Madrid rüyası…

Madrid rüyası…

Uzaklardan…

“Atleti is my life.” (Atletico benim hayatım.)
Luis Aregones…

Günümüzden 111 sene önce, 1903’ün Nisan ayında “Athletic Club de Madrid” adıyla kurulmuşlar. Kurucuları Bask bölgesinde yaşayan Athletic Bilbao sevdalısı üç genç… Sonraları şehrin eskisi Real Madrid’den kopup gelenler de katılmış yeni kulübe. Kuruldukları ilk yıllarda renkleri Bilbao’nun mavi beyazı… 1911 senesinde kırmızı beyaza dönmüşler ve günümüze kadar gelmiş renkleri. Bu vesileyle anlatalım kırmızı beyaz renklerin hikâyesini…

O sene kulübün eski futbolcusu ve yönetimde yer alan Juanito Elorduy, İngiltere’ye Blackburn Rovers’ın mavi beyaz formalarını almak için gitmiş ama yeterli sayıda forma bulamayınca eli boş dönmemek için Southampton FC’nin kırmızı beyaz formalarında karar kılmış. Formalarını Southampton, şortlarını Blackburn Rovers’in renklerinden alan kulübün lakabı “Los Rojiblancos” o günlerden miras. Bir başka teze göre, o yıllarda yatak minderleri ve çarşaf üretiminde kullanılan kırmızı ve beyaz çizgili bezler, maliyeti azaltmak için aynı zamanda takımın forması olarak kullanılmış. Kimilerinin gözünde “Los Colchoneros” (şilteciler) olarak bilinmeleri bu yüzden…

1926 ve 1927 senelerinde Copa del Rey’de final oynayan takım 1928 senesinde 10 takımlı İspanya ligine katılma hakkını kazanmış. Kulübün ilk stadı, şehrin güneyinde, işçi sınıfının çoğunlukta olduğu bölgede yer alan “Ronda de Vallecas”… Şimdilerde takıma ev sahipliği yapan 54.960 kapasiteli “Estadio Vicente Calderón” 1966 senesinde inşa edilmiş. Önceleri “Estadio Manzanares” olarak bilinen stada, 24 Mart 1987 tarihinde 73 yaşında kalp krizi sonucu aramızdan ayrılmış eski başkanın adını vermişler.

1947-1965 arası, takımın ülke futbolunda esip kükrediği zamanlar… 1950 ve 1951 senelerinde La Liga şampiyonluğunu kazanmışlar. O yıllardaki teknik direktörleri Arjantinli Helenio Herrera 1953 senesinde takımdan ayrılınca şehrin diğer takımı Real Madrid’in gölgesinde kalmışlar. Yeri gelmişken onların da hakkını vermeden geçmeyelim. 1961-1980 arasında La Liga’yı domine eden Madrid devi o dönemde 14 sezonu şampiyon olarak bitirmiş. Atletico Madrid 1965 senesinde Real’i evinde yenip ligi 2. sırada bitirken, ev sahibini Bernabéu Stadı’nda son sekiz senede ilk kez yenmeyi başaran takım olarak tarihe geçmiş.

1970’li yıllarda, İspanya futbolunda yabancı futbolcu transferi yasağının kalkmasından sonra kadrolarına bolca güney Amerikalı futbolcu katmışlar. “Los Indios” (kızılderililer) olarak nam salmaları bu zamanlara denk gelir. Bilindiği üzere Kızılderililer, Beyazlar’ın (Real Madrid’in lakabı, “Beyazlar” anlamına gelen “Los Blancos”tur) en büyük düşmanıdır. 90’lı yılların sonlarında mali krize giren kulüp 1999-2000 sezonunda İspanya Kupasında finale yükselmesine rağmen o sezon ligin son maçında Hasselbaink’in kaçırdığı penaltı sonrasında Real Oviedo karşısında galip gelemeyerek küme düşmüş. Sonraki iki sezonu “Dos años en el infierno” (cehennemde iki sene) olarak anlatır Atletico taraftarları… 2. ligde oynadıkları zamanlarda genç Fernando Torres takımla ilk kez sahaya çıkıyor; Atletico Madrid ilk sezonunda La Liga şansını kıl payıyla kaçırırken, golcünün parladığı 2001-2002 sezonunda yeniden La Liga’ya dönüyordu. Köklü tarihlerinde La Liga’yı dokuz sezonda şampiyon olarak bitirmişler. 1996 senesinde hem ligi, hem İspanya Kupasını kazanmışlar. Ondan sonra geçen 14 sezonda kupa kuraklığı yaşayan takım, 2009-2010 sezonunda, UEFA Kupası finalinde Fulham karşısında Diego Forlan’ın uzatmalarda attığı golle güldü.

***

Kulüp tarihinin en golcü futbolcusu, geçtiğimiz aylarda 75 yaşında aramızdan ayrılan Luis Aragonés… İspanyol futbol adamı 1974-2003 seneleri arasında dört kez takımın başına getirilmiş. 1976–1977 sezonunda takımla şampiyonluk yaşamış. “Tiki-Taka” futbolunun yaratıcısı olarak bilinen teknik adam, futbolculuk günlerinde bilhassa duran toplardaki ustalığından dolayı “Don Luis” olarak bilinirmiş. Ölümünden önce Marca gazetesinde verdiği söyleşide, “Atleti is my life.” (Atletico benim hayatım) diyen Aregones, 2008-2009 sezonunda Fenerbahçe’yi de çalıştırmıştı.

***

Önümüzdeki günlerde sevilmeyen komşu Real Madrid ile Lizbon’da oynanacak Şampiyonlar Ligi finalinde kozunu paylaşacak Atletico Madrid; bu sezonun sempatik takımı… Ligde oynadıkları 36 maçta sadece dört mağlubiyetleri var, 75 gol atmışlar. Şampiyonluk şimdi çok yakın, bitime iki maç kala 2. sıradaki Barça’nın üç puan önündeler.
2012-2013 sezonunun öncesinde on dört sezon Madrid derbilerinde galip gelmeyi başaramadı kırmızı beyazlılar, ama o sezon şeytanın bacağını kırdılar. Yarı final maçında Kuzey Londra’nın zenginler kulübünün Stamford Bridge Stadında yalnız Chelsea’yi değil Mourinho’nun kibrini de bileklerinin hakkıyla yendiler. Şampiyonlar Liginde ilk kez aynı şehrin iki takımı karşı karşıya geleceği finalde de şans yanlarında olsun…

Ziya Adnan
8 Mayıs 2014