Uzaklardan…

Netflix’in sekiz bölümlük futbol belgeseli “Sunderland Till I die” bir şehri tribünden sevenlerin, sevdikleri kulübün iş bilmez ellerde uçuruma sürüklenişinin, endüstriyel futbolun pençesinde düşüşün iç acıtan hikâyesini anlatır, izlememiş olanlara şiddetle tavsiye. Kötü geçen bir seneyi geride bırakmaya hazırlandığımız zamanlarda Lig Kupasında Arsenal’e konuk oldukları maç vesilesiyle kuzey şehrinin kırmızı beyazlı takımına naçizane bir bakış…

1879 senesinde James Allan adında İskoç bir öğretmen tarafından kurulmuş AFC Sunderland, İngiltere’nin kuzeydoğusunda, başkent Londra’ya 400 kilometre uzaklıkta Wear nehrinin kıyısında yer alan 175 bin nüfuslu şehrin kırmızı beyazı. Takıma ev sahipliği yapan şehir 20. yüzyıla kadar adını kömür madenleriyle ve tuz yataklarıyla duyurmuş, İkinci Dünya Savaşı yıllarında tersane şehri olması nedeniyle Alman uçaklarının öncelikli hedefiymiş, savaş yıllarında şehrin yüzde 90’ı ciddi hasar görmüş. 20. yüzyılda otomotiv sanayinin hız kazandığı şehirde 2012’den beri yılda 500 binden fazla araba üretiliyor, şimdilerde yöre, ülkenin en büyük araba fabrikası olarak biliniyor. Takımına gelince, futbol aleminde “Black Cats” (Kara Kediler) olarak nam salmışlar, 1950’li senelere kadar ülkenin en zengin ve başarılı takımıymış. 1892-1936 arasında altı şampiyonluk yaşarken altı sezonu ligi ikinci sırada bitirmişler. 1950’ler parasal sıkıntılarla boğuştukları, düşüşe geçtikleri zamanlar. Ülke futbolunun en üst liginde 68 sene mücadele ettikten sonra 1958’de ilk kez küme düşmüşler. Altı sezon ayrı kaldıkları lige 1964’te dönmüşler ama uzun sürmemiş, 60’ların sonlarında yine düşmüşler ligden. Sonrası asansör takımların izlerini taşıyan zamanlar, 1995-2007 arasında yedi sezonda ya düşmenin acısını yaşamışlar ya da terfi etmenin sevincini. 2002-2003 sezonunda 17 maçlık yenilgi serisi sonucu sadece 19 puan toplayarak küme düştüler. 2004-05 sezonunun sonunda Championship’i ilk sırada tamamlayarak bıraktıkları yere döndüler ama düşmelere alışmaya gör, uzun sürmedi mutlulukları, bir sezon sonra sadece 15 puanla düştüler elitlerin liginden. 2006 senesinde İrlandalı zenginlerin oluşturduğu, başkanlığını efsaneleri Niall Quinn’in yaptığı konsorsiyum tarafından satın alınınca sevinmişti sevdalıları. Teknik direktörlük görevine Manchester United’ın eski kaptanı Roy Keane getirilmiş, kulüp tarihinde yeni sayfa açılmıştı. Ama beklentiler boşa çıktı, 2008’de Keane takımdan ayrıldığında gidişini parti vererek kutlamış futbolcuları. Kısa süre sonra kulüp Amerikalı iş adamı Ellis Short’a satıldı. 2009’un şubatında The Irish Times gazetesine verdiği söyleşide, kulüp yönetimi ve başkanla yıldızının barışmadığını, kulüpte mutsuz zamanlar yaşadığını dile getiriyordu sert İrlandalı. Velhasıl 2002’den günümüze kadar 24 teknik direktör geldi geçti ama hiçbiri kalıcı olamadı takımda. Düşmeler ve çıkmalarla geçen zamanlara rağmen takımlarından vazgeçmedi sevdalıları. Düştükleri 2016-2017 sezonunda 48.707 kapasiteli mabetleri Stadium of Light Stadında 41.287 taraftar ortalaması yakaladılar. Bu yazının yazıldığı saatlerde League One (3.Lig) lideri Rotherham United’ın dört puan gerisinde 3. sıradalar. 24 kişilik kadronun toplam değeri 10,2 milyon Sterlin, yaş ortalaması 25,3.

Kupada Arsenal karşısında 3-4-1-2 dizilişinde başlıyorlar maça, ileri uçta Stewart ve Broadhead ikilisinin arkasında oyun kurucuları Pritchard. Kupa maçında aslarını dinlendiren Arsenal 4-2-3-1 dizilişinde, ileri uçta Balogun’un arkasında Pepe, Smith Rowe, Nketiah üçlüsü. Arsenal’in aradığı gol 17’de geliyor, soldan kullanılan, rakip savunmanın uzaklaştıramadığı kornerde son dokunan Nketiah, Arsenal öne geçiyor. 27’de farkı ikiye çıkartıyorlar, Pepe ile Soares paslaşmasında ceza sahasının solundan rahat vuruşla golü buluyor 19 numara. İki farklı geriye düşmesine rağmen maçtan kopmuyor misafir takım, 31’de Embleton’un savunma arkasına enfes pasını aşırtma vuruşla ağlara gönderiyor Broadhead, Sunderland umutlanıyor.

2. devreye golle başlıyor Arsenal, 47’de soldan Tavares demarke pozisyonda ceza sahasına kesiyor, Nketiah dokunuyor, pozisyonda Sunderland savunması derin uykularda.. 58’de Nketiah’nın 3. golünü izliyor Emirates Stadı’nı dolduran 59.027 futbolsever, Pepe’nin sağdan pasını topukla bitiriyor 20 numara, Arsenal maçı 4-1’e getiriyor. 90’da Pepe’nin pasında A takımda ilk golünü buluyor 87 numara, gelecekte adından söz ettirecektir muhtemel. 5-1 biten maçta Arsenal çeyrek finale kalırken Sunderland kupaya veda ediyor. Bu sezon hedefleri Championship’e çıkabilmek, bulundukları lige renk getirdikleri kesin, futbol tanrıları yanlarında olsun. Maçın adamı üç golün sahibi Eddie Nketiah.

Ziya Adnan

25 Aralık 2021

Uzaklardan…

“Uzak ülkelerin fethinden geldik, bilemezsin ne kadar yorgunuz, bir kış günü huzurunu özledik hep, sonsuz yangınlar yiyen, dağlanmış ormanlar gibi yüreğimiz” der kışı anlattığı dizelerinde şair. İngiltere’de geçmek bitmeyen pandemiden yorgun halkın, buruk bir Noel’i daha kutlamaya hazırlandığı günlerde Londra. Premier Lig’de hafta sonu fikstüründeki 10 maçtan 5’inin ertelendiği zamanlarda iki hafta sahaya çıkamayan, düzenli antrenman bile yapamayan Tottenham evinde Liverpool karşısında. Yazılanlara göre Premier Lig’de forma giyen topçulardan yüzde 25’i Covid’e karşı aşılanmamış, haliyle takımlarda pozitif test sayısı yabana atılamayacak cinsten, lig ertelenir mi zaman gösterir. Misafir Liverpool, Brentford beraberliğinden ve West Ham’a kaybettikten sonra bu sezon Londra’da henüz kazanamadı, Tottenham, Liverpool’a karşı son 7 maçını tüm müsabakalarda kaybederken, 19 maçtaki tek zaferi 2017’de evinde geldi. Liverpool demişken, golcüleri Roberto Firmino, Tottenham’a karşı oynadığı son 6 Premier Lig maçında 5 gol attı ve bu gollerin 3’ü maçı kazandı. 17 Ekim 2015’de, Jurgen Klopp’un teknik direktör olarak ilk maçında White Hart Lane’de golsüz berabere kaldıklarından bugüne, Spurs’e karşı oynadıkları son 13 maçın hepsinde gol bulduklarını hatırlatalım…

Ev sahibi Tottenham 3-4-2-1 dizilişinde, ileri uçta sezonun suskun golcüsü Kane’nin arkasında Alli ve Son ikilisi. Orta sahada Junior, Ndombele, Winks, Sessegnon dörtlüsü. Liverpool 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Salah, Jota, Mane, önemli eksikleri savunmanın ortasında Van Dijk, orta sahada kaptanları Henderson. Henüz ilk dakikada Alexander-Arnold’un enfes pasında Roberston’un kafa vuruşuyla gole yaklaşıyor Liverpool, net fırsatı gole çeviremiyor misafir takım. Maçın ilk kornerini 5’de kullanıyor Tottenham, Van Dijk’in yokluğunda duran toplar Liverpool’un önemli zaafı. 10’da Alexander-Arnold’un sağ köşeye giden vuruşunu uzanarak kornere çeliyor Tottenham kalesinde Lloris, 3. bölgede rakip savunmadan dönen topları kolay kazanıyor Liverpool. Ancak 13’te öne geçen Tottenham oluyor, Ndombele’nin savunma arkasına enfes pasını uzak köşeye vuruşuyla bitiriyor Kane, ligde bu sezon 2. golü. 3 dakika sonra net fırsattan yararlanamıyorlar, rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda Kane’nin pasını müsait pozisyonda ağlara gönderemiyor Son, Liverpool savunmada boşluklar veriyor. 20’de Kane’nin Robertson’a kayarak müdahalesi gereksiz ve sert, sarı kartla geçiştirilen pozisyon kırmızıya yakın. Maçın ikinci sarı kartı 23’te Liverpool orta sahasında Morton’a. Liverpool’un baskıyı kurduğu ama geride boşluklar bıraktığı anlarda, 30’da net fırsatı harcıyor Tottenham, Son’un pasında Liverpool kalesinde Alisson ile karşı karşıya kaldığı pozisyonda gol vuruşunu yapamıyor Alli. 35’te baskının mükafatını alıyor Liverpool, rakip savunmanın uzaklaştıramadığı pozisyonda Roberston’un soldan ortasını mükemmel kafa vuruşuyla köşeden ağlara gönderen Jota. 37’de Tottenham ceza sahasında rakibin arkadan müdahalesiyle yerde kalıyor Jota, pozisyona penaltı kararı çıkmıyor, karar tartışılır, kenarda Klopp hakem Tierny’nin kararlarından hoşnutsuz. 39’da kenarda hakeme itirazdan dolayı sarı kartı görüyor Liverpool’un hocası. Liverpool’un topa yüzde 70 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 11 kez yokladığı 3 dakika uzatılan, izlemesi keyifli devre karşılıklı gollerle sonuçlanıyor.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 47’de sarı kartı gören Tottenham orta sahasında Winks. 49’da Liverpool atağında Alexander-Arnold’un ortasında Jota’nın kafa vuruşu az farkla dışarda. 55’te mutlak pozisyondan yararlanamıyor Tottenham, Alli’nin “al da at!” pasında, altı pasta kaleci Allison’u geçemiyor Kane, Brezilyalı kalecinin pozisyonda vücudunu açarak kurtarışı takdire şayan. 58’de Tottenham savunmasında Davies’in gördüğü sarı karttan sonra 60’ta Liverpool’da Morton’un yerini Firmino alıyor. O değişiklikten sonra 4-2-4’e dönüyor Liverpool, galibiyet golü için yükleniyor kırmızılı takım. 64’te temponun düştüğü dakikalarda Tottenham orta sahasında Ndombele yerini Skipp’e bırakıyor. 69’da Alli’nin rakip ceza sahasında yerde kaldığı pozisyonun devamında öne geçen Liverpool oluyor, Alexander-Arnold’un sağdan sert ortasını kafayla bitiren Roberston, gole uzun süre itiraz ediyor Tottenham’lı oyuncular. Ama uzun sürmüyor Liverpool’un gol sevinci, savunma arkasına gelen uzun topu ıskalıyor Liverpool kalesinde Allison, Son topu boş kaleye gönderirken skora yeniden eşitlik geliyor. 77’de VAR’ın müdahalesi sonucu 10 kişi kalıyor Liverpool, Roberston taç çizgisi kenarında Emerson’a sert müdahalesi sonucu kırmızı kartı gören oyuncu. Son 10 dakikada Alli’nin yerine Moura sahada. Liverpool’da Mane yerini Tsimikas’a bırakırken savunmanın solunda yerini alıyor 21 numara. 6 dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca takımlar 45.421 taraftarın şahitliğinde 2-2’lik skorla puanları paylaşıyor. Bu sonuçla bir Londra deplasmanında daha 2 puan bırakıyor Liverpool, puan cetvelinde lider Manchester City’nin 3 puan arkasında ikinciliğini koruyor. Roberston’un kırmızı kartı doğru olsa da VAR’ın bile o güzel oyuna tutarlılık getirmediği aşikâr, Kane’nin kayarak müdahalesine çıkmayan kırmızı kart maçın kırılma noktasıydı muhtemel.

Ziya Adnan

21 Aralık 2021

Uzaklardan…

1979’un aralık ayında aramızdan ayrıldı Behçet Necatgil, Türk edebiyatının büyük şairi, “Kimi de gün ortası yanıma sokuluyor, en çok güz ayları ve yağmur yağınca, alçalır ya bir bulut, o hüzün bulutunda, uzanıp alıyorum kimse olmuyor, solgun bir gül oluyor dokununca” der dizelerinde. Her ne kadar konumuz futbol olsa da ölüm yıldönümünde anmadan geçmeyelim…

Dönelim futbola, son iki deplasman maçında öne geçmesine rağmen sahadan puansız ayrıldı Arsenal, bu sezon evlerinden ırak çıktıkları 8 maçta 2 galibiyet alırken 5 maçtan puansız ayrıldılar. Son kaybettikleri Everton maçından sonra takımının istikrarsızlığından hayıflanıyordu hocaları Mikel Arteta, yakaladıkları net gol fırsatlarını gole çeviremediklerini dile getiriyordu. Ancak Arteta’nın saha kenarından gördüğü ile gerçekte olan arasında bir uçurum var gibi görünüyor.

Malum ligde sadece Norwich City bu sezon Arsenal’den daha az net gol pozisyonu yarattı. Takımın düşüşteki oyuncusu 32 yaşındaki Gabonlu golcü Aubameyang, Everton maçına yedek başlıyor, sonradan girdiği dakikalarda net gol fırsatını harcıyordu. Maçtan sonra Liverpool’un eski kaptanı, şimdilerin yorumcusu John Barnes meseleyi şöyle özetlemiş: “Aubameyang bir sorun. Genç bir takımınız olduğunda, kıdemli oyuncularınızın lider olmasını istersiniz, kaptan olarak Aubameyang bu nitelikleri göstermiyor.” Velhasıl Şubat-Ağustos 2014 arasında Bundesliga’da Borussia Dortmund formasıyla çıktığı 14 maçtan bu yana ilk kez üst üste 6 lig maçında gol bulamadı 14 numara. Son 16 gol denemesinde başarısız olması performansının özeti…

Kötü geçen bir senenin son ayında, soğuk ama aydınlık aralık gününde ligin mehter marşı tadındaki takımı Arsenal evinde Southampton karşısında. Evinde rakibine karşı son 26 maçta yenilgi görmedi Arsenal, tek takıma karşı en uzun yenilmezlik serileri, 1949’a kadar Fulham’a ve 2012’de biten Manchester City’ye karşı (27 maç). Southampton’ın Arsenal deplasmanlarında 22 maçlık 3 puan hasreti Premier Lig tarihinin rekoru, en son 1987’de şimdilerde tarih olmuş Highbury Stadı’nda Arsenal deplasmanında galibiyet sevinci yaşamışlar. Arsenal ligde evinde oynadığı son 3 maçı kazandı, Emirates Stadı’nda tüm kupalarda oynadıkları son 8 maçın yedisinden galip çıktılar. Arsenal 4-4-1-1 dizilişinde, ileri uçta Lacazette’in arkasında Odegaard, orta saha dörtlüsü Saka, Partey, Xhaka, Martinelli. Hocaları Arteta disiplin sorunu nedeniyle Aubameyang’ı kadroya almamış. Misafir Southampton 4-4-2 dizilişinde, ileri uçta Broja, Armstrong ikilisi. İlk bölümde iştahlı siyah formalı Southampton, ev sahibi tutuk başlıyor maça. Maçın ilk sarı kartı 3. dakikada Arsenal savunmasının ortasındaki Gabriel’e, müdahale sert. 6. dakikada Southampton atağında Tella’nın vuruşu Arsenal kalesinde Ramsdale’de kalıyor, atağa çıktığı anlarda sol kanatta Walker-Peters, Tella ikilisiyle etkili Southampton. 12’de Ward-Prowse ile kullandıkları serbest vuruşu köşeden kornere çeliyor Ramsdale, ilk 15 dakikada gole daha yakın takım Southampton. 17’de Southampton atağında Walker-Peters soldan ceza sahasına girerken düşürülüyor, Arsenal’de sarı kartı gören oyuncu Saka. 21’de ilk net pozisyonunda golü buluyor Arsenal, savunmadan çabuk çıktıkları, rakibin dengesiz yakalandığı 16 paslık pozisyonda soldan Saka’nın asistini ceza sahasında demarke pozisyonda sert vuruşla bitiriyor Lacazette. O gol iştahını artırıyor takımın, 27’de soldan Tierney’nin ceza sahasında kafa pasını yine kafayla ağlara gönderen Odegaard, Arsenal 6 dakikada 2 farkı yakalıyor. Savunmada son adamı orta sahaya kadar süren Southampton’un geride bıraktığı boşluklardan pozisyonlar yaratıyorlar, sağda Bukayo Saka etkili. 2 farka rağmen oyundan kopmuyor Southampton, ancak final paslarında etkisizler. 2. bölgede sabırla pas yapan ev sahibi rakibin savunma hattı arasına çabuk oyuncularıyla girip pozisyonlar yaratıyor, devrenin bitimine beş kala Saka karşı karşıya kaldığı pozisyonda Southampton kalesinde Caballero’yu geçemiyor. Topa yüzde 50 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 3 kez yokladığı devreyi 2 farkla önde kapatıyorlar.

2. devreye bıraktığı yerden başlıyor Arteta’nın takımı, 46’da Martinelli’nin pasında Xhaka müsait pozisyonda isabetsiz vuruyor. 51’de Saka’nın pasında Odegaard deniyor rakip kaleyi, 3. bölgede daha etkili ayaklara sahip ev sahibi gole daha yakın takım. 54’te Southampton’un çabuk oyuncusu Tella sol çaprazdan sert vuruyor ama Ramsdale’i geçemiyor. Savunmada tempoyu düşürüp geçiş oyununda çok çabuk olan Arsenal, 59’da Gabriel’le buldukları golde VAR’dan ofsayt kararı çıkıyor. İki dakika sonra golü buluyor 6 numara, soldan Martinelli’nin kullandığı kornerde rakip savunmadan önce topu kafayla ağlara gönderiyor. 3-0’dan sonra tsunami misali ev sahibi, oyunu rakip ceza sahasına yıkıyorlar, 64’te Martinelli, 3 dakika sonra Saka’nın vuruşlarında direkler gole izin vermiyor. Son 20 dakikada Gabriel yerini Holding’e bırakırken Arsenal çok üstün. 75’ten sonra hareketleniyor Southampton, 75’te Tella ve sonrasında Redmond’un vuruşlarında Ramsdale’i geçemiyorlar, bu formuyla İngiltere Milli Takım kalesini kimselere bırakmaz 32 numara. 80’de Xhaka’nın yerine Lokonga, bir dakika sonra Lacazette’nin yerine Pepe sahada. 90’da Saka’nın vuruşu savunmaya çarpıp dışarı çıkarken takımını alkışlıyor Arsenal sevdalıları. Kötü başladıkları ama çabuk oyuncularıyla 3 puanı kaptıkları maçı 3 golle kapatıyorlar. Maçın adamı Bukayo Saka…

Ziya Adnan

15 Aralık 2021

Uzaklardan…

Geçenlerde okumuştum, Digitürk 4 milyon aboneden 1,5 milyona düşmüş. Ülkenin ekonomik tablosunda şaşırmadım. Adil fiyat politikası olmayan, kişiden kişiye kafasına göre ücret uygulayan, halkın alım gücüne göre ücret planlaması yapmayan, bakkal dükkânı gibi yönetilen bir kurumdan söz ediyoruz sonuçta. Kurulduğu günden beri üyesi olan bir futbolsever olarak (hiçbir zaman Lig TV üyeliğimin olmadığını vurgulayayım) naçizane görüşüm Premier Lig’i platformlarından çıkardıkları gün bittiler, malum futbolun en keyifli ligini izlemek varken üyelerini adının başına eğreti bir ‘Süper’ sıfatı yapıştırılmış toz duman ülke futboluna mahkûm edersen bedeli ağır olur. ‘Kurşunlu’ Süper Lig’in şampiyonu Şampiyonlar Ligi’nde ön eleme oynayacaksa, o ligden marka değeri çıkmaz. Şike sürecinde yazmıştım, tekrarlayayım yeri gelmişken, hileli malın değeri olmaz ve siyasetin gölgesinde oynanan, üç esas oğlana endekslenmiş oyun asla futbol değildir. Yayıncı kuruluşun önündeki seçenek açık, ya fiyatlarını makul düzeye indirip Premier Lig’i yeniden yayınlayacaklar ya da futbolseveri belediye takımlarıyla bezenmiş, o güzel oyundan soğutan beter düzende yok olup gidecekler…

***

Dönelim futbola, uzaklarda soğuk aralık cumasında Premier Lig’de son 3 maçını kaybeden, düşme potasının 3 puan üzerindeki Watford zorlu Brentford deplasmanında. Geçen sezon Championship’te karşılaştı 2 takım, Brentford’un Watford’a karşı 2-0’lık galibiyeti, 1977’den bu yana bu fikstürdeki ilk zaferiydi. Ligde oynadığı son 4 maçtan sadece birini kaybetti Brentford, Londra’nın batısında, Middlesex bölgesinde Hounslow belediyesine bağlı, adını kıyısına kurulduğu nehirden alan 30 bin nüfuslu küçük bir kasabanın sarı-siyahı. Ancak evlerinde oynadıkları 7 maçtan 7 puan çıkarabildiler, Watford ve Newcastle’dan sonra ligin en kötü ev karnesi. Watford’un hocası Claudio Ranieri’ye deplasmanlar yaramıyor, teknik direktör olarak çıktığı son 24 Premier Lig deplasman maçında sadece 7 puan topladı, maç başına puan ortalaması 0,29. Maçın başlama vuruşundan önce stat hoparlörlerinde yankılanan Beatles’ın enfes şarkısı ‘Hey Jude’a eşlik ediyor ev sahibi tribünler. Şarkının hikâyesi ilginç, 1968’de Paul McCartney John Lennon’un oğlu Julian için yazmış, Lennon’un Japon sanatçı Yoko Ono için karısını terk etmesinin ardından bunalıma girmiş çocuk, tesellisi baba dostundan gelmiş…

***

Ev sahibi Brentford 3-5-2 dizilişinde, ileri uçta Mbeumo, Wissa ikilisi. Golcüleri Toney, Covid karantinası nedeniyle kadroda yer almıyor. Orta sahada Roerslev, Baptiste, Norgaard, Jensen, Henry beşlisi. Misafir Watford 4-1-4-1 dizilişinde, golcüleri King’in arkasında Dennis, Cleverley, Sissoko, Hernandez, Ozan Tufan bir maçta daha yedek kulübesinde. 2. dakikada gole yaklaşıyor Brentford, Baptiste’nin kalabalık savunma arasında aşırtma vuruşunu kornere çeliyor Watford kalesinde Bachmann. İlk 5 dakikada 3 kornerden sonuç alamıyor Brentford, Watford savunması kırılgan görüntüde. İlk bölümde topu daha çabuk çeviren, uzun toplarla rakip savunma arkasına sarkan ev sahibi, sol kanatta Henry boş alanlarda etkili. 21’de Brentford atağında sağdan taşıdığı topla çaprazdan uzak köşeye vuruyor Mbeuma, Bachmann gole izin vermiyor. 2 dakika sonra Watford atağında King’in yerden vuruşunda topu kornere çeliyor Brentford kalecisi Fernandez. O korner misafir takıma golü getiriyor, sağdan kullanılan kornerde savunmadan önce kafayı vuran Dennis, Watford’u öne geçiriyor, ligde yedinci golü. Sadece Mohamed Salah (13 gol, 9 asist) bu sezon Premier Lig’de Emmanuel Dennis’ten (7 gol, 5 asist) daha üretken. 1997 doğumlu Nijeryalı, yaz transferinde FC Köln’den 5 milyon sterlin karşılığında transfer edildi, sezonun en iyi transferlerinden. İlk 30 dakikada topa yüzde 60 oranında sahip olmasına rağmen etkili hücumcuları Toney ve Canos’un yokluğunda 3. bölgede etkisiz Brentford. İki takımın da duran toplarda kırılgan göründüğü devreyi topa yüzde 40 oranında sahip olan, rakip kaleyi 4 kez yoklayan Watford önde kapatıyor.

***

2. devrede takımlar aynı kadrolarla sahada. 49’da Baptiste’nin rakip savunma arkasına Mbuemo’ya pasında Wattord savunmasında Femenia zamanında müdahalesi tehlikeyi önlüyor, Brentford 3. bölgede aceleci. Temponun hiç düşmediği ilk bölümde 2 takım da çok top kaybı yapıyor, Brentford’un hocası Thomas Frank kenarda tedirgin. 58’de ilk değişlik Watford’dan geliyor, ileri uçta Cleverley’nin yerine 10 numaralı Pedro sahada. 60’tan sonra orta sahada kontrolü sağlıyor Brentford. 68’de Mario’ya sert müdahalesi sonrasında sarı kartı gören Janelt. 69’da iki değişiklik yapıyorlar, savunmanın ortasında Ghoddos Jenson’un yerine, ileri uçta Wissa’nın yerine Forss sahada. Kurduğu amansız baskıya rağmen final paslarında etkisiz Brentford, 73’te Watford’un kontrasında Dennis’in pasında çaprazdan kaleci Fernandez’i geçemiyor King. 86’da Brentford’un baskısı sonuç veriyor, Janelt’in sağdan ortasında Jansson yakın mesafeden kafayla topu ağlara gönderiyor. 90’da Dennis’in yerine Ozan Tufan sahada. 5 dakika uzatılan maçın kader anı 93’te geliyor, Watford ceza sahasında Ekong’un müdahalesiyle yerde kalıyor Norgaard, penaltıyı gole çeviren Mbeumo Brentford’a 3 puanı getiriyor. Watford öne geçtiği maçta son bölümde yediği baskı sonucu 3 puanı bırakırken küme düşme potasından uzaklaşamıyor. Daha çok isteyen takımın kazandığı maçın adamı Bryan Mbeumo.

Ziya Adnan

13 Aralık 2021

Uzaklardan…

Konumuz futbol olsa da uzaklarda ülkenin hal ve gidişine dair birkaç kelamla başlayalım yazıya, malum futbol dediğin hayatın parçası, hayatı da atlamak olmaz. 20 senelik iktidarından sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan geçenlerde Türk Lirasının değer kaybı üzerine, “6 ay sonra meyvelerini yiyeceğiz Çin böyle büyüdü” dedi, anlayacağınız işimiz bir hayli zor…

Dönelim futbola, Londra’da aralık ayının soğuk ve kasvetli ilk pazar günü, lige tutunmaya çalışan Norwich City, Tottenham Hotspur deplasmanında. Ev sahibi takım maçın banko favorisi, kendi evlerinde rakibe karşı oynadıkları son üç maçı kazandılar. Ancak Norwich City çıkışta, son dört Premier Lig maçında yenilgi görmedi, başkent Londra’nın 160 kilometre kuzeydoğusunda, Norfolk bölgesinin 142 bin nüfuslu şehrinin sarı yeşilli takımı, namı-diğer Kanaryalar. Golcüleri Teemu Pukki son dört lig maçında üç gol kaydetti, bu sezon takımın gollerinin yüzde 63’ünü attı 22 numara, lig takımları arasındaki en yüksek oran. Misafir Norwich City 5-3-2 dizilişinde, ileri uçta Idah, Pukki ikilisi, arkalarında Gilmour, Lees-Melou ve McLean, Ozan Kabak ise yedek kulübesinde. Ev sahibi Tottenham 3-4-2-1 dizilişinde, sezonun suskun golcüsü Kane’nin arkasında Moura-Son ikilisi. Bu sezon ligde sadece Norwich City ve Wolves Tottenham’dan az gol kaydetti, geçen sezonların üretken ikilisi Son-Kane bu sezon suskun. Maça iştahlı, atak başlıyor portakal renkli formalı Norwich City, henüz 2. dakikada İdah’ın sağdan ortasında yerden sert vuruyor Pukki ama Tottenham kalesinde Lloris’i geçemiyor. Maçın 6. dakikasında stadın dev ekranlarında üvey annesi tarafından öldürülen altı yaşındaki Arthur Labinjo-Hughes’nın Birmingham City formasıyla trajik fotoğrafı, tüm stat alkışlıyor, huzur içinde yat küçük adam, umarım gittiğin yer bu dünyadan daha temizdir. Maça dönersek, 10’da öne geçiyor Tottenham, Moura’nın kişisel becerisine şahit oluyor o görkemli stadı dolduran 57.088 futbolsever, savunmayı ipe dizip sol üst köşeden golünü atıyor, golde pası veren Son’un payı önemli. 14’te Norwich City’de Pukki, 16’da Tottenham’da Reguilon sarı kart gören oyuncular. Geriye düşmesine rağmen oyundan kopmuyor Norwich City, ilk 20 dakikada topa sahip olma oranları yüzde 68… 22’de Tottenham’da Reguilon yerini Sessegnon’a bırakıyor. Topu 3. bölgeye etkili taşımasına rağmen final paslarında aynı etkiden uzak misafir takım, top rakipteyken 5-4-1’e dönüyor Tottenham. 35’te ikinci gole yaklaşıyorlar, Son’un kullandığı duran topta savunmadan dönen topa yakın mesafeden dokunamıyor savunmadan gelen Davies. 38’de rakip savunmanın az adamla yakalandığı pozisyonda Son’un pasında aşırtma vuruşunda isabetsiz Kane, hocası Conte kenarda kaçan gole hayıflanıyor. Norwich City topa yüzde 64 oranında sahip olduğu ama rakip kaleyi sadece bir kez bulduğu üç dakika uzatılan devreyi geride kapatıyor.

2. devreye ofansif başlıyor Tottenham, 48’de Son’un soldan kullandığı kornerde Kane’nin kafa vuruşu isabetsiz. İlk devrede olduğu gibi topa daha çok sahip misafir takım ama o hakimiyeti skora yansıtamıyorlar. 59’da mutlak golü kaçırıyor Norwich City, Williams’ın soldan ceza sahasına inip kestiği topu altı pasta ağlara gönderemiyor Idah, haftanın kaçan fırsatlarından. 66’da gole yaklaşan Tottenham, Kane’nin ceza sahası yayından yerden vuruşunu kornere çeliyor Norwich City kalesinde Krul. O kornerde ikinci golü buluyor Tottenham, rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topu sert vuruşla ağlara gönderen Sanchez, Norwich City iyi oynadığı maçta iki farkla geriye düşüyor. 72’de Norwich orta sahasın sağında Lees-Melou yerini Dowell’e bırakıyor. 77’de fark üçe çıkıyor, ceza sahasında asistinde Davies’in asistinde topu ağlara gönderen Son, pozisyonda Norwich City savunması müdahalede geç kalıyor. 80’de Moura’nın yerine Bergwijn sahada. Kalan dakikalarda başka gol olmayınca topa yüzde 60 oranında sahip olduğu, net fırsatlardan yararlanamadığı 90 dakikayı puansız kapatıyor Norwich City. Tottenham Conte döneminde evinde oynadığı 4 maçta puan kaybetmezken ilk dört mücadelesini sürdürüyor. Norwich City’e gelince, küme düştükleri 1994-95 sezonundan beri altı sezon Premier Lig’e terfi edip, yedi sezon düşme acısı yaşadılar. Bu maçtan sonra 15 maçta 10 puanla son sıradalar, lige tutunabilmeleri için Pukki’ye rakip olacak bitiriciye ihtiyaçları olduğu aşikâr. Maçın adamı Lucas Moura…

Ziya Adnan

12 Aralık 2021

Uzaklardan…

2004-05 sezonunda 38 maçta sadece bir yenilgiyle 95 puan toplayıp şampiyon olmuştu Chelsea, Batı Londra’nın zenginler kulübü. O sezon kalesinde sadece 15 gol gören takımın savunma karnesi Premier Lig tarihinin en iyisi, o rekorun kırılması güç olacaktır muhtemel. Bu sezon oynadığı 14 maçta kalesinde 6 gol gören takım ligde Manchester City’nin bir puan önünde, ilk sırada. Buza kesen Londra’da Aralık ayının ilk cumartesi günü, West Ham deplasmanına çıkan Tuchel’in öğrencilerinin hal ve gidişine naçizane bir bakış…

“Kar var yaşadığımız günlerde, umutsuzluk çevremizi kuşattı, kıtlık kıran gündemde, yine de ele güne karşı, özenle saklıyorum yüreğimde, sana duyduğum aşkı, dört yanım kar içinde” der dizelerinde Metin Altıok. Buralara henüz kar düşmedi ama kötü geçen bir senenin son demlerinden geriye kalan umutsuzluk, malum geçmek bilmeyen bir virüs kâbusu. Maça dönersek, West Ham, Chelsea’ye karşı evinde oynadığı son altı lig maçının üçünü kazandı, ancak son üç maçtan sadece bir puan çıkarabildiler. Bununla birlikte, 14 maçta topladıkları 24 puan Premier Lig tarihlerindeki en iyi başlangıçları. Chelsea bu sezon deplasmanların kralı, son dört deplasmanda puan kaybetmeden 12 gol buldular. Thomas Tuchel yönetimindeki tüm kupalarda 22 deplasman maçından sadece ikisini kaybedip 13 maçta kalelerinde gol görmediler. Chelsea’nin bu sezon Premier Lig’de 16 futbolcusu gol bulurken Mason Mount tüm kupalarda 10 golle takımın en üretken futbolcusu…

Öğlen saatlerinde başlayan maçta ev sahibi West Ham 3-4-2-1 dizilişinde, 9 numaraları Antonio’nun arkasında Lanzini, Bowen ikilisi. Misafir Chelsea aynı dizilişte, ileri uçta Havertz’in arkasında Mount, Ziyech ikilisi, sakatlıktan dönen golcüleri Lukaku yedek kulübesinde. İlk bölümde topa daha çok sahip olan, sahayı daha iyi parselleyen konuk takım, 6’da James’in sağdan ortasında Ziyech vurmakta geç kalınca golden oluyor. Bir dakika sonra West Ham atağında Bowen deniyor rakip kaleyi, West Ham geriden kaptığı toplarda çabuk çıkıyor. 6. dakikada stadın dev ekranlarında üvey annesi tarafından öldürülen altı yaşındaki trajik Arthur Labinjo-Hughes’nın fotoğrafı, anısına sıcak ve yürekten alkışlar çınlıyor Olimpiyat Stadı’nda. Huzur içinde yat küçük adam. Maça dönersek, ilk 15 dakikanın sonunda Chelsea’nin topla oynama oranı yüzde 80, üçüncü bölgeye kadar etkili geliyorlar ama savunmada boşluk vermiyor West Ham. 20’de West Ham’ın soldan kullandığı kornerde Dawson’un zayıf vuruşu Chelsea kalecisi Mendy’de kalıyor, ligin duran toplardan en fazla gol bulan takımlarından bordo mavililer, 14 maçta kornerlerden 6 gol kaydettiler. 25’te net fırsattan yararlanmıyor Chelsea, James’in sağdan ortasında Havertz’in kafa vuruşu West Ham kalecisi Fabianski’de kalıyor. 29’da aradıkları golü buluyorlar, sağdan kullandığı kornerde demarke pozisyonda Thiago kafayla takımını öne geçiriyor, pozisyonda Thiago’u marke etmesi gereken Antonio. Golden bir dakika sonra West Ham atağında Bowen’in gollük vuruşunu kale çizgisinden çıkartıyor 6 numara, Brezilyalı müthiş bir sezon geçiriyor. 36’da Chelsea atağında Mount ile gole yaklaşıyor Chelsea, gol iştahını artırıyor sarılı takımın. İkinci gol beklenirken kalelerinde golü görüyorlar, Jorginho’nun gereksiz geri pasında kaleci Mendy’nin topla fazla oynayıp ceza sahasında Bowen’i indirdiği pozisyonda hakem penaltı noktasını gösteriyor, Lanzini kaçırmıyor, skora eşitlik geliyor. Pozisyon net penaltı. Ama uzun sürmüyor sevinçleri, 44’te çıkarken kaptırdıkları topta sağdan Ziyech ceza sahasında Mount’u görüyor, yakın direkte enfes vuruyor 19 numara, Chelsea yeniden öne geçiyor. Topa yüzde 67 oranında sahip oldukları, rakip kaleyi 12 kez yokladıkları devreyi önde kapatıyorlar.

2. devrenin başında sakatlanan Havertz’in yerini Lukaku alıyor. İlk bölümde iki takım da birbirini deneyen boksörler misali temkinli, tempo düşüyor maçta. İlk devredeki prese dayalı oyunu yerine rakibi orta sahada kabul ediyor misafir takım, West Ham 3. bölgede kalabalık ilk 10 dakikada. 57’de yeniden beraberliği yakalıyorlar, rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topta Lanzini’nin asistinde Bowen uzak köşeyi yerden mükemmel görüyor, Chelsea kalesinde Mendy çaresiz. Chelsea bu sezon ilk kez kalesinde iki gol görüyor. 64’te Chelsea’de Ziyech’in yerine Hudson-Odoi sahada. 65’ten sonra oyunu rakip sahaya yıkıyor misafir takım, West Ham takım halinde savunmada. 71’de West Ham’da sakatlanan Zouma yerini Fornals’a bırakıyor. 75’te net fırsattan yararlanamıyor ev sahibi, Antonio’nun uzak direğe yerden kestiği topu kaleye yönlendiremiyor Bowen. Son bölümde baskıyı artıyor Chelsea, 85’te West Ham’da Lanzini’nin yerine Benrahma sahada. O değişiklikten iki dakika sonra, 87’de öne geçiyor West Ham, oyuna sonradan giren Masuaku’nun orta şut karışımı vuruşunda kavis alan top Mendy’nin üzerinden sol üst köşeden ağlara gidiyor. Dört dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca West Ham 3-2 kazanıp üç puanı hanesine yazdırıyor. Chelsea 48 maçtan sonra öne geçtiği maçı kaybediyor. Maçın adamı Jarrod Bowen. Maçtan sonra West Ham’ın hocası David Moyes, bu maçta çok iyi oynamadıklarını ama golleri bulduklarını, çok fazla pozisyon vermeyen bir takıma karşı üç gol bulmanın sevindirici olduğunu, bireysel olarak iyi performans gösterdiklerini ama takımın çok daha iyi oynaması gerektiğini dile getiriyor.

Ziya Adnan

8 Aralık 2021

Uzaklardan…

Bournemouth… İngiltere’nin güneybatısında, Dorset bölgesinin 184 bin nüfuslu, her sene yaklaşık 5 milyon turistin ziyaret ettiği şirin sahil kasabası, ülkenin en yaşanılası yerlerinden. Kasaba nüfusunun büyük bölümü yaşlı ve emeklilerden oluştuğu için ülke folklorunda “God’s waiting room” (Tanrının bekleme odası) olarak nam salmış. Kasabanın takımı AFC Bournemouth, al-kara renklerinden dolayı futbol âleminde “The Cherries” (Kirazlar) olarak biliniyor. 2000’li seneler düşüşü ve yükselişi yaşadıkları zamanlar. 2008’de Ada futbolunun 3. Ligine düştüler, o sezon takımın başına getirdikleri Eddie Howe’un liderliğinde 6 sezonda 3 terfi yaşayarak Premier Lig’e yükseldiler. 2020’de yaşadıkları düşüşten önce 5 sezon elitler liginde boy gösterdiler.

***

2016-17 sezonunda ligi 9. sırada tamamladılar, tarihlerindeki en iyi Premier Lig derecesi. Bu yazının yazıldığı zamanlarda Championship’te 20 maçta 42 puanla Fulham’ın 1 puan arkasında, 2. sıradalar. Yeri gelmişken hocaları Scott Parker’a da selam çakmadan geçmeyelim, Fulham’ın teknik direktörlüğünü yaptığı, Premier Lig’e yükseldikleri sezonda takımın golcüsü Mitrovic 41 maçta 26 golle takımını sırtlayan oyuncu olmuştu. Ancak sonraki sezonda elitler liginde hocası Parker ile arası açıldı, onun döneminde ligde sadece 13 maçta forma giyebildi. Hikâyenin sonrası bilindik, Parker, Fulham’dan ayrılıp Bournemouth’un yolunu tuttu, Mitrovic yeni hocası Marco Silva’nın liderliğinde parladı, bu sezon 19 maçta 21 golle gol krallığı sıralamasının zirvesinde…

Siyah beyaz Fulham 4-2-3-1 dizilişinde, ileri uçta Mitrovic’in arkasında, Wilson, Kebano, Carvalho üçlüsü. Bournemouth 3-5-2 dizilişinde, ileri uçta Christie, Solanke ikilisi. İki takımın 9 numaraların bu sezon toplamda 36 golü var. İlk bölümde 2 takım da temkinli, ev sahibinin 3. bölgede baskısına rağmen oyunu ısrarla geriden kuruyor Bournemouth. 3’te gelişen Bournemouth atağında Smith’in yerden vuruşu Fulham kalesinde Rodak’da kalıyor. Bir dakika sonra bu kez Fulham pozisyon yaratıyor, Kebano sol çaprazdan vuruşunda kaleci Travers’ı geçemiyor. İlk 10 dakikada misafir takımın topa sahip olma oranı yüzde 72. 11’de Kebano ile bir kez daha yokluyor rakip kaleyi Fulham, 7 numara soldan içe döndüğü ve vuruş fırsatı bulduğu anlarda tehlikeli. Maçın ilk sarı kartını 15’te Bournemouth’un defansif orta sahası Cook görüyor. 2 takımın da orta sahayı çabuk geçtiği dakikalarda sağ kanatta Billing ile etkili Bournemouth, 21’de onun ortasında Solanke müsait pozisyonda kafayla kaleyi bulamıyor. 30’da gole yaklaşıyor Bournemouth, Solanke’nin savunmayı geçip uzak köşeye vuruşu az farkla dışarda. Devrenin son bölümünde amansız baskıyı kuruyor ev sahibi, solda Kebano, sağda Wilson geniş alanları iyi kullanıyor. Bitime yakın önce Mitrovic’in, sonrasında Wilson’un gollük vuruşlarında kalesine siper oluyor Cook. Tempolu, izlemesi keyif veren, Fulham’ın topa yüzde 62 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 13 kez yokladığı 3 dakika uzatılan devre golsüz kapanıyor.

***

2. devrenin hemen başında öne geçiyor Bournemouth, başlama vuruşundan 6 saniye sonra üç pasta rakip kaleye gidip Billing’in savunma arkasına pasını ağlara gönderen Solanke. Golün şokunu atlattıktan sonra yeniden baskıyı kuruyor Fulham, ancak kenar ortalarında rakip savunmayı geçemiyorlar. 52’de Fulham’da sarı kartı gören Carvalho. Tüm baskısına rağmen final paslarında aceleciler, 3. bölgede gereksiz top kayıpları yapıyorlar. 61’de duran top organizasyonunda Seri’nin ortasında Mitrovic’in kafa vuruşu az farkla dışarda, beraberlik için yükleniyor ev sahibi. 70’te Fulham’da Seri ve Carvalho’nun yerlerine Cairney ve Cordova-Reid sahada. Son bölümde tempoyu düşürme gayretinde misafir takım, 77’de duran top organizasyonunda Cairney’nin ortasında Mitrovic yakın mesafeden kafayla kaleci Travers’ı geçemiyor. 81’de Mitrovic’in kafa vuruşunu köşeden çıkartıyor Travers, dönen topu müsait pozisyonda ağlara gönderemiyor Kebano. Bitime 5 dakika kala beraberliği yakalıyor Fulham, Cairney sağdan ortalıyor, savunmadan gelen Adarabioyo kafayla bitiyor, yıkılıyor Craven Cottage tribünleri. 4 dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca 19.020 taraftarın şahitliğinde puanları paylaşıyor 2 takım, Fulham zirvedeki yerini koruyor. Maçın adamı Bournemouth kalecisi Travers.

***

Maçtan sonra Bournemouth’un hocası Scott Parker’a, hocalığını yaptığı, formasını giydiği Fulham’a başka bir takımla gelişiyle ilgili duygularını soruyorum. Fulham’da güzel zamanlar geçirdiğini ancak futbolda duygusallığa yer olmadığını, profesyonel olarak yeni takımı Bournemouth’un başarısı için çalıştığını, kariyerinde başka bir sayfa açtığını dile getiriyor ve ekliyor, Fulham taraftarlarına bana gösterdikleri sevgi için teşekkür ederim…

Ziya Adnan

6 Kasım 2021

Uzaklardan…

Ligde oynadığı son sekiz maçtan üç puan çıkartamadı, Brighton, İngiltere’nin güneydoğusunda East Sussex bölgesinin 273 bin nüfuslu, çoklarınca ülkenin yaşanılacak en güzel yeri olarak görülen sahil şehrinin mavi beyazı, namı-diğer “Martılar”. Kışı ayrı, yazı ayrı güzel, yazılanlara göre İkinci Dünya Savaşı sırasında Hitler şehre öylesine âşık olmuş ki, ordularına şehrin bombalanmaması emrini vermiş, İngiltere’yi işgal ettiklerinde kendisine denize nazır bir saray yaptırmayı planlıyormuş. Şehrin takımı 231 milyon sterlinlik değeriyle ligin mütevazı kadrolarından, son maçta Leeds United’e karşı yarattıkları sayısız fırsata rağmen golü bulamayışları gidişatın özeti, futbol olarak iyiler ama üretimde kısıtlı Graham Potter’in öğrencileri. Oynadıkları 13 maçın 6’sını beraberlikle kapattılar, maç başına gol ortalamaları 1’in altında…

Hafta içinde, soğuk Londra akşamında, yeni yayıncı kuruluşlardan Amazon Prime ile 19.30’da başlayan maçta Brighton West Ham deplasmanında. Ev sahibi sezona iyi başlayan takımlardan, ancak son iki maçtan puan çıkartamadılar. Onların da sıkıntısı gol yollarında, golcüleri Michail Antonio sezonun ilk beş maçında beş gol bulurken, son yedi maçta sadece bir golde kaldı. Ev sahibinin Brighton’a karşı şansı tutmuyor, rakibe karşı son sekiz maçta sahadan üç puan çıkartamadılar, ligde en son galibiyetleri 1983 senesinde. İki takımın karşı karşıya gediği son beş maç da beraberlikle kapandı. West Ham’a gelince, 2021 bereketli bir sene oldu bordo mavili takım adına, 20 Premier Lig galibiyeti, bir takvim yılı için kulüp rekoru, sadece Chelsea ve Manchester City sene içinde onlardan daha fazla maç kazandı…

West Ham 4-2-3-1 dizilişinde, golcüleri Antonio’nun arkasında Bowen, Benrahma, Fornals üçlüsü. Brighton aynı dizilişte, ileri uçta Maupay’ın arkasında Sarmiento, Lallana, Trossard. İlk bölümde oyunu geniş alanlara yayarak, sağda Sarmiento, solda Trossard ile pozisyon üretmeye çalışıyorlar. Henüz 2. dakikada rakip ceza sahasının sağından kaleyi bulamıyor Maupay, sevdalıları kale arkasında kaçan fırsata hayıflanırken kalelerinde golü görüyorlar. 5. dakikada West Ham’ın Fornals ile soldan kullandığı kornerde savunmadan önce kafayla ağlara gönderen Soucek, sezonda ikinci golü. Sonrasında eşitliği sağlamak için yükleniyor misafir takım, 11’de sakatlanan Sarmiento yerini March’a bırakıyor. Rakibi sahasında kabul edip, çabuk kontralarla gol arıyor West Ham, ilk 15 dakikanın sonunda Brighton’un topla oynama oranı yüzde 78. Ev sahibi takımın defansa dayalı futbolu cesaretlendiriyor mavili takımı, ancak kalabalık rakip savunma arasında alan yaratamıyorlar. 28’de gole yaklaşan West Ham oluyor, Antonio’nun kafa pasında Fornals’ın sert vuruşunda direkler gole izin vermiyor, Brighton adına şans anı. Daha kontrollü oynayan West Ham topu 3. bölgeye taşıdığı anlarda tehlikeli, Soucek ve Antonio hava toplarında etkili. 35’te Brighton’un ikinci değişikliği geliyor, sakatlanan Webster’in yerine savunmanın ortasında Duffy sahada. 39’da maçın o ana kadar en net pozisyonundan yararlanamıyor Brighton, Maupay’ın enfes pasında Moder altı pasta kaleci Fabianski’yi geçemiyor. West Ham topa yüzde 32 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi beş kez yokladığı dört dakika uzatılan devreyi önde kapatıyor.

2. devreye ofansif başlıyor Brighton, 47’de March’ın soldan kullandığı kornerde savunmadan gelen Dunk’ın kafa vuruşu Fabianski’de kalıyor. 48’de West Ham’ın kullandığı kornerde Duffy’nin kendi kalesine attığı gol VAR incelemesi sonucu faul nedeniyle geçersiz sayılıyor. İlk devredeki gibi 2. bölgede oyunu kontrol eden misafir takım ama üretkenlikten uzaklar. Topu yavaş çevirdikleri, dikine oynamak yerine yan pasları denedikleri anlarda yaptıkları top kayıpları rakibe pozisyon yaratıyor. O pozisyonların birinde, 65’te Bowen’in vuruşunda gole yaklaşıyor West Ham, sonrasında gelişen Brighton atağında Lallana rakip ceza sahasında isabetsiz vuruyor. Takımın göze batan sıkıntısı forvet hattında bitirici oyuncu eksikliği. 70’te savunmanın sağında Weltman’ın yerine çabuk oyuncuları Lamptey sahada. Son 15 dakikada West Ham’dan iki değişiklik geliyor, Fornals ve Benrahma’nın yerlerini Lanzini ve Masuaku alıyor. 80’de Antonio’nun pasında Rice’ın vuruşunu köşeden çıkartıyor Brighton kalesinde Sanchez, son bölümde topa daha çok sahip West Ham rakibe pozisyon vermiyor. 84’te Coufal’ın ortasında Antonio’nun kafa vuruşunda Sanchez gole izin vermiyor. Maç bitti derken Brighton’un golü geliyor, 89’da Lamptey’nin sağdan ortasında Maupay sırtı kaleye dönük pozisyonda mükemmel vuruyor, sonrasında gol sevincini abartınca sarı kartı görüyor 9 numara. Altı dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca bir kez daha puanları paylaşıyor iki takım. Brighton mücadele olarak iyi ama gol yollarında kısır, transfer döneminde iyi bir golcüye ihtiyaç duydukları aşikâr. West Ham ise evinde olmasına rağmen topu rakibe bırakmanın bedelini iki puanı bırakarak ödüyor. Maçın adamı Brighton savunmasının ortasında Shane Duffy…

Ziya Adnan

4 Aralık 2021

Uzaklardan…

Kasım ayının son pazar günü, Londra… Kış fena bastırdı buralarda, konu kış olunca şairin dizelerini hatırlamadan olmaz: “En çok kışın tanırım ben yoksulluğu, kasket altına giyilen yazlık ceketlerden ve zengin görünsün diye boyna dolanan atkılardan anlarım, derme çatma bacalardan ve is kokularının bulaştığı semtlerden, ateş yakılan pazarlarda donmuş mandalina kabuklarından, hâlâ soba borusu satan kasabalardan, çıra kokularından bilirim, kış yalnızca yoksullara gelir.

Dönelim futbola, sezona Arsenal galibiyeti ile iyi başlangıç yapan ama son maçlarda düşüşe geçen Brentford evinde kendisi gibi sonbahar hüsranını yasayan Everton karşısında. Ligde en son hayatın siyah beyaz olduğu, iki takımın da 2. Lig’de mücadele ettiği zamanlarda, 1954 senesinde karşılamışlar, Everton rakibini yarım düzineyle uğurlamış. En son 2010’da Lig Kupası’nda karşılaştılar, Brentford penaltı atışları sonunda kazandı. Ev sahibi son beş maçından sadece bir puan çıkarabildi, ligde 14. sırada. Everton son altı maçından sadece iki puan çıkarırken Tottenham ve Manchester United’a karşı sahadan beraberlikle ayrıldı. Son zamanlardaki kötü gidişte, sakatlıkları nedeniyle sahadan uzak kalan 7 as oyuncusunun, golcüleri Calvert-Lewin’in sakatlığının payı büyük. Geçen sezonun başından beri onun olmadığı maçların ancak yüzde 21’ini kazanabildiler, onun olmadığı maçlarda gol yollarında kısırlıkları aşikâr. Ancak Londra deplasmanları yarıyor mavili takıma, son altı Londra deplasmanından beş galibiyetle ayrıldılar. Takımın etkili oyuncusu Richarlison beşinci sarı kartını aldıktan sonra cezası nedeniyle kadroda yer almıyor. Brentford evinde cömert takımlardan, evlerinde oynadıkları son altı maçın sadece birinde sahadan üç puanla ayrıdırlar, evlerinde tek galibiyetleri Arsenal’e karşı. Sezonun ilk yarısında ligin ağır topları Chelsea, Liverpool, Arsenal ve Leicester ile kendi sahasında karşılaştılar, haliyle sezonda daha zorlu bir ikinci devre bekliyor.

Brentford 3-5- 2 dizilişinde, ileri uçta Mbeumo, Toney ikilisinin arkasında Canos, Janelt, Onyeka, Norgaard, Henry. Misafir Everton 4-4-1-1 dizilişinde, ileri uçta Rondon’un arkasında Townsend, Cenk Tosun bir maçta daha yedek kulübesinde. Maçın başlamasından önce stat hoparlörlerinden Beatles’in ‘Hey Jude’ şarkısı yankılanıyor, Brentford tribünleri eşlik ediyor, futbolun güzel manzaraları. 20’de Brentford’un arka arkaya kullandığı iki korner sonrasında Townsend’in ceza sahasında Onyeka’ya sert müdahalesi penaltıyla sonuçlanıyor, kaçırmıyor takımın golcüsü Toney. Brentford topa yüzde 45 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi üç kez yokladığı devreyi tek golle önde kapatıyor.

2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. 46’da Canos’un vuruşuyla gole yaklaşıyor ev sahibi, Everton ilk bölümde aradığı ritmi bulamıyor. Richarlison ve Calvert-Lewin’in yokluğunda üretkenlikte kısıtlı mavili takım, orta sahada oyuna yön verecek oyuncuların olmayışı göze batan eksikleri. Son 20 dakikada skoru koruma telaşındaki Brentford geriye yaslanıyor, orta saha kontrolünü ele geçiren Everton iki kanattan zorluyor rakip savunmayı. 76’da Gray müsait pozisyonda gol vuruşunu yapamıyor, mücadele olarak iyi ama final paslarında etkisizler. 80’den sonra tempoyu yavaşlatıp, takım halinde kapanıyor Brentford, 84’te Colman’ın sağdan ortasında Rondon’un kafa vuruşu isabetsiz. Tüm baskısına rağmen beş dakika uzatılan maçta aradığı golü bulamayan Everton Londra deplasmanında üç puanı bırakıp 7 maçlık galibiyet hasretiyle puan cetvelinde 14. sıraya geriliyor. Brentford’a gelince, hocaları Thomas Frank mütevazı kadroya rağmen mücadeleci, çok koşan, rakibi hataya zorlayan takım yaratmış, ligde her takım için zor deplasman. Maçın adamı Ivan Toney…

Ziya Adnan

30 Kasım 2021

Uzaklardan…

Uzaklardan… İngiltere’nin East Midlands bölgesinde, Derwent nehrinin kıyısına kurulmuş, 2011 sayımında 248.700 nüfusa sahip şehrin takımı Derby County, namı-diğer ‘The Rams’ (Koçlar). Şehri küçük olsa da futbolun yeri büyük, 1888’de kurulan İngiltere futbol liginin 12 kurucu takımı arasında. Zamanı düşmeler ve çıkmalarla geçirmişler, Premier Lig’in hatırı sayılır asansör takımlarından. 2007-08 sezonunu sadece bir galibiyet ve 11 puanla lig sonuncusu olarak bitirip küme düştüler, lig tarihinin en kötü karnesi. 1992-93 sezonundan beri 7 kez yükselip 8 kez düştüler. 2000’den günümüze kadar 23 teknik direktörle çalıştılar, 2015-17 arasında 6 teknik direktörle çalışırken 3 sezonda 2 kez play-off maçlarına kaldılar ama yarı finali geçemediler. Kasım 2020’den beri takımın başında olan Manchester United efsanesi Wayne Rooney, 35 yaşında, futbolu bıraktıktan sonra ilk hocalık deneyimi sene başında devraldığı beyazlı takımda. 2021-22 sezonunun başında mali tablosundaki açık ve vergi borçları nedeniyle 12 puanı, sonrasında mabetleri Pride Park’ın kulübün eski sahibi Mel Morris’e 81 milyon sterlinlik satışıyla ilgili EFL’nin kârlılık ve sürdürülebilirlik kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle 9 puanı daha silinen takım bu yazının yazıldığı saatlerde 18 maçta sıfır puanda, ligin dibinde yeni alıcısını bekliyor.

Kasım ayının son çarşambasında Derby County, lig lideri Fulham deplasmanında. Yaşadıkları maddi sıkıntılara rağmen ligde sadece 5 kez yenildiler, bu sayının ligde dokuzuncu sıranın altındaki diğer tüm takımlardan daha az olması kayda değer. Ligde son 5 maçını kayıpsız atlatan, 18 maçta 41 puan toplayan Fulham’ın maç başı gol ortalaması 2.6, golcüleri Mitrovic 21 gol 5 asistle gol krallığı sıralamasının ilk sırasında. 4-2-3-1 dizilişinde başlıyorlar maça, Mitrovic’in yokluğunda ileri uçta Muniz, arkasında Wilson, Carvalho, Kebano üçlüsü. Derby County 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Ebosele, Lawrence, Knight üçlüsü. Bir dönem milli formayı giyen Colin-Kazım yedek kulübesinde. Soğuk Londra akşamında 3. dakikada ilk gol denemesi ev sahibi takımdan, Carvalho’nun vuruşu az farkla dışarda. Maçın ilk korneri 7. dakikada misafir takımdan. İlk 15 dakikanın sonunda Fulham’ın topa sahip olma oranı yüzde 75 ama Mitrovic’in yokluğunda 3. bölgede top tutmakta zorlanıyorlar. 15’te gole yaklaşıyor Derby County, rakip savunmanın dengesiz yakalandığı pozisyonda Lawrance’ın yerden vuruşunu köşeden kornere çeliyor Fulham kalesinde Gazzaniga. Sonrasında Fulham atağında Seri’nin uzaklardan enfes vuruşunda direkler gole izin vermiyor. Topa daha çok sahip olmasına rağmen 3. bölgede etkisiz ev sahibi, kalabalık Derby savunma arasında alan bulmakta zorlanıyor Muniz. 31’de Kebano ile rakip kaleyi yokluyor Fulham, top Derby County kalecisi Roos’ta kalıyor. Rakibin tempoyu düşürdüğü anlarda savunmada pozisyon vermiyor misafir takım, Fulham geniş alanları etkili kullanamıyor ilk devrede. 39’da Derby atağında takımın en hareketlisi Lawrance bir kez daha yokluyor rakip kaleyi, Gazzaniga gole izin vermiyor. Fulham’ın topa yüzde 64 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 8 kez yoklayıp ancak bir pozisyonda isabet ettirebildiği bir dakika uzatılan devre golsüz kapanıyor.

2. devreye tempoyu yükselterek başlıyor Fulham, devrenin başında Kebano’nun pasında Carvalho yerden vuruşla deniyor rakip kaleyi. İlk bölümde tüm baskısına rağmen rakip savunma derinliğini aşamıyor siyah beyazlı takım, 60’ta aynı dakika içinde birer sarı kart görüyor iki takım, rakibin direncini kırmakta zorlanıyor ev sahibi. Ligde bulunduğu konuma rağmen başa baş oyun çıkartıyor Derby County, Fulham’da 65’te Reed yerini Onomah’a bırakıyor. 70’te Derby County’de sakatlanan Ebolese’nin yerine Colin-Kazım sahada. 79’da Fulham’da o dakikaya kadar etkisiz olan Wilson’un yerine Knockaert oyuna giriyor. Son bölümde oyunu rakip sahaya yıkıyor Fulham, 83’te soldan yapılan ortada ceza sahasında Muniz’in enfes röveşatası az farkla dışarı çıkarken kaçan gole hayıflanıyor Fulham tribünleri. Kalan dakikalarda aradığı golü bulamayınca rakip kaleyi 21 kez yokladığı ama 5 kez bulabildiği 90 dakikayı golsüz kapatıp evinde 16.468 taraftarın şahitliğinde 2 puanı bırakıyor Fulham. Championship’te ilk sıradalar ama Mitrovic’in olmadığı maçlarda gol yollarındaki kısırlıkları aşikâr. Derby County’e gelince, silinen 21 puanlarına rağmen lige tutunmayı başarabilirler, dirençlerine ve inançlı oyunları takdire şayan…,

Ziya Adnan

28 Kasım 2021