“FA Cup”, Federasyon Kupası zamanlarında Kuzey Londra…

“FA Cup”, Federasyon Kupası zamanlarında Kuzey Londra…

Uzaklardan…

“FA Cup” (The Football Association Challenge Cup), bizdeki adıyla Federasyon Kupası, dünya futbolunun en eski kupası… İlk kez 1871 senesinde oynanmış. Son sezonlarda Avrupa kupalarında mücadele eden takımların önem vermemesi nedeniyle biraz gölgede kalmış olsa da Ada futbolunda önemi ayrı, malum zayıfın güçlüyü yenme ihtimali. Futbol literatürüne “Giant Killing” (devi öldürmek) olarak geçmiş. Alt liglerde oynayan takımlar için bulunmaz fırsat, hele de kurada şanslı çıkıp tıka basa dolu tribünler önünde kendi evlerinde oynama fırsatı yakalamışlarsa. Hem kasaları doluyor, hem de bir sezonluğuna da olsa nam salıyorlar futbol âleminde. Kupayı kazanan takım sadece 1,8 milyon Sterlin kazanıyor ama kupanın prestiji para ödülünden çok daha fazla. Geçenlerde kupanın marka değerini artırma adına Premier Lig takımlarının kupada her maçını deplasmanda oynaması gerektiğini, böylece alt liglerde oynayan takımların daha kazançlı çıkacağı vurgulanıyordu BBC’de yayınlanan o enfes futbol programında. Bizdeki “mutlaka iki büyük takım finalde yer almalı” hastalıklı düşüncesinin aksine!

Kupa tarihi sürprizlerle dolu. Geçtiğimiz sezon 4. turda Premier Lig’in devleri Chelsea, Tottenham, Manchester City alt liglerde mücadele veren takımlara yenilip elenmişlerdi, sonunda aradan sıyrılan Arsenal kazandı kupayı. Federasyon Kupasını en çok kazanan takım olan “Topçular”, 12 sezonda kupayı müzelerine götürmüşler. Ama onların da kazalara uğradıkları sezonlar olmuş. 1992 senesinde, bir önceki sezonda, 92 takımlı profesyonel liglerin en son sırasında yer almış Wrexham Town’a elenmişler, üstelik ligi şampiyon olarak tamamladıkları sezonda! Kupayı en çok kazanan teknik direktör ise Arsene Wenger, 19 senelik Arsenal macerasında 6 kez kazanmış Federasyon kupasını…

Bir de ‘Kupa Beyi’ Yeovil Town var, dev öldürme konusunda hayli iddialı. Bakmayın şimdilerde League Two’nun (4. Lig) son sırasına demir atmış olmalarına, profesyonel liglere adım atmadan önce, köklü tarihlerinde yirmi kez Federasyon Kupasında profesyonel liglerde oynayan takımları elemişler, amatör kulüp için yabana atılmayacak rekor. Madem ‘Kupa Beyi’ konusu açıldı, Ankara’nın sarı lacivertli takımına da selam olsun…

Bu sezon 135’incisi oynanan kupaya 4’ü profesyonel, kalanı amatör liglerden 736 takım katılıyor. 2004 senesinde 660 takım katılırken, bu sayı her sezon artarak gelmiş günümüze. Kura çekiminde “seeding” (seri başı) uygulanmıyor; küçük büyük ayrımı gözetmeden her takım aynı torbadan katılıyor kuraya. Toplamda 14 tur var, amatör takımların katıldığı ilk tur maçları ağustos ayında yapılıyor ve ocak ayına kadar 6 tur oynayıp hâlâ kupada kalmayı başaranlar büyüklerle oynama fırsatı yakalıyor. “Anything is possible” (her şey mümkün) sloganıyla reklamını yapıyor kupa maçlarının reklamını BBC, kupanın her türlü sürprize açık olduğunu hatırlatarak…

1994–1995 sezonundan günümüze beş sponsor kupaya adını vermiş, son sponsor Emirates’in 2018 senesine kadar anlaşması var. Her ne kadar kupada sponsorun adı bulunsa da, kupanın tarihini ve önemini hatırlatma adına “FA Cup” adı mutlaka kullanılıyor, marka değerinin en güzel hatırlatması…

***

Yeni yılın ilk günlerinde, soğuk, yağmurlu bir Londra cumartesisinde son iki sezonda kupayı kazanmış Arsenal, bu sezon Premier Lig’de zor zamanlar geçiren Sunderland karşısında. Sezonun en iyisi Mesut’u maç kadrosuna almamış Wenger, önündeki önemli maçları düşünüyordur muhtemel. Maça hızlı başlayan ama Mesut’un yokluğunda pozisyon üretmekte zorlanan ev sahibi takım, Koscielny’in savunmada topu kaptırması sonrasında kalesinde golü görüyor. Dakika 17… Sonra yükleniyor Arsenal, Campbell ile beraberliği yakalıyor 25. dakikada. Mesut’un yokluğunda takım, kapıyı zorlayan ama açamayan çilingir misali!

İkinci yarıya da baskılı başlıyor kırmızılı takım ama son bölgede etkisiz. 66.dakikada oyuna giren Ramsey 72’de öne geçiriyor takımını. 75’de Giroud farkı ikiye çıkartınca rahatlıyor takım. Adı yakın geçmişte Galatasaray ile anılan Joel Campbell 80’de oyundan çıkarken ayakta alkışlanıyor. Tur atlayan takım Arsenal. Sunderland’ın şimdi tek derdi kümede kalmak. Maç sonu basın toplantısında, 20 yaşındaki savunmacı Hector Bellerin övgüler alıyor hocasından…

O maçtan bir gün sonra, Kuzey Londra’nın White Hart Lane Stadı’ndayız. Ligin dişli takımı Tottenham Hotspur, bu sezon ‘gönüllerin takımı’ olan Leicester City karşısında. İki takım 1961 senesinin kupa finalinde karşı karşıya gelmişler, Tottenham kazanmış o maçı. Bu maçta iki takım da aslarını lig maçına saklamış, sahada ne Kane, ne Vardy! Tottenham’ın topa bolca sahip olduğu ama fazla pozisyon yaratamadığı maç 2-2 bitince iki takım yeniden buluşma sözüyle sahadan ayrılıyor. Hary Kane’nin son dakikalarda penaltıdan Tottenham formasıyla 50. golünü atması kayda değer. Gelecekte adını sıkça duyacaksınız sanırım…

Ziya Adnan

19 Ocak 2016