İyi ki varsın Premier Lig…

İyi ki varsın Premier Lig…

Uzaklardan…

Sen doğduğunda ben 32 yaşındaydım. Takvimler 1992 senesinin Mayıs ayını gösteriyordu. O senenin Haziran ayında, finalde Almanya’yı 2-0 yenen Danimarka, Avrupa Şampiyonası’nı kazanmış; Ada futbolu 1985’de yaşanan Heysel faciasının karanlık izlerini silmeye çalışıyordu. 70’li ve 80’li yıllarda Avrupa sahalarında esip kükreyen İngiliz takımları sessizliğe bürünürken, holiganizm illetinin derin yaralarını taşıyan, tribünleri dolmayan ürkütücü statlarda keyif vermeyen maçlar oynanıyordu.

“Serie A” ve “La Liga” izlenme oranları ve kulüp gelirleri ile Ada futbolunu eziyor; o dönemin yıldız futbolcuları ilk fırsatta kapağı İtalya ve İspanya’ya atıyordu. 17 Temmuz 1991’de İngiltere’de yeni bir lig kurma adına anlaşma sağlanıyor; gazetelerin manşetlerinde ‘London Weekend Television’ (LWT)’nin direktörü Greg Dyke’ın, futbolun 5 önemli kulübü ile hayata geçirmeye çalıştığı anlaşmanın detayları yazılıyordu.
Kurulacak olan yeni lig sayesinde kulüplerin gelirleri artacak; televizyon gelirleri, sponsorluk anlaşmaları ile kulüpler statlarını yenileme fırsatı bulacak ve geleceğe daha güvenle bakacaktı. O dönemki “English 1 Division” ve kurulacak yeni lig arasındaki temel fark, televizyon gelirleri sadece yeni ligde yer alacak takımlar arasında paylaştırılacak olmasıydı. Eski sistemde, televizyon gelirleri tüm takımlar arasında eşit ölçüde paylaştırılıyor; 2. ligde orta sıralarda mücade eden bir takımla, 1. ligin üst sıralarındaki bir takım eşit derecede pay alıyordu.
İngiltere’nin önemli televizyon kanallarından ITV, maçların naklen yayın hakkı için ilk aşamada kulüplere 205 milyon Sterlin önermiş; pazarlıklar sonucu bu rakam 262 milyon Sterlin’e çıkmıştı. O yıllarda Rupert Murdoch’un kurmuş olduğu, abonelerine ücret karşılığında hizmet veren özel televizyon kanalı Sky televizyonu devreye girerken, Tottenham Hotspurs’un başkanlığını yapan iş adamı Alan Sugar’ın tavsiyesi ile naklen yayın ücretini yükseltmişti.
O dönemde ‘big five’ olarak bilinen beş büyük kulüpten (Manchester United, Liverpool, Tottenham, Everton, Arsenal) dördü ulusal televizyon kanalı ITV’nin teklifine olumlu bakarken, sadece Tottenham Hotspurs’un başkanlığını yapan Alan Sugar, Sky televizyonuna destek verdi. Adının baş harflerinden yarattığı ‘Amstrad’ (Alan Michael Sugar Trading) elektronik şirketi, Sky televizyonu ile ticari anlaşmaları ve Sky’ın çanak antenlerini üretmesi ile tanınmıştı. Haliyle bu girişime destek vermesi boşuna değildi…
Beş kulübün dışında kalan kulüpler, maçlarını ulusal kanalda düzenli olarak yayınlama sözü veren ITV’nin teklifini sıcak karşılamıştı. Sky televizyonu ise bu konuda herhangi bir güvence vermiyordu.
Neticede konu mahkemeye taşındı ve yeni bir futbol liginin kurulmasının önünde bir engel olmadığı, ülkenin Futbol Federasyonu’nun bağımsız olduğu kararına varıldı. Naklen yayın ihalesi süresince, İngiltere Futbol Federasyonu’nun rızasını alma adına, Arsenal kulübünün o dönem başkanlığını yapan David Dein’in Federasyon yetkilileri ile görüşmelerde bulunduğu bilinir.
***
Bazıları şiddetle karşı çıksa da o sene yeni bir yapılanma ile 104 senelik İngiltere Lig statüsü değiştirildi ve 22 takımın katılımı ile yeni bir lig kuruldu. Şimdilerde alt liglerde eski günlerini özleyen Coventry City, Crystal Palace, Ipswich Town, Leeds United, Middlesbrough, Nottingham Forest, Oldham Athletic, Sheffield United, Sheffield Wednesday, Southampton, Wimbledon, Luton Town, Notts County ve West Ham United o takımlar arasındaydı.
***
Premier Lig, aradan geçen 20 sene içinde, dünya futbolunun en görkemli sahnesi haline geldi; üstelik izlenme oranlarında Bundesliga hariç Avrupa’nın diğer liglerine fark atarak… Geçtiğimiz sezon maç günleri statların doluluk oranının %92,2 olduğunu belirtmek gerekir. Günümüzde İngiltere’nin en büyük bankası Barclays Bank’ın sponsorluğunu yaptığı ligin beş senelik yayın haklarını 2008-09 sezonunun başında Sky Televizyonu 2 milyar Sterlin karşılığında kazandı. Dünyanın 212 ülkesinde 643 milyon izleyici tarafından izlenen ligin en fazla şampiyon olmuş takımı, 12 şampiyonlukla Manchester United… Kaderin cilvesi, Premier Lig’in kuruluşundan önce yalnız Ada futbolunda değil Avrupa arenalarında da esmis kükremiş Liverpool’un ise Premier Lig şampiyonluğu bulunmuyor. Ligde şimdiye kadar şu beş takım şampiyonluk yaşadı: Manchester United (12), Arsenal (3), Chelsea (3), Blackburn Rovers (1) ve son şampiyon Manchester City.
İngiltere’nin turizm ile ilgili istatistiksel bilgilerini tutan VisitBritain sitesine göre, 2010-11 sezonunda Premier Lig maçlarını statlarda izlemek için ülkeye gelen yabancı futbolsever sayısı 750.000 civarında… Ülkede bulundukları zaman içinde kişi başına harcadıkları rakam 766 Sterlin…
***
Hafta sonu başlayacak olan Premier Lig bu sezon kuruluşunun 20. senesini kutlayacak…
Kendi adıma izlemekten keyif aldığım, futbolun en görkemli sahnesine geçen yıllar içinde bize verdikleri için teşekkür ederim.
Dünyanın dört bir yanında futbolu sevenlere o zaman diliminde izlettiği nice keyifli maçlar, nice unutulmaz futbol şölenleri için… Çocukken sevdalandığımız o güzelim oyunun en acar, en afili, en yetenekli yıldızlarını (Thierry Henry, Cristiano Ronaldo, Ryan Giggs, Van Persie, Didier Drogba, Dennis Bergkamp, Gianfranco Zola, Wayne Rooney, Ruud van Nistelrooy, Eric Cantona, Alan Shearer, Michael Owen ve diğerleri) hangi coğrafyada olursak olalım sayesinde izleyebildiğimiz için… Futbola ve onlara dair anlatacak nice güzel hikâyeleri, heyecanlı serüvenleri yazma fırsatı verdiği için…
Bizden sonra gelecek nesillere futbolu sevdirdiği için…
Teşekkür ederim.
Kendi ülkemde futbolun giderek darbukalı, bıçaklı, bol kavgalı ve karşılıklı çemkirmeli sefil bir düğünü andırdığı, aklı başında futbolseverin futbola sırtını döndüğü zamanlarda yazdım bu yazıyı…
Gönül isterdi ki benim ülkemde de futbol adına içinde iddianame, savcı, şike, teşebbüs, belediye, başkan, yayıncı kuruluş, hapishane kelimelerinin geçmediği yazılar yazılabilsin.
Gönül isterdi ki geçen sezon bir gecede kimselere danışmadan Malta’dan ithal ettiğimiz “Play-off” saçmalığının yerini izlemekten keyif aldığımız futbol şölenleri alsın… Ama ne yazık ki giderek üçüncü sınıf bir filmin senaryosunu hatırlatıyor ülke futbolu… Elle tutulacak bir yeri kalmamışken varsa yoksa yedi tepeli şehrin üç takımının sandalcı kavgaları… Oysa artık bir anlasak, maç günleri statları dolmayan, rekabetsizlikle lanetlenmiş futbolun ilerlemesinin asla mümkün olmadığını…
O yüzden kuruluşunun 20. yılında, nice senelere Premier Lig…
İyi ki doğdun, iyi ki varsın…
Ziya Adnan
19 Ağustos 2012
2012PremierLig