Newcastle United; değişim zamanları…

Uzaklardan…

İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonra, 1948 Haziran’ında yazılmış 30 maddeden oluşan İnsan Hakları Evrensel Bildirisi (Universal Declaration of Human Rights)… İlk maddesinde şunlar yazıyor: “Bütün insanlar hür, haysiyet ve haklar bakımından eşit doğarlar. Hiç kimse köle olarak tutulmamalı, işkenceye maruz kalmamalı, keyfi tutuklanmamalı, herkes kanun önünde tanınmalı, kanunla korunmalı ve adil yargılanmalıdır. Herkes düşünce ve ifade özgürlüğüne sahiptir…

Bilirim konumuz futbol ama 14 senelik Mike Ashley döneminden sonra Ada futbolunun köklü kulübü Newcastle United’ın geçen günlerde Suudi Arabistan Veliaht Prensi Mohammed bin Selman’ın başkanlığını yaptığı Suudi Arabistan destekli konsorsiyuma 300 milyon sterlin karşılığında satılması üzerine naçizane birkaç kelam edelim. Malum, Suudi Arabistan’ın insan hakları karnesi ezelden zayıf, üstelik yakın geçmişte rejimi eleştirdiği için İstanbul Büyükelçiliğinde katledilen muhalif gazeteci Jamal Khashoggi’nin iç acıtan hikâyesi öylece dururken. İngiltere hükûmetinin ve Premier Lig’in bu el değiştirmede rolü nedir bilinmez ama işkencenin yaygın olduğu, insan haklarının hiçe sayıldığı bir coğrafyanın kralına takım emanet etmek o ligin marka değerine gölge düşürür mü sorusu cevap bekler sanırım. Bilirim, taraftar ahalisinin geneli, “Şampiyon yap bizi, cehennemde yak bizi!” mealinde yaklaşır futbola; “Ahir ömrümde bir şampiyonluk görmeden göçüp gideceğim!” diye hayıflanır kimisi. Kupalara, şampiyonluklara tamah eder her koşulda, oysa asıl olan futbol sevgisidir, unutur bu gerçeği. Bildiğim, bizim Fulham karanlık Arap sermayesiyle şampiyon olacaksa hiç olmasın, biz onu hep mahallenin asansör ama sevilesi takımı olarak hatırlayalım…

Premier Lig’de Chelsea’nin Norwich City’i gole boğduğu maçın sonrasında, aydınlık bir sonbahar gününde Newcastle United, Crystal Palace’ın konuğu. Bu sezon oynadığı 8 maçta 3 puan sevinci yaşayamayan siyah beyazlılar 3 puanla dibe demir atmış Norwich City’nin bir basamak üzerinde. Palace evinde oynadığı 4 maçta yenilgi görmedi, 6 puan topladı. Brighton ve Arsenal karşısında kalelerinde gördükleri son dakika golleriyle 4 puan bıraktılar. Patrick Vieira ile çıkış yakaladıkları kesin, her takım için zor deplasman Palace. 4-2-3-1 dizilişinde başlıyorlar, ileri uçta Benteke’nin arkasında Olise, Gallagher, Edouard üçlüsü. Newcastle 3-4-2-1 dizilişinde, golcüleri Wilson’un arkasında Saint-Maximin ve Fraser. Henüz ilk dakikada gole yaklaşıyor Palace, Benteke’nin çizgiye inip ceza sahasına kestiği topa dokunamıyor Edouard. İlk bölümde sahayı daha iyi parselleyen ev sahibi, Newcastle takım halinde savunmada. Maça kulübede başlayan Zaha’nın yokluğunda dikine oyunda kısıtlı Palace topa daha çok sahip takım ama pozisyon üretemiyor. Newcastle’ın önemli silahı çabuk oyuncuları Saint-Maximin, kaptıklar her topta savunma arkasına kaçırmaya çalışıyorlar 10 numarayı. 14’te Newcastle’ın duran top organizasyonunda Ritchie’nin ortasına Wilson’un kafa vuruşu isabetsiz, net fırsattan yararlanamıyor misafir takım. 20’de golü kaçıran Palace oluyor, Olise’nin soldan ortasında Benteke’nin kafa vuruşu direkleri geçemiyor. Düşük tempoda oynanan, Newcastle’ın oynamaktan çok oynatmamayı düşündüğü ilk devrede sahadaki futbol keyifsiz, gol pozisyonu çölde su misali. Palace’ın topa yüzde 80 oranında sahip olduğu ama rakip kaleyi sadece bir kez bulduğu devre golsüz kapanıyor.

2. devrede 24.609 taraftarın önünde takımlar aynı kadrolarla sahada. 50’de Gallagher’ın sağdan ortasına dönerek vuruyor Benteke, Palace golü ararken Newcastle kapanıyor. 56’da aradıkları ve hak ettikleri golü buluyorlar, Gallagher’ın ısrarla bırakmadığı pozisyonun devamında Mitchell’in ortasında topu kafayla ağlara gönderen Benteke, Palace öne geçiyor. 62’de rakip kaleyi kafayla bir kez daha yokluyor Benteke, direkler gole izin vermiyor. 65’te beraberliği yakalıyor Newcastle, kornerden gelen, Palace savunmasının uzaklaştıramadığı topu röveşatayla ağlara gönderen Wilson, asist Krafth, haftanın en güzel gollerinden. O golden hemen sonra Palace’da Olise’nin yerine Zaha sahada. 70’de maçın en net pozisyonunda Newcastle kalecisi Darlow ile karşı karşıya kaldığı anda isabetsiz vuruyor Benteke, maçın muhtemel kırılma anı. Son bölümde 3 puan için yükleniyorlar, 74’te Zaha yokluyor rakip kaleyi. 81’de Newcastle’da Saint-Maximin yerini Joelinton’a bırakıyor, Palace baskıyı artırıyor. 83’te kornerden gelen topa Benteke’nin kafası ağlarla buluşuyor ama VAR incelemesi sonucu faul kararı çıkıyor. 5 dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca takımlar puanları paylaşıyor. Newcastle bu futbolla lige tutunur mu zaman gösterir ama yeni sahiplerinin topyekûn değişikliğe gitmesi kaçınılmaz. Bir de Newcastle tribünlerinde açılan Suudi Arabistan bayrağı meselesi var ki benim gibileri futboldan soğutur. Malum, hiç bitmeyen zalim insanlık hallerinin yanında futbolun ne önemi olabilir ki!

Ziya Adnan

26 Ekim 2021