Hull City AFC, Bir adın kalsa da geriye..

Bir adın kalsa da geriye…

Uzaklardan…

1904 senesinde kurulmuş Hull City AFC (Association Football Club), İngiltere’nin Yorkshire bölgesinde, 256.100 nüfuslu Hull şehrinin sarı siyahlı futbol takımı… Maçlarını oynadıkları 25.400 kapasiteli KC Stadı, adını sponsoru telekomünikasyon şirketinin (Kingston Communications) baş harflerinden almış. 2002 senesinde 44 milyon Sterlin maliyletle tamamlanmış o futbol mabedi, aynı zamanda şehrin rugby takımı Hull Rugby League FC’ye de ev sahipliği yapıyor.

Şehrin futbol takımının mazisinde büyük başarıları yok; ne Şampiyonlar Ligi, ne UEFA Kupası… Zaten uzun seneler şehirde yer alan iki büyük rugby takımının gölgesinde kalmışlar. 1930 senesinde Federasyon Kupasında yarı final oynamışlıkları var. 1959 ve 1966’da 3. Lig şampiyonlukları bulunsa da parasal sorunlarla boğuştukları 80’li senelerde 4. Lig’e kadar düşmüşler. Sonrası alt liglerde geçen gözden uzak zamanlar, ta ki 2008 senesine kadar… O senenin Mayıs ayında, Wembley’de oynanan play-off finalinde şehrin çocuğu Dean Windass’ın golüyle Bristol City’i yenip Premier Lig’e terfi etmişler. Yabana atılmamalı, 5 sezonda ülke futbolunun en alt liginden en üst ligine yükselmeyi başarmış “Kaplanlar”. Anlayacağınız onlar da uzun ömürlerinde ikbali de idbarı da görenlerden…

2010 senesinin baharında Wigan Athletic’le berabere kaldıkları son maçtan sonra düşmüşler Premier Lig’den. Ancak uzun sürmemiş ayrılık. 2013 senesinin Mayıs ayında yeniden dönmüşler bıraktıkları yere, ülke futbolunun en üst ligine. Bu yazının yazıldığı zamanlarda Premier Lig’de 30 puanla 13. sıradalar. Evlerinde oynadıkları son maçı Manchester City karşısında iki golle kaybettiler. Aldıkları istikrarsız sonuçlardan çok bu aralar isim değişikliği ile gündemdeler… Bu vesileyle anlatalım hikâyelerini…

***

Kulübün 74 yaşındaki Mısırlı başkanı Assem Allam, 1968 senesinde Gamel Abdel Nasser’in baskıcı rejiminden kaçarak İngiltere’ye sığınmış, Hull Üniversitesi’nde ekonomi tahsili yapmış. 1981 senesinde ilk şirketini kuran iş adamı, zamanla İngiltere’nin en zenginleri arasında gösterilecek kadar para kazanmış, yükselmiş. 2010 senesinde iflasın eşiğine gelmiş olan Hull City’i satın alarak duyurmuş futbol dünyasında adını. Zor zamanında kendisine kucak açmış şehre olan vefa borcunu, şehrinin takımına destek çıkarak ödemek istediğini söylüyor her fırsatta.
Allam, sezon başından beri kulübün adını “Hull Tigers” (Hull Kaplanları) olarak değiştirmeye çalışıyor. Gerekçesi, global futbol pazarında kulübün profilini yükselterek cazibesini artırmak. İş adamına göre yeni isim; yeni fırsatlar, yeni ufuklar, yeni maddi imkânlar demek… Allam, kulübün şimdiki adının çok uzun ve demode olduğunu, daha kısa ve vurucu bir isimle dikkat çekeceğini vurguluyor. Yakın geçmişte “The Guardian” gazetesi yazarı David Conn’la yaptığı söyleşide Leicester City, Bristol City ve Manchester City gibi kuluplere atıfta bulunarak, Ada futbolunda çok fazla kulübün adında bulunan “City” (şehir) kelimesinin takımları çok sıradanlaştırdığını anlatmış; Manchester City’nin başkanı olsa, kulübün adını “Manchester Hunter” (Manchester Avcısı) olarak değiştireceğini vurgulamıştı. Yaşlılık mı yaratıcılık mı takdir sizin!

Ancak takımın taraftarları bu isim değişikliğine pek sıcak bakmıyor, değişikliğin kulüp tarihini ve anıları hiçe saymak olduğunu düşünüyorlar. Taraftar derneği başkanı Bernard Noble, isim değişikliğini istemeseler de başkanın kulübü iflastan kurtardığını, neticede kulübün ona ait olduğunu dile getiriyor. Şimdilerde Hull City tribünlerinde açılan “City Till We Die” (Ölene kadar City) flamalarına ve tezahüratlarına şöyle cevap vermiş inatçı başkan: “En kısa sürede ölebilirler. Çoğunluk taraftar, yükselen bir kulüp ve daha iyi futbol izlemek istiyor!”

***

Ada futbolunda zaman içinde adını değiştirmiş niceleri mevcut… Güney Londra’nın Woolwich semtinde, silah fabrikasının işçileri tarafından kurulduğu zamanlarda “Dial Square” olarak bilinirmiş Arsenal. “Royal Arsenal” adını aldıktan sonra, 1891 senesinde adını Woolwich Arsenal olarak değiştirmiş. Sadece ismini değil, şehrini bile değiştirmişler de var elbet. 80’li senelerde Güney Londra’da “Deliler Çetesi” olarak nam salmış, Federasyon Kupasını kazanmış Wimbledon FC’nin hikâyesi sanırım en ilginç olanı… 2004 senesinde “MK Dons” adıyla Milton Keynes’e taşınan kulübün bir kısım taraftarı Wimbledon semtinden asla ayrılmayacaklarını, kulübün köklerinin bu semtte olduğunu, tarihe ihanet etmeme adına kendi kulüplerini kuracaklarını açıklıyor ve AFC Wimbledon’u kuruyorlardı.

Leeds şehrinin ilk profesyonel takımı Leeds City FC, 1904 senesinde kurulmuş; 1919 senesinde futbolculara el altından ödeme yaptıkları gerekçesiyle kapatılıp, aynı sene Leeds United adını almış. Batı Londra’daki West Ham United, 1895 senesinde demiryolu işçileri tarafından “Thames Ironworks FC” adıyla kurulmuş; 1900 senesinde de günümüzdeki adını almış.

Hull City’e dönersek… İngiltere Futbol Federasyonu, isim değişikliğinin en azından bu sezon sonuna kadar kabul edilmeyeceğini, her koşulda taraftarın rızasının alınması gerektiğini vurguluyor.
Hull City’ye benzer bir hikâye de uzaklarda, tapelerin havalarda uçuştuğu bizim toz duman topraklardan… PTT 1. Lig’de lider durumda bulunan Ankaraspor’un sezon sonunda şampiyon olması halinde adının Ankaragücü olarak değiştirileceği, böylece sarı lacivertli takımın tekrar 1. Lig’e döneceği konuşuluyor. Ankaragücü taraftarı ise en güzel cevabı maçlarda açtıkları flamada vermiş: “Başka ligde şubemiz yoktur!”

Velhasıl onca sene kır saçlı adam, sonra ardından gelen Gökçek kâbusu… 3. Lig’de bile rahat yok, ne çileymiş arkadaş!

Ziya Adnan
18 Mart 2014

HullCity