Bahtı Kara..

Bahtı Kara…

Uzaklardan…

Bir sene daha geçerken ömürden, uzaklarda 40 günlük bebek Ayaz’ın eksi 10 derecede camları kırık viran bir evin odasında soğuktan donarak öldüğünü yazdı gazeteler. İki milyon insanın yaşadığı o koca şehirde kimselere görünmeden, kimselere duyuramadan sesini. Aynı günlerde gazete manşetleri, yoksulluğun kader olduğu topraklarda ayakkabı kutularında bulunan milyonlarca doları, pahalı tabloları, eşlere hediye edilen yalıları, yolsuzluğa bulaşmış üst düzey bürokratları, siyasileri deşifre ediyordu. Konuşuyordu ülkeyi 11 senedir yöneten, her fırsatta üç çocuktan dem vuran ve giderek yalnızlaşan Başbakan televizyon kanallarında. Konuşuyordu. Böyledir bizim oralar: Kimilerinin cenneti, kimilerinin cehennemi… Yazdıkça derin yaralar açılır ruhunda, hele de insanlığa dair hiç umudun kalmamışsa acıtır her satır, yazarsın yine de paramparça…

Hiç aklımda yokken böyle başladım bu yazıya. 1985 senesinde uzaklarda, henüz 17 yaşında dönemin rekoru sayılan transfer ücreti karşılığında Liverpool’a transfer olmuş, yeni futbol nesillerinin muhtemel adını hiç duymadığı o müthiş futbolcunun hikâyesi ile başlayacaktım oysa. Uzaklarda, üniversiteyi henüz bitirdiğim zamanlardı. O senelerin önemli teknik direktörlerinden Joe Fagan’ın, Oldham Athletic takımından 250 bin Sterlin karşılığında Liverpool’a transfer ettiği yeni yetme futbolcuyu yazıyordu gazeteler. Liverpool FC tarihinin önemli teknik direktörlerinden Joe Fagan, 1973-1983 arasında yardımcı hoca olarak çalıştığı takımda 1983–1985 seneleri arasında teknik direktörük yapmıştı. Futboldan ve topçudan iyi anlardı.

Takvim yaprakları 15 Kasım 1967’yi gösterirken, İngiltere’nin kuzeybatısında, Stockport kasabasında dünyaya gelmiş futbolcu. 1984–1985 sezonunda bölgenin köklü takımlarından Oldham Athletic’te forvet olarak oynarken parlamış yıldızı, kulüp tarihinin ilk 11’de oynamış en genç futbolcusu. Genç takımlar arasında oynanan Federasyon Kupası maçında, Joe Fagan’ın dikkatini çekmiş; iki gol atarak yıldızlaştığı maçta Oldham Athletic, Liverpool’u saf dışı bırakmış. 1984-1985 sezonunda Oldham Athletic’te sadece 6 maçta forma giydikten sonra, hemen her genç futbolcunun hayallerini süsleyen takıma transfer olmuş. Everton, Manchester United ve Nottingham Forest onu transfer edebilmek için çok uğraşmışlar ama o sevdalısı olduğu takımı tercih etmiş…

Liverpool’a transfer oldu olmasına ama şansı yaver gitmedi. Ülkede ilk yardım ekiplerinin grevde olduğu bir gün, evinde geçirdiği bir kaza sonucu ölümden döndü. O kadar kan kaybetmişti ki yaşaması mucize demişti doktorlar. Geçirdiği ağır ameliyatlar sonrasında yeniden döndü futbola. 1990 senesinde, 22 yaşında Liverpool’un rezerve takımında harikalar yaratıyor, takıma gönül verenler golcünün (A) takıma yükseleceği zamanları iple çekiyordu. 1989-1990 sezonunda forma giydiği 28 maçta kaydettiği 17 golle yıldızı parlıyor, o sezon Liverpool’un gençleri lig şampiyonluğunu kazanıyordu. Ertesi sezon (A) takım kadrosunda yer almasına kesin gözüyle bakılıyordu. Ama olmadı. Sezonun son maçında, üstelik maçın son dakikasında Bradford City kalecisiyle çarpıştı ve dizinden sakatlandı. Yan bağları büyük hasar görmüştü, geçirdiği ameliyatlardan, uzun süren rehabilitasyon döneminden sonra, 1991 senesinde teknik direktörü Graham Souness’in ağzından duymak zorunda kalmıştı o kabul edilmesi zor gerçeği. Artık futbol oynaması mümkün olmayacaktı. O dönemde 23 kez bıçak altına yattığını yazdı gazeteler. Profesyonel futboldan koptuğunda henüz 24 yaşındaydı ve bir dönemin yıldızı olacakken, kim bilir belki Liverpool efsanelerinin arasında yerini alacakken kayıp gitti yeşil sahalardan…

Sonra bir bira fabrikasında şoförlük yapmış. Aynı zamanda bölgenin amatör takımı Offerton Green’in formasını giyiyor, Ada futbolunda çok bilinen “Sunday League”de (Pazar Ligi) futbol sevdasını yaşıyormuş. O yıllarda Offerton Green’de birlikte top koşturduğu arkadaşlarından biri şöyle anlatıyor futbolcuyu: “Şaşırtıcı derecede yetenekli, bir o kadar mütevazı, arkadaş canlısı, takımın yıldızı… Genelde oyuna sonradan girerdi ve mutlaka fark yaratırdı.”

Onu izlemiş olanlar, “Orijinal Wayne Rooney” olarak tanımlıyorlar futbolcuyu. 1992 senesinde Oldham Athletic kulübü, kısa süre formasını giymiş futbolcusu için Liverpool’a karşı oynayacakları bir jübile maçı düzenliyor, ama o sakatlığı nedeniyle takımda yerini alamıyordu.

***

Aralık ayının son günlerinde, Liverpool yakınlarındaki Stockport kasabasının Stepping Hill Hastanesi’nde, henüz 46 yaşında pankreas rahatsızlığı nedeniyle göçüp giden o bahtı kara futbolcuya, Wayne Harrison’a dair yazmalı diye düşünmüştüm bu hafta. Ama tamamladığım yazıyı okurken, zor şartlarda, hiç de adil olmayan topraklarda dünyaya gelmiş o minik bebeğin yürek yakan hikâyesine dair de birkaç satır yazmadan edemedim.

Affola…

Ziya Adnan
10 Ocak 2014

Sene 1985. Wayne Harrison imzadan sonra Liverpool teknik direktörü Joe Fagan’la birlikte...

Sene 1985. Wayne Harrison imzadan sonra Liverpool teknik direktörü Joe Fagan’la birlikte…