Uzaklardan…
“Bütün iyi kitapların sonunda, bütün gündüzlerin, bütün gecelerin sonunda, meltemi senden esen, soluğu sende olan, yeni bir başlangıç vardır…” der dizelerinde Edip Cansever, muhtemel umudu en iyi anlatan. Geçen hafta sonu evinde Manchester United’a karşı oynadığı maçtan önce 17 maçta topladığı 9 puanla ligin dibine demir atmıştı Watford FC; Londra’nın 30 kilometre kuzeybatısındaki Hertfordshire bölgesinin 90 bin nüfuslu kasabasının sarı siyahı, nam-ı diğer “Hornets” (eşek arıları), Avrupa’nın beş büyük liginde bu sezon 10 golü bulamamış yegâne takım. Velhasıl, onların da ihtiyacı olan umut ve yeni başlangıç, malum Premier Lig tarihinde hiçbir takım 17 maç sonunda bu kadar az puan topladıktan sonra lige tutunmayı başaramadı. Manchester United maçından önce ligde sadece bir galibiyetlerinin bulunduğunu, bu maçtan önce evinde üç puanı en son nisan ayında Fulham karşısında aldıklarını, mabetleri Vicarage Road Stadında 12 maçtır kazanamadıklarını hatırlatalım. Neyse ki Manchester United karşısında güldü yüzleri. Evlerinde oynadıkları hayati Aston Villa maçı vesilesiyle sarı siyahlı takımın hal ve gidişine naçizane bir bakış…
Sezon başında hocaları Javi Gracia ile yolları ayırdılar, yerine gelen Sanchez Flores de aynı akıbeti paylaştı. Aralık ayının başından beri takım 56 yaşındaki futbol adamı Nigel Pearson’a emanet, takımın başında sahaya çıktığı dört maçta dört puan topladı. Manchester United karşısında Ismaila Sarr ve uzun sakatlıktan dönen golcüleri Troy Deeney’nin golleriyle üç puanı kaptılar, küme düşme potasının hemen üzerindeki Southampton ile aralarındaki puan farkını altıya indirdiler. Noel tatilinin kutlandığı zamanlarda Sheffied United deplasmanından çıkardıkları puanla az da olsa umutlandılar. Ada futbolunun meraklıları hatırlayacaktır, beş sezon önce küme düşmesine kesin gözüyle bakılan Leicester City’i kurtaran hocaydı Pearson. Son 9 maçta aldıkları 7 galibiyetle lige tutunmuşlar, bir sonraki sezonda da şampiyonluk kupasını kaldırmışlardı. O mucizevi kurtuluştan sonra Pearson, “Houdini” olarak nam saldı âlemde. Bilmeyenler için, büyüleyen sudan kaçma sihriyle aklın sınırını zorlayan 1874-1926 arasında yaşamış, 52 yaşında aramızdan ayrılmış tarihin en büyük illüzyonisti Amerikalı Harry Houdini’den miras lakabı…
Senenin en son Cumartesi gününde alışveriş telaşındaki insanların kasabanın caddelerini doldurduğu zamanlarda sarı siyahlılar evinde Aston Villa karşısında. Vicarage Road Stadında en son 1999 senesinde kazanmış olan misafir takım da kümede kalma savaşında, son beş maçtan ancak üç puan çıkartabildi, ligin deplasman karnesi en zayıf takımı. Watford’un 29 kişilik kadrosunun değeri 182 milyon Sterlin, ligin en mütevazı takımlarından, sağ kanatta oynayan 21 yaşındaki Sarr kadronun en değerlisi. Ev sahibi 4-2-3-1 dizilişinde, golcüleri Deeney’nin arkasında solda Deulofeu, sağda Sarr, ortada Doucoure. İştahlı başlıyorlar maça, ilk dakikada Kabasele’nin vuruşu Villa kalecisi Heaton’da kalıyor. Misafir takımda savunmanın bel kemiği Mings’in sakatlığı nedeniyle kadroda olmaması önemli eksiklik. İlk bölümde topa daha çok sahip olan Watford tempoyu ayarlayan ve oyuna yön veren takım, orta sahada Doucoure enerjisiyle göze batanlardan. Kalabalık rakip savunmayı oyuna genişlik kazandırarak açmaya çalışıyorlar ama gole yaklaşan takım 25’te Villa oluyor, yakın mesafeden Wesley’nin kafa vuruşunu enfes çeliyor Watford kalesinde Foster. 28’de gelişen Villa atağında VAR devreye giriyor ama pozisyonda penaltı kararı çıkmıyor. 41’de aradığı golü buluyor Watford, Docoure’nin vuruşunda kaleciden dönen topu gole çeviren golcüleri Deeney. Topa yüzde 59 oranında sahip olduğu devreyi önde kapatıyor sarı siyahlılar…
2. devrede Watford’da sakatlanan Hughes’ün yerine Chalobah oyunda. İlk bölümde arka arkaya kornerlerden yararlanamıyorlar, misafir takımda ileri uçta Wesley çok yalnız. 57’de ikinci sarıdan ihraç ediliyor Mariappa, Watford şimdi 10 kişi. Beraberliği ararken 65’te kalesinde ikinci golü görüyor Villa, Deeney penaltıyı gole çeviren oyuncu. Uzun süren sakatlık döneminden sonra takıma döndü 9 numara, takımın en önemli gol silahı. Bir eksik kalmasına rağmen üçüncü bölgede daha etkili ayaklara sahip olan Watford 72’de farkı üçe çıkarıyor; savunmadan çabuk çıkıyorlar, az adamla yakalanıyor Villa, Capoue’nin asistinde golü bulan Sarr. Son bölümde takım halinde kapanıyorlar, Villa üçüncü. bölgede çok etkisiz. Velhasıl 21.348 taraftarın şahitliğinde üç puanı kaparken rakibiyle arasındaki puan farkını ikiye indiriyor Watford. Son altı maçın beşinden puansız ayrılmış Aston Villa küme düşme potasına demir atıyor. Maçın adamına gelince, Ismalia Sarr, 21 yaşındaki Senagalli çabukluğu, adam eksilmedeki becerisiyle çok etkili, transfer döneminde taliplileri kapıyı çalacaklardır sanırım…
Madem Edip Cansever’in “Umuş”uyla başladık yazıya, onunla bitirelim, kasabanın sarı siyahına gitsin dizeleri, kümede kalma savaşında futbol tanrıları yanlarında olsun: “Nedensiz bir çocuk ağlaması bile, çok sonraki bir gülüşün başlangıcıdır.”
Ziya Adnan
31 Aralık 2019