Uzaklardan…
İki takım da sezona şampiyonluk hayaliyle başlamıştı, bir tarafta 2010’dan beri o görkemli kupayı 4 sezonda kaldırmış futbol şehrinin mavili takımı, diğer tarafta 1961’den beri şampiyonluk yaşamamış ama son 5 sezonda Şampiyonlar Ligi’nde boy göstermiş, geçen sezon final oynamış Tottenham Hotspur. Beklemekle geçti Kuzey Londra takımı için seneler, onların en son şampiyon olduğu sene dünyaya gelenler şimdilerde 60’a merdiven dayamış durumda. Shakespeare’in dizeleri muhtemel onların hikâyesini ne güzel anlatır: “Beklemek cehennemdir ama beklerim seni.” Velhasıl bir sezonda daha umdukları gibi gitmedi işler, kasım ayının ortalarında takıma son 5 sezonda çıta atlatmış hocalarını kovduklarında puan cetvelinde 14. sıradaydılar. Yerine gelen Mourinho ile ilk 12 maçta sahadan 4 kez yenik ayrılırken 20 puan çıkartabildiler.
Manchester City’ye gelince, bu yazının yazıldığı saatlerde Liverpool’un 22 puan gerisindeler, 24 maçın 5’inden puansız ayrıldılar. 2018-19 sezonunda 38 maçta sadece 4 maç kaybetmiş takım adına hüsranın özeti. Yeri gelmişken Premier Lig tarihinde ilk kez uygulanacak devre arası tatilinden dem vurmadan geçmeyelim. Tatil dedikse, bizim Süper Lig’in uzun tatili gibi değil bunlarınki, şubat ayının ilk hafta sonunda 8 takım sahaya çıkarken sonraki hafta sonunda 12 takım nöbeti devralacak. Özetle 13 gün tatil yapma fırsatı bulacak takımlar, kısa bir mola anlayacağınız.
Şubat ayının ilk pazar akşamında Tottenham’ın konuğu Carabao Kupasında bir sezonda daha final oynayacak olan Manchester City. Şubat dedik madem, Birhan Keskin’in ‘Şubat’ şiirini de unutmayalım: “Ben bu içimin yankısı, ben bu içimin koruyla bu narı daha fazla taşıyamam, düşecek ellerimden, dağılıp dökülecek odaları, dayanamam” der dizelerinde, unutulmasın. Futbola dönersek, Tottenham rakibine karşı Ekim 2016’dan beri kazanamıyor, geçen sürede karşılaştıkları 6 maçın 4’ünden puansız ayrıldılar. Mourinho ile çıktıkları 17 maçın sadece 2’sinde kalelerini gole kapatabildiler, onların da sıkıntısı savunmada.
Guardiola’nın takımı için Londra uğurlu deplasman, son 12 Londra deplasmanından 11’ini kazandılar, son mağlubiyetleri Aralık 2018’de deplasmanda Chelsea’ye karşı. Takımdan dem vurup ligin parlayan yıldızını yazmadan olmaz. 180 dakikada bir asistle Premier Lig’in en yaratıcı oyuncusu Kevin De Bruyne, ligde 7 gol 15 asisti bulunuyor. Misafir takım 4-3-3 dizilişinde başlıyor maça, hücumda Mahrez, Aguero, Sterling, arkalarında De Bruyne, Gündoğan, Rodri üçlüsü. Ev sahibi takımda takıma yeni takılan sağ kanat Bergwijn ilk maçında. Son sezonların en yaratıcı oyuncusu Eriksen’in ara transferde takımdan ayrıldığını hatırlatalım. İlk bölümde sahayı daha iyi parselleyen misafir takım, Tottenham savunmadan uzun toplarla çıkıp rakibi az adamla yakalama düşüncesinde. 8. dakikada gole yaklaşıyor City, Mahrez’in pasında De Bruyne’nun vuruşu isabetsiz. Topu rakibe bırakıp kalesini kalabalık savunuyor Tottenham, ilk 15 dakikada 2 takım da rakip kaleyi bulamıyor. 26’da Aguero’nun ceza sahası içinden vuruşunda önce Tottenham kalesinde Lloris, sonra direkler gole izin vermiyor, Tottenham adına şans anı. 38’de Aurier’in, Aguero’ya ceza sahasında müdahalesini es geçiyor hakem ama VAR kaçırmıyor. Pozisyondan 2 dakika sonra Gündoğan penaltıyı kullanıyor ama Lloris gole izin vermiyor. Dönen topa müdahalesinde Sterling yerde kalıyor ama bu kez penaltıyı kaçıran VAR hakemi. Pozisyonun oluşumu ve penaltıyı kullanma arasında geçen süre VAR sisteminin en önemli sıkıntısı. Guardiola’nın takımı topa yüzde 67 oranında sahip olduğu, penaltıyı kullanamadığı devreyi golsüz kapatıyor.
2. devreye mutlak golü kaçırarak başlıyor City. Tottenham savunmasının çizgiden çıkardığı pozisyonun devamında Sterling’in pasında altı pastan isabetsiz vuruyor Gündoğan. İlk 45 dakikada olduğu gibi oyunu kontrol eden, orta sahada üstün olan misafir takım. 60. dakikaya gelindiğinde Tottenham’ın rakip kaleyi bulan gol denemesi bulunmuyor. Ama futbol dediğin oyun değişken, 60’ta gelişen Tottenham atağında Zinchenko orta sahada Winks’i düşürünce ikinci sarıyı görüp takımını 10 kişi bırakıyor. O pozisyondan 3 dakika sonra ilk denemesinde golü buluyor Tottenham, yeni transfer Bergwijn ceza sahasının solundan uzak köşeye mükemmel vuruyor. 10 kişi kalan rakibine karşı hücumda çoğalmaya başlıyorlar, 71’de City savunmasının uzaklaştıramadığı topu Son sert bir vuruşla ağlarla buluştururken iki farkı yakalıyor Mourinho’nun takımı.
Velhasıl 61.022 taraftarın önünde 3 puanı bırakırken sezonun 5. yenilgisini alan City şampiyonluk yarışına havlu atıyor. Ne diyelim, Premier Lig’in çetin savaşında bazen Guardiola da yetmiyor. Madem şair ile başladık yazıya onun dizesiyle bitirelim:
“Yol uzun, güzergâh zorlu; ne demeliyim?”
Ziya Adnan
4 Şubat 2020