Premier Lig seyir defteri: Wolverhampton Wanderers; Portekiz etkisi
Uzaklardan…
Adına futbol denilen güzel oyunda sevinmek de var üzülmek de, arka arkaya şampiyonluk yaşayanlar da var, şampiyon olduğu sezonun ertesinde dibi görenler de. 2005-06 sezonunda 38 maçtan 27’sini kazanan Juventus açık ara şampiyon olmuştu ama yaramadı şampiyonluk. Şike skandalı sonrasında ertesi sezon Serie B’de buldular kendilerini. Benzer kaderi yaşayan AC Milan da 1978-79 sezonunu şampiyon kapatmış, 80 senesinin mart ayında patlayan şike skandalından sonra küme düşürülmüştü. Danimarka takımı Herfolge Boldklub 1999-2000 sezonunda tarihindeki ilk şampiyonluğu yaşadı ama sonrasında onlar da aynı akıbeti paylaştılar. 1962 senesinde kurulan Bundesliga’dan önce Almanya futbolunda on sezonda şampiyonluk yaşamış FC Nurnberg, 1967-68 sezonunda kazandığı şampiyonluğun ertesinde küme düşmüş…
Premier Lig’deki düşmelere gelince, ligin asansör takımları genelde bir önceki sezonda sevinenler. Perdelerini açtığı 1992-93 sezonundan günümüze, bir önceki sezonda lige terfi eden üç takımdan en az biri ertesi sezon düştü, tutunması zor bir lig anlayacağınız. 1997-98 sezonu yeniler için sezonların en beteri, o sezon ligin yenileri Bolton Wanderers, Barnsley ve Crystal Palace geldikleri gibi döndüler bıraktıkları yere. 2012-13 sezonu ise tutunanların oldu; yeniler Reading, Southampton, West Ham düşmeden devam ettiler ülke futbolunun en üst liginde. 25 senelik tarihinde sadece iki sezonda terfi eden üç takım da düşmeden devam etti yoluna…
2017-18 sezonunda Premier Lig’e yükselen üç takımdan ikisi Cardiff City ve Fulham ligin dibinde, o enfes mahallenin siyah-beyazının gidişatı hayra alamet değil, 12 maçtan sadece birini kazanırken kalelerinde 31 gol gördüler. Onların hikâyesi mahalle maçlarının klişesini hatırlatıyor: “Allahını seven defansa gelsin!” Gidişata bakarak ikisinin de işi zor. Üçüncü takım Wolverhampton Wanderers ise orta sıralarda, daha iyi konumda. Yaşı yeten Ada futbolu sevdalıları hatırlayacaktır, 80’li senelerde 8 sezonda 7 kez düşüp çıkmıştı sarılı takım, 1980 senesinde Lig Kupasını kazanıp 1986’da 4. Ligi gördüler. 2017-18 sezonunun sonunda, Championship’te şampiyon oldular. 2018-19 sezonunda kadrolarında sekiz Portekizli futbolcu bulunuyor. Porto, Benfica ve Sporting Lizbon’dan fazla Portekizliye sahip Nuno Espirito Santo’nun takımı…
Yazdan kalma bir kasım gününde misafir oldukları Arsenal karşısında şansları tutmuyor. En son 1979 senesinde sahadan üç puanla ayrıldılar. Gol umutları Jimenez. 27 yaşındaki Meksikalı forvet Porto’dan kiralık, bu sezon 3 golü var. Rakip Arsenal ligde oynadığı son dokuz maçtan yedisini kazandı. İlk dakikalarda kalabalık savunma ile pozisyon vermeyen Wolves, 13’te kontradan Cavaleiro ile golü buluyor. Rakibin çabuk hücumcuları karşısında bocalıyor Arsenal savunması. Topa sadece yüzde 26 oranında sahip olmasına rağmen rakip kaleyi yedi kez yokluyor Wolves ve ilk yarıyı önde kapatıyor.
İkinci devrede Arsenal’de Iwobi’nin yerine Guendouzi sahada. Yükleniyor ev sahibi… En net pozisyonu 70’te yakalıyorlar, Bellerin penaltı noktasından topu dışarıya vuruyor. Son 20 dakikada Arsenal baskıyı artıyor 71’de Aubameyang’ın vuruşu yan direkten dışarda. Wolves’da oyuna sonradan giren Traore süratiyle göze batanlardan. 22 yaşındaki kanat oyuncusu Barça’nın alt yapısından yetişti, bizim takımlar böyle topçuları nasıl bulamaz, muamma! Bitime üç dakika kalesinde golü görüyor Wolves, kornerden gelen topu kafayla köşeye gönderen Mkhitaryan. Uzatma dakikalarında Neves’in vuruşu çataldan dönünce bir puana razı oluyor deplasman takımı, mücadeleleri takdire şayan. Maçtan sonra hocaları Nuno Espirito Santo’ya üç puanı kaçırdıkları için üzgün olup olmadığını soruyorum. Takımının performansından memnun olduğunu, zor bir deplasmandan puan çıkardıklarını söylüyor. Oynadıkları futbolun ve Portekiz etkisinin lige zevk kattığı kesin…
Ziya Adnan
11 Kasım 2018