Jamie Vardy; Amatörden Esen Fırtına…

Jamie Vardy; Amatörden Esen Fırtına…

Uzaklardan…

Biraz karamsar olacak ama yeni yıla dair hiçbir umudumun olmadığını söyleyerek başlayayım yazıya. Geçmiş senelerdeki yeni yıl dileklerine bakıyorum; huzur, mutluluk, barış, dilekler, temenniler… Sonra geçiyor zaman, sadece söylendiğiyle kalıyor temenniler. Ülkenin hali malumunuz, hâlâ bekliyoruz demokrasinin, adaletin, düşünce özgürlüğünün doyasıya yaşanacağı günleri, kötü zamanlardan geçiyoruz ama hiç bitmiyor o kötü zamanlar. Futbol da bunca kötülükten nasibini alıyor haliyle, zaten ülkede çocuklar ölürken futbolun ne önemi olabilir ki! Sanırım konu yeni yıl olunca susmak en doğrusu…

Necdet Özkazancı’nın “Taşradan Futbol Hikâyeleri” kitabında (İletişim Yayınları – Ağustos 2013) taraftarlarının üstten bagajlı, burunlu otobüsler, minibüsler ve traktörlerle maça gelip köy takımlarını desteklediği siyah beyaz zamanları anlatan enfes hikâyeler vardır. O güzel hikâyelerden, “Köyden Esen Fırtına”, bir zamanlar Polatlı’daki köyler arası futbol turnuvalarında mücadele eden bir köy takımı (Şıhahmetlispor) taraftarlarının Polatlı Şehir Stadı’nın tel örgülerine astıkları iki pankartta yazan şu sloganlarla başlar:
“Köyden Esen Fırtına: Şıhahmetlispor!”

“Sakin ol, şuurlu oyna. Karşında yenilmeyecek takım yoktur – Şıhahmetlispor!”

Ve hikâye, Polatlılı iki futbolseverin Polatlı’daki köy maçlarına ve futbol dolu eski güzel günlere ilişkin sohbetleriyle devam eder, okumayanlara naçizane tavsiye…
Eh, köyden esen fırtına takım olur da, amatörden esen fırtına topçu olmaz mı? Yazalım hikâyesini kalemimiz yettiğince. Adı Jamie Vardy… En sıkı futbolseverin bile bu sezona kadar adına pek aşina olduğunu sanmıyorum. 11 Ocak 1987’de İngiltere’nin kuzeyinde, bir zamanlar adını çelik üretimi ile duyurmuş Sheffield şehrinde dünyaya gelmiş. Şehrinin takımı Sheffield Wednesday’in minik ve genç takımlarında top koşturduktan sonra, 16 yaşında kendisine başka kulüp bulması söylenmiş. O yaşlarda futbola gönül vermiş, topçu olmayı kafasına koymuş bir genç için ne büyük hayal kırıklığı! Ama yılmamış bizimki, Ada futbolunun 8. Liginde mücadele eden Stocksbridge Park Steels FC ilgilenmiş futbolcuyla. 2007 senesinde amatör kümelerde boy göstermeye başlamış.

Onlara da selam çakalım bu vesileyle, malum amatör denilince akan sular durur bu fakirde. 1986 senesinde kurulmuş sarı lacivertli takım, maçlarını Sheffield şehrinin 3.500 kapasiteli “Bracken Moor” Stadı’nda oynuyor. Şehrin iki büyüğü Wednesday ve United’ın gölgesinde kalmış olsa da, 2003 senesinde Federasyon Kupası’nda 4. tura kadar yükselmişler…

Futbolcuya dönersek, 2010 senesine kadar forvette görev aldığı takımda 107 maçta 66 golü bulunuyor. Oyun stilini, onun gibi amatör kümelerden yetişmiş İtalyan efsanesi Schillaci’ye benzetiyorlar. İki ayağını da iyi kullanan, kolay adam eksilten, çabuk hücum oyuncusu. Gerektiğinde kanatlarda da oynayabiliyor ama en önemli özelliği bitmeyen enerjisi. “Çalışkanlığıyla takım arkadaşlarına örnek oluyor” diyor şimdilerde “Sky Sports”ta yorumculuk yapan Kırmızı Şeytanlar’in eski kaptanı Gary Neville…

2010 senesinde, 5. Ligde top koşturan F.C. Halifax Town’a transfer olmuş. Transfer dediysek yanlış anlaşılmasın, amatör küme ölçeğinde karın tokluğuna. Takımdaki ilk sezonunda 27 gol kaydetmiş gol canavarı, o sezon Halifax kuzey bölgesel amatör lig şampiyonluğunu kazanmış. Bir sonraki durağı amatör kümelerin namlısı Fleetwood Town… Kulübün sahibi Andy Pilley 2011 senesinde, amatör kümeler için yabana atılmayacak 150 bin Sterlini gözden çıkartarak futbolcuyu kadrosuna katmış. Bir nevi Ada futbolunun Cavcav’ı anlayacağınız, onun da zaman içinde ülke futboluna kazandırdıklarını düşününce!

Vardy henüz ilk sezonunda 31 gol atarak takımın tarihinde ilk kez profesyonel liglere terfi etmesinde pay sahibi olmuş. “Onun formasını giydiği tüm takımların şampiyonluk kupasını kaldırmış olması tesadüf olamaz!” diyor 45 yaşındaki başkan ve devam ediyor: “100 taraftarın izlediği amatör maçta da oynasa, Wembley Stadı’nda oynuyormuşçasına formasının hakkını verir.”

2012 senesinin Mayıs ayında 1 milyon Sterline o zamanlarda Championship’te mücadele eden Leicester City’e transfer olduğunda amatör liglerin transfer rekorunu kırmış. Ancak ilk sezonunda takıma ve profesyonel lige uyum sağlamakta zorlanırken takımdan ayrılmayı bile düşünmüş. Takımın teknik direktörü Nigel Pearson ve yardımcısı Craig Shakespeare’in çabaları sonucu takımda kalmaya karar vermiş. 2013-2014 sezonu kariyerinin zirve yaptığı zamanlar. 16 gol kaydettiği sezonda Leicester City’nin nicedir ayrı kaldığı ülke futbolunun en üst ligine dönmesinde payı büyük… Sezon sonunda taraftarlar tarafından takımın en iyisi olarak gösterilmesi de kayda değer.

Ve bu yazının yazıldığı saatlerde, Premier Lig’de gol krallığı yarışının zirvesinde 28 yaşındaki golcü. 19 maçta kaydettiği 15 golle Sergio Agüero, Olivier Giroud, Harry Kane, Alexis Sánchez gibi tanınmış golcülerin önünde. Premier Lig’de üst üste 11 maçta gol atarak Ruud van Nistelrooy’a ait rekoru kırması, 2015 senesinin Mayıs ayında İngiltere Milli Takımına çağrılması tarihe düşen notlar…

Her transfer sezonunda kulüplerin har vurup harman savurmasına alıştı futbolseverler. Sadece 2015-2016 sezonunun açılışından önce Premier Lig kulüplerinin transfere harcadığı para 859 milyon Sterlin. Hele de bizim coğrafyada gırtlağa kadar borçlu kulüplerin, pastanın çileğini bulma adına harcadıklarını düşününce! Oysa yıllarını futbola vermiş, şimdilerde Luton Town’un teknik direktörlüğünü yapan 65 yaşındaki John Still’in söylediği gibi: “Biraz ilgilenilse amatör kümelerde ne cevherler var!”

Ziya Adnan
30 Aralık 2015