Premier Lig Seyir Defteri: Tottenham Hotspur, Kane’siz zamanlar…

Uzaklardan…

Kane’e gelince, “Bazen birinin yokluğuna o kadar alışırsınız ki, başka birinin gelip o boşluğu doldurmasından korkarsınız” der Balzac. Tottenham sevdalılarının şimdilerde durumu tam da budur sanırım…

Ağustos cumasında perdelerini açtı Premier Lig, bu sezon 30. yaşını kutluyor, nice senelere… Açılış maçında 74 seneden sonra ülke futbolunun en üst ligine dönen Brentford, Arsenal’i iki golle devirirken adını kıyısına kurulduğu nehirden alan 30 bin nüfuslu kasabanın sakinleri nicedir hasret kaldıkları sevinci yaşıyordu. Yakın geçmişte taraftarların maç öncesi aralarında para toplayıp alt liglerde futbola tutunmaya çalışan takımlarına yardım elini uzattıklarını düşününce geldikleri nokta takdire şayan. Arsenal’e gelince, onların hikâyesi nicedir kötü yönetilmenin sonucu, hikâye nerede, ne zaman değişir kim bilir…

O maçtan iki gün sonra, güneşli bir Londra gününde, 58.262 taraftar önündeki Tottenham Hotspur 4-2-3-1 dizilişinde, transferi yılan hikâyesine dönen, gönlü Manchester City’den yana Kane’nin yokluğunda ileri uçta Son, arkasında Bergwijn, Alli, Moura üçlüsü. Misafir Manchester City 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Mahrez, Torres, Sterling üçlüsü, 2. bölgede Grealish, Fernandinho, İlkay Gündoğan. Sezonun ilk maçında Tottenham Hotspur’de Nuno Espirito Santo kenarda ilk maçına çıkıyor. Yeri gelmişken, Andre Villas-Boas, Spurs’ün son altı hocası içinde ilk Premier Lig maçını kazanamayan tek isim, ne diyelim, onunki de istenmeyen rekor. Kane’e gelince, Tottenham, onun olmadığı son 17 Premier Lig maçının sadece beşini kazanabildi. Ama galibiyetlerden birinin Şubat 2020’de Manchester City karşısında 2-0’lık skorla olduğunu hatırlatalım. İlk bölümde savunmadan uzun toplarla çıkıyor Tottenham, henüz 3. dakikada Manchester City’nin yeni transferi Grealish’in adam eksiltme becerisini izliyoruz, pozisyondan doğan serbest vuruşta İlkay Gündoğan’ın vuruşu savunmaya çarpıp kornere çıkıyor.

Grealish demişken, 2020-21 sezonunda sadece Kevin De Bruyne (3,2), Jack Grealish’in oyun başına 3,1 kilit pas kaydını geride bırakan tek oyuncu. Grealish, Manchester City’nin Portekizli yıldızı Fernandes’den 11 maç daha az oynamasına rağmen, oynadığı maçlarda takım arkadaşlarına 70 gol fırsatı yarattı, Bruno Fernandes’in (77) ardından ikinci sırada. Maç başına açık oyundan ortalama 2,88 Premier Lig’deki en yüksek oran.

Maça dönersek, Kane’nin yokluğunda 3. bölgede top tutmakta zorlanıyor Tottenham, top kayıpları beraberinde Manchester City ataklarını getiriyor. 5. dakikada Mendy’nin soldan ortasına Tottenham kalesinde Lloris zamanlama hatası yapıyor, Fernandinho’nun kafa vuruşu isabetsiz. Manchester City savunmasının merkezinde Ake oyunu geriden kuran oyuncuları. 15’ten sonra Moura ve Bergwijn’nin topla daha fazla buluşması Tottenham’ın oyunda dengeyi kurmasına vesile oluyor. 40’ta City savunmasının az adamla yakalandığı pozisyonda Son ceza yayı üzerinden vuruyor, top ev sahibi taraftarların “ah”ları arasında az farkla dışarda. Tottenham topa yüzde 32 oranında sahip olduğu, sertlik sınırlarını zorlayarak rakibin oyun kurmasına izin vermediği devreyi golsüz kapatıyor.

2. devreye ofansif başlıyor ev sahibi, 49’da Moura müsait pozisyonda isabetsiz vuruyor. Akabinde Sterling’in vuruşu kaleci Lloris’te kalırken maçta rakip kaleyi bulan ilk vuruş olarak kayıtlara geçiyor. 55’te öne geçiyor Tottenham, Bergwijn’in asistinde sağ çaprazdan uzak köşeye enfes vuruyor Son, Manchester City kalesinde Ederson sadece izliyor. Manchester City savunmasının solunda Mendy’nin pas hataları kenarda hocası Guardiola’yı düşündüyor olmalı ki her hatadan sonra tepkisini gösteriyor. Geriye düştükten sonra rakip kaleye yükleniyor misafir takım, onların da bariz eksikliği kaliteli bitiriciye sahip olmamaları. 60’ta yine Mendy’nin hatasında Bergwijn karşı karşıya kaldığı pozisyonda isabetsiz vuruyor. Yüksek enerji ve tempoyla oynayan rakibi karşısında net pozisyon üretemiyor City, 70’te Jesus Sterling’in yerine sahada. 74’te Grealish’in savunma arkası koşusu sonrası vuruşu kaleci Lloris’te kalıyor, o dakikaya kadar Tottenham iyi savunuyor kalesini. 76’da Tottenham’da Bergwijn yerini Lo Celso’ya bırakıyor. Akabinde iki değişiklik daha geliyor Guardiola’dan, Mahrez yerini yaratıcı De Bruyne’e bırakıyor. 84’te rakip kaleyi yokluyor 17 numara, Lloris topu kornere çeliyor. Velhasıl dört dakika uzatılan maçı Kane’siz kazanıp üç puanla başlıyor Tottenham. Manchester City’e gelince, ilk maçında ilk yenilgisini aldı geçen sezonun şampiyonu, muhtemel Kane’i bekliyor. Maçın adam, Lucas Moura, enerjisi ve oynama iştahı ile takdire şayan. Maç sonu basın toplantısında Guardiola maça iyi başladıklarını, geçen sezon aynı sistemle şampiyon olduklarını, kontrayı çok iyi uygulayan rakip karşısında bu maçta pozisyonlar verdiklerini dile getiriyor.

Kane’e gelince, “Bazen birinin yokluğuna o kadar alışırsınız ki, başka birinin gelip o boşluğu doldurmasından korkarsınız” der Balzac. Tottenham sevdalılarının şimdilerde durumu tam da budur sanırım…

Ziya Adnan

19 Ağustos 2021