Championship; yıldızları bile unuttuğumuz zamanlarda…

Uzaklarda…

20 Haziran 1989’da aramızdan ayrıldı Hasan İzzetin Dinamo, Türk edebiyatının yoksul şairi. “Yıldızları bile seyredemiyorum, vakit darlığından, her akşam boynu bükük, eve dönüyorum, eski ümitlerimin mezarlığından” der dizelerinde. Beter bir virüsün pençesinde yıldızları bile unuttuğumuz zamanlarda sürgünler, hapisler, işkenceler içinde geçen yaşamından geriye kalan dizeleriyle analım şairi, malum futbol kadar şiir de candır…

Üç aylık zaruri aradan sonra Premier Lig gibi Championship de döndü sahalara. Geçenlerde, başkentin zirveye oynayan iki takımı Fulham ve Brentford’un mücadelesini Brentford iki farkla kazandı. O maçın ertesinde ligin formda takımı Brentford, evinde, bizim toprakların sevdalısı Slaven Bilic’in lider takımı West Bromwich Albion karşısında. Brentford’un mabedi “Griffin Park” ölümü bekleyen hasta misali, Ada futbolunun günümüzde dört köşesinde pub olan yegâne stadı sezon sonunda yıkılacak ve ne acıdır ki maçların seyircisiz oynandığı kötü zamanlarda, mahallenin eski stadında bir ömür geçirmiş Brentford sevdalıları son kez alkışlayamayacaklar o eski statta takımlarını. “Çünkü herkesin bir gideni vardır, içinden bir türlü uğurlayamadığı…” der Turgut Uyar enfes dizelerinde, Brentford sevdalılarını ve Griffin Park’ı muhtemel şimdilerde en iyi anlatan…

Tribünlerde yaklaşık 30 medya çalışanı var. Gün içinde 30 dereceye ulaşan sıcaklık maçtan hemen önce yerini yaz yağmuruna bırakıyor. 4-3-3 dizilişinde ev sahibi, ileri uçta Championship’in en verimli üçlüsü, Benrahma, Watkins, Fosu-Henry. Kazandıkları takdirde liderle puan farkı beşe inecek. Bitime altı maç kala lig sürprizlere açık anlayacağınız. Rakip West Brom formsuz, son üç maçta gol bulamadılar, Brentford ise evinde kral, son 11 maçın sadece birinde sahadan puansız ayrıldılar. İki takım da yüksek tempoda, 3. bölgede sıkı presle başlıyor maça. Ev sahibinin 10 numarası, ligin yıldızı Benrahma rakip savunma 2 numara Furlong’un yakın markajında. Topun rakipte olduğu anlarda maaile kapanıyor West Brom, haliyle pozisyon üretmekte zorlanıyor ev sahibi. 16’da bulduğu ilk pozisyonda öne geçiyor Brentford, Benrahma’nın pasını yakın mesafeden kaçırmıyor Watkins. Golden sonra uzun toplarla pozisyon üretmeye çalışıyor misafir takım, gole yakın oyuncuları 12 numaralı Pereira. Topa yüzde 52 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi üç kez yokladığı devreyi önde kapatıyor Londra takımı.

2. devreye Pereira’nın uzaklardan gol denemesi ile başlıyor West Brom ama gole yaklaşan Brentford, yakın mesafeden dokunamıyor Watkins. 52’de Zohore’nin direkten dönen vuruşu misafir takım adına şansızlık. O pozisyondan sonra baskıyı artırıyor Bilic’in takımı ancak net pozisyon üretemiyorlar. Oyuna genişlik kazandırdıkları anlarda topu iyi kullanamamaları önemli eksikleri. Son bölümde Brentford’un dinamosu Da Silva sakatlanarak yerini Mokotjo’ya bırakıyor. Altı dakika uzatılan maçta başka gol olmayınca Brentford liderle arasındaki puan farkını beşe indiriyor. Kalan altı maçın dördünü evlerinde oynayacaklar, Benrahma ve Watkins yükselişlerini sürdürürse her şey mümkün. Maçtan sonra Slaven Bilic ile kısa bir süre sohbet imkanı buluyorum. Her zamanki gibi içten, mütevazı, yenildikleri için mutsuz olduğunu, kalan yedi maçta daha iyi olmaları gerektiğini vurguluyor…

***

O maçın ertesinde, cumartesi öğle saatlerinde başlayan maçta lige tutunmaya çalışan Charlton evinde, iddiası bulunmayan QPR karşısında. Yaz güneşi yerini gri bulutlara bırakmış, 27 bin kapasiteli The Valley Stadının tribünleri boş, medyaya ayrılmış bölümde sınırlı sayıda gazeteci. Futbol hüzünlü günlerinden birini daha yaşıyor. Stada girişte ateş ölçümü, maske, eldiven ve su dağıtımından sonra yerimizi alıyoruz. Kırmızılı Charlton baskılı başlıyor maça, orta saha Erhun Öztümer bu maçta kadroda yer almıyor. 12’de kornerden golü buluyorlar, Pratley rakip savunmanın üzerinden kafa vuruşuyla topu köşeye bırakıyor. Sahanın her bölgesinde daha istekli ev sahibi takım, forvet hattında 17 numaralı Bonne göze batan oyuncuları. Topa sahip olduğu anlarda takımın yıldızı Eze’yi topla buluşturmakta zorlanıyor misafir takım, uzun toplarla gol arıyor ama pozisyon üretmekte zorlanıyor. Topa yüzde 63 oranında sahip olduğu devreyi geride kapatıyor.

2. devreye daha istekli başlıyor QPR, yağmurun yerini güneşe bıraktığı dakikalarda gole yaklaşıyorlar, Hugill’in vuruşu kalecide kalıyor. Dakikalar ilerledikçe tempo artıyor oyunda, iki takım da orta sahayı çabuk geçiyor. 63’te yine kornerden gole yaklaşıyor Charlton, QPR savunması duran toplarda adam paylaşımında sıkıntılı. 71’de üç değişiklik yapıyor misafir takım ama aradığı golü bulamıyor. Velhasıl zor da olsa kazanıyor Charlton, kümede kalma savaşında üç puanı kapıyor. Maçın en tatsız anı, stat hoparlörlerinden yükselen gereksiz suni tezahüratlar. Oysa taraftarın olmadığı statlarda suni tezahürat, sessiz bir Charlie Chaplin filmine dublaj misali…

Ziya Adnan

30 Haziran 2020

,