Altınordu, Kırmızı Şeytanlar’ın dönüşü…

Kırmızı Şeytanlar’ın dönüşü…

Uzaklardan…

Ankara’nın Al-Karalar’ı gibi onlar da 1923 senesinde kurulmuşlar. Ülke futbolunun Cumhuriyet ile yaşıt güzide takımı… Sadece ülke futbolunun değil, güzel ve yalnız coğrafyanın gülen yüzü İzmir’in en köklü kulüplerinden, nam-ı diğer “Kırmızı Şeytanlar”… Renkleri kırmızı-lacivert… Kırmızısı “kan’dan, laciverti “çelik’ten miras…
Kuruluşuna dair iki tez var.

İlk teze göre, 1923 yılında bir Ankara seyahatinde Altay’ın kurucuları, futbolcularla hep beraber bir hatıra fotoğrafı çektirmek istemişler. O yıllarda Altay’da kravat takmak gelenekmiş. Ancak fotoğraf çekimine takım kaptanı Hamit ve birkaç futbolcunun kravatsız gelmeleri yönetimi kızdırmış ve onlar da futbolcuları uyarmış. Bu duruma gücenen Hamit ve arkadaşları İzmir’e dönünce Altay’dan ayrılarak Altınordu Spor Kulübü’nü kurmuşlar.

İkinci teze göre, savaş nedeniyle durmuş olan spor faaliyetleri Cumhuriyetin kurulduğu günlerde yeniden canlanmaya başlamış. Ancak İzmir’in en eski semtlerinden Basmane, Tilkilik, Namazgâh semtlerinde bir spor kulübü bulunmuyormuş. Semt gençlerinden Mustafa (Balöz), Hüseyin (Yurdakul) ve Mehmet Hancıoğlu’nun (Hoca Mehmet) yoğun girişimleri sonucu takımı kurmak için semt sakinleri ile Ragıp Paşa kıraathanesinde toplantılar yapılıyormuş. Yeni kurulacak takıma isim arandığı günlerde, semtin büyüklerinden Süleyman Ferit Bey (Eczacıbaşı), büyük bir Türk İmparatorluğu olan Altınordu ismini önermiş. Semt sakinlerinin itirazsız kabul ettiği bu öneriden sonra Süleyman Ferit Bey, Altınordu’nun hem isim babası hem de kurucu başkanı olmuş.

***

1924 senesinin ilk gününde, Altay’ı 2-1 yendiği tarihi maç ilk resmi müsabakası… İlerleyen zamanlarda dönemin Valisi Fazlı Güleç’in ısrarları neticesinde Altınordu, Altay ve Bucaspor’un birleşmesiyle Üçokspor kurulmuş ve 1939’a kadar devam etmiş. Anlayacağınız, tıpkı günümüzde olduğu gibi o yıllarda da siyasetin eli ülke futbolunun üzerinden hiç eksik olmamış. Amatör olduğu senelerde, İzmir Ligi’nde 6 defa şampiyon olan Altınordu, 1959 yılında 1. Lige yükselmiş…

1961-1962 sezonunda tarihinin en iyi sezonunu yaşayarak ligi 8. sırada tamamlamış. 60’lı ve 70’li seneler düşmeler ve çıkmalarla geçen “asansör” zamanlar… 1964-1965 sezonunu sonuncu bitirerek 2. Lige düşmüş ama uzun sürmemiş ayrılık; ertesi sezon geri dönmüş. 1977-1978 sezonunda 3. Lige düşen takım, yeniden 2. Lige terfi ettikten sonra uzun süre bu ligde mücadele etmiş. 1991-1992 sezonunda 3. Lige, 1995-1996 sezonunda 3. Lig 7. Grubu sonuncu bitirerek amatör kümeye düşmüş.

***

2002-2003 sezonunda yeniden 3. Lige dönen Kırmızı Şeytanlar, 2007-2008 sezonunda ligi averajla 4. sırada bitirerek Trabzon’da yapılan play-off maçlarını kazanıp 2. Lige yükseldi. Ancak 2008-2009 sezonunda bir kez daha düştü. 2010-2011 sezonunda 2. Lige dönse de ertesi sezon yeniden 3. Ligin yolunu tuttu.2012 senesi küllerinden doğuşun habercisi… Takımın küme düşmesinin hemen ardından Temmuz ayında yapılan genel kurul sonucunda kulübün şirketleşmesi yönünde karar alındı. İzmir futbolunda nam salmış, Bucaspor’u Süper Lig’e çıkaran, futbol akademisinin kurucusu Seyit Mehmet Özkan kulübün %99 hissesini satın alarak başkan oldu. Yaş ortalaması 22 olan takım 2013-2014 sezonunda 2. Lig Kırmızı Grupta oynadığı 34 maçta 25 galibiyet aldı ve ligi ilk sırada tamamlayarak 22 yıl aradan sonra 1. Lige çıkmayı başardı. Başarının sırrını, kulübün internet sitesindeki (www.altinordu.org.tr) cümle özetliyor: “Çocuklarımız geleceğimiz…”

Bu vesileyle kulübün efsaneleşmiş futbolcularından Sait Altınordu’yu da yâd etmeden geçmeyelim. 43 yaşına kadar meşin yuvarlağın peşinden koşmuş, takımda aralıksız 27 yıl oynamış Altınordu sevdalısı… Kulübü ile o kadar özdeşleşmis ki, soyadı bile “Altınordu”… Kariyeri boyunca, İstanbul kulüplerinin astronomik transfer tekliflerini kabul etmemiş. Altınordulu olarak yaşamış ve 17 Kasım 1978 günü 66 yaşında Altınordulu olarak hayata veda etmiş. Futbol tanrıları her takıma böyle futbolcu ve taraftar bahşetsin…1959-1965, 1966-1970 arasında 10 sezon ülkenin en üst liginde yer alan kulüp 100. yıldönümünü Süper Lig’de geçirmeyi hedefliyor. Futbol melekleri ve şans her daim yanlarında olsun…

***

Aslında onlar gibi ülke futbolunun nice köklü takımları alt liglerde eski günlerine dönme mücadelesi veriyor: Ankaragücü, Ankara Demirspor, Hacettepe, Göztepe, Altay, Karşıyaka, Adanaspor, Adana Demirspor, İstanbulspor, Vefa, Beykoz, Samsunspor ve diğerleri… İzmir’in güzel takımını selamladığımız bu yazıda onları da unutmayalım; en kısa zamanda yeniden dönsünler ülke futbolunun en üst ligine, taraftarı olmayan yapay belediye takımları ile bezelenmiş beter futbolumuza şehir takımları olarak renk katsınlar. Ülke futbolunun kökleri, taraftarı, tarihi, rengi, hikâyesi olan takımlara, iz bırakmışlara ihtiyacı var zira…

Onca çileli seneden sonra 1. Lig’e hoş geldin Altınordu, çocukluk yıllarımın altın çocukları… Darısı futbolun görünmez köşelerinde sessiz sedasız çile dolduran, futbol tarihimizde yer etmiş, eskiyi özleyen, zamana yenik diğer takımların başına…

Ziya Adnan
27 Mayıs 2014

Altinordu