En uzun deplasman…

En uzun deplasman…

Uzaklardan…

Geçenlerde futbol sitelerinin birinde okumuştum, Rusya 2. Liginde yer alan iki kulüp, Baltika Kaliningrad ve SKA-Energia Khabarovsk arasındaki mesafe 7.026 kilometreymiş. O deplasmana gidecek taraftarlara sabır, malum yol uzun, git git bitmez. En uzun deplasman yolculukları sıralamasında ilk sırayı almışlar. İkinci sıradakiler yine o coğrafyadan, ülkenin en üst liginde yer alan Zenit St. Petersburg ve Luch-Energia Vladivostok arasında 6.531 kilometre varmış. Avusturalya “A League”de mücadele eden iki kulüp Wellington Phoenix ve Perth Glory de aralarındaki 5.258 kilometreyle listenin başı çekenlerinden…

Çok bilinen futbol klişesidir, derler ki: “Amerika futbolun sirkidir.” Genelde kariyerinin son baharındaki topçular kapağı atar o diyarlara, gösteri havasındaki maçlarda boy gösterirler. MSL’de mücadele eden iki takım New England Revolution ve LA Galaxy arasındaki 4.166 kilometre de yabana atılmayacak cinsten. Gösteri tadındaki maçı izlemek için gidilecek yol değil sanırım! Kıtanın güneyindeki Sambacılar diyarında, Serie B’de yer alan iki takım Fortaleza ve Criciúma arasında 3.001 kilometre, Güney Amerika’da Şili 2. Liginde top koşturan Deportes Arica ve Deportes Puerto Montt arasında 3.078 kilometre varmış…

O deplasmanlara bakınca, Premier Lig’de mücadele eden Kuzey’in takımı siyah beyaz Newcastle United ve Gallerli Swansea arasındaki mesafe her ne kadar ligin en uzun deplasmanı sayılsa da (566 kilometre) listedekilerin yanında esamesi bile okunmuyor, malum beterin beteri durumu. İngiliz Daily Mail gazetesinin yaptığı bir araştırmada, Premier Lig’in en fazla yol kat eden taraftarlarının Newcastle United olduğu, 2014-2015 sezonunda ligin 19 deplasmanına gidecek taraftarların toplamda 13.193 kilometre yol gideceği, araba yolculuğunu seven taraftarların 1.077 Sterlin benzin parası (yaklaşık 5 bin TL) harcayacağı hesaplanmış. Deplasman sevenler için, en az yol kat edecek taraftarların da Aston Villa olduğu, Premier Lig’in 19 futbol mabedini 6.818 kilometre kat ederek ziyaret etmelerinin mümkün olduğu anlatılmış…

Madem deplasmanlardan açtık konuyu, bizim yalnız ve güzel coğrafyamızdaki en uzun deplasmanları da hatırlamadan geçmeyelim. O güzel futbol sitesi “Toprak Saha” da yazan İlhan Özgen, 2012 senesinin Eylül ayında yazdığı “Deplasman Yolcusu Kalmasın” başlıklı yazısında, uçak yolculuklarının günümüzdeki kadar revaçta olmadığı zamanlarda, 1979-1980 sezonunda 1.550 kilometreyi otobüsle kat ederek Trabzonspor’un karşısına çıkan Göztepe’nin hikâyesini anlatır. Bordo mavili takım yol yorgunu rakibi karşısında rahat bir galibiyet alacağını umarken 1-1’lik skorla yetinmek zorunda kalmış…

***

Yeri gelmişken, futbolun beşiğinde nam salmış, maç günleri futbol mabetlerini tavaf eden, sevgili Tanıl Bora’nın tanımıyla “stat hacılarını” da hatırlamadan geçemeyelim. “92’ler Kulübü”, Ada futbolunda yer alan 92 profesyonel kulübün statlarında maç izlemiş taraftarların kurmuş olduğu bir çeşit futbol tarikatı… Üye olmanın yegâne koşulu, ülkenin 92 profesyonel futbol stadını görmüş olmak. 92 stadı tamamladığınız sezon, 92 kulübün de profesyonel liglerde yer alması gerekiyor, malum küme düşmeler ve çıkmalar. Kurucusu Gordon Pearce, Bristol City taraftarı ve İngiltere’nin Dünya Kupasını kazandığı 1966 senesinde kurmuş 92’ler kulübünü, ilk üye de kendisi olmuş. 2006 senesinde üye sayısı 1.100’e ulaşmış. Şimdilerde bu sayı 1.500’e yakın. O kulübe üye olmasına az kalmış Southampton taraftarı, Newcastle deplasmanının zorluklarını anlatıyordu geçenlerde, 520 kilometre yol gözünde büyümüş muhtemel…

Bir de onca yol gittikten sonra kendini deplasman takımı tribünlerinde bir başına bulma durumu da var, eh o da futbolun cilvesi. 2012 senesinde takımını Sampdoria deplasmanında yalnız bırakmayan Udinese taraftarı Arrigo Brovedani, aralık ayının soğuğunda dört saatlik araba yolculuğundan sonra stada girmiş ama bir de ne görsün! Koskoca tribünde yapayalnız! Maçın başlarında ev sahibi tribünlerin alaycı tezahüratlarına hedef olmuş, ama kısa süre sonra alışmışlar, muhtemel biraz da acımışlar yalnız misafirlerine. Maçtan sonra yemeğe götürüp, bir de takım forması hediye etmişler o unutulmaz günün anısına. Anlayacağınız, taraftar taraftarın halinden anlar…

***

Bu vesileyle geçmiş yıllarda Pegasus Ankaragüçlüler Derneği üyelerince yapılan okul ziyareti etkinliklerini anımsatırcasına, “En uzun deplasman bir çocuğun kalbine yapılandır” sloganıyla yola çıkan, şehirlerinde yaşayan okul çağındaki çocuklarda Bursaspor sevgisi ve bilinci aşılamak adına ilkokulları ziyaret edip öğrencilere forma ve kırtasiye malzemeleri dağıtan Bursasporlu eğitimcilere de selam olsun. Keşke ülkenin tüm şehirleri Bursa gibi olsa, en azından futbolda rekabeti geliştirme adına. Malum taraftarlık bir şehri tribünden sevmektir…

Ziya Adnan

10 Eylül 2015