Tarih olmuş futbol mabetleri…

Tarih olmuş futbol mabetleri…

Uzaklardan…

Yeni futbol sezonunda Ankara futbolseverinin sorunu şehir takımlarının oynayacak stat bulamamaları, bilen bilir konu Ankara olunca futbolda sorun bitmez. Yeni nesiller bilmez, bugün stadı olmayan Ankaragücü’nün eskiden kendine ait, adını taşıyan mabedi vardı. 80’li senelerin ortasında dönemin Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy’un talimatı ile stada bir gece ansızın greyderler girdi, yol yapım gerekçesiyle yıkıldı. Velhasıl ne çektiyse siyasilerden, Belediye Başkanlarından çekti sarı lacivertliler. Nicedir maçlarını 19 Mayıs Stadı’nda oynuyorlardı ama şimdilerde o mabet de yıkım aşamasında. Gelin milli maçlar nedeniyle verilen aradan yararlanıp çocukluk, gençlik yıllarımızın geçtiği o eski stat vesilesiyle tarih olmuş futbol mabetlerini hatırlayalım, anlatalım hazin hikâyelerini kalemimiz yettiğince…

Londra’nın kuzeyinde, Ada futbolunun en köklü kulüplerinden Arsenal’in simgesi, o meşhur kırmızı top ambleminin bir zamanlar çok uzaklardan göründüğü Highbury Stadı 2006 senesinin Mayıs’ında yıkıldığında, “çok eski bir dostu kaybetmiş gibiyim” demişti eski toprak Arsenal taraftarı. 38.500 kapasiteli futbol kokan o mabedi Eylül 1913’ten, 7 Mayıs 2006’ya kadar takıma ev sahipliği yapmış, ayakta maç izlemenin mümkün olduğu günlerde sevdalılarını ağırlamıştı. Bilir misiniz; 9 Mart 1935 tarihinde o statta oynanan Sunderland maçını 73.295 taraftar izlemiş; kulüp tarihinin rekoru. Sonra tıpkı insanlar gibi Highbury de yenik düştü zamana. Beş dakikalık yürüyüş mesafesinde pek gıcır Emirates Stadı’nın 2006 senesinde taraftara kapılarını açmasından kısa süre sonra yerle bir edildi sessiz sedasız. Lüks binalar, pahalı apartmanlar yükselirken o eski stadın üzerinde, inen her balyoz biraz daha götürdü yaşanmışlıklardan. Artık maç günleri dolup taşmıyor Highbury. Formalı çocuklar şarkılarını söyleyemiyorlar “North Bank” tribününde, “Clock End”i doldurmuyor deplasman takımı taraftarları. “One – Nil To The Arsenal” tezahüratı yankılanmıyor tribünlerde…

•••

Günümüzde League Two’da (3.Lig) mücadele ediyor Oxford United, o üniversite şehrinin 80’lerde ülkenin en üst liginde boy göstermiş sarı lacivertlileri. 1985–1986 sezonunun sonunda, 1. Lig’de kalmayı son maçta garantilemişler. İşte o takıma 2001 senesine kadar ev sahipliği yapmış 9.500 kapasiteli ‘Manor Ground da şimdilerde tarih olanlardan. 1876 senesinde inşa edilen stat 2001 senesinde yıkılmış ve kimilerine göre o mabedin yıkılması laneti olmuş kulübün. O statta oynadıkları son sezon köklü tarihlerinin en kötüsüymüş, sezon sonunda ancak 27 puan toplayarak 3. Lig’e düşmüşler. Şimdilerde özel bir hastane yer alıyor bir zamanlar futbolun hayat bulduğu yerde, takım maçlarını eski başkanları Firoz Kassam’ın adını taşıyan 12.500 kapasiteli yeni evinde oynuyor.

İngiltere’nin kuzeybatısında, Tees nehrinin kıyısına kurulmuş 138.400 nüfuslu Middlesbrough kasabasının takımına 1903-1995 seneleri arasında ev sahipliği yapmış “Ayresome Park”. 1966 Dünya Kupası zamanlarında üç maç bu statta oynanmış. O statta 30 Nisan 1995 tarihinde oynadıkları en son maçı 2-1 kazanarak iki sene aradan sonra yeniden Premier Lig’e dönmüş Middlesbrough. Stadın yerine yapılmış evlerden birinde yaşıyor kulüp dergisinin 52 yaşındaki editörü Robert Nichols. “Babamın elimden tutup maçlara götürdüğü zamanlarda stattan ayrılırken üzülürdüm, hep burada yaşamak isterdim,” diyor. Kaç futbol taraftarına nasip olur ki takımının tarih olmuş mabedinde yaşamak…

•••

56 bin kapasiteli “Victoria Ground” 1878 senesinde inşa edilmiş ve Stoke City 119 sene boyunca maçlarını bu statta oynamış. Yıkıma uğradığı 1997 senesinde Ada futbolunun en eski profesyonel stadı olarak nam salmış. 1997 senesinde kulüp 27.740 kapasiteli Britannia Stadınaa taşındığında yıkılmış. 72 yaşındaki taraftar Ian Dodd, efsane Stanley Matthews’ün bu statta oynadığı maçları hatırlıyor. Yıkımından 17 sene geçmiş olmasına rağmen tellerle çevrili araziye dokunulmamış, şimdilerde çöplük niyetine kullanılıyor. Eskiyi bilen takım taraftarlarını en çok üzen de bu zaten…

•••

İngiltere’nın güneybatısında 437 bin nüfuslu Bristol şehrinin takımı Bristol City günümüzde Premier Ligin iki altı “League One”da mücadele ediyor. Takım evinde oynadığı maçları yüz yılı aşkın süre Eastville Stadı’nda oynamış ve 1997 senesinde yıkılan stadın yerinde şimdilerde IKEA markası göze çarpıyor. Stadın hikâyesi ilginç, gaz dolum tesislerin hemen yanı başında yer almasından dolayı her daim gaz kokarmış bu eski stat. Takım taraftarlarının Ada futbolunda “The Gas” olarak bilinmeleri bu yüzden. Zamanla takıma gönül verenler bile benimsemiş bu lakabı, hatta 12 numaralı formayı gaz adama ithaf etmişler. Kulüp parasal sıkıntıya düşünce 1986 senesinde stadı terk etmek zorunda kalmışlar. Bir süre köpek yarışları için kullanılmış, sonrası malumunuz…

•••

Southampton… İngiltere’nin güneyinde, Londra’ya 120 kilometre uzaklıkta, Hampshire bölgesinde yer alan, 239.700 nüfuslu küçük, sakin sahil şehri. Şehrin takımının yüz yılı aşkın maçlarını oynadığı The Dell Stadı 2001 senesinde yıkıldı. Stadın yerine yapılan lüks apartmanlar, geçmiş zamanda takımın formasını giymiş önemli futbolcuların adlarını taşıyor…

•••

Madem eski futbol mabetlerinden dem vurduk, binalar, otoparklar ve AVM’lerle kafayı fena bozmuş o yorgun başkentin unutulmuş semtinde kaderine terk edilmiş o eski stadı da yâd etmeden geçmeyelim. Ankara futbolunun ilk resmi maçının oynandığı, geçtiğimiz sezonlarda mor-beyaz Hacettepe’ye ev sahipliği yapan, adını Türk siyasetinin simge isimlerinden birinden almış Cebeci İnönü Stadı… Efsaneye göre yatırın üzerine inşa edildiği için uğursuz sayılırmış. Henüz yıkılmadı ama bu beter düzende yakındır. Oysa hayatın siyah beyaz olduğu zamanlarda, maç günleri babalarının elini tutmuş çocuklar yürürdü yollarında. Mabetlerin AVM ya da IKEA olmasından kötü ne olabilir ki futbol kültüründe!

Ziya Adnan
11 Eylül 2018