Uzaklardan…
Kimi taraftar bardağın hep dolu tarafına bakar, kimisi kaçan fırsatlara, kayıp puanlara, verilmeyen penaltılara, sevindirmeyen yüzde 50-50 kararlara. Kimisi pisipisine kaybettiği maçlara hayıflanır, bir fırtınada cebinden uçup gitmiş bir piyango bileti misali kazanabileceği olasılığına takılır kalır kimileri. Çoğu zaman “Ya olsaydı” umudu, “Onu görmek için oradaydım” anı olur. Tottenham Hotspur taraftarları için bu sezon onlardan biri, 5 büyük ligin en üretken forvet hattına sahip olup zirveye oynayamamak, en acısı da bu muhtemel. Maçlara gidebilseler, öfkelerini haykırabilseler, isyan edip değişim çağrısında bulunsalardı belki farklı olurdu ama olmadı. Covid illetinin gölgesinde kapalı kapılar ardında oynanan oyunlar ile takımlarından uzak kaldılar, en fazlasından sosyal medyada çıkardıkları gürültüyle seslerini duyurmaya çalıştılar. Geçenlerde The Athletic’in yayınladığı makalede okumuştum, taraftarlar arasında yapılan geniş katılımlı ankette Newcastle United’in hocası Steve Bruce ve Tottenham Hotspur’un hocası Jose Mourinho, kendi takımlarının taraftarları arasında en az popüler iki teknik direktör. Nedeni aşikâr, takımlarına oynattıkları savunma ağırlıklı futbol. Şampiyonluk umuduyla sezona başlayan Tottenham Hotspur 6. sırada, sevdalıları takımın oynadığı futboldan hoşnutsuz, öne geçtikleri maçlarda skoru koruyamıyorlar. Hocaları Mourinho’ya göre nedeni “aynı hoca, farklı oyuncular…
Aydınlık ama soğuk bir nisan gününde Tottenham evinde Manchester United karşısında. Bu maçı kazanırlarsa 1989-90 sezonundan sonra ilk kez güçlü rakibi sezonda 2 kez mağlup etmiş olacaklar. Ama evlerinde United’a karşı şansları tutmuyor, evlerinde rakibe karşı son 28 maçın 6’sını kazandılar. İlk 6 içinde yer alan takımlara karşı karneleri kötü, son 6 maçtan puansız ayrıldılar. Ligde 9 maç kaybettiler, Mourinho’nun kariyerinde çalıştırdığı takımlarda aynı sezonda 10 maç kaybetmediğini hatırlatalım. Tottenham Hotspur 4-2-3-1 dizilişinde, kaptanları, golcüleri Kane’nin arkasında Lo Celso, Moura, Son üçlüsü. Kane bir gol daha bulması durumunda arka arkaya 5. sezonda 20 gol barajını aşmış olacak. Ne diyelim, futbol tanrıları her takıma onun gibi golcü ihsan eylesin. Manchester United deplasmanların yenilmez armadası, evlerinden ırak 22 maçta yenilgi görmezken 14 maçı kazandılar. Ada futbolunun en üst liginde sadece Arsenal (23 ve 27 maç) 2 sezonda deplasmanlarda yenilgisizlik serisi yakalamıştı. Onlar da 4-2-3-1 dizilişinde, golcüleri Cavani’nin arkasında Fernandes, Pogba, Rashford üçlüsü…
Ev sahibi 2. dakikada Lo Celso ile ilk tehlikeyi yaratıyor, onun kornerinde Son’un vuruşu isabetsiz. Yüksek tempolu, karşılıklı sertlikle geçen ilk bölümde iki hücum beki Reguilon ve Aurier oyuna genişlik kazandıran, pozisyon üretmeye çalışan oyuncular. United’ın etkili oyun kurucusu Fernandes, Tottenham savunmasının önünde Hojberg’in yakın markajında. İlk tehlikeyi 17’de yaratıyor misafir takım, Rashford’un gollük vuruşu Tottenham savunmasında Dier’dan dönüyor. İlk 20 dakikada Tottenham savunmasının ortasında Dier ve Rodon geride çakılı, Rashford’un savunma arkasına koşularına geçit vermiyor. Tempolu geçen ilk 30 dakikanın sonunda iki takımın rakip kaleyi bulan vuruşu bulunmuyor. 33’te öne geçiyor United, Son’un McTominay’in müdahalesiyle yerde kaldığı pozisyonun devamında Pogba’nın enfes pasında bitiren Cavani. Ama gol öncesinde faul olduğuna hükmediyor VAR ve hakem Kavanagh, gol geçersiz. Tartışılacak bir VAR kararı daha. VAR’ın ortaya çıkardığı gerçek, kimse, hatta hakemler bile oyunun kurallarının nasıl uygulanacağını bilmiyor. Sonrasında öne geçen Tottenham oluyor, Moura’nın asistinde Son yakın mesafeden kaçırmıyor. Pozisyonda United savunmasında Lindelof hatalı. Tottenham’ın topa yüzde 55 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 3 kez yokladığı devre tek golle üstünlüğüyle kapanıyor.
2. devre Pogba’nın en pasında Rashford’un vurmakta geç kaldığı pozisyonla başlıyor. 50’den sonra baskıyı kuruyor misafir takım, 57’de beraberliği yakalıyorlar, Cavani’nin savunma arkası koşusunda ve vuruşunda Lloris çıkartıyor, Fred tamamlıyor. Pozisyonda Fred’in katkısı büyük. Tottenham’ın öne geçtiği bir maçta daha skoru koruyamaması kayda değer. 60’ta Lo Celso yerini Sissoko’ya bırakıyor. 62’de Fernandes’in gollük vuruşunu uzanarak çıkartıyor Lloris, Tottenham’da sahanın iyilerinden. Pogba’nın topa sahip olduğu anlarda etkili pozisyonlar üretiyor United, o dakikaya kadar sahanın hâkimi kırmızlı takım. Son 20 dakikada Rashford’un yerine Greenwood sahada. 72’de gole yaklaşan Tottenham oluyor, Kane’nin çaprazdan vuruşunda gole izin vermiyor United kalesinde Henderson. 78’de Ndombele’nin yerine Lamela oyuna giriyor. Akabinde öne geçiyor United, Greenwood’un sağdan enfes ortasında Cavani uzanarak kafayı vuruyor, pozisyonda Tottenham savunması rakibe uzak, 2 stoperi ağır kalıyor. 82’de Moura’nın yerine Bale’i oyuna alıyor Mourinho, sonrasında baskıyı kuruyorlar. 6 dakika uzatılan maçın son dakikasında farkı ikiye çıkartıyor United, Pogba’nın asistinde Greenwood sert vuruyor, takımı 3-1 kazanıyor. Maçın adamı Paul Pogba, rakip kaleye yakın oynadığı anlarda oyun zekâsı ve müthiş paslarıyla çok etkili. Ofansif oyuna katkısını düşününce en verimli bölgesi ileri üçlünün solu. Tottenham’a gelince, öne geçtiği bir maçta daha skoru koruyamıyor, Şampiyonlar Ligi vizesi zorlaşıyor.
Ziya Adnan
14 Nisan 2021