İçine cin kaçmış takım..

İçine cin kaçmış takım…

Uzaklardan…

En son 1990 senesinde şampiyon oldu Liverpool FC, günümüzden 24 sene önce. 1985 senesinde yaşanan Heysel Stadı faciasından sonra gelen cezaları devam ediyor, 1990-1991 sezonunda Avrupa Kupalarına katılamıyorlardı. O senenin güz aylarında, internetin mucidi Tim Berners-Lee, “World Wide Web (www) Server”ının kurulduğunu açıklıyor, internetin dünyaya açılması 1991 senesini buluyordu. 1979 senesinden beri İngiltere’de Başbakanlık koltuğunda oturan Margaret Thatcher, o senenin kasım ayında görevi John Major’a devretti. İtalya’da düzenlenen Dünya Kupasını üçüncü kez Almanya kazandı…

Premier Lig henüz kurulmamıştı. “English First Division” (İngiltere 1. Ligi) adıyla bilinen ligi o sezon Aston Villa ikinci, Tottenham Hotspurs üçüncü sırada bitirdi. Küme düşen üç takım Sheffield Wednesday, Millwall ve Charlton Athletic halen alt liglerde mücadele ediyorlar. Küme düşmekten son haftalarda kurtulan Luton Town ilerleyen zamanlarda amatör kümelere kadar düşecekti. Ada basını, o sezon ligi 13. sırada bitiren Manchester United’ın teknik direktörü Alex Ferguson’un kovulacağını yazıyordu. Şehrin gürültücü takımı Manchester City küme düşmekten kıl payı kurtulmuştu. Liverpool o sezon tarihindeki 18. şampiyonluğunu yaşadı…

***

Belki kader, belki futbolun cilvesi, ama ne olduysa Premier Lig’in kuruluşundan sonra oldu. 1992-1993 sezonunda ilk Premier Lig şampiyonluğunu yakalayan Manchester United ilerleyen yıllarda kupalara ambargo koyuyor, günümüze kadar geçen sürede 13 şampiyonluk yaşıyordu. Bir zamanlar yalnız Ada futbolunu değil, Avrupa arenalarını da kasıp kavuran Liverpool, Premier Lig’in kurulmasıyla birlikte sessizliğe büründü. 1980-1990 seneleri arasında şampiyonluk kupasını yedi sezonda kaldırmış takım, 1990’dan sonra bir daha şampiyonluk yüzü görmedi. 2008-2009 sezonunda hasret kaldıkları şampiyonluğa çok yaklaştılar ama yine olmadı, o sezon kupayı dört puan farkla Kırmızı Şeytanlar’a kaptırdılar…

***

1892 senesinde kurulmuş Liverpool FC, köklü tarihinde 18 teknik direktörle çalışmış. Bunlardan sekizi 1990’dan sonra gelen süreçte takımı eski şaşaalı günlerine döndürmeye uğraştı ama nafile. Kimler yoktu ki içlerinde: 2005 senesinde İstanbul’da oynanan mucize finalde, 3-0 yenik düştüğü maçta Şampiyonlar Ligi kupasını kaldıran Rafa Benitez, Fransız öğretmen Gérard Houllier, Roy Evans, takımın efsane futbolcusu Graeme Souness, Ronnie Moran ve göreve iki kez gelmiş, takımın eski kaptanı Kenny Dalglish…
Muhtemel, kulüp tarihinin en başarılı hocası, altı sezonda şampiyonluk kupası kaldırmış, üç sezonda Avrupa Kupası kazanmış Bob Paisley aramızda olsaydı o da şansını denerdi, ama ne yazık ki 1996 senesinin Şubatında 77 yaşında aramızdan ayrıldı İngiliz futbol adamı…

***

Onca arayış, onca bekleyiş, onca hüsranla geçen, umutların hep bir sonraki sezona kaldığı zamanlardan sonra 2012 senesinin haziran ayında 41 yaşındaki kuzey İrlandalı Brendan Rodgers’ı takımın başına getirdi Liverpool yönetimi. Antrenörlük kariyerinde Chelsea’nin akademisinde görev yapmış, sonrasında Chelsea’nin rezerve takımını çalıştırmıştı Rodgers. 2008 senesinde Watford’da başlayan ‘A’ takım teknik direktörlüğünü Reading ve Swansea City’de sürdürmüş, Ada futbolunda adını parlayan teknik direktörler arasına yazdırmıştı. Liverpool’da geçirdiği ilk sezonda takım Premier Lig’i zirveden uzaklarda, 7. sırada tamamladı.

2013-2014 sezonuna fırtına misali giren kırmızılar, ligin ilk üç maçını kazanıyor, “Buck Rodgers” lakaplı teknik direktör ağustos ayının en iyisi olmayı başarıyordu. Son beş sezonda transfer harcamalarında rakiplerinin hayli gerisinde kalan Liverpool, (Manchester City 640 milyon, Chelsea 436 milyon Sterlin) ligin devlerine kıyasla mütevazı kadrosuyla iyi sonuçlar alıyor, Avrupa Kupalarında yer almamaları maç trafiğini azaltıyordu. Manchester United’ı iki maçta da yenmeleri güzel günlerin habercisiydi. Sezon finaline yaklaşırken, 90’ın üzerinde gol kaydetmiş, “Üç S” olarak nam salmış hücumcuları ile rakipleri fena hırpalamışlardı. Takımın iki forveti Suarez ve Sturridge’in 52 gol kaydetmiş olması kayda değer…

Ama ligin bitmesine üç maç kala tökezledi içine cin kaçmış takım. Kendi sahasında oynadığı, beraberliğin bile büyük avantaj sağlayacağı maçta rakibi Chelsea’ye iki golle boyun eğiyor, sonrasında 3-0 öne geçtiği Crystal Palace deplasmanında rakibin son 20 dakikada attığı üç gole mani olamayarak iki puan daha kaybediyordu. Selhurst Park Stadı’nda, 2005 senesinin İstanbul akşamını, bu kez kurban olarak yaşayan Liverpool taraftarlarının ağlayan görüntüleri düştü maç sonrası ekranlara. İçimiz acıdı. Ama gerçek şu ki oynadıkları 38 maçta kalelerinde 50 gol görmüşler, ilk 5 takım içinde en kötü savunma onlarınki… Ligi 11. sırada bitiren Crystal Palace bile Liverpool’dan daha iyi savunmuş kalesini. Tek teselli, sezonun ilk altı maçında geçen sezondan kalan cezası nedeniyle forma giyemeyen Suarez’in ligi gol kralı olarak bitirmesi ve sezonun en iyisi ödülünü alması oldu.

***

Velhasıl Premier Lig tarihinde ilk kez bir takım ligde 100’un üzerinde gol kaydetti ama şampiyon olmayı başaramadı. Eh, başarıya giden yolda gol atmak kadar gol yememek de önemli… Ne diyelim, bir sezon daha yazık oldu o futbol şehrinin güzel takımına…

Ziya Adnan
20 Mayıs 2014

Suarez, Crystal Palace maçından sonra kaçan şampiyonluğa ağlarken...

Suarez, Crystal Palace maçından sonra kaçan şampiyonluğa ağlarken…