Bir Aston Villa yazısı, Dalian Atkinson’un anısına…

Bir Aston Villa yazısı, Dalian Atkinson’un anısına…
Uzaklardan…

Yeni futbol sezonunun açıldığı zamanlarda zamansız bir ölüm haberi ile sarsıldı futbol dünyası, o güzel oyunun eski bir yıldızı daha kayıp gitti aramızdan. Bu sezon bıraktığı yere, Premier Lig’e dönmek için mücadele eden eski takımına bakış atmadan önce hatırlayalım 90’li yıllarda Ada’da, sonrasında La Liga ve bizim coğrafyada forma giymiş bahtsız golcüyü…

21 Mart 1968’de İngiltere’nin kuzeyinde 72 bin nüfusa sahip Shrewsbury kasabasında dünyaya gelmiş. İlk profesyonel sözleşmesi 1985 senesinde o yılların önemlilerinden Ipswich Town takımıyla. İnanılmaz sürati, adam eksiltmedeki yeteneği ve enfes gol vuruşları ile kısa sürede Ada futbolunda adını duyurmuş. 1989 senesinde, o zamanlar için hiç de yabana atılmayacak 450 bin Sterlin transfer ücretiyle Sheffield Wednesday’e transfer olmuş. O dönem Baykuşlar’ın teknik direktörlüğünü yapan Ron Atkinson şöyle hatırlıyor golcüsünü: “Yüzünde daima tatlı bir gülümseme vardı, takım arkadaşları tarafından çok sevilirdi, çok bonkördü, belki gerektiğinden fazla!”

İlk sezonunda David Hirst ile iyi bir forvet ikilisi oluşturmuşlar, o sezon tüm lig maçlarında forma giyerken 10 gol kaydetmiş ama takımının küme düşmesine engel olamamış. 1990-1991 sezonunun başında 1,7 milyon Sterlin bedelle Real Sociedad’a transfer olmuş. İspanyol kulübünün tarihteki ilk zenci futbolcu olması ve süratinden dolayı “El txipiron” (mürekkep balığı) lakabıyla nam salmış Sociedad tribünlerinde. O sezon Sociedad ligi 13. sırada bitirirken 12 gol yazılmış hanesine…

1991 senesinde Ada’ya dönmüş golcü, 1,6 milyon Sterlin bedelle Aston Villa’da o zamanların sıkı golcüsü Dean Saunders ile müthiş maçlar çıkartmışlar. 1992-1993 sezonunda Aston Villa’da top koştururken Wimbledon’a karşı oynadığı maçta, kendi ceza sahasından kaptığı topla dört topçuyu çalımlayıp kaleci Dave Beasant’ın üzerinden aşırarak kaydettiği golün o sezonun golü seçildiğini hatırlatalım. 1995 senesinde iki golcü de soluğu bizim futbol fakiri coğrafyada almış, Saunders Galatasaray’a transfer olurken, o Fenerbahçe’nin yolunu tutmuş.

1995-1997 arasında Fenerbahçe formasıyla 10 golü bulunuyor. 1995 senesinin Ekim ayında Galatasaray’a karşı oynadığı maçın ilk 30 dakikasında yaptığı hat-trick ve o sezonun sonunda Fenerbahçe ile yaşadığı şampiyonluk tarihe düşen notlar. Uzun süren sakatlıkları ve formsuz zamanları bizim topraklardaki macerasından hafızada kalanlar. Sonrasında Manchester City’de kısa süre top koşturmuş, Arabistan ve Güney Kore’de bir süre oynadıktan sonra 2001 senesinde futbolu bırakmış. Daha sonrası ise pek iç açıcı olmayan zamanlar… 1999 senesinde annesini kaybetmiş, maddi sıkıntılar, sağlık sorunları içinde depresyona sürüklenmiş, zaman içinde toparlanamamış…

Yeri gelmişken efsane Ron Atkinson’un ona dair bir anısını da anlatmadan geçmeyelim. 1994 senesinin Lig Kupası finali öncesinde, Villa’nın başında olduğu zamanlarda Birmingham City’nin o yıllardaki kadın futbol direktörü Karren Brady, Villa takımını çok beğendiğini, takımın 10 numarasının, oğlu olup olmadığını (!) sormuş. Ron Atkinson’un beyaz olduğunu hatırlatalım bilmeyenlere. “Cevap verecek gücü bulamadım” diyor BBC’ye verdiği söyleşisinde eski teknik direktör…

Yeni futbol sezonunun henüz açıldığı zamanlarda, Telford kasabasında babasıyla girdiği münakaşayı engellemeye çalışan polislerin taser adı verilen şok silahını kullanması sonucu hayatını kaybetti Dalian Robert Atkinson, Aston Villa’nın unutulmaz 10 numarası. Şairin dizelerindeki gibi: Gelip kondu bir güvercin / ellerine o gece / kırmızı bir çelenk oldu / bileğinde kelepçe…
Atkinson, ölümünden kısa süre sonra Aston Villa’nın kendi evinde Huddersfield’e karşı oynadığı maçın 10. dakikasında alkışlarla hatırlandı ve 34.924 futbol sevdalısının doldurduğu tribünlerde “There is only one Dalian Atkinson” tezahüratı yankılandı…

O maçın ertesinde, zorlu Derby deplasmanındaydı Aston Villa, ligde oynadığı üç maçta 4 puan toplayarak 11. sırada yer alan Birmingham takımı. Geçen sezon küme düşmelerine rağmen 14 bin kombine satmışlar, malum sevdanın ligi olmaz. İki takım en son 2. Ligde birlikte yer aldıkları 1969 senesinde karşılaşmışlar, o maçı Derby 1-0 kazanmış. İkisi de şimdi eski günlerine dönme mücadelesinde ama Championship’te iki maçta dörder puan toplayabilmişler. Aston Villa’nın yeni transferi, bizim coğrafyada da top koşturmuş Mile Jedinak sahada yok, Crystal Palace onu özleyecektir sanırım. Villa’nın en son deplasman galibiyeti 2015’in Ağustosunda Bournemouth karşısında. Derby’nin Pride Park Stadı’nda 31.205 taraftarın önünde sahaya çıkıyor takımlar. Villa daha iyi başlıyor maça. Ross McCormack ve Gary Gardner’ın iki topunun direkleri geçemediği ilk yarıda deplasman takımı oyunun hakimi.

İkinci yarıya hızlı başlıyor Derby ama Villa kalecisi Pierluigi Gollini gününde, Tom Ince ve Ashley Westwood’un vuruşlarını mükemmel çıkartıyor. Maçın sonunda iki takım puanları paylaşırken Premier Lig’e dönmenin pek kolay olmayacağı aşikâr…

Ziya Adnan
23 Ağustos 2016