Uzaklardan…
“Dalından kopan yaprakların, sararan yanlarına yazdım adını, sahte bir gülüşten ibarettin oysa ve hiç bilmedin ellerimin soğuğunu, Eylül’dü…” der dizelerinde Cemal Süreyya. Eylül ayının ortalarına yaklaşırken başladı Premier Lig, şairin dizelerindeki gibi biraz hüzünlü, biraz yalnız, malum geçmek bilmeyen beter bir virüsün pençesinde boş tribünler, ne zaman dolar kim bilir! 30 yıl aradan sonra, geçen sezon şampiyonluk kupasını kaldırdı Liverpool ve 16 yıl beklemeden sonra elitlerin arasında döndü Leeds United, Ada futbolunun kalabalık takımı. 128 milyon Sterlinlik kadro değeriyle West Bromwich Albion’dan sonra ligin en mütevazi kadrosu, 33 kişilik kadronun yaş ortalaması 24.6, 20 futbolcusu İngiltere dışında dünyaya gelmiş. Kadronun en değerli oyuncusu 29 yaşındaki forvetleri Rodrigo, 2014’ten bu sezona kadar Valencia’da forma giydi, 220 maçta 59 golü bulunuyor. 2018-19 sezonunda takımı İspanya Kupasını kazandı…
Leeds United’ı anlatıp, hocaların hocası Bielsa’ya selam çakmadan olmaz. Geçenlerde BBC’de hakkında yayınlanan enfes makaleden alıntıyla, onunla çalışmış futbolcular antrenman temposunun ağırlığından, genç oyuncuların fiziksel ve zihinsel sınırlarını zorlamanın Bielsa’nın kariyeri boyunca bir tema olduğundan dem vuruyor. 11’e 11 oynanan, oyunun hiç durmadığı “MurderBall” (cinayet topu) adını verdikleri antrenman sonrasında topçular yorgunluktan nefes alamazlarmış, onların bu görüntüsü memnun edermiş hocayı. Tam bir futbol delisi, ülkesinde çalıştığı zamanlarda Newell’in savunma oyuncusu Dario Franco’nun nikahında, takımı nikahın yapıldığı otelin odasında toplayıp gelecek maçta oynayacakları rakibin maçını izletmiş! Onunla çalışmış oyunculardan Lunari, antrenmanların birinde hocayı göremediklerini ama talimatlarının antrenman sahasının her yerinden duyulduğunu anımsıyor. Sesinin nereden geldiğini bulmaya çalışırken topçulardan biri görmüş eksantrik hocayı. Sahayı daha iyi görebilmek için yakınlardaki bir ağacın tepesine tünemiş, bu şekilde oyuncuların performansını daha iyi gözlemliyormuş! “Futbolcular insan olmasaydı hiçbir maçı kaybetmezdim,” diyor söyleşilerinde. “El Loco” (Çılgın) lakabı boşuna değil anlayacağınız…
Sezonun 2. maçında Bielsa’nın takımı evinde geçen sezon elitlerin arasına birlikte yükseldikleri Fulham karşısında. 2004 Mayıs’ından beri ilk kez mabetleri Elland Road’da bir Premier Lig maçına çıkıyorlar. Geçen sezonun evinde kral takımlarından, ligde oynadığı son sekiz maçında kalelerinde sadece bir gol gördüler. Ligin açılış maçında Liverpool deplasmanında 4-3 kaybederken takımın direnci ve yaratıcılığı göze batıyordu. Fulham’a gelince, ligin muhtemel en zayıf kadrosu kötü başladı, küme düştükleri 2018-19 sezonundan beri Premier Lig’de oynadıkları 19 maçtan 15’ini kaybettiler. 5 Ekim’de sona erecek transfer döneminde takviye yapmazlarsa işleri zor. Ev sahibi 4-5-1 dizilişinde başlıyor maça, golcüleri Bamford’un arkasında Harrison, Hernandez, Phillips, Klich ve Costa. Henüz 5. dakikada golü buluyorlar, sağdan kullanılan kornerde arka direkte topla buluşan Costa çok sert vuruyor, pozisyonda Fulham kalesinde Areola çaresiz. Golden sonra orta sahada daha etkili ev sahibi takım, 28’de Dallas’ın enfes ara pasına hareketlenmekte geç kalıyor Bamford. 30’dan sonra oyunda dengeyi sağlıyor misafir takım, ancak golcüleri Mitrovic’e pozisyon hazırlamakta zorlanıyorlar. 33’te savunmada hatayı yapan Leeds United oluyor, Koch ceza sahası içinde Bryan’ı düşürüyor, penaltıyı gole çeviren Mitrovic. Golden sonra daha istekli Fulham ama golü bulan Leeds United oluyor, 30’da Fulham savunmasında Bryan’ın Bamford’a arkadan müdahalesiyle penaltıyı gole çeviren Klich. Topa yüzde 48 oranında sahip olduğu, rakip kaleyi dört kez yokladığı devreyi önde kapatıyor Bielsa’nın beyazlıları…
2. devrede Leeds United’da Rodrigo’nun yerine Roberts sahada. Misafir takım beraberlik için yüklendiği anda kalesinde golü görüyor, Koch’un savunma arkasına enfes pasını gole çeviren Bamford, pozisyonda Fulham savunması derinliğini kaybediyor, fark şimdi iki. 57’de 4. golü buluyorlar, Bamford çizgiye inip ceza sahasında Costa’nın önüne bırakıyor, kaçırmıyor 17 numara. Fulham savunmasının ortasında Hector’un pozisyon hatası bariz. Temposu, seyir zevki hiç düşmeyen maçın farka gitmesi beklenirken 62’de Fulham atağında Reid boş pozisyonda ceza sahasında uzak köşeyi buluyor, şimdi durum 4-2. Gol iştahını artıyor Fulham’ın, 67’de sahanın iyilerinden Reid ceza sahasına enfes kesiyor, sevdiği topu kaçırmıyor Mitrovic, fark bire iniyor. Kalan dakikalarda beraberlik için yükleniyorlar ama oyun kurucuları Cairney’nin yokluğunda pozisyon üretmekte zorlanıyorlar. Farka gidebileceği maçı zor da olsa kazanıyor Leeds United ama Bielsa’nın yüzü gülmüyor, takımın savunma zaafları düşündürücü. Fulham’ın hocası Scott Parker ise takımının naifliğini, mental açıdan daha güçlü, olmaları gerektiğini vurguluyor. Geçen sezon sonunda Premier Lig’e çıkan üç takımdan West Brom iki maçta kalesinde 8 gol gördü, Fulham ve Leeds United ise 7… Savunma hatalarını azaltmazlarsa lige tutunmaları zor…
Madem şairle başladık eylül hüznü ve boş tribünlere, yine onunla bitirelim: “En çok sesini aradım. Gözlerinse asılı bıraktığın yerdeydiler hâlâ, gözlerini sildi zaman. Dedim ya… Eylül’dü, Savruluşu bundandı kimsesizliğimin…”
Ziya Adnan
22 Eylül 2020