Uzaklardan…
Bir transfer sezonu daha geçerken ömürden Kuzey Londra’nın kırmızı beyazı yeni golcü arayışı içinde… Futbolsuz kaldığımız zamanlarda Arsenal tarihinin büyük golcüsünün amatör liglerden gol krallığına uzanan hikâyesine naçizane bir bakış…
80’li yılların ortalarında, Güney Londra’da bir amatör küme maçında..
Kuruluşu 1893’e dayanan ev sahibi takım Dulwich Hamlets, maçlarını Dulwich bölgesinde yer alan üç bin kapasiteli Champion Hill Stadı’nda oynamaktadır. Pembe-mavili takımı o gün izleyenler arasında Ada futbolunun köklü takımlarından Crystal Palace’ın scoutu Peter Prentice de vardır. Yetenekli futbolcuları keşfetmesiyle bilinen Prentice, Dulwich Hamlets’in 21 yaşındaki siyahi forvetini radarına almıştır. Önceleri Brighton ve Southend takımlarında antrenmanlarda denenmiş ama beğenilmemiş futbolcunun, sürati, ceza sahası içinde bitirici vuruşları dikkatini çekmiştir Prentice’in. Maçtan sonra, “Crystal Palace ile antrenmanlara çıkmak ister misin?” sorusunu yöneltir amatör golcüye. İnşaatlarda sıvacı olarak çalışan 3 Kasım 1963, Woolwich Güney Londra doğumlu amatör futbolcu, yoksulluktan gelmiş. Gençlik yıllarında sigortasız araba kullanmaktan para cezasına çarptırılırken, cezayı ödeyemediği için hapis yatmışlığı var. Profesyonel olma umudunu hafiften yitirmeye başladığı zamanlarda, bu teklifi sevinçle karşılar. Kim bilir, belki dönecektir talihi…
***
Selhurst Park Stadı’nda çıktığı antrenmanlarda, kısa süre sonra Crystal Palace teknik direktörü Steve Coppell’ın gözüne girmeyi başarır genç forvet. İlk zamanlarda haftada 100 Sterlin aldığı kulüpte, 1985’in ağustos ayında 22 yaşına basmaya üç ay kala ilk profesyonel sözleşmesine imza atar. Haliyle ücreti de yükselmiştir: Haftada 250 Sterlin! O sezon ligde 9 gol atarak adını duyururken, takımın en fazla gol atan ikinci oyuncusu olmuştur.
1986-87 sezonunun başı kariyerinin dönüm noktası. Yaz aylarında, Steve Coppell bu kez Leicester City’den, 24 yaşında yeni bir forvet transfer eder. O yıllarda adı pek duyulmamış, 1984’te alt liglerde yer alan Port Vale’den 33 bin Sterlin karşılığında takıma dahil olan forvet, sezon başında Palace’ın kadrosuna girmeyi başarır. Steve Coppell, bir önceki sezon amatör takımdan transfer edilmiş golcüyle forvet hattını oluşturacak ikiliyi maçlarda sahaya sürmeye başlar. Birlikte oynadıkları ilk maçta, Crystal Palace 3 golle geriye düşmesine rağmen ikilinin attığı gollerle maçı 3-3’e taşır. Kısa zamanda müthiş ikili adlarını Ada futbolunda duyururken, Leicester City’den gelen forvet 1987-1988 sezonunda 2. Ligde 24 gol atarak gol krallığını kazanır. Bir sonraki sezonda da gollerine devam eden ikili, takımı play-off maçlarına taşırken, önce Swindon Town, sonrasında finalde Blackburn Rovers’ı geçip ülke futbolunun en üst liginde oynamaya hak kazanır. Güney Londra’nın Crystal Palace semtinde şölen vardır. O sezon amatör takımdan gelen futbolcunun tüm kupalarda kaydettiği 33 gol ona İngiltere Milli Takımı’nın yolunu açmıştır. 1990’da oynanan Zenith Data Kupası finalinde Crystal Palace, Everton’u 4 golle geçerken takımın iki golü onun ayağından gelir.
***
Güney Londra takımında işler iyiye giderken kulüp başkanı Ron Noades’un bir televizyon kanalına yaptığı açıklamalar futbolcular arasında şok etkisi yaratır. Başkanın ağzından çıkan, “Siyah oyuncular bu takıma beceri ve yetenek katıyor, ama takımı dengelemek için beyaz oyunculara da ihtiyacımız var, çünkü onlar takıma akıl ve sağduyu sağlıyor!” cümlesi takımdaki zenci futbolcuları hayli rahatsız etmiştir. Takımda kalmak istemediğini açıklayan golcü 1991’in eylül ayında o dönemin kulüp transfer rekoru 2,5 milyon Sterlin karşılığında Arsenal’e transfer olurken geride Crystal Palace adına 253 maçta kaydettiği 117 golü bırakır. Onun takımdan ayrılışından çok zaman sonra, 2005 senesinde Palace taraftarları arasında yapılan geniş katılımlı ankette kulüp tarihinin en iyi futbolcusu seçilmesi tarihe düşen notlar…
Kuzey Londra takımında ilk golünü bir kupa maçında Leicester City’e atan golcü, ilk lig maçında Southampton’a karşı hat-trick yapar. O sezon Premier Lig’de 29 gol atarak Altın Ayakkabı ödülünü kazanırken şimdilerde tarih olmuş Highbury Stadının müdavimleri müthiş golcünün gollerini konuşmaktadır…
Ondan sonraki altı sezonda her sezon takımın en fazla gol atan futbolcusu olurken Arsenal’in 1993 senesinde Federasyon ve Lig Kupası’nı kazanmasında önemli payı vardır. Ancak 1994’te, Arsenal’in Parma’yı 1-0 yenerek Kupa Galipleri Kupası’nı kaldırdığı maçta cezalı olduğu için kadroda yer almaz.
***
1996 Kasım’ında Arsene Wenger’in Arsenal teknik direktörlüğüne geldiği zamanlarda golcü 33 yaşına basmıştır. İlerlemiş yaşına rağmen Wenger’in ilk 11’de sahaya çıkardığı golcü 1996-97 sezonunda kaydettiği 23 golle Premier Lig’in o sezon en fazla gol atan 2. futbolcusu olmayı başarır. 1997 Eylül’ünde kulüp tarihinin en golcü futbolcusu Cliff Bastin’i geride bırakmıştır. Arsenal formasıyla en son golünü 6 Ocak 1998’de West Ham United’a karşı kaydeder. Arsenal verileri arasında göze batan 279 maçta 185 gol… Çabukluğu, çevikliği, ceza sahasında bitiriciliğiyle bir döneme adını yazdıran golcü, İskoçya ve İngiltere’de yedi kulüpte 581 maçta 287 gol attı, İngiltere Milli Takımı formasıyla 33 maça çıktı, 9 golü var…
Bir transfer sezonu daha geçerken ömürden yaşı yetmeyenlere hatırlatalım istedim, 2008 yazında Arsenal taraftarları arasında yapılan ankette, kulüp tarihinin en sevilen 4. futbolcusu seçilen müthiş golcüyü. Aradan geçen onca zamana rağmen maç günleri Emirates tribünlerinde adına yazılmış o eski tezahürat yankılanır. “Ian Wright, Wright, Wright…”
Kaynak: Mr Wright – An explosive autobiography of Ian Wright (Collins Willow – 1996).
Ziya Adnan
20 Temmuz 2022