Bayer Levekusen; Wembley’de bir fabrika takımı…
Uzaklardan…
Almanya’nın batısında, Rhine nehrinin kıyısına kurulmuş 161 bin nüfuslu Leverkusen şehrinin takımı Bayer 04 Leverkusen, nam-ı diğer “Werkself” (Fabrika takımı). 1904 senesinde şehrin ünlü ilaç firması Bayer’nin çalışanları tarafından kurulmuşlar. Kuruluş hikâyeleri kayda değer, 1903 senesinin kasımında Wilhelm Hauschild adlı isçinin, aynı fabrikada çalışan 170 işçinin imzasını taşıyan mektubunu işverene göndermesiyle başlamış. İşçiler, Friedrich Bayer and Co şirketinden yeni bir spor kulübünün kurulması için yardım talep ediyormuş. Şirketin bu girişime olumlu bakmasıyla 1904 senesinin temmuz ayında hayata geçmiş Turn- und Spielverein Bayer 04 Leverkusen. Atletizm, kürek, jimnastik, basketbol başta olmak üzere farklı spor dallarında faaliyet göstermeye başlamışlar. Bir futbol ülkesinde spor kulübü olur da futbol olmaz mı, haliyle 1907 senesinin mayıs ayında futbola da el atmışlar…
Ülke futbolunun en üst ligi Bundesliga’da ilk kez boy göstermişlikleri 1979-1980 sezonunda. 1988 senesinde Avrupa arenalarında ilk kupalarını kazanmışlar. O sezon, UEFA Kupası finalinin ilk maçını Espanyol’a karşı 3-0 kaybetti, ikinci maçta üç golle maçı penaltılara taşıyarak penaltılar sonucunda kupaya uzandı küçük şehrin büyük takımı. Takıma 1958 senesinden beri ev sahipliği yapan BayArena 30 bin kapasiteli, günümüzdeki adını 1998 senesinde almış. Önceleri eski başkanları Ulrich Haberland’ın adını taşıyormuş o tarihi futbol mabedi. Geçtiğimiz sezon evinde oynadıkları maçlarda 29.311 taraftar ortalaması yakalamışlar.
1996 senesinde küme düşmekten son anda kurtulurken, takımın başına getirilen Christoph Daum ve transfer ettikleri Lúcio, Emerson, Zé Roberto ve Michael Ballack takımın çehresini değiştirmiş. 1990’lı senelerin sonunda yükselişe geçerken 2000 ve 2002 senelerinde şampiyonluğu kıl payıyla kaçırmışlar. 2000 senesinin son maçında Unterhaching karşısında alacakları bir puan şampiyonluğa yetecekken, Ballack’ın kendi kalesine attığı golle taraftarlarının gözyaşları arasında sahadan yenik ayrılmışlar. İki sene sonra bitime üç kala beş puan öndeyken üç maçın ikisini kaybederek şampiyonluğu Borussia Dortmund’a hibe etmişler. Kaçan o iki şampiyonluktan sonra futbol medyasında “Neverkusen” (hiçbir zaman Kusen) lakabıyla bilinmeleri boşuna değil anlayacağınız. 1996 senesinden beri beş sezonda ligi 2. sırada bitirmişler. Kendi liginde hiç şampiyon olmadığı halde Şampiyonlar Liginde oynamaya hak kazanan ilk takım olmaları futbol tarihine düşen notlardan. 2015-2016 sezonunu Bundesliga’da 3. sırada tamamlarken, bu sezon Şampiyonlar Liginde oynamaya hak kazandılar.
•••
Kasım ayının ilk günlerinde, Londra ayazının kendini iyice hissettirmeye başladığı zamanlarda görkemli Wembley Stadı’ndayız. Şampiyonlar Ligi E grubunda oynadığı üç maçta dört puan toplamış Tottenham, üç puanlı rakibi Bayer Leverkusen karşısında. İki önemli asından yoksun çıkıyor Londra takımı sahaya, orta sahada Lamela ve golcü Kane sakatlıkları nedeniyle forma giyemiyor. Son beş maçını da beraberlikle kapatmış ev sahibi gol yollarında sıkıntılı. Bayer Leverkusen Şampiyonlar Liginde İngiliz takımlarına karşı oynadığı sekiz maçın sadece birini kazanabilmiş, yedi maçta sahadan yenik ayrılmış. Bu maçta 21 numaralı Ömer Toprak sahada, kaleci Ramazan Özcan ve Hakan Çalhanoğlu yedekler arasında. Henüz 6. dakikada tehlike yaratıyor siyahlı Leverkusen ama Admir Mehmedi ofsayt pozisyonunda. 25 yaşındaki Arnavut forvet iki gol bir asistle takımının Şampiyonlar Liginde kaydettiği son dört golden üçünde pay sahibi. İlk 20 dakikada topa daha çok sahip olmasına rağmen pozisyon yaratmakta zorlanıyor Tottenham, 3. bölgede sezonun formda golcüsü Son yalnızları oynuyor. 30. dakikada Dembele yerini Janssen’e bırakıyor. 43’de Hernandez penaltı noktasından kaleyi görse misafir takım öne geçecek ama iyi vuramıyor Meksikalı. İki kalecinin de zorlanmadığı ilk yarı golsüz kapanıyor.
İkinci yarıya baskılı başlıyor Tottenham, tribünlerde alışılmış “Come on You Spurs” tezahüratı. 60’da Walker kaptığı topla ceza sahasına giriyor ama vuruşu kaleyi bulmuyor. Akabinde gelişen Leverkusen atağında Hernandez boş kale yerine topu savunma oyuncusuna nişanlayınca net fırsattan yararlanamıyor. 65’de golü buluyor çalışkan misafirler. Tottenham savunmasının uzaklaştıramadığı topu önünde bulan kanat oyuncusu Kampl takımını öne geçiriyor, 0-1. 26 yaşındaki Alman futbolcu takımın alt yapısından yetişmiş. 70’de Çalhanoğlu giriyor oyuna, 80’de kullandığı kornere Ömer kafayı vuruyor ama top üstten dışarda. 81’de Dier’ın serbest vuruşu üst direkte patlarken Tottenham tribünleri mutsuz. Son dakikalarda Tottenham gol için yükleniyor ama Leverkusen dirençli. 85.512 taraftarın izlediği ve Tottenham’ın seyirci rekoru kırdığı maçta fabrika takımı mutlu dönüyor evine.
Ziya Adnan
6 Kasım 2016