Almanya elendi, ‘Bombacı’yı hatırlama zamanı…
Uzaklardan…
Dünya Kupası’na Meksika ve Güney Kore’ye yenilgileri sonrası veda etti Almanya, 1938 Dünya Kupası’ndan beri ilk kez gruplardan çıkmayı başaramadı. Ezeli rakip İngiltere 1966’dan beri ilk kez onların önünde kapatacak kupayı. Düşüşlerinin nedenleri var elbet, takımda ‘Fuhrungsspieler’ (lider) olmayışı, malum bir önceki kupadan sonra takımın kaptanı Philipp Lahm milli formaya veda etmiş, büyük golcüleri Miroslav Klose kaptanını takip etmişti. Dünya Kupalarında 17 golü var Klose’nin, 2014 Dünya Kupası’nda attığı gollerle dört Dünya Kupası’nda gol atmış üç futbolcudan biri olarak tarihte yerini aldı, unutulmasın. Diğer ikisi Uwe Seeler ve Pele. Almanya Milli Takımı ile sahaya çıktığı 137 maçta 71 golü var Klose’nin. Yabana atılmamalı. Ancak onun bu rekorundan daha iyisini başarmış, Milli Takımda 62 maçta 68 golü bulunan başka bir Alman golcüyü hatırlayalım bu yazıda. Almanya’nın golcüden yoksun çıktığı kupada yeni futbol nesillerinin hiç bilmedikleri, en fazlasından büyüklerinden dinleyecekleri ‘Der Bomber’ (Bombacı) lakaplı büyük golcüyü yâd edelim kalemimiz yettiğince, malum Almanya elendi, ‘Bombacı’yı hatırlama zamanı…
İngiliz yazar David Winner, ‘Brilliant Orange: The Neurotic Genius of Dutch Football’ kitabında şöyle anlatır gol ustasını: “Kısa boylu, tıknaz, bir topçudan çok güreşçiyi andıran garip görüntüsüyle zamanın alışılmış forvetlerinden çok farklıydı. Çok koşmazdı ama kısa mesafede öldürücü sürate sahipti. Kısa bacakları yere sağlam basmasını sağlardı. Garip biçimde düşük ağırlık merkezi sayesinde mükemmel denge ve dönüş becerisi vardı. Ceza sahasında kimse onun kadar çabuk değildi, göz açıp kapayıncaya kadar topla birlikte yüzünü kaleye döner, en olmadık açılardan golünü atardı. İnanması güç ama kısacık boyuna rağmen hava toplarında çok etkiliydi, çünkü kimse onun kadar iyi sıçrayamazdı.” Takım arkadaşı Franz Beckenbauer, antrenmanlarda ona karşı oynadığını, ancak onu marke etmenin mümkün olmadığını, kısa mesafelerde süratine asla yetişemediğini dile getirirmiş.
2013 senesinin eylül ayında yayınlanan Four Four Two dergisinde, Klose’ye eski yıldızdan daha iyi olup olmadığını sormuşlar. Net cevap vermiş Klose: “Onun gibi benzeri olmayan bir golcüyü benimle ya da bir başkasıyla karşılaştırmak doğru değil. Oynadığı maç sayısına göre kaydettiği gol, en azından benim başarabildiğimin çok üzerinde.”
•••
Takvim yaprakları 3 Kasım 1945’i gösterirken, Almanya’nın güneyinde, Bavyera eyaleti sınırları içinde yer alan, günümüzde 24 bin nüfusa sahip Nördlingen kasabasında dünyaya gelmiş. İlk profesyonel maçında, 1963 senesinde kasabanın takımı TSV 1861 Nördlingen ile çıkarken o sezon oynadığı 31 maçta 51 golü var. 1964 senesinde Bayern Münih’e transfer olduğunda takım arkadaşları arasında ilerleyen yıllarda dünya futbolunda adlarını duyuracak Franz Beckenbauer ve Sepp Maier de varmış. Takımdaki ilk teknik direktörü Hırvat Cakkovski, ‘kleiner dicker’ (kısa şişman) lakabını uygun görmüş 1.76 boyundaki öğrencisine. Rivayet o ki, futbolcunun ilk antrenmanında, alaycı bir ifadeyle “Bir halterciyle ne yapmamı bekliyorsunuz ki?” diye sormuş transfer hakkında görüş isteyenlere. Pek de haksız sayılmazmış hoca, 64 santimetreyi bulan baldırlarıyla Doğu Avrupalı bir halterciyi andırıyormuş çiçeği burnunda transfer. O yıllarda Bundesliga’nın bir alt ligi Regionalliga Süd (Güney yerel ligi)’nde yer alıyormuş Bayern Münih. Daha ilk maçında, FC Freiburg karşısında attığı iki gol geleceğin habercisi olmuş, onun golleriyle bir sonraki sezonda ülkenin en üst ligine yükselmişler.
İlerleyen zamanlarda yalnız ülke futbolunda değil Avrupa arenalarında da esip kükreyen takım 1967 senesinde ‘UEFA Kupa Galipleri’ kupasını kazanmış. 1968-1969 sezonunda kaptanlığını Franz Beckenbauer’ın yaptığı Bayern Münih tarihte ilk şampiyonluğunu yaşamış. ‘Bombacı’ya dönersek, 1964’ten 1979’a kadar top koşturduğu takımda kırılmadık rekoru yok, 453 maçta 398 gol, 1971-1972 sezonunda kaydettiği 40 golle Bundesliga’nın bir sezonda en fazla gol kaydeden futbolcusu. 1972 senesinden 2012 senesine kadar, bir senede en fazla gol atan (85 gol) futbolcu olma unvanı ona ait. (O sene rekoru Messi tarafından kırıldı.) O dönemde dört sezonda Bundesliga, üç sezonda günümüzdeki adıyla şampiyonlar Ligi’ni kazanmış. Milli Takım ile 1972 Avrupa Şampiyonluğu Kupası’nı, 1974’de Dünya Kupası’nı kaldırmış. 1970 senesinde Avrupa’da yılın futbolcusu seçilen golcü, 1999’da IFFHS tarafından yüzyılın en iyi futbolcuları listesinde13. sırayı aldı.
•••
1979 senesi kariyerinin inişe geçtiği zamanlar… Takımda geçirdiği onca seneden sonra o zamanki teknik direktörü Pal Csernai tarafından bir maçta oyundan alınması vesile olmuş beklenmedik macerasına. O yıllarda futbol sirki olarak nam salmış Amerika’ya atmış kapağı, 1979 senesinin mart ayında Kuzey Amerika Ligi’nin Fort Lauderdale Strikers takımıyla sözleşme imzalamış. Üç sezon geçirmiş takımda. Futbolu 1982 senesinde bıraktıktan sonra alkole düşen yıldızın imdadına eski kulübü yetişmiş. Alkol tedavisi görmesini sağladıktan sonra kulübün altyapısında antrenörlük görevi vermişler, 1992 senesinde UEFA A lisansını almış, günümüzde altyapılardaki görevine devam ediyor.
Kariyerinde kaydettiği en önemli golün, 1974 Dünya Kupası’nda Hollanda’yı 2-1 yendikleri maçtaki golü olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Ama en büyük mutluluk Bayern’de bulunmak, rekorların ne önemi var ki?”
2018 Dünya Kupası’na erken veda etti Almanya, onun gibi bir golcüleri olsa belki de kupaya tutunurlardı kim bilir! Dünya kupalarının gol canavarlarını sayarken, yetişememiş olsanız da hem kısa hem şişman ama son vuruş ustası Gerd Müller’i de unutmayın derim. Yazılanlara göre futbola ilk başladığında, Münih TSV Kulübü’nün teknik direktörü ona futbolda bir yere gelemeyeceğini, başka bir iş tutmasının geleceği açısından daha faydalı olacağını söylemiş. Ne diyelim, futbolun içinde fena yanılmak da var!
Ziya Adnan
10 Temmuz 2018