Uzaklardan…
2019’da oynadığı 36 maçtan 17’sini kaybetti Tottenham Hotspur, geçen sezon Şampiyonlar Ligi’ni finalde Liverpool’a kaptıran Kuzey Londra’nın beyazlı takımı. Ligde ve Şampiyonlar Ligi’nde oynadıkları son iki maçta kalelerinde 10 gol gördüler, takımın Aralık 1997’den beri en kötü savunma karnesi. Ligde son 10 deplasman maçının 8’inden puansız döndüler, evinden ırak kazandıkları en son maç ocak ayında Fulham deplasmanında. Bu sezon ligde oynadıkları 8 maçın 3’ünden eli boş ayrıldılar, haliyle lider Liverpool’un 13 puan gerisindeler. Üstelik kalecileri Lloris geçirdiği ağır sakatlık sonrası muhtemelen sezonu kapattı. Hocaları Pochettino’yu bile karamsarlığa iten bu veriler ışığında hal ve gidişlerine evlerinde oynadıkları Watford maçı vesilesiyle naçizane bir bakış…
2017’nin kışından 2019’un yazına kadar transfer dönemlerinin en sessiz takımıydı Tottenham Hotspur, öyle ki Premier Lig tarihinde ilk kez bir takım iki transfer dönemini boş geçiyordu. 2019’un yazında, hocasının ısrarlarına dayanamayarak N’Dombele, Sessegnon ve Celso’yu kadrosuna kattı başkanları Levy ama o 3’ünden sadece N’Dombele ilk 11’de kendisine yer buluyordu. Geçen sezonlarda takımın önemli isimleri Eriksen, Alderweireld, Vertonghen ve Rose takımdan ayrılmak istediklerini dile getiriyor ama talipli bulamayınca takımda kalıyorlardı. Ama huzursuzluk başlamıştı bir kere, malum gidene kal denilmez! Savunmanın sağında hatalarıyla göze batan Aurier, yaz döneminde takımdan ayrılan Trippier’in yerinin doldurulamaması, eski formundan uzak Alli ve Son, Pochettino’nun farklı taktik uygulamaları derken puan kayıpları yaşayan takım Şampiyonlar Ligi’nde Bayern Münih karşısında hezimete uğruyor, sonrasında Brighton deplasmanında farklı kaybediyordu. 1961’den beri bekliyorlar son sezonlarda yaklaştıkları şampiyonluğu ama bekleyiş sürecek bu gidişle. Yine de karamsar olmasınlar, ıskalanmış transfer dönemlerine rağmen son beş sezonda 3 yarı final, 2 finalde yer aldılar ama olmadı…
Milli maç arası sonrası yeni başlangıç peşindeki Tottenham evinde Watford karşısında. Bu sezon kadrodaki 23 futbolcusuna forma verdi Pochettino, belli ki ilk 11 konusunda kafası karışık. Misafir, ligin dibine demir atmış, ligde galibiyeti bulunmayan tek takım, üstelik kaptanları ve golcüleri Deeney sakatlığı nedeniyle kadroda yer almıyor. Kötü başladıkları sezonda, eylül başında hocaları Javi Gracia’nın yerine 54 yaşındaki Sanchez Flores’i getirdiler. Velhasıl geçen sezon ligi 11. sırada bitiren, Federasyon Kupası’nda final oynayan takımın düşüşü sevdalıları adına düşündürücü. Tottenham deplasmanı onlar adına zor, misafir oldukları son 9 maçı kaybettiler.
4-3-1-2 dizilişinde Tottenham, gol umutları Moura, Kane, arkalarında Alli. Watford’un tek forveti Welbeck henüz maçın başında yerini Deulofeu’ya bırakıyor. Tottenham’dan gol beklenirken golü bulan takım Watford, 6. dakikada Janmaat’ın ortasında topu köşeye bırakan Doucoure. Arka arkaya iki maçta ilk 10 dakikada kalesinde golü gören ev sahibi tutuk, oyuna yön veren, tempoyu ayarlayan misafir takım daha atak ilk bölümde. Top rakipteyken iyi kapanıp alan bırakmıyorlar Kane ve Moura ikilisine. 22’de Tottenham’ın ilk tehlikeli atağında Alli’nin vuruşu kaleci Foster’da kalıyor. 30’dan sonra baskıyı artıyor Tottenham, orta sahanın solunda Rose topla buluştuğu anlarda etkili. Topa yüzde 69 oranında sahip olduğu ama rakip kaleyi sadece bir kez bulduğu devreyi geride kapatıyor Tottenham.
İkinci devreye Sanchez’in yerine Son’u alarak başlıyorlar. Oyuna girdikten 3 dakika sonra vuruşunda gole yaklaşıyor ama direkleri geçemiyor. Eriksen’in yokluğunda 3. bölgede pozisyon yaratmakta zorlanıyor takımı, son 30 dakikada Lamela, Moura’nın yerine oyunda. Watford’da orta sahada Doucoure orta sahada kaptığı toplarda takımını atağa kaldıran oyuncu. Son bölümde arka arkaya kornerler kullanıyor Tottenham ama uzun Watford savunması geçit vermiyor. 86’da Tottenham Alli’nin golüyle beraberliği yakalıyor; VAR, pozisyonda Alli’nin topa elle müdahalesi olmadığına hükmediyor. Velhasıl 59.645 taraftarın şahitliğinde ligde sıkıntılı zamanlar yaşayan iki takım puanları paylaşıyor.
O enfes dizelerinde, “Hazanda savruluruz serseri yapraklar gibi, yalnızlığı yaşarız geride kalan gibi, düşer düşer kalkarız her Eylül’e isyan gibi” der Ahmet Kaya. Ondan alıntıyla Pochetino’nun takımına gitsin dizeleri: “Düşer düşer kalkarız her Ekim’e isyan gibi…
Ziya Adnan
22 Ekim 2019