Uzaklardan…
Ekim ayının ortalarında pazartesi akşamı maçı. Arsenal taraftarlarının önünde yeni takımını eski takımına karşı çıkaracak Patrick Vieira, kaptanın dönüşü. 90’lara yetişmiş Ada futbolunun meraklıları hatırlar, jenerasyonunun en iyilerindendi Senegalli orta saha, 1994’te Cannes’te başlamış, sonrasında AC Milan’da forma şansı bulamayınca 1996’da 3,5 milyon Sterlin karşılığında Arsene Wenger’in takımına transfer olmuş, takımda kaldığı dokuz sezonda üç lig şampiyonluğu yaşamıştı. Wenger’in en iyi transferiydi, 1999’dan 2004’e kadar 279 maçta sahaya çıktı, altı yıl üst üste Premier Lig’de sezonun takımına seçildi. İki ceza sahası arasında mekik dokur, bitmeyen enerjisi, sertliğiyle göze batardı. Güçlüydü, fiziksel ve atletik özelliklerinin yanında azimli, agresif futbolcuydu, liderdi, oyunu iyi okurdu. Rakip atakları kırdığı anda takımının atağa kalkmasında başrolü oynardı. Gözüpekti, bir seferinde Old Trafford’ın tünelinde Manchester United’ın sert kaptanı Roy Keane’e tek dalmışlığı bile var. Kırmızı Şeytanlar’ın efsane kalecisi Schmeicel şöyle demişti: “Ona karşı oynamayı dört gözle beklerdim, çünkü takım olarak çıtayı yükseltmek zorunda olduğumuzu bilirdik. O dönem Arsenal harika takımdı ama o olmadan yüzde 25 daha zayıf olacaklarına kesinlikle inanırdım.” Naçizane görüşüm, Arsenal geçen zaman içinde onun yerini dolduramadı, onun gibisi gelmedi. Maç günleri adına yazılmış tezahüratlar yankılanır Emirates semalarında, Arsenal kulüp tarihinin en iyileri listesinde 5. sırayı aldığını hatırlatalım…
Patrick Vieira’nın takımı 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Ayew, Benteke, Edouard üçlüsü. Rahatsızlığı nedeniyle takımda yerini alamıyor takımın parlayanı Zaha, onun olmadığı son 23 maçın sadece üçünü kazanmış olmaları kayda değer. Ev sahibi, rakibe karşı son sekiz maçın sadece birini kaybetti, dört maçta sahadan galip ayrıldı. Crystal Palace’ın Arsenal karşısında karnesi zayıf, son 42 lig maçının sadece dördünde sahadan üç puanla ayrılmışlar. Arsenal son dört maçın üçünde kalesinde gol görmedi ve 10 puan topladı. Ayrıca pazartesiler uğurlu geliyor takıma, evlerine oynadıkları son yedi pazartesi akşamı maçında 15 gol bulurken kalelerinde sadece iki gol gördüler. Arsenal 4-2-3-1 dizilişine, golcüleri Aubameyang’ın arkasında Pepe, Smith-Rowe, Saka üçlüsü…
İlk bölümde 3. bölgede pres yerine rakibi orta sahada karşılıyor Palace, henüz 2. dakikada geriden çıkarken kaptırıyor Arsenal savunmasının ortasında White ama ağır kalıyor Benteke. İlk korneri 6’da kazanıyor Arsenal, pozisyonun devamında Pepe’nin uzak köşeye giden vuruşunu uzanarak çıkartıyor Palace kalesinde Guaita, Aubameyang dönen topu ağlara gönderiyor. Üç dakika uzatılan devrenin son pozisyonunda Gallagher’ın vuruşunu köşeden çıkartıyor Ramsdale, Arsenal devreyi tek golle önde kapatıyor.
2. devreye Saka’nın yerine Lokongo’yu alarak başlıyor ev sahibi, 47’de Partey’nin uzaklardan vuruşuyla gole yaklaşıyorlar. 49’da savunmadan çıkarken Tomiyasu, Partey topu kaptırıyor Arsenal, Benteke kaçırmıyor ve Crystal Palace hak ettiği golü buluyor, 1-1. 70’te öne geçiyor misafir takım, Lokongo’nun kaybettiği topta az adamla yakalanıyor Arsenal savunması, Edouard kaçırmıyor, 1-2. Lacazette’in oyuna girişiyle topa daha çok sahip Arsenal ama çıkarken kaptırdıkları toplar takımın belirgin zaafı. Arsenal. Ve maç bitti derken, uzatmanın son dakikasında golü buluyorlar, Pepe’nin ortasında rakip savunmanın uzaklaştıramadığı topu sert vuruşla ağlara gönderen Lacazette puanı kapıyor. Alan savunmasını iyi yapan, daha agresif oynayan, kaptığı toplarda çabuk çıkan Palace son anda yediği golle iki puanı bırakırken kenarda kaçan galibiyete hayıflanıyor Vieira. Arsenal bu sonuçla 12. sıraya yerleşirken futbol olarak ilk dördün çok gerisinde olduğu aşikâr. Maç sonu basın toplantısında Vieira son saniye golüyle yıkıldıklarını ancak takımının oyunundan memnun olduğunu, zor deplasmanda takımının karakter ortaya koyduğunu dile getiriyor
Ziya Adnan
22 Ekim 2021