Uzaklardan…
Bana şiiri sevdiren, ocak ayında kaybettiğimiz iki şairden biriydi Cemal Süreyya, 1990 yılının Ocak ayında aramızdan ayrıldı. Öncesinde, 1981’in Ocak ayında kaybettik Özdemir Asaf’ı, ölüm yıldönümünde yaklaştığımız zamanlarda hatırasını yâd edelim, “Yaşamak, ilkin sevgi ile sevmek ile başlar, doğumla, doğmakla değil. Yaşam da sevgisizlikle biter, ölümle, ölmekle değil…” der dizelerinde, unutulmasın…
Dönelim futbola…
Ocak ayının ortalarında Premier Lig’in dibine demir atmış Norwich City, başkent Londra’nın 160 kilometre kuzeydoğusunda, Norfolk bölgesinin 142 bin nüfuslu şehrinin sarı yeşilli takımı, namı-diğer “Canaries” (Kanaryalar).
Futbolu anlatan yazılarda, 15 ve 16. yüzyıllarda şehir sakinlerinin Karayip denizindeki Hollanda kolonilerinden getirdiği kanaryalara düşkünlüğü nedeniyle şehrin adının bu sevimli kuşlarla anılmaya başladığı anlatılır. Köklü tarihlerinde ilk kez 1971-1972 sezonunu 2. Lig şampiyonu olarak bitirip ülkenin en üst ligine terfi etmişler. 1974’e kadar sürmüş saadetleri, o yıl yeniden geldikleri yere dönmüşler.
Düşmeler ve çıkmalarla geçen asansör takımları anlatan zamanlarda, 21 sezon ülkenin en üst liginde mücadele etmiş o şirin şehrin mütevazı takımı. 1994-95 sezonundan beri beş sezonda küme düşüp, beş sezonda döndüler bıraktıkları yere… ”The Times” gazetesinin futbol yazarlarından Gregor Robertson, 2018 senesinde “The perennial yo-yo club” (kalıcı asansör) cümlesiyle özetlemiş takımı. 2009-10 sezonunda 3. Ligde mücadele ettiklerini hatırlatalım.
2018-19 sezonunda Championship’i 94 puan toplayarak şampiyon olarak tamamladılar. Bu sezon elitlerin liginde 23 maçta sadece dört galibiyetleri bulunuyor, bilirim çıkmadık candan ümit kesilmez ama lige tutunmaları zor, son 10 maçta sadece bir galibiyetleri var. Tottenham Hotspur deplasmanı vesilesiyle hal ve gidişlerine naçizane bir bakış…
Norwich City 4-2-3-1 dizilişinde başlıyor maça, gol umudu sezonun parlayan ismi Pukki. Ligde geriye düştüğü maçlarda puan çıkartamamış yegâne takım olduğunu hatırlatalım. Ayrıca takımın deplasman fobisi en önemli handikapı, bu sezon evinden ırak oynadğı 11 maçta sadece beş gol attı.
Gece maçlarında şansının tutmadığı da aşikâr, 1994 senesinin Eylül ayından beri Premier Lig’de deplasmanda oynadığı hiçbir gece maçını kazanamadı. Beklendiği gibi ev sahibi baskılı başlıyor maça, 14’te Lamela ile gole yaklaşıyor, Norwich kalesinde Krul topu kornere çeliyor. 16’da ilk tehlikeli atağında mutlak golü kaçırıyor misafir takım, Pukki ceza sahası içinde isabetsiz vuruyor.
Orta sahasını savunmaya yakın oynatıp rakibin etkili hücum dörtlüsü Lamela, Son, Alli, önlerinde Moura’ya boş alan bırakmamaya çalışıyorlar. Ama hücumda çok yalnız Pukki, orta sahadan destek bulamayınca Tottenham’ın dörtlü savunması arasında kayboluyor. Kötü gidişe rağmen sevdalıları yalnız bırakmamış takımı, 4 bine yakın Norwich City taraftarı kaleci Krul’un arkasındaki kalede takımlarına destek veriyor.
30’da Tottenham’ın gole en yakın oyuncusu Son uzaklardan deniyor şansını, onlar da Kane’in yokluğunda 3. bölgede topu tutacak etkili forveti arıyorlar. 33’te rakip savunmanın uyuduğu anda Pukki yine gole yaklaşıyor ama vuruşu yine çerçeveyi bulmuyor. 38’de öne geçiyor Tottenham, savunmadan çıkarken topu kaptırıyor Norwich, Aurier sağdan ceza sahasına kesiyor, savunmadan önce dokunan Alli takımını öne geçiriyor. 24 maçta kalelerinde gördükleri 46 gol savunma zaaflarının özeti. Topa yüzde 47 oranında sahip oldukları ama rakip kaleyi bulamadıkları devreyi tek golle geride kapatıyorlar.
2. devreye Cartwell’in gördüğü sarı kartla başlıyorlar, VAR pozisyonda kasıt olmadığına hükmediyor, kayarak müdahalenin sonucunu ucuz atlatıyor sağ kanat oyuncusu. Ligdeki konumlarına ve geride olmalarına rağmen maçı bırakmıyorlar. 53’te bir kez daha kaçırıyor Pukki, yakaladığı fırsatları değerlendirse hat-trick yapması işten değil. 2. devrenin ilk bölümünde iştahlı misafir takım ama oyuncu kalitesi sınırlı.61’de Lamela’nın yerine Eriksen’i oyuna alıyor Mourinho, belli ki takımının üretkenliğinden hoşnut değil. 68’de penaltı kazanıyor misafir takım, Sessegnon ceza sahasında Aarons’ı düşürüyor, VAR penaltıyı veriyor, Pukki bu kez kaçırmıyor. Penaltının verilmesinden gol vuruşuna kadar geçen süre iki dakika, bu da VAR’ın sevilmeyen yanı! Tottenham bir maçta daha kalesini gole kapatamıyor. Ama 79’da bir kez daha öne geçiyor, savunmaya çarpıp havalanan topu çizgi üzerinde Son gole çeviriyor.
Velhasıl 58.128 taraftarın önünde bir gece maçından daha puansız ayrılırken geleneği bozmuyor Kanaryalar, kurtulmaları mucizelere bağlı. Maçtan sonra hocaları Daniel Farke ellerinden geleni yaptıklarını, sonuca rağmen takımından memnun olduğunu dile getiriyor. Madem Özdemir Asaf ile başladık, yine onunla bitirelim, bu dizeler Ada futbolunun Kanaryalarının sevdalılarına gitsin: “Boşuna yorulma gönül, sadece sevmek yetmiyor.”
Ziya Adnan
29 Ocak 2020