Huddersfield Town, kuzeyin mavi beyazı…

Huddersfield Town, kuzeyin mavi beyazı…

Uzaklardan...

Huddersfield… İngiltere’nin kuzeyinde, West Yorkshire bölgesinde Leeds ve Manchester şehirleri arasına kurulmuş, Başkent Londra’ya 310 kilometre uzaklıkta 163 bin nüfusa sahip tarihi bir kasaba. Ülkenin en büyük 11. kasabası olarak eski zamanlarda yün üretimiyle adını duyurmuş, şimdilerde adını kasabasından alan 20 bin öğrenciye ev sahipliği yapan büyük bir üniversiteye sahip. Nüfusunun üçte birini öğrencilerin oluşturması nedeniyle öğrenci kasabası olarak biliniyor. Müslümanların çoğunluğu oluşturduğu kasaba sakinlerinin en büyük tutkusu rugby 1895’te ilk kez bu diyarlarda oynanmış. Her sene dünyanın en büyük müzik festivallerinden birine ev sahipliği yapan kasaba Lawrence Batley adında sanatseverler arasında bilinen büyük bir tiyatroya sahip.

İşte o tarihi kasabanın 1908’de kurulmuş mavi beyaz takımı Huddersfield FC, nam-ı diğer ‘Terriers’ (av köpekleri). 1910’da futbol ligine giriş yaptıktan sonra 1926’da arka arkaya üç sezon şampiyon olan ilk İngiliz takımı olarak tarihe geçmişler. 1920-1930 arasında Ada futbolunun en korkulan takımı olduklarını yazar futbol tarihini anlatan kitaplar. Efsaneleri Herbert Chapman 1921’de kulübün teknik direktörlüğüne getirilmiş. Modern futbolun temel taşlarını kulübe yerleştirirken, stadın ışıklandırılmasından, fizyoterapinin önemine kadar futbolla ilgili her konuda kulübünü ileri taşımış. Transferleri ve takım seçimini başkanların ve yöneticilerin yaptığı zamanlarda bu sorumluluğu alan ilk futbol adamı olduğunu hatırlatalım. Ocak 1934’te 55 yaşında aramızdan ayrılmış futbol sevdalısı… Siyah beyaz zamanların başka bir efsanesi, Liverpool’un yaratıcısı Bill Shankly 1950’li senelerin sonunda takımı çalıştırmış, o dönem formasını giyenler arasında Denis Law ve Ray Wilson gibi nam salmışlar bulunuyor.

Sonrasında düşüşe geçmişler, alt liglerde geçen zamanlardan sonra 1999-2000 senesinde Premier Lige yükselmeye çok yaklaşmışken, yıldızı ve golcüsü Marcus Steward’ı o dönem şampiyonluk yarışındaki rakipleri İpswich Town’a satmışlar. Sezonun sonunda İpswich Town ülke futbolunun en üst ligine terfi ederken, Huddersfield Town play-of oynama fırsatını iki puan farkla kaçırmış. 100. senelerini kutladıkları 2008-2009 sezonunda sezonluk bilet fiyatlarını 100 Sterline düşürürken, açılış maçını Herbert Chapman’ın anısına onun çalıştırdığı en son takım Arsenal’le yapmışlar.

1994’ten beri takıma ev sahipliği yapan 24.500 kapasiteli Kirklees Stadını her sezonda doldurmayı başarmaları kayda değer. Championship’ten terfi ettikleri 2016-2017 sezonunda evlerinde oynadıkları 23 maçı 467.887 taraftar izlerken maç başına 20.343 taraftar ortalaması yakalamışlar. Her fırsatta marka değerinden dem vurup kulüplere verilen cezalar nedeniyle maçların boş tribünlerde önünde oynandığı bizim coğrafyanın futbolunu yönetenlere tekrar hatırlatma olsun bu vesileyle, maç günleri tribünlerini dolduramayan bir ülkenin futbolunun asla ilerleyemeyeceği gerçeği…

2017-2018 sezonunda ilk kez Premier Lig’de yer alan takımın 28 kişilik kadrosunun yaş ortalaması 25.9, toplam değeri 50 milyon Sterlin civarında. PSG’nin Neymar transferi için Barça’ya ödediği rakamı düşününce takdiri hakkediyorlar sanırım. Teknik direktörleri 45 yaşındaki David Wagner Premier Lig tarihinin en mütevazisi olarak görüyor takımını, en değerli topçuları 30 Ocak 1992’de dünyaya gelmiş sol kanat oyuncusu Tom İnce, 90’lı senelerde Manchester United ve İngiltere Milli Takımının kaptanlığını yapmış Paul İnce’in oğlu. Futbol kariyerine Liverpool’un genç takımlarında başlamış, alt liglerde top koşturduktan sonra geçen günlerde Huddersfield Town’un saflarına katılmış. Premier Lig’in açılış maçında deplasmanda Crystal Palace’ı üç golle geçen takımın kadrosundaki Premier Lig tecrübesi olan tek futbolcusu 22 sırt numaralı Steve Mounie. O maçta iki golle maçın adamı seçilen Steve Mounie, geçen günlerde 12 milyon Sterlin karşılığında Montpellier’den transfer edildi, ligin sürpriz golcülerinden olmaya aday 22 yaşındaki forvet…

20 Ağustos 2017 Pazar günü, Premier Lig’deki ikinci maçında Huddersfield Town evinde, lige birlikte çıktığı Newcastle United karşısında. Ev sahibi takım 4-2-3-1 dizilişinde, tek forveti Mounie. Topa yüzde 58 sahip olduğu ilk yarıda 6 kez rakip kaleyi yokluyorlar ama pozisyon üretmekte sıkıntılılılar. Orta sahanın solunda oynayan 1.93’Lük Philip Billing 20 yaşında Danimarka U21 takımında forma giyiyor, sahanın göze batanlarından. 50’de golü buluyor ligin çiçeği burnunda takımı, sahanın en iyisi orta sahanın dinamosu Avustralyalı Aaron Mooy, Kachunga ile yaptığı verkaç sonrası ceza yayının üzerinden uzak köşeyi buluyor. John Smith Stadını dolduran 24.128 taraftarın önünde ikinci maçını da kazanıyor Town. Benitez’in Newcastle’ı ligdeki ikinci maçını da kaybederken transfer dönemindeki sessizlikleri 2015-2016 sezonunda küme düşme acısı yaşamış sevdalılarını endişelendiriyor. Huddersfield Town’a gelince, Manchester United’ın ardından ligde 2. sıradalar, bahis şirketleri şampiyonluklarına 1’e 1.500 veriyor. Yakın geçmişte Leicester City’nin şampiyonluğuna şahit olmuş bir futbol romantiği olarak neden olmasın diyelim en kalbi dileklerimizle…

Ziya Adnan
22 Ağustos 2017