Premier Lig Seyir Defteri: Manchester United; şampiyonluk uzak bir hatıra

Uzaklardan…

Yakın geçmişte verdiği söyleşide Manchester United’ın Sir Alex Ferguson sonrasını şöyle özetliyor 2010-15 arasında takımın kalesini korumuş Danimarkalı Anders Lindegaard: “Sir Alex’in yokluğuna alışamadık, takım olarak değişimi çok yadırgamıştık, IPhone telefonun Nokia şarj cihazıyla şarj olması gibiydi! Takım ne zaman kötü sonuç alsa, yeni teknik direktörün kadronun yarısını göndereceği, yeni futbolcuların geleceği söylentileri dolaşıyordu. Bu şartlar altında çalışmanın kolay olmadığını anlayabilirsiniz sanırım. Ama özeleştiri de yapmak gerek, hiçbirimiz parçası olduğumuz takımdaki değişiklikleri kabul edemedik. Her şeyin aynı kalması gerektiğini düşünüyorduk. Oysa bu yaşamda hiçbir şey aynı kalmıyor. Bizimkisi büyük yanılgıydı.

2013 yazında takımdan ayrılan Ferguson’dan sonra beş teknik direktör geldi geçti. İlki, futbolun beyefendi hocası David Moyes, büyük beklentilerle geldiği takımda bir sezon bile kalamadı, yerine geçici olarak efsaneleri Ryan Giggs’i ve sonrasında Louis van Gaal’I getirdiler, ummak ve beklemekle geçti zamanlar. Mourinho döneminde, 2017-18 sezonunda UEFA Avrupa Ligi’ni kazandılar ama Premier Lig’in kuruluşundan sonra 13 sezon ambargo koydukları şampiyonluk uzak bir hatıra olarak kaldı. Kimi sezonlarda ilk dörde giremeyen takım (2013-14 sezonunu 7. sırada bitirdiler) Şampiyonlar Lig’ine hasret kalırken umutlar hep bir sonraki sezona kalıyordu. 2019’da 3,15 milyar dolarla dünya futbolunun en değerli 3. kulübü olarak tarihe geçtiklerini hatırlatalım. Şampiyonluk kupasını kaldırdıkları 2012-13 sezonundan sonra o kupayı üç kez kazandı Manchester City, Sir Alex’in tanımıyla “şehrin gürültücü komşuları”. Onlar bu sezonun fırtına takımı, tüm kupalarda arka arkaya 21 maç kazandılar, 26 maçın sonunda 15 puan farkla liderler, gidişata bakarak baharla birlikte şampiyonluklarını ilan ederler muhtemel. Kırmızı Şeytanlara gelince, onlar adına Sir Alex sonrası şairin dizelerindeki gibi, “Bir siyah beyaz kare içinde, hepsi hepsi bir hatıra işte, bıraktın, unuttum, unutuldum.”

Hafta içinde oynanan maçta, soğuk, sisli Londra akşamında Manchester United, Crystal Palace deplasmanında. Ev sahibi 1991’den beri evinde rakibe karşı kazanamıyor, Manchester United ligin formda takımı, son 20 maçın sadece birinde üç puan bıraktılar. Bu sezon evlerinden ırak çıktıkları maçlarda 13 galibiyet alırken 7 maçı beraberlikle kapattılar, mağlubiyetleri bulunmuyor.

Sporting Lisbon günlerinden eski hocası Jose Peseiro ‘futbol hastası’ olarak tanımlıyor eski oyuncusunu: “Futbolu o kadar çok severdi ki, ‘karınla mı topla mı uyuyorsun?’ diye sorardım.”

İlk bölümde dirençli, istekli rakibi karşısında pozisyon üretmekte zorlanıyor Manchester United. Topa yüzde 65 oranında sahip oldukları, rakip kaleyi 7 kez yokladıkları devre golsüz kapanıyor.

2. devreye sol kanatta Rashord’un kazandığı kornerle başlıyorlar. 64’te golü kaçırıyor Palace, Ayew’in enfes pasını değerlendiremiyor Benteke. Rakibin enerjisi ve etkili presi karşısında bocalıyor United, oyun kurucuları Fernandes bu dakikaya kadar etkisiz. Son bölümde baskıyı kuruyor zebrayı andıran formasıyla United, 82’de Greenwood’un vuruşuyla gole yaklaşıyorlar. İki dakika uzatılan maçtan gol sesi çıkmayınca rakip kaleyi sadece bir kez bulabilen United tek puanla yetiniyor.

Bir sonraki maçta Manchester City karşısına çıkacaklar ama şampiyonluk bir sezonda daha uzak bir hatıra…

Ziya Adnan

6 Mart 2021