Euro 2020: İtalya, Mancini devrimi

Uzaklardan…

FIFA sıralamasında 7. sıradaki İtalya, tarihinde Avrupa Şampiyonasında üç kez final oynadı. Turnuvaya ilk kez katılma hakkını kazandığı 1968’de kupayı kaldırırken, 2000 ve 2012’de finalde kaybetti. Euro 2020’de takımın başında sahaya çıkan Mancini, Gian Piero Ventura liderliğindeki takımın 2018 Dünya Kupasına katılamamasından kısa süre sonra görevi devraldı, bu yazının yazıldığı zamanlarda İtalya, milli takım tarihinde yüzde 70 ile en yüksek galibiyet oranına sahip. Mancini’nin göreve geldiği günden beri oynadıkları 30 maçın 21’ini kazandılar ve Avrupa Şampiyonası elemelerinde grupta 10 maçtan 10 galibiyet çıkardılar. Ancak galibiyet serisinde FIFA’nın ilk 20 sıralamasında yer alan takımlardan sadece üçüyle karşılaştıklarını, Finlandiya, Yunanistan, Bosna-Hersek, Ermenistan ve Lihtenştayn’ının bulunduğu nispeten kolay bir gruptan çıktıklarını hatırlatalım. 1930’larda Vittorio Pozzo’nun kırdığı 30 maçlık yenilmezlik rekorunun rekorun beş maç gerisindeler, Mancini’nin gelişiyle devrim yaşadıkları kesin.https://a413bb1881b8f70f68c35b1cf86e52ae.safeframe.googlesyndication.com/safeframe/1-0-38/html/container.html

4-3-3 dizilişini tercih ediyor Mancini, oyunu geriden kurmayı, tempoyu dikte etmeyi seviyor. Jorginho ve Marco Verratti orta sahada hâkimiyeti kontrol ederken, Nicolo Barella rakibin ceza sahasına hücum ediyor. Atağa çıktıkları anlarda 3-2-5’e dönen takım sağ ve sol kanatlarda Federico Chiesa ve Emerson Palmieri ile oyuna genişlik kazandırıyor. Euro 2020’de grup maçlarında ortaya çıkan, usta bir teknik direktörün ellerinde gençlikle deneyimin iyi harmanlandığı, yüksek tempoyla oynayan, izlemesi keyif veren bir takım. Kaptan Giorgio Chiellini, “Bu takımın parçası olmaktan gurur duyuyorum, büyük hayaller kurabilir ve Euro’yu kazanabiliriz” diyor ve ekliyor: “Kimyamız bir tür sihir.” İtalya Futbol Federasyonu hocasına güveniyor olmalı ki Mancini’nin sözleşmesini 2026’ya kadar uzattı. Yeri gelmişken büyük hocaya da selam çakmadan geçmeyelim, futbolculuk zamanlarında yetişmiş olanlar hatırlar, inanılmaz derecede yetenekli, bir o kadar da sorunlu topçuydu forvet. 1982’de Manchester City’den takıma katılan Trevor Francis ile antrenman sahasında yumruk yumruğa kavga etmişliği var. Ancak futbolculuk sonrasında durulmuş futbol sevdalısı, “yaşlandım” diyor eski günleri hatırlatanlara. Sıkı bir Katolik, Bosna’daki popüler hac kenti Medjugorje’yi sık sık ziyaret ediyor. Eskinin alıştığımız futbol adamlarından farklı, Sampdoria’yı çalıştırırken takımın forma tasarlamasını yapmış. Futbol dışındaki ana tutkusu İtalya’da popüler bir raket sporu olan padel…

Güneşli, aydınlık Londra gününde görkemli Wembley Stadı’nda Mancini’nin takımı FİFA sıralamasında 22. sıradaki Avusturya karşısında. Avusturya, İtalya’ya karşı son galibiyetini 1960’da bir hazırlık maçında elde etmiş. İtalya sonraki 13 maçta yenilmedi, bu maçların 10’unu kazandı. İtalya 4-3-3 dizilişinde, ileri uçta Berardi, Immobile, Insigne üçlüsü. Kaptanları, savunmanın bel kemiği 36’lık Giorgio Chiellini sakatlığı nedeniyle takımda yer almıyor. Avusturya 4-2-3-1 dizilişinde, golcüleri Arnautovic’in arkasında Laimer, Sabitzer, Baumgartner. Maçın başında gole yaklaşıyor Baumgartner sol kanattan ceza sahasına yerden kesiyor, Sabitzer ıskalıyor. Maça daha iyi başlayan Avusturya, orta sahada sıkı baskı yapıyor ve rakibin oyun kurmasına izin vermiyor. İlk bölümde Lainer ile sağ kanadı iyi kullanıyorlar, ancak 17’de gole yaklaşan İtalya oluyor. Spinazzola soldan Barella’yı görüyor, sonun yerden vuruşunu yatarak çeliyor Avusturya kalesinde Bachmann. İtalya’nın sol kanadında Spinazzola ataklarda etkili. 20’den sonra oyunu rakip sahaya yıkıyor İtalya, Avusturya takım halinde savunmada. 31’de gole yaklaşıyorlar, İmmobile’nin ceza sahası dışından vuruşunda direkler gole izin vermiyor. İtalya’nın topa yüzde 52 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi 11 kez yokladığı devre golsüz kapanıyor.

2. devreye aynı kadrolarla çıkıyor takımlar, 49’da İtalya savunmasında Bonucci’nin hatasında Arnautovic ceza sahasında vurmakta geç kalınca Avusturya golden oluyor. Akabinde Alaba ceza yayının üzerinden kullandığı duran topta isabetsiz vuruyor. 56’da Avusturya savunmasının az adamla yakalandığı nadir pozisyonda Insigne’nin soldan İmmobile’ye pasında araya giren Alaba net golü önlüyor. 60’ta Avusturya atağında Sabitzer’in vuruşunda top savunmaya çarpıp dışarı çıkıyor, İtalya adına şans anı. Rakibin iştahlı oyunu, enerjisi karşısında top yapmakta zorlanıyor İtalya ve 65’te kalelerinde golü görüyorlar. Arnautovic’in kafa vuruşu ağlara giderken hakem golü veriyor ama VAR pozisyonun ofsayt olduğuna hükmediyor, maçın muhtemel kırılma anı. 69’da iki değişiklik yapıyor İtalya, Verratti ve Barella’nın yerlerine Locatelli ve Pessina sahada. Son bölümde İtalya pas trafiği yaratmakta zorlanırken gole daha yakın olan takım Avusturya. 84’te İtalya iki değişiklik daha yapıyor, Immobile ve Berardi yerlerini Chiesa and Belotti’ye bırakıyor. Beş dakika uzatılan maçta gol olmayınca maç uzatmalara gidiyor

Uzatmanın ilk bölümünde golü bulan İtalya oluyor, 95. dakikada Avusturya ceza sahasında Spinazzola, soldan Chiesa’yı görüyor. Oyuna sonradan giren 14 numara uzak direğe enfes vuruyor. Geriye düştükten sonra 3. bölgeye kalabalık çıkıyor Avusturya, Arnautovic yerini Kalajdzic’e bırakıyor. Devrenin bitimine yakın fark ikiye çıkıyor, Avusturya savunmasının uzaklaştıramadığı topu Pessina sert vuruşla sağ alt köşeye bırakıyor.

Uzatmanın 2. devresine iki değişiklikle başlıyor Avusturya, Gregoritsch ve Schaub, Grillitsch ve Schlager’in yerlerini alıyor. 110’da altı pastan isabetsiz vuruyor Sabitzer ama bitime altı dakika kala Gregoritsch’in kullandığı korneri kafayla ağlara gönderen Kalajdzic. Fark bire iniyor ama kalan dakikalarda başka gol olmayınca eve dönen takım Avusturya oluyor. Ne diyelim, eleneceksen Avusturya gibi elen; mücadele, iştah, istek ne ararsan var. İtalya’ya gelince, son sekize kaldılar, Belçika-Portekiz maçının galibi ile karşılaşacaklar. O maç kaçmaz derim…

Ziya Adnan

28 Haziran 2021