Arsenal sıkıntısı

Uzaklardan…

İlk basın toplantısını hatırlıyorum, 2018’in yazıydı, Wenger dönemi tatsız kapanmış, onca senenin birlikteliği bir anda sona ermişti. Aslında çok daha önce bitmesi gerekiyordu ama sanırım eski aşkın hatırına zamana bırakmışlardı ayrılığı. Fakat zaman dediğin nedir ki, geçer, geçer geride hatıraları bırakarak. Velhasıl futbol belleklerimizin bir köşesinde anı olarak kaldı Arsenal tarihini değiştiren profesör, tıpkı en güzel zamanlarını yaşattığı Highbury gibi…

Sonra Emery geldi, kibar İspanyol, jöleli saçları, Sevilla’da kazandığı üç UEFA Kupası, İngilizce sıkıntısı ilk zamanlarında hatırladıklarım. Gazetecinin, o sezonun sonunda futbolu bırakacağını açıklayan Petr Cech üzerine sorduğu soruyu anlayamamış, sonrasında, “çok büyük kaleci” gibi kısa bir cümleyle geçiştirmişti. 1.96’lık kalecinin cüsse olarak büyük olduğu aşikâr olsa da konuşulması gereken ışıltılı kariyeriydi ama olmadı, malum dil sorunu. Şairin dizelerinden alıntıyla: “Daha o gün anlamalıydım bu ilişkinin yazgısını, takvim tutmazlığını.” Neticede İngilizcede sıkıntı yaşayan, iletişim kurmakta zorlanan hocanın topçularıyla anlaşması zor olacaktı! Üstelik Wenger gibi, “İnandığın, yaşamda hedefin yaptığın her işi o kadar iyi yapmalısın ki, sanata dönüşmeli” tadında büyülü cümleler kurmakta usta bir edebiyat bilgesinden sonra…

Aslında miras aldığı dengesiz kadroya rağmen fena gitmedi ilk sezonu, takımı ilk dört içine girememesine rağmen UEFA Avrupa Ligi’nde final oynamış ama kaybetmişti. Umutlar bu sezona kalmıştı. Ama olmadı, puan kayıpları, arka arkaya gelen yenilgiler derken 1977’den beri en kötü dönemini yaşayan takımdan gönderildi. 2018 yazından kovulduğu güne kadar takımın ligde 25 deplasmanın 11’ini kaybettiğini, bu sezon 24 Ekim’den beri sadece bir maç kazandığını hatırlatalım. Yine de hakkını verelim, takımın sorunu hocadan daha derin, kadro zafiyeti çok belirgin. Diyeceğim o ki, yaşamında bir kez bile stadını görmemiş, tarihine, köklerine, kültürüne ırak yaşlı bir Amerikalı işadamının elindeysen, finansal şeffaflığı mumla arıyorsan sıkıntın bakidir, hocalar gelir geçer, geride hüsranlar kalır. Sonra… 1998-2007 arasında Arsenal’de forma giymişti Freddie Ljungberg, ‘Invincibles’ kadrosunun değerlilerindendi. Takımın başına geçici olarak getirildi, ilk iki maçında puan alamadı, West Ham deplasmanında kazandı. Emirates’teki ikinci maçında Arsenal’in geçici teknik direktörü olarak takımın başında.

4-2-3-1 dizilişinde ev sahibi, Emery’nin aksine takımın ofansif yönüne ağırlık veriyor Ljungberg, golcüsü Aubameyang’ın arkasında Pepe, Özil, Martinelli üçlüsü. Arsenal rakibine karşı oynadığı son 5 maçı kaybetti ama bu sezon City’de de işler iyi gitmiyor, 4 mağlubiyet sonunda lider Liverpool’un 17 puan gerisindeler. 16 maçın sonunda topladıkları 32 puan Guardiola’nın kariyerindeki en kötü karne ama Londra uğurlu geliyor takıma, son 11 başkent deplasmanından 10’unu kazandılar. Maçın başında Arsenal’in Martinelli ile yarattığı pozisyonun devamında golü bulan taraf City oluyor, Jesus’un soldan ceza sahasına kestiği topu gelişine vuruşla ağlara gönderen De Bruyne’ün pozisyonda vuruş tekniği takdire şayan. Arsenal sevdalıları adına karamsar bir veri ama son 5 lig maçında ilk golü yiyen takım Topçular. 89. saniyede gelen gol Arsenal’in Emirates’te kalesinde gördüğü en erken ikinci gol. 15. dakikada farkı ikiye çıkartıyor Guardiola’nın takımı, Sterling’in ligdeki dokuzuncu golü, asisti yapan ilk golün sahibi De Bruyne. İki farkla geriye düşmesine rağmen mücadeleyi bırakmıyor Arsenal, sağ kanatta Pepe göze batan oyuncuları. Ofansif olarak iyi takım ama savunma zaafları sıkıntının kaynağı. 39’da sakatlanan Kolasinac’ın yerine Saka oyunda. 40’ta sahanın en iyisi De Bruyne bir kez daha çıkıyor sahneye, ceza sahası dışından köşeyi bulan vuruşu takdire şayan. İki takımın da eşit derecede topa sahip olduğu ama daha kaliteli kadroya sahip misafir takımın 3. bölgede etkili olduğu devreyi Arsenal üç farkla geride kapatıyor. Bu, Arsenal’in Premier Lig tarihinde kendi sahasında oynadığı bir maçta ikinci kez oluyor.

İkinci devreye farkı azaltmak için ofansif başlıyor Arsenal, sağdan Pepe’nin ortasına Abumeyang’ın kafa vuruşu az farkla dışarda. 60’ta o dakikaya kadar etkisiz Özil’in yerine Smith Rowe sahada. Akabinde Chambers’in savunmadan çıkarken kaptırdığı topta mutlak golü önleyen Arsenal kalecisi Leno takımın en iyisi. 69’da İlkay Gündoğan’ın yerine Mahrez sahada. 72’de gole yaklaşıyor Arsenal, savunmadan çıkan uzun topa vuran Aubameyang ama vuruşu az farkla dışarda. 78’de De Bruyne ceza sahası dışından vuruyor ama savunmadan dönüyor. Son bölümde tempoyu düşürüp top dolaştırıyor misafir takım, Arsenal ise aradığı golü bulamıyor. Eskilerin tabiriyle, gücü bu kadar! Velhasıl 60.031 taraftarın önünde rahat kazanıyor Manchester City. Beşinci yenilgisini alan Arsenal ligdeki ilk 11 takım içinde kalesinde en fazla gol gören takım, haliyle sıkıntısı devam ediyor.

Ziya Adnan

18 Aralık 2019