Diaby, Arsenal’in bahtsızı…

Diaby, Arsenal’in bahtsızı…

Uzaklardan…

Kimileri vardır, birkaç verimli sezondan sonra genç yaşında transfer dönemlerinde aranılan, takımların peşinde koştuğu isim haline gelir; yakın geçmişe kadar alt liglerde, futbolun görünmez köşelerinde top koştururken bir anda parlar yıldızı, onu transfer etmek için sıraya girer kulüpler, gazetelerin arka sayfalarını hikâyesi süsler. Şansı yaver gitmiştir, açılır kapılar, yeni ufuklar… Kimileri vardır, büyük hayaller, umutlarla geldiği takımda işler bir anda ters gider, birkaç sakatlık derken ayrı kalır takımından, tepetaklak hallerden geçer, zamanla söner hayaller. Hep bir sonraki sezondan umutla bahsederken zaman içinde unutulur gider…

Hatırlayalım bir zamanlar büyük beklentilerle transfer edilmiş ama 2013 senesinin Ağustos ayından günümüze sadece 16 dakika sahada kalabilmiş, dokuz sezonda 40 sakatlık, sayısız ameliyat geçirmiş, 1.92’lik orta saha oyuncusunu, anlatalım hazin hikâyesini…

11 Mayıs 1986’da Paris’in kuzeyinde yer alan Aubervilliers banliyösünde kamyon şoförü bir babanın oğlu olarak dünyaya gelmiş. 1998 Dünya Kupası’nın, ülkesinde oynandığı zamanlarda merak salmış futbola, o zamanlardaki kahramanının Patrick Vieira olduğunu vurgular söyleşilerinde. 1996-2005 arasında, Arsenal’de oynadığı dokuz sezonda üç şampiyonluk yaşamış Senegalli orta saha oyuncusuna da selam çakmadan geçmeyelim. Aradan geçen onca seneye rağmen hâlâ adına yazılmış şarkılar söylenir Kuzey Londra takımın tribünlerinde, takıma gönül vermişler yerinin asla dolmadığını söylerler futbol sohbetlerinde…

Futbolcuya dönersek, ilk profesyonel takımı 2004-2006 arasında formasını giydiği Auxerre. Sakatlıklarla boğuştuğu iki sezonda sadece 10 maçta forma giyebilmiş. 2006 senesinin Ocak ayında 2 milyon Sterlin karşılığında Arsenal’e transfer olurken Auxerre başkanı Gerard Bourgoin, kulübün genç futbolcuları satmaktan yana olmadığını, ancak futbolcunun fazla forma şansı bulamadığından satılmasında sakınca görmediklerini söylemiş. İşin ilginç yanı, Chelsea de futbolcuyu kadrosuna katmak için uğraşmış o yıllarda…

Lee Dixon’dan boşalan 2 numaralı formayı kapmış ilk sezonunda. O senenin Mayıs ayında geçirdiği sakatlık uzun sürecek bahtsız hikâyenin başlangıcı olmuş. Sunderland’a karşı oynadığı maçta Dan Smith’in hunhar darbesi sonucu sahayı sedyeyle terk etmek zorunda kalınca o sene oynanan Şampiyonlar Ligi finalini ve 21 yaş altı Avrupa Şampiyonasında boy gösterme fırsatını kaçırmış. O dönemde ayak bileğinden geçirdiği üç ameliyat ve neredeyse bir sene kadar süren iyileşme döneminden sonra sahalara dönmüş ama sakatlığının ciddi olduğunu, kariyerinin erken sona erebileceğini söylemiş doktorlar…

Sonrası sakatlıklarla geçen, her dönüşün kısa sürdüğü, umutların hep bir sonraki sezona kaldığı beklemek ve ummakla geçen zamanlar. 2011-2012 sezonunda, sadece dört maçta forma şansı bulabilmiş mesela, üstelik hiçbir maça ilk 11’de başlayamadan. 2013 senesinin Mart ayında dizinden sakatlanmış ve 13 ay uzak kalmış sahalardan. 2014 senesinin baharında dönmüş takıma ama Ekim ayında yeniden sakatlanmış, bu kez altı ay ayrı kalmış. Takımdaki en verimli sezonu 2009-2010… 55 maçın 40’ında forma giymiş o sezon… Wenger’in de hakkını verelim, aynı jenerasyondan Denilson, Song, Bendtner, Senderos, Djourou’yu gözden çıkarırken, sabırla dönüşünü beklemiş futbolcusunun, güvenini, umudunu hiç kaybetmemiş. Futbol tarihini yazan kitaplar, efsane Shankly’nin, kadrosundaki sakat futbolcularıyla konuşmadığını, iletişim kurmaktan kaçındığını, tüm zamanını işine yarayacaklara harcadığını anlatır. Kalan sağlar bizimdir felsefesi! Wenger’i farklı yazacaklardır şüphesiz…

***

Ve 2015 senesinin yaz aylarında Arsenal’de geçirdiği 11 sezonda sadece 135 maçta forma giyebildikten sonra serbest kaldı Abou Diaby, bir zamanlar Vieira’nın varisi olarak gösterilen, 16 maçta Fransa Milli Takımıyla sahaya çıkmış Arsenal’in bahtsızı. Geçenlerde Daily Mail gazetesine verdiği söyleşide, son iki sezonda sadece iki maçta forma giyebildiğini, üzgün olduğunu söylüyordu ve gösterdiği sabır için Wenger’e teşekkür ediyordu…

Onun bedelsiz olarak Marsilya’nın yolunu tuttuğu zamanlarda Ada futbolunun yükselen yıldızı John Stones’u transfer edebilmek için 30 milyon Euro’yu gözden çıkartmıştı Chelsea. 2013 senesine kadar alt liglerde, Barnsley’de top koşturuyordu Stones. 2013 senesinin Ocak ayında 3 milyon Sterlin karşılığında Everton’a transfer olmuştu. Velhasıl, birinin yıldızı parlarken, diğeri sakatlıklarla geçen zamanlara yanıyordu. Arsenal taraftar forumlarının birinde okumuştum. “Şimdilerde tarih olmuş Hihgbury Stadı’nda forma giymiş en son futbolcu da takımdan ayrıldı” diyordu eskiyi bilen Arsenal taraftarı ve devam ediyordu: “O harika futbol mabedinin son halkasını da kaybettik.”

Ziya Adnan

20 Ağustos 2015