnan

26 Ekim 2022

Championship Günlükleri: Millwall’un yükselişi, Watford’un düşüşü

Uzaklardan…

Geçen sezon Championship’i play-off potasının 6 puan gerisinde, 9. sırada bitirdi Millwall FC, hayatın siyah beyaz olduğu zamanlarda tersaneleriyle ün yapmış, 2000’li yılların başından sonra yeniden yapılandırmanın gölgesinde eski ve yeninin birbirine karıştığı, Thames nehrinin hemen kıyısında yer alan tarihi Bermondsey semtinin mavi beyazı, namı-diğer ‘Lions’ (Arslanlar). Yeni sezonda 24 kişilik kadronun değeri 32,5 milyon sterlin, yaş ortalaması 26,3… Sezona Stoke City galibiyetiyle başlayan takım ilerleyen haftalarda istikrarsız sonuçlar alırken son 5 maçta topladığı 10 puanla 14. sırada. Yeri gelmişken Championship’e dair o garip veriyi yazmadan geçmeyelim. Ekim ayının ortasında ligin zirvesindeki Blackburn Rovers’ın (7), ligin dibindeki Coventry City’den fazla mağlubiyeti var, hikâyeden çıkarılacak ders: Beraberlik yetmez, kazanmak için oyna. Bilir misiniz, Ada futbolunda galibiyete 3 puan ilk kez 1981’de uygulandı, fikir babası Jimmy Hill. Ancak 1994 Dünya Kupası finallerinde kullanılana kadar birçok ligde kabul görmedi. FIFA, 1995’te sistemi resmi olarak kabul etti, sonrasında uluslararası turnuvalarda ve çoğu ulusal futbol liginde standart hale geldi. Eğer galibiyete 2 puan verilen sistem devam etseydi 1994/95 sezonunda Manchester United, artı 41 gol farkıyla şampiyon Blackburn Rovers yerine Premier Lig’i kazanacaktı.

Dönelim futbola, hafta ortası rüzgârlı bir Londra akşamında Bristol Rovers deplasmanından 3 puanla dönen Millwall evinde Slaven Bilic’in Watford’u karşısında. Ev sahibi 4-2-3-1 dizilişinde, savunmanın önünde Mitchell, Saville ikilisi, ileri uçta Voglsammer, Flemming, Bennett üçlüsünün önünde Bradshaw. Misafir Watford 4-2-3-1 dizilişinde, ileri uçta Sema, Asprilla, Sarr üçlüsünün önünde Davis. Sarı siyahlılar ligin istikrarsız takımlarından, son 5 maçtan 7 puan çıkardılar, 2 maç eksikle Blackburn Rovers’ın 7 puan gerisindeler. Maça iştahlı başlıyor Millwall, 3. dakikada sağdan kullandıkları kornerden sonuç alamıyorlar. 7’de Davis ile ilk fırsatı yakalıyor Watford ama vurmakta geç kalıyor 7 numara. Sonrasında Millwall golü buluyor, 8’de rakip savunmanın hatasında soldan uzak köşeye vurarak bitiriyor Bradshaw, pozisyonda Watford savunması dağınık. Golden sonra sahayı kontrol eden, tempoyu ayarlayan Millwall, 17’de arka arkaya kullandıkları 2 kornerden sonuç alamıyorlar. 20 dakikanın sonunda topa sahip olma oranları yüzde 64. Orta sahada top kayıpları yaparken ikinci topları rakibe bırakıyor Watford, ileri uçta Sarr ve Davis top kayıpları yapıyor. 28’de aradığı ve hak ettiği ikinci golü buluyor Millwall, Bennett soldan ceza sahasına giriyor, yerden sert ortasına ayak koyan Bradshaw, Watford savunmada tel tel dökülüyor. 33’te fark üçe çıkarken yıkıyor The Den tribünleri, Watford ceza sahasında Cooper kafayla indiriyor, Bradshaw yerden vuruşla bitiriyor. Devre topa yüzde 33 oranında sahip olan, rakip kaleyi 8 kez yoklayan Millwall’ın 3 gollü üstünlüğüyle tamamlanıyor.

2. devreye 2 değişiklikle başlıyor Bilic’in takımı, orta sahada Choudhury’nin yerine Pedro, ilerde Sema’nın yerine Kalu sahada. İlk bölümde orta sahayı kalabalık skoru koruma gayretinde Millwall, Watford ilk yarıya kıyasla daha hareketli ama 3. bölgede etkisizler. 56’da Watford’dan Kamara sarı kartı gören oyuncu. 60’da Millwall’da Bennett’in yerini Styles alıyor. 64’de ikinci kornerini kullanıyor Watford, o dakikaya kadar rakip kaleyi bulan tek vuruşları bulunuyor. 65’te Aspirilla ile rakip kaleyi yokluyor Watford, kalesini çok adamla savunan, iyi yardımlaşan, daha agresif rakip karşısında pozisyon üretemiyorlar. 70’ten sonra 3. bölgeye daha kalabalık çıkıyor Watford ama rakibin boşluk bırakmayan savunması karşısında uzaklardan deniyorlar rakip kaleyi. Son bölümde cepheden uzun toplarla pozisyon üretmeye çalışıyorlar ama Millwall savunmasının ortasında Hutchinson ve Cooper hava toplarında zorlanmıyor. 78’de 3 değişiklik yapıyor ev sahibi, golcüleri Bradshaw’un yerine Afobe sahada. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca 3-0 kazanıp 12.787 taraftarın şahitliğinde play-off potasına biraz daha yaklaşıyor Millwall, Watford’da istikrarsız gidiş sürüyor. Maçın adamı Millwall’un 9 numarası Tom Bradshaw…

Ziya Adnan

23 Ekim 2022

Premier Lig Seyir Defteri: Selhurst Park’ta sonbahar akşamı

Uzaklardan…

Charlton Athletic de bu statta oynardı iç saha maçlarını, Ada futbolunun stat paylaşımındaki ilk hikâyesi.

Bir ekim ayı daha geçerken ömürden Premier Lig’de hafta içi maçları, malum yakında o garip Dünya Kupası nedeniyle lig maçlarını takvime sıkıştırmak gerek. O eski statta salı akşamı maçı, ne zaman yolum düşse Güney Londra’nın eski futbol mabedine anlatacak nice unutulmaya yüz tutmuş futbol hikâyesi gelir aklıma. Bilir misiniz, 80’li yılların ortalarından 90’lı yılların başına kadar sevilmeyen komşu Charlton Athletic de bu statta oynardı iç saha maçlarını, Ada futbolunun stat paylaşımındaki ilk hikâyesi. Sonra Charlton şimdilerde tarih olmuş Boleyn Ground’da top koşturduktan sonra The Valley’e kavuştu. Ama misafiri bitmedi Selhurst Park’ın, kiracı değişti, ev sahibi değişmedi; 90’ların başında Charlton’dan sonra Wimbledon FC’ye ev sahipliği yaptı. Velhasıl o eski stadın hikâyesi Özdemir Asaf’ın dizeleri misali, hatırlamadan geçmeyelim: “Ne güzel şarkılar vardı eskiden, gençliğimizi donatırlardı, hep iyi şeyler hatırlatırlardı, geçip gitmiş devirlerden. Dönelim maça, ev sahibi Palace rakibine karşı son üç lig maçını kalesinde gol görmeden kazandı. Maçtan üç puan almaları durumunda bir takıma karşı en uzun Premier Lig galibiyet serisini yakalayacaklar.

Ev sahibi 4-3-3 dizilişinde, orta sahada Schlupp, Doucoure, Eze üçlüsünün önünde Edouard, Olise, Zaha. Misafir Wolves aynı dizilişte, orta sahada Nunes, Traore, Neves, ileri uçta Traore, Costa, Podence. İlk bölümde oyunu geriden kuruyor mavi kırmızı Palace, beyaz formalı Wolves savunmada. Henüz 4. dakikada gole yaklaşıyor ev sahibi, Eze’nin pasında Doucoure’nin sağ köşeye giden vuruşunda gole izin vermiyor Wolves kalesinde Jose Sa, son maçların formda kalecisi. Akabinde Wolves atağında Podence’in pasında rakip ceza sahasında Palace kalecisi Guaita’yı yakın mesafeden geçemiyor Costa, net gol pozisyonu. 15 dakikanın sonunda topa daha çok sahip takım Wolves, iki takım da bir kez rakip kaleyi yokluyor. 16’da ilk kornerini kullanıyor Palace, savunmadan gelen Guehi’nin kafa vuruşu isabetsiz. Palace’ın gole yakın oyuncusu Zaha, Semedo’nun yakın markajında. 18’de uzaklardan Neves ile rakip kaleyi yokluyor Wolves, çabuk çıktıkları anlarda etkili beyazlı takım. Devrenin bitimine yakın ikinci gole yaklaşıyor Wolves, Neves’in duran topta vuruşunda direkler gole izin vermiyor. Wolves’un topa yüzde 44 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi üç kez yokladığı devre tek gollü üstünlüğüyle kapanıyor.

57’de Wolves atağında Podence’in ortasında Costa’nın kafa vuruşuyla gole yaklaşıyorlar, eski bitiriciliğinden uzak 29 numara. Sonrasında üç değişiklik yapıyor geçici hocaları Steve Davis, orta sahada Moutinho, Boubacar Traore’nin yerine sahada. 67’de enfes ortalıyor sağdan Olise, Edouard’ın röveşatası az farkla dışarı çıkarken kaça gole hayıflanıyor ev sahibi tribünler. 70’te yıkılıyor Selhurst Park, rakip savunmanın dengesiz yakalandığı pozisyonda Edouard rakip ceza sahasında Zaha’nın önüne bırakıyor, kaçırmıyor 11 numara, takımını 2-1 öne geçiriyor. 75’te Wolves’ta Costa’nın yerini Hwang alıyor. 80’de Palace’de Olise, Ayew değişikliği geliyor, aynı dakikada Edouard yerini Mateta’ya bırakıyor. Son bölümde beraberlik için yükleniyor Wolves, 81’de Neves müsait pozisyonda gol vuruşunu yapamıyor. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca geriden gelip 2-1 kazanıyor Palace, Wolves düşme hattının bir basamak üzerine, 17 sıraya geriliyor. Podence, Traore, Neves gibi etkili ayaklara sahipler ama Raul Jimenez’in yokluğunda bitirici santrafor eksiklikleri aşikâr. Maçın adamı Wilfred Zaha.

Ziya Adnan

22 Ekim 2022