Uzaklardan…
Premier Lig’in en yaşlı teknik direktörü, takvim yaprakları 9 Ağustos 1947’yi gösterirken Crystal Palace’ın mabedi Selhurst Park’a taş atımlık mesafedeki Croydon semtinde dünyaya gelmiş. Futbolculuğuna dair çok fazla bilgi bulunmuyor. 1965’te Crystal Palace’ın genç takımlarında top koşturmuş, A takım’da forma giyme şansı bulamayınca alt liglerde almış soluğu. 23 yaşında tamamlamış antrenörlük kurslarını, aynı zamanda Güney Londra’da bir okulda beden eğitimi öğretmenliği yapmış. İlk teknik direktörlük deneyimi olan 1976’dan günümüze kadar sekiz ülkede 22 farklı takım çalıştırmış. Bu takımlar arasında Inter, Fulham ve Liverpool’un da olduğunu, Malmö ve FC Copenhagen ile altı şampiyonluk yaşadığını hatırlatalım. 2007-2010 arasında Fulham’da görev yaptığı dönem Ada’da muhtemel en başarılı zamanları. Siyah beyazlılar 2010 UEFA Kupası’nda finale yükselmiş ve Atletico Madrid karşısında kaybetmişlerdi. Koyu Fulham taraftarı aktör Hugh Grant, “Ben bu adamla yatağa girebilirim,” diyerek futbol adamına aşkını dile getirmiş o günlerde. 2012’nin Mayıs’ında İngiltere Milli Takımının başına geçti, onun döneminde İngilizler FIFA sıralamasında üçüncülüğe kadar yükseldi. Ancak uğurlu gelmedi takıma Euro 2016, İzlanda’ya elendikleri maçın ardından görevi bıraktı. Maç sonu basın toplantısındaki ilk cümlesi gülümseten cinsten: “Burada ne işim var ben de bilmiyorum!” Beş dil biliyor, okumayı çok seviyor, İngiliz yazar Martin Amis’e hayranlık duyduğunu dile getiriyor söyleşilerinde. Gezdiği onca ülkeye, çalıştırdığı onca takıma rağmen neden bizim ülke futboluyla yolunun kesişmediği muamma! 2021 yazında Crystal Palace’ bırakarak emekli olduğunu açıklıyor ama futboldan uzak kalamıyordu. Mart ortasından beri Patrick Vieira’dan boşalan görevi devraldığı Crystal Palace’da, onun gelişiyle yükselişe geçen takım Nisan başında 2023’un ilk galibiyetini alıyordu. Son beş maçtan 10 puan çıkartırken ligde kalmayı garantilediler…
Yağmurlu ve kasvetli bir Londra Mayıs’ında, futbol gününde Kral 3. Charles’ın taç giyme töreni. Ülkede milyonlarcası çökmüş sağlık siteminde tedavi beklerken kraliyet ailesinin taç giyme törenine harcadığı milyonlar, sokaklarda yatan binlerce evsiz, aylardır grevdeki sağlık çalışanları geldiğimiz kötü zamanların fotoğrafı sanırım. Dönelim futbola, Roy Hodgson’un Palace’ı Tottenham deplasmanında. Tottenham’ın rakibe karşı ezici üstünlüğü var, rakibe karşı son 15 lig karşılaşmasındaki tek yenilgisi, geçen sezon Selhurst Park’ta aldığı 3-0’lık mağlubiyet. Ancak ev sahibinde işler iyi gitmiyor, bu maça kadar kalelerinde 57 lig gol gördüler, bunların 15’i son dört maçta geldi, 2007-08’de 61 gollük sezondan sonra en kötü karneleri. Ev sahibi Tottenham 3-4-2-1 dizilişinde, kalecileri Hugo Lloris sakatlığı nedeniyle sezonu kapatırken kalede Forster, orta sahada Porro, Skipp, Hojbjerg, Royal, ileri uçta Son, Richarlison ikilisinin önünde golcüleri, kaptanları Kane. Misafir Crystal Palace 4-3-3 dizilişinde, orta sahada Eze, Doucoure, Schlupp, ileri uçta Olise, Ayew, Zaha. İlk bölümde rakibe 3. bölgede baskı yapıyor Tottenham ama geriden zorlanmadan çıkıyor Palace, ilk toplarda solda Zaha ile pozisyon üretme çabasındalar. 4’te sağdan kullandığı maçın ilk kornerinden sonuç alamıyor misafir takım, ilk 10 dakikada topa sahip olma oranı yüzde 57. Tottenham’ın geriden gelişigüzel uzun toplarla çıkarken kaptırdığı toplar ev sahibi tribünlerden tepki alırken ilk 15 dakikada sahayı kontrol eden, gole yakın takım Palace. 15’te sağdan kullandıkları kornerde Zaha’nın kafa vuruşu Tottenham kalesinde Forster’da kalıyor. Akabinde soldan ilk kornerinde gole yaklaşıyor beyazlı Tottenham, Romero kafa vuruşunda direkleri geçemiyor. 23’te Kane’nin savunma arkasına enfes pasında Hojbjerg isabetsiz vuruyor, Tottenham adına önemli gol fırsatı. 27’de Palace’ın kullandığı duran topun devamında 7 numaranın yerden vuruşunda Forster gole izin vermiyor, Tottenham savunmada tedirgin. 30’dan sonra maçta tempo düşüyor, Tottenham solda Son ile oyuna genişlik kazandırırken duran toplar gole yakın oldukları anlar. 32’de Son ile arka arkaya kullandıkları iki kornerden sonuç alamıyorlar. 35’te Kane’nin başlattığı atakta Porro’nun yerden ortasında Son’dan önce topa müdahale eden Palace savunması, ev sahibi tribünler kaçan gole hayıflanıyor. 37’de Palace atağında Andersen ile rakip kaleyi yokluyor misafir takım, 3. bölgede etkisizler. Devrenin uzatma dakikalarında Tottenham öne geçiyor, Porro’nun sağdan ortasına kafayı vuran Kane, kariyerindeki 209. Golü atıyor ve Premier Lig tarihinin gol krallığı sıralamasında 2. sıraya yükseliyor 10 numara. Tottenham’ın topa yüzde 56 oranında sahip olduğu, Palace’ın rakip kaleyi bir kez bulduğu, futbol açısından keyifsiz devre Tottenham’ın tek gollü üstünlüğüyle kapanıyor.
2. devrenin başında takımlar aynı kadrolarla sahada. İlk bölümde baskılı Palace, 48’de soldan kullandıkları kornerde rakip savunmayı geçemiyorlar. 50’de Zaha’nın sol çaprazdan vuruşu isabetsiz, akabinde Zaha’nın başlattığı atakta Eze Tottenham ceza sahasında isabetsiz vuruyor, gol vuruşlarında yetersiz misafir takım. 55’te maçın ilk sarı kartı Palace’da Schlupp’a. 59’da soldan kullandığı kornerde gole yaklaşıyor Palace, Doucoure’nin yerden vuruşu Forster’da kalıyor. Beraberlik golü için yüklendiği anlarda geride boşluklar bırakıyor Palace, 61’de Porro’nun sağ çaprazdan vuruşunu kornere çeliyor Palace kalesinde Johnstone, sonrasında arka arkaya kullandığı iki kornerde farkı artıramıyor Tottenham. 64’te Kane’nin sakatlığı nedeniyle kısa süreliğine duruyor maç, sonrasında sahaya dönüyor 10 numara. 69’da Palace’da sarı kartı gören savunmanın sağında Ward. 73’te Palace’da sarı kartı gören Ayew, akabinde orta sahada Schlupp yerini Hughes’e bırakıyor. İki dakika sonra net golü kaçıran Tottenham oluyor, savunma arkasına atılan uzun pasta kaleci Johnstone’u geçemiyor Son, maçın muhtemel kırılma anı. 79’da Tottenham’da Richarlison’un yerine Kulusevski sahada. 83’te Tottenham’da sarı kartı gören savunmanın solunda Davies. Akabinde Palace’da Ayew’in yerine Edouard sahada. 86’da Tottenham’da sarı kartı gören Hojbjerg. Son dakikalarda rakip kaleyi ablukaya alıyor Palace, Tottenham takım halinde savunmada. Beş dakika uzatılan maçta Zaha ve Tottenham kalesinde Forster’ın kapışmasına sarı kartlar çıkarken, 61.093 taraftarın şahitliğinde tek golle üç puanı kapan Tottenham az da olsa gelecek sezon Avrupa Kupalarına katılma şansını sürdürüyor. Crystal Palace’a gelince, Roy Hodgson takımın başına gelişinden sonra yedi maçta ikinci mağlubiyetini yaşadılar, takımı 12. sırada. Maçın adamı tek golle Tottenham’a üç puanı getiren Harry Kane, gelecek sezon Tottenham’da kalır mı bilinmez ama yerinin dolması zor.
Ziya Adnan
9 Mayıs 2023