Carabao Kupası: Sütten enerji içeceğine, kupaların değişimi…

Carabao Kupası: Sütten enerji içeceğine, kupaların değişimi…

Uzaklardan…

Ada futbolunun 3. kupası, bu sezonki adıyla ‘Carabao Kupası’, enerji içeceği üreten Taylandlı sponsor şirketin adını taşıyor. İçeceğe adını veren Aed Carabao, şirketin kurucusu aynı zamanda ülkenin önemli sanatçılarından, 63 yaşında ve bizim Barış Manço’yu hatırlatıyor. Bob Marley Jamaika için ne kadar değerliyse, o da Tayland için o kadar önemliymiş, haliyle ülkede marka elçisi olarak nam salmış. Kupaya gelince, endüstriyel futbola inat biz orijinal adıyla yad edelim, EFL Kupası (English Football League Kupası) ilk kez 1960 senesinde oynanmış, o tarihten günümüze 10 sponsorun adını taşıdı. 80’li yıllara yetişmiş olanlar hatırlayacaktır, ‘Süt Kupası’ olarak bilinirdi ülke futbolunda, enerji içeceğine göre daha sempatik sanırım. Şimdi çok eskide kalmış naif zamanlarda, mahalle maçlarında kaybeden takımın kazanana gazozun yanında ekmek arasına kaşar ısmarladığı maçları hatırlatıyor. Ama zamanla değişiyor her şey, parayı verenin düdüğü çaldığı, kupaların bile değişime uğradığı zamanlardan futbol da nasibini alıyor haliyle. Sponsorunu bir kenara bırakıp Lig Kupası olarak hatırlayarak, şubat ayının son pazar gününde Wembley Stadında oynanan final maçı vesilesiyle anlatalım hikâyesini…

İlk kez 1960-1961 sezonunda oynanmış, bu sezon 58. yaşını kutlayacak. 92 profesyonel takımın katılımıyla yedi turdan oluşan maçlar sonrası şubat ayının sonunda oynanan final maçıyla kupa sahibini buluyor. Premier Lig’de şampiyonluğu bulunmayan Liverpool sekiz sezonda kazandı kupayı, dile kolay 12 sezonda da final oynadı o futbol şehrinin sevilesi takımı. Onları Manchester United ve yakın geçmişte yâd ettiğimiz Aston Villa takip ediyor. Parasal anlamda getirisi devede kulak misali, yarı finalde elenen iki takımın kasasına 25’er bin sterlin, kupayı kazananın kasasına 100 bin sterlin giriyor. Maddi getirisi kazanan takımın 2 milyon sterlin aldığı Federasyon Kupası kadar büyük olmasa da kupayı kaldıran ertesi sezon UEFA Avrupa Ligi’nde oynamaya hak kazanıyor. Saha ayrımı gözetmeden maç gelirlerinin iki takıma yüzde 45 olarak dağıtılması kupanın güzelliklerinden. Bu sezon Manchester United karşısında elenen 4. Lig takımı Burton Albion’un o maçtan elde ettiği gelir 500 bin sterlin. Alt liglerin sessizliğinde ayakta kalmaya çalışan bir takım için hiç de yabana atılmayacak rakam. 2016-2017 sezonunda yarı final maçlarının gişe gelirinin 3 milyon sterline ulaşmış olması kupaya duyulan ilginin fotoğrafı. 2016-2017 sezonunda Manchester United Southampton’u yenerken Wembley Stadında 85.264 taraftarın şahitliğinde oynanan maçın gelirleri 2 milyon sterlini buluyor, takımlar parayı kardeş payı yapıyordu. Geçen sezonunun kupa galibi Manchester United’ı bu sezon 5. turda Championship’te play-off’u zorlayan Bristol City eledi. Bir sonraki turda aynı şehrin gürültücü komşuları Manchester City’i zorladılar ama başaramadılar. Kupanın 3. tur kura çekiminin kupayı global pazarda tanıtmak için Çin’de, çeyrek final kuralarının ise Bangkok’ta yapıldığını hatırlatalım.

•••

Şubat ayının son pazar gününde, geleneksel Wembley şöleninde ligde oynadığı 27 maçtan 23’ünü kazanmış, sadece bir yenilgisi olan, dört kupadan üçüne gözünü dikmiş Manchester City (hafta içinde Federasyon Kupası maçında Wigan’a elendiler) ligde 27 puan fark attığı Arsenal karşısında. Pep Guardiola’nın takımı Premier Lig tarihinin en değerli kadrosu, 23 kişilik kadronun toplam değeri 777 milyon sterlini buluyor. Kadronun en değerlisi 26 yaşındaki ofansif orta saha oyuncusu Kevin De Bruyne 2008 senesinde Genk takımında adını duyurdu. 2015-2016 sezonunun başında Wolfsburg’dan City’e 55 milyon sterlin karşılığında transfer olduğunda Ada futbol tarihinin en pahalı 2. transferi olarak tarihe geçti. Arsenal’e gelince, Federasyon Kupasını 13 sezonda kazanmışlar ama bu kupada şansları pek yaver gitmiyor. Sadece iki sezonda kazanmışlar, en son kazandıkları 1993 senesinde kutlamalar esnasında maçın kahramanı Merrow kolunu kırmış, anlayacağınız kupa pek yaramıyor Topçular’a. 2000’li senelerde iki kez final oynarken, ikisinden de eli boş döndüler. Rakip Manchester City ise kupanın abonesi, 2014 senesinden beri iki kez kaldırdılar kupayı…

Tarihte ilk kez bir finalde karşılaşan iki takım 4-3-3 dizilişiyle sahada. Arsenal finale kadar oynadığı maçlarda sadece altı gol bulabildi, kupa tarihinin en kısır finalisti. Sergio Aguero Arsenal’in belalısı, rakibe karşı son dört maçta dört golü var. İlk 15 dakikada topa daha çok sahip olan City, ileri uçta Sane, Aguero, Silva çabuk adam geçebilen, savunma arkasında kolay pozisyon yaratan oyuncular. Arsenal savunmasının ortasında Mustafi ve Koscielny yakın oynayarak araya atılacak toplara engel olma niyetinde. 18’de golü buluyor mavili City, kaleci Bravo’nun uzun topunu aşırtma vuruşla ağlara gönderiyor Aguero, faul bekleyen Mustafi pozisyonda hatalı. Arsenal, savunmasının önünde oynayan kesici oyuncu eksikliğinde bir maçta daha savunma ortasından gol görüyor kalesinde. Arsenal’de 3. bölgede top tutacak oyuncunun olmayışı takımın sıkıntısı, ocak ayında Chelsea’ye sattığı Giroud’yu fazlasıyla arıyordur sanırım Wenger. City’nin topa yüzde 59 oranında sahip olduğu, Arsenal’in pozisyon üretmediği ilk yarı tek golle kapanıyor.

85.671 taraftarın önünde 2. yarıya da hücumda başlıyor City, Arsenal sahasından çıkmakta zorlanıyor. 60 dakikada City’nin altı kornerine karşı Arsenal’in sadece bir korneri gidişatın özeti. 57’de farkı ikiye çıkarıyorlar. De Bruye’nun kullandığı kornere son dokunan Company, Wenger’in takımı baskıya dayanamıyor. Arsenal tribünlerinin boşalmaya başladığı 65’te Silva çaprazdan vuruşla skoru 3-0’a getirirken, iki takım arasındaki kadro kalitesi skorun aynası. Velhasıl City’nin rahat kazandığı maçın adamı Vincent Company, ilerlemiş yaşına rağmen sahanın her yerindeydi. Arsenal hakkındaki son hükmü Manchester United’ın eski kaptanı, şimdilerde yorumculuk yapan Neville’a bırakalım: “Kadrosundaki oyunculara hak ettiklerinden çok fazla şans tanıdı Wenger, çok uzun zaman daha iyi olmalarını bekledi ama onun haricinde herkes bu kadro yapısıyla daha iyi olmayacağını gördü. Futbolun dünü ve sadakati yoktur, oyuncuya takımı taşıdığı sürece sadık kalırsın.”

Kendisinden pek hazzetmesek de doğru söze ne denir…

Ziya Adnan
1 Mart 2018