Wembley’de golcünün dönüşü, Jermain Defoe…
Uzaklardan…
Mart ayının son günlerinde, baharın habercisi Londra Pazar’ında futbolun muhtemel en görkemli sahnesi Wembley Stadında 2016 Dünya Kupası elemelerinde F grubunda dört maçtan üç galibiyet çıkarmış, 10 puanla ilk sıradaki İngiltere, 4. sıradaki 5 puanlı Litvanya karşısında. En son kupasını 1966 senesinde kaldırmış ev sahibi FIFA sıralamasında 14. sırada. Her ne kadar dünya kupalarında hasret kaldıkları başarıyı yakalayamamış olsalar da 1994 senesinden beri katıldıkları dünya kupası elemelerinde grubu hep ilk sırada tamamlamışlar. 25 kişilik kadronun yaş ortalaması 25,9. Takımın günümüzdeki değeri 381,6 milyon Sterlin civarında. En değerli futbolcusu sol kanatta görev yapan 21 yaşındaki Raheem Sterling, daha 14 yaşındayken QPR’in akademisinde top koşturduğu zamanlarda öylesine nam salmış ki, takım “Raheem Park Rangers” olarak anılmaya başlamış. 2010 senesinin Şubat ayında, o dönem teknik direktörlüğünü Rafael Benitez’in yaptığı Liverpool akademisine 600 bin sterlin karşılığında transfer oldu. 2015 senesinde 53 milyon bedelle Manchester City’nin yolunu tutarken Ada futbol tarihinin en pahalı 8. transferi olarak tarihte yerini alıyordu.
Rakip Litvanya FIFA sıralamasında 107. sırada, 23 kişilik kadronun yaş ortalaması 27,9 ve toplam değeri 6,2 milyon Sterlin. 2,9 milyon nüfuslu, 1990 senesinde Sovyetler Birliğinden ayrılan ülkenin takımının tarihinde dünya kupalarına katılmışlığı yok. Kadronun en değerlisi 31 yaşındaki 1.90’luk kalecileri Ernestas Setkus, 2015–2016 sezonunda bizim coğrafyada Sivasspor’un kalesini koruduktan sonra Hollanda takımlarından Ado Den Haag’a transfer olmuş. Tarihinin en golcü futbolcusu Thomas Danilevicius Premier Lig’de top koşturmuş ilk Litvanyalı, 2000-2001 sezonunda iki maçta Arsenal’de forma giymiş. 2016 Avrupa Şampiyonası elemelerine kadar hiç karşılaşmamış olan iki takım, 2015 senesinin Martında İngiltere’nin dört golle kazandığı maçta Harry Kane ilk milli maçında 80. saniyede takımını öne geçirmiş…
Madem konu golcüden açıldı, 34 yaşındaki golcüyü de hatırlamadan olmaz. 7 Ekim 1982’de Doğu Londra’nın Becton semtinde dünyaya gelmiş Jermain Defoe. 1999 senesinde West Ham United’da başlayan profesyonel kariyerinde Bournemouth, Tottenham Hotspur, Portsmouth, ve Toronto FC’de top koşturmuş. Futbolculuğunun yanı sıra çok iyi bir dansçıymış, çocukluk yıllarına annesi dans eğitimi alması konusunda ısrar etse de o futbolu tercih etmiş. 2015 senesinden beri formasını giydiği Sunderland’da iki sezondur harikalar yaratıyor, bu sezon gol krallığı sıralamasında 14 golle 7. sırada. Onun profesyonel kariyerine başladığı zamanlarda milli takım arkadaşı Dele Alli henüz üç yaşındaymış…
Sporcu psikolojisi üzerine yazılan kitaplarda iki farklı yetenek biçimi anlatılır. Biri doğarken dünyaya getirdiğimiz yetenek (Innate ability), diğeri de sonradan çalışarak kazanılan öğrenilmiş yetenek (Learned ability). Bazı futbolcular doğarken kendilerine armağan edilmiş yetenekleriyle farklılık yaratırlar. Kimi zaman gol vuruşlarındaki ustalık, kimi zaman diğerlerinden daha hızlı düşünme ve uygulama becerisidir onları üstün kılan. Sanırım ekim ayında 35’ine basacak olan Defoe da hep o farklılığıyla hatırlanacaktır…
Maça gelince… İngiltere 4-3-3 dizilişinde başlıyor maça. Defoe 2013 senesinin Kasımından beri ilk kez İngiltere Milli Takımıyla sahada. İlk 11’inde Tottenham’da oynayan üç oyuncu bulunması Premier Lig’de son sezonlarda yıldızı parlayan Arjantinli teknik direktörün başarısının göstergesi. Tottenham’da savunmanın sağında görev yapan, ama klasik bir sağ bekten çok bitmek bilmeyen enerjisi ve süratiyle bir kanat oyuncusunu andıran 26 yaşındaki Kyle Walker, Pochettino’nun öğrencisi, gelişiminde hocasının payı büyüktür mutlaka. Bu maçta da İngiltere savunmasının sağında görev yapıyor. 21. dakikada öne geçiyor İngiltere, golün sahibini tahmin etmek zor olmasa gerek. Soldan süratle ceza sahasına girip 9 numaranın önüne lokum gibi pasını bırakıyor Sterling. Golcü uzun kariyerinde kim bilir kaçıncı kez attığı benzer bir golü kolay bir vuruşla kaydediyor. İyi golcülerin en önemli özelliği doğru zamanlama ve pozisyon alabilme yeteneğidir, Defoe o golüyle bu gerçeği hatırlatıyor. İngiltere’nin yüzde 73 topa sahip olduğu ancak sadece üç kez rakip kaleyi bulabildiği ilk yarı 1-0 kapanıyor…
İkinci yarıya yine gol için yüklenerek başlıyor İngiltere. 52’de heyecanlanıyor Litvanya tribünleri, Valskis’in müsait pozisyonda vuruşunu kolay çıkartıyor kaleci Hart. İngiltere Milli Takımının kaptanlığını yapıp da Manchester City’de kadroda yer bulamamak futbolun azizliği olsa gerek! 66’da ikinci golü bulup rahatlıyor ev sahibi, Lalana’nın asistini Vardy yakın mesafeden kaçırmıyor. 79’da daha müsait pozisyonu harcıyor Leicester City’nin golcüsü, tribünler hayıflanıyor. Velhasıl İngiltere’nin 74.690 taraftarın önünde 2-0 kazandığı, Litvanya’nin 90 dakika boyunca sadece iki kez rakip kaleyi bulabildiği maçın adamı Defoe seçilirken İngiltere grupta liderliğini sürdürüyor…
2018 Dünya Kupası zamanlarında 36 yaşında olacak 9 numara, gollerine devam ederse kadroda kendine yer bulur sanırım, malum günümüz futbolunda yaş dediğin takvimde bir yaprak…
Ziya Adnan
26 Mart 2017