Alexis Sanchez: Şeytanın köşesinden Premier Lig’e…
Uzaklardan…
1988 senesinin Aralık ayında, Şili’nin kuzeyinde yer alan 24.247 nüfuslu madenleri ile ünlü Tocopilla şehrinde dünyaya gelmiş futbol cambazı. Doğup büyüdüğü şehrin kendi dilindeki anlamı, bölgenin yoksulluğuna atfen “Şeytanın Köşesi”. 2007 senesinde bölgede meydana gelen depremde şehir sakinlerinin 4 bine yakını evsiz kalmış. Zor şartlarda geçmiş çocukluk yılları, babasının evi terk etmesinden sonra annesi yüklenmiş dört çocuğun sorumluluğunu. Çok küçük yaşlarda öğrenmiş hayatın zorluklarını, birkaç kuruş kazanabilmek için kimi zaman araba yıkar, kimi zaman sokaklarda cambazlık yaparak mahalleliyi eğlendirirmiş. Mahalle sakinleri severmiş top delisi yoksul çocuğu, çevikliği ve süratinden dolayı “sincap” lakabıyla bilinirmiş. Kardeşi Humberto yakın geçmişte futbolcuyu anlattığı söyleşisinde, aç kaldıkları zamanlarda komşuların yardımlarına koştuklarını anlatır…
Yeteneklerini ilk keşfeden kişi Club Arauco’nun hocalarından Alberto Toledo. Geriye düştükleri bir maçta sonradan oyuna giren çocuk sekiz gol atınca haliyle yıldızı parlamış. Profesyonel sözleşmeye imza attığı zamanlarda yaptığı ilk iş annesine bir ev almak olmuş. Hiç unutmamış doğup büyüdüğü topraklarda birlikte yürüdüklerini. İlk profesyonel takımı 2005 senesinde formasını giydiği Cobreloa. O sezon 47 maçta 9 gol atınca Udinese’nin radarına girmiş. 2006 yılının Nisan ayında 1,7 milyon Sterline transfer ettikleri futbolcuyu Şili futbolunun devlerinden Colo-Colo’ya kiralamışlar. 2007-2008 sezonunda Udinese’de takımın diğer forveti Antonio Di Natale ile birlikte 39 gole imza atmışlar. 2011 senesinin yazında 26 milyon avro bedelle transfer olduğu Barça’nın formasını giyen ilk Şilili futbolcu. Yeşil sahalarda adını duyurmaya başladığı zamanlarda, “El Nino Maravilla” (Harika çocuk) olarak nam salmış; kısa boyuna rağmen çok güçlü ve pire kadar çabuk. İki ayağını da raket gibi kullanabilen, süratli, telefon kulübesinde adam geçebilecek kadar teknik kapasitesi yüksek. 2011-2014 seneleri arasında Barça’da 141 maçta 47 golü bulunuyor. Hocalarından Pep Guardiola, “çok çalışkan, çok yetenekli ve aynı zamanda çok mütevazı” cümlesiyle tanımlıyor eski futbolcusunu. Şili futbolunun efsanesi Ivan Zamorano, “Ülkenin yetiştirdiği en iyi futbolcu” olarak tanımlıyor 17 yaşında milli formayı kapmış golcüyü ve devam ediyor: “Beni ve hatta Marcelo Salas’ı bile geride bırakacak bir kariyere sahip olacak.” Kadrosunda yer aldığı Barça, bir kez La Liga şampiyonluğunu (2012–2013), bir kez de İspanya Kupasını (2011–2012) kazanmış.
2014 senesinin yazında 31,7 milyon Sterlin transfer bedeliyle Barça’dan Arsenal’e gelmesindeki en önemli etken, Arsene Wenger ve Londra’da yaşayacak olmasıymış. 25 golle tamamladığı ilk sezonunda Arsenal’de sezonun futbolcusu seçilmiş. Alexis Sanchez’i, “mükemmel futbolcu, mükemmel profesyonel” cümlesiyle tanımlıyor Arsene Wenger ve devam ediyor: “İzleme fırsatı bulanlar kendilerini şanslı saymalı.”
•••
Aralık ayının ilk cumartesi günü, West Ham United’a pek yaramamış Olimpiyat Stadındayız. Bu sezon ligde 8 golü 3 asisti bulunan Sanchez’li Arsenal, Bilic’in öğrencileri karşısında. 13 maçta aldığı üç galibiyetle küme düşme potasının hemen üzerinde yer alan West Ham’ın golcüsü Antonio sakatlığı nedeniyle forma giyemiyor bu maçta. Arsenal rakibiyle oynadığı son 11 lig maçının dokuzunu kazanmış. West Ham ise gol yollarında kurak, sadece 14 golle ve maç başına 1,1 gol ortalamasıyla oynuyorlar. Takımın en verimli oyuncusu Payet, 7 asisti var 27 numaranın.
İki takım da 4-2-3-1 dizilişinde başlıyor maça. Olimpiyat Stadının tribünlerinde muhtemel yazılmış en güzel futbol şarkısı “Fortune’s always hiding”. 1919 senesinde Amerikalı şarkıcı John Kellette tarafından yazılmış, 1920’lerden beri West Ham sevdalılarının dilinde. Arsenal’in sıkıntısı, takımın beyni Cazorla’nın yaklaşık üç ay sahalardan uzak kalacak olması. Onun olmadığı son üç maçta Arsenal’in kaleyi bulan şut sayısı sadece dört. İlk 15 dakikada Arsenal, Monreal ve Chamberlain ile West Ham’ın sağ kanadını felç ediyor ve 25’te ters kanattan golü buluyorlar. Walcott sağdan kaptığı topla Sanchez’i görüyor, o da topu boş pozisyondaki Özil’in önüne bırakıyor: 0-1. Arsenal ilk 30 dakikada kanatları iyi kullanıyor ama son vuruşları zayıf. West Ham ise savunmadan çıkarken kaptırdığı toplarda pozisyonlar veriyor. Carroll’un yokluğunda 3. bölgede etkisizler.
İkinci yarının başında Özil ortalıyor, Walcott müsait pozisyonda kaçırıyor. 50’den sonra topa daha çok sahip olan West Ham ve sol kanatta Payet topla buluştuğu anlarda tehlikeli. Bilic 64’de Fernandes’in yerine Ayew’i alıyor oyuna. Bir dakika sonra, o dakikaya kadar yokları oynayan Walcott yerini Ramsey’e bırakıyor. 67’de önce Ramsey’nin, sonra Özil’in şutlarını çizgide çıkarıyor Randolph. 72’de Şilili çıkıyor sahneye, sağdan ceza sahasına girip uzak köşeye zımbalıyor: 0-2. Golden sonra West Ham’da Carroll oyunda. 80’de ceza yayının üzerinde dönüp vuruyor Sanchez, Randolph uzanmakta geç kalınca Arsenal üç farkı yakalıyor. Ama uzun sürmüyor golün sevinci, 82’de Payet’in direkten dönen frikiğine kafayı vuran Carroll durumu 3-1’e getiriyor. Ama geçen sezonki maçtan ders almış olan Arsenal’in durmaya niyeti yok; 84’te Chamberlain durumu 4-1 yapıyor. 86’da Sanchez takımını 5-1’e taşırken, bu sezon 11. golünü kaydediyor. 56.980 taraftarın önünde Arsenal maçı 5-1 kazanırken, hat-trick yapan golcüsünü selamlıyor Arsenal tribünleri…
Ziya Adnan
6 Aralık 2016