Ada futbolunda bir azman…
Uzaklardan…
Adı Saheed Adebayo Akinfenwa, 10 Mayıs 1982’de Londra’nın Islington semtinde dünyaya gelmiş, Nijeryalı Müslüman bir babayla Hıristiyan bir annenin oğlu. Çocukluk yıllarında, Ramazan ayında babasının ısrarıyla mutlaka oruç tuttuğunu, annesini üzmemek için düzenli olarak kiliseye gittiğini anlatıyor. Ada futbolunun alt liglerini yakından takip edenler AFC Wimbledon’da 10 numaralı formasıyla rakip takımlara korku salan siyahi topçuyu “The Beast” (canavar) lakabıyla tanıyor. Korku dedikse yanlış anlaşılmasın, golcülüğü bir yana, fiziği yeşil sahalarda az görülen cinsten. 1.80 boyundaki forvet 108 kilo ağırlığında, topçudan çok iri bir rugby oyuncusunu andırıyor. İzlememiş olanlar için, maçın başlamasından önce takımlar yana yana dizildiğinde, görüntüsü “Gulliver Devler Ülkesinde” filmini çağrıştırıyor, her ne kadar adına futbol denilen güzel oyunda her hacimden topçuya yer olsa da…
Antrenmanlarda takım arkadaşları koşuya ağırlık verirken o ağırlık çalışmayı sevdiğini, 180 kiloya kadar ağırlığı zorlanmadan kaldırabildiğini söylüyor. Yerde uzanarak yaptığı ağırlık çalışmasında takım arkadaşı Sammy Moore’un kilosunun üç katını kaldırıyormuş. Tevekkeli değil 2013 senesinin Eylül ayında FIFA 13 “En güçlü futbolcular (!)” oyununda ilk sırayı almış. Rakip takım taraflarının “You’re just a fat Eddie Murphy” (Şişko Eddie Murphy) tezahüratının kendisini çok güldürdüğünü söylüyor; ancak 1996 senesinde çevrilmiş “Nutty Professor” filmindeki karaktere pek benzemediğini, olsa olsa filmdeki karakterin kaslı halini çağrıştırabileceğini dile getirerek…
Futbola ilk başladığı zamanlarda hocaları bile iri kıyım cüssesinin bu spora müsait olmadığını, boks, halter ya da rugby gibi ağır sporlarda şansını denemesi gerektiğini söylemiş, porselen dükkânında fillere yer olmadığını ima ederek. Sahaya çıkarken kendisini gören taraftarların şaşkınlığına zamanla alıştığını, Ada futbolunda şişman futbolculara (Yeşil sahaların gelmiş geçmiş en şişmanı William Fatty Foulk’u da analım bu vesileyle) söylenen “Who ate all the pies” (Bütün turtaları kim yedi) tezahüratını çok sevdiğini anlatıyor. Kariyerinde kaydettiği 100’ün üzerinde golün dalga geçenlere verilmiş en güzel cevap olduğunu hatırlatarak…
***
Profesyonel futbola 2001-2002 sezonunda Litvanya’nın FK Atlantas takımında başlamış, 22 maçta 5 golü bulunuyor. Ama ilk takımında işler iyi gitmemiş, enine boyuna azmanı gören rakip takım taraflarının alaycı, hatta ırkçı tezahüratlarına hedef olmuş. “Tribünlerdeki küçük çocuklar bile fiziğimle dalga geçiyordu. Benim yerimde başka futbolcu olsaydı bavulunu toplar, arkasına bile bakmadan çeker giderdi. Ama zoru görünce kaçmak mizacımda yok” diyor BBC’ye verdiği söyleşisinde…
Litvanya’da geçirdiği iki sezondan sonra 2003 senesinde Ada’ya Galler takımı Barry Town’la dönüş yapmış. Ancak dokuz maçta forma şansı bulmuş ve o dönemde 6 gol attığı takımda Galler Ligi ve Kupa şampiyonluğu yaşamasına rağmen parasal nedenlerle takımdan ayrılmak zorunda kalmış. Bir sonraki durağı Boston United’da üç maçta forma giydikten sonra Doğu Londra’nın Leyton Orient takımının yolunu tutmuş ama burada da barınamamış. O sezonda beş takımda forma giymiş futbolun gezgin toramanı. Kariyerinde 14 takımda forma giymiş, hiçbir takımda iki sezon oynama fırsatı bulamamış. 2005-2007 arasında Swansea City’de, 2007-2008 sezonunda Millwall’da top koşturmuş. Güney Londra takımıyla yedi maçta sahaya çıkmış ama gol atamamış. Swansea’de oynadığı dönemde bir maçta sağ bacağını kırmış, uzun süre sahalardan uzak kalmış. 2006-2007 sezonunun sonunda Swansea’nin önerdiği sözleşmeyi yeterli bulmayarak Swindon Town takımıyla anlaşmış ama sağlık kontrolünü geçememiş! Bu sezon bir zamanlar “Deliler Çetesi” olarak nam salan “League Two” (4.Lig) takımlarından AFC Wimbledon’da sahaya çıktığı 22 maçta 8 gol kaydetmiş.
Ürkütücü görüntüsüne karşı onu akıllı, arkadaş canlısı, duygusal, hassas olarak tanımlıyor geçmişte Northampton’da birlikte top koşturduğu takım arkadaşı Clarke Carlisle. Ancak karşısında oynamak istemediğini de ekleyerek…
***
Ve geçtiğimiz günlerde, çocukluğundan beri sevdalısı olduğu Liverpool’a karşı Federasyon Kupası 3. tur maçında sahada yerini aldı Adebayo Akinfenwa, nam-ı diğer “The Beast” (canavar). Bir gol atmasına rağmen takımı elenmekten kurtulamadı. Maçtan önce takım arkadaşlarına Gerrard’ın formasına kimsenin talip olmamasını, o formanın kendisinin olduğunu söylemiş ve hatta uyarmış nazik bir dille. Takım arkadaşı Sammy Moore, “Karanlık bir sokakta saati sorsa cüzdanı verirsin, o yüzden hepimiz Gerrard’ın formasını unuttuk” diyor ve ekliyor: “Formayı kaptı ama içine sığabileceğini sanmıyorum!”.
Ziya Adnan
10 Ocak 2015