Ülke futbolu! Zaten kendisi kural hatası!

Uzaklardan…

Fenerbahçe’nin Alanya’da mağlup olmasından sonra gündeme gelen, ülke futbolunun bitmeyen şakası, ‘kural hatası’… Fenerbahçe maçın tekrarı için müracaat eder de Beşiktaş durur mu, onlar da 3-2 yenildikleri Gazişehir maçında kural hatası olduğu gerekçesiyle bulunacaklarmış. Sıra Galatasaray ve Trabzonspor’a da gelir, malum futbolun içinde yenilmek de var!T

Son 50 senede Avrupa arenalarında başarı haricinde hemen her şeyi gördü ülke futbolu… Yayıncı kuruluş zarar etmesin diye Malta’dan ithal ettikleri play-off saçmalığından, borçları nedeniyle Avrupa arenalarından men edilen takımların kendi ligimizde hiçbir yaptırımla karşılaşmamış olmasına, borç batağındaki takımların vergi borçlarının devlet tarafından af edilmesine kadar her şeyi… Bir kulüpte başkanlık yaparken, başka kulüplerde kongre üyesi olanları da gördük zamanla, haliyle her daim bal ve parmak ilişkisini hatırlatan onursal başkanları da…

Ülkede onca stadın adı, ‘Atatürk Stadı’ iken, ‘Yüce Atatürk’ tişörtleriyle sahaya çıkan takımın PFDK’ya sevk edilmesine hiç şaşırmadık; tıpkı ceza niyetine kadın ve çocukların doldurulduğu tribünlerin önünde oynanan maçlara şaşırmadığımız gibi. “Bu yangın üfleyerek söndürülmez!” dedikten sonra yangınla başa çıkabilmek için ‘tüp sektörü’nü iyi bilen, başkanlık yaptığı kulübünü borç batağına sürükledikten sonra siyaset eliyle futbolun en tepesine getirilenlere, kendi elleriyle koydukları 58. maddeyi yangından mal kaçırır gibi bir gecede değiştirenlere, “UEFA’dan gelecek paraya mı kaldık, velev ki beş sene Avrupa’ya gitmesek ne olur?” diyenlere… Pazarda görsek tezgâhından meyve almayacağımız adamların ülke futbolunda söz sahibi olmalarına… Hepsine alıştık zamanla.

Böyledir bizim oralar, alışırsın her şeye. Ummak ve beklemekle geçen koca bir ömürde futbol adına karşına çıkartılan her saçmalığın, nicedir haris ellerin kirlettiği o güzel oyunun parçası olduğuna inanırsın. “Futbolun içinde bu da var” der geçersin. İnsanın içini acıtan kötü bir şaka gibi olunca gündelik hayatta gördüklerin, o çok sevdiğin oyun da nasibini fazlasıyla alır o berbat şakadan. Malum futbol fena halde hayata benzer…

Al işte; Fenerbahçe’nin Alanya’da mağlup olmasından sonra gündeme gelen, ülke futbolunun bitmeyen şakası, ‘kural hatası’… Fenerbahçe maçın tekrarı için müracaat eder de Beşiktaş durur mu, onlar da 3-2 yenildikleri Gazişehir maçında kural hatası olduğu gerekçesiyle TFF’ye başvuruda bulunmaya hazırlanıyormuş. Sıra Galatasaray ve Trabzonspor’a da gelir elbet, malum futbolun içinde yenilmek de var!

Yeni dedik ama aslında pek yeni de değil, konu bizim topraklar olunca. Futbol tarihimizde kural hatası zırvasıyla tekrar edilen maçlar olmuş elbet. 1994-95 sezonunda Gaziantepspor-Denizlispor arasında oynanan maç mesela. O maç rakip sahadan yapılan ofsayt vuruşu nedeniyle tekrar edilmiş. 2003-04 sezonunda oynanan ve berabere biten Fenerbahçe-Rizespor maçında, orta hakem Ali Aydın Rizespor’lu futbolcuya iki kez sarı kart göstermesine rağmen oyundan ihraç etmeyince o maç da yeniden oynanmış. Tabii ki kazanmış ikinci maçı İstanbul takımı, mesele daha çok taraftarı olanı mutlu etmek olunca… 2004-05 sezonunda Beşiktaş-Gençlerbirliği maçında barajın bozulması nedeniyle çalan iki düdük sonrası atılan golün geçerli sayılması maçın yeniden oynanmasına vesile olmuş. 15 Aralık 2013 günü oynanan ve Kasımpaşa’nın 2-1 galibiyetiyle sona eren Kasımpaşa-Beşiktaş maçının tekrar edilmesine karar verilmiş; maçtan tam 28 gün sonra!

***

FIFA’nın ‘Laws of the game’ (Futbol kuralları) kitabının 5. maddesi, hakemlerin sorumluluklarını açıklarken, hakemin sahada vereceği kararların nihai olduğunun altını çizer. Futbolun en büyük patronuna göre, “Saha içinde verilen kararların sportif açıdan tatmin edici olup olmamasının sorumlusu asla hakem değildir.”

FIFA’nın, tarihinde bugüne kadar hiç kural hatası nedeniyle maç tekrarı kararı almamış olduğunu; Almanya’da 23 Nisan 1994’te oynanan Bayern Münih-Nürnberg maçının tekrarından sonra Almanya Futbol Federasyonu tarafından gelecekte hiçbir maçın tekrar edilmeyeceğinin açıklandığını hatırlatalım. O maçtan sonra aradan geçen 25 senede Almanya’da hiçbir maç tekrar edilmemiş. O süreçte hakemlerin yaptığı, maçın sonucunu etkileyen büyük yanlışlar da olmuş elbet. Ekim 2013’te, Bayer Leverkusen-Hoffenheim maçında Leverkusenli futbolcu Stefan Kiessling, 70. dakikada korner atışında topu kafayla kaleye gönderdi, ancak meşin yuvarlak yandan auta çıktıktan sonra yan ağlardaki delikten kaleye girdi. Maçın hakemi Felix Brych, Hoffenheimlı futbolcuların yoğun itirazlarına rağmen verdiği gol kararını değiştirmedi. Bayer Leverkusen’in 2-1 galip geldiği maçtan sonra rakip takım karşılaşmanın tekrarlanmasını istedi, ancak Alman Futbol Federasyonu bunun müsabakanın tekrarını gerektirecek bir hata olmadığını belirterek itirazı reddetti. Almanya Futbol Federasyonu’na göre maçı kötü yönetmiş ve yan ağlardan kaleye giren topu gol olarak değerlendirmiş olsa da hakemin verdiği karar nihaiydi ve bitmiş maç yeniden oynanmazdı.

Şimdi soruyorum, böyle bir hadise üç İstanbullu’dan birinin maçında, bizim büyüğün aleyhine ya da lehine yaşansa Federasyon’un kararı ne olurdu dersiniz?

Dünyanın en iyi ligi kabul edilen Premier Lig tarihinde hiçbir maç yeniden oynanmamış, üstelik bazı maçlarda yapılan inanılmaz hatalara rağmen. Premier Lig’in bir altı Championship’te Aralık 2012’de, Sheffield Wednesday-Huddersfield maçında orta hakem Mick Russell maçın 26. dakikasında Jeremy Helan’a ikinci sarıyı gösterdi ama oyundan ihraç etmedi. Maçtan sonra hatasını kabul edip özür dileyen orta hakemin insani bir hata yaptığını ama futbolun içinde bunların da olabileceğini söyledi İngiltere Futbol Federasyonu. Golsüz biten maç yeniden oynatılmadı…

Bizde ise futbolu yönetenler, hakemin yaptığı hatayı kural hatasına bağlayıp oyunu kurgulamakta ısrarcı. Eh, bütün mesele rekabetsizlikle lanetli, dört takımla kafayı fena bozmuş düzende çoğunluğu mutlu etmek olunca…

Ziya Adnan

21 Eylül 2019